Mizaç olarak sert tavır ve eleÅŸtirilerden fazla hoÅŸlanmayan biriyim. Hele de iyi bir alanda çok önemli misyonları üstlenmiÅŸ, halkımıza ve insanlığa doÄŸruları götürme görevinin önemini idrak etmiÅŸ çalışmaları bilinçsizce iptale ve karalamaya yönelik tarz ve tavırlara hep karşı çıkmışımdır. Geçenlerde Malatya’da yayınlanan bir derginin, bilimsel dayanağı olmayan saiklerle, geçmiÅŸ ilim adamlarımızın -bizim bu güne kadar Ä°slam’la irtibatımızı saÄŸlayan ve ona yönelme güdülerimize hizmet eden- “ilmuhal”lere yönelik karalama yazılarını görünce iÅŸbu yazımı yayınlamakta hayli tereddüt ettim. AmadüÅŸüncelerimi, -o dergideki üslup gibi toptan karalama olmadan-somut noktalara yönlendireceÄŸim için"yanlışı eleÅŸtirme ibadeti"nden geri durmamaya karar verdim…
Bilgi ve Ä°letiÅŸim Çağında Bilimsel Bilgiye EriÅŸimin Önemi
Prof. Dr. Ä°brahim ORTAÅž
Çukurova Üniversitesi,
ÖÄŸrenmenin verdiÄŸi mutluluÄŸu baÅŸka hiçbir ÅŸey saÄŸlayamaz.
Ä°nsanlığın geçmiÅŸten günümüze geçirdiÄŸi tarım devrimi, sanayi devrimi, biliÅŸim ve iletiÅŸim teknolojileri devrimi yanı sıra bugünlerde bugünler de dördüncü sanayi devrimi olarak da ifade edilen Endüstri 4,0 olarak belirtilen yeni sanayi devrimi-iletiÅŸim teknolojilerini ileri bir aÅŸması dijital-robot teknolojileri çağı yaÅŸanıyor. Tarım devrimi 10 bin küsur yıl etkisini sürütürdü. Sanayi devriminin 1780’de baÅŸladığını düÅŸünürsek yaklaşık 200 yıl kadar etkili oldu. Ä°letiÅŸim teknolojileri devriminin 1980’lı yıllarda baÅŸladığını düÅŸünürsek 40 yıl kadar etkili olduÄŸu görülüyor. Tarım toplumunun üretim aracı tarım, toprak ve
Adıyaman merkez Çarşısı içerisinde yer alan Ulu Cami ilin en büyük camisidir. Belgelere göre ZülkadiroÄŸullarından Adıyaman valisi Eslemez bey tarafından yaptırılmıştır DüÄŸlkadir beyi Alaü’d-devle tarafından da onarılmıştır.. Günümüzdeki yapı eski kagir ve ahÅŸap yapının yıkılarak 1873’te yapılmış ÅŸeklidir. 1902 yılında Mehmet Fevzi Efendi tarafından onarılmıştır. Günümüzde de onarım halindedir.
Sanatsal yapısı
Ulu Cami, kareye yakın dikdörtgen planlı olup, kesme taÅŸtan, dört payenin taşıdığı merkezi bir kubbe ile üzeri örtülüdür. Ayrıca dört köÅŸesinde dört küçük kubbe ile ana kubbe desteklenmiÅŸtir.
Birleşmiş milletler genel kurulunda 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI BÄ°LDÄ°RGESÄ°
Sunum: Halid ÖZDÜZEN
BaÅŸlangıç:
Ä°nsanlık ailesinin tüm üyelerinin niteliÄŸinde bulunan onurunu ve eÅŸit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduÄŸunu, Ä°nsanın zorbalık ve baskıya karşı son bir yol olarak ayaklanmaya baÅŸvurmak zorunda bırakılmaması için Ä°nsan haklarının hukuk düzeniyle korunması gerektiÄŸini, Uluslar arasında dostça iliÅŸkileri geliÅŸtirmeyi özendirmenin temeli olduÄŸunu, BirleÅŸmiÅŸ Milletler halklarının BirleÅŸmiÅŸ Milletler AntlaÅŸmasında te-mel insan haklarına, insan kiÅŸiliÄŸinin onur ve deÄŸerine, erkeklerle kadınların hak eÅŸitliÄŸine olan inancını yeniden belirttiÄŸini ve daha geniÅŸ bir özgürlük içinde toplumsal geliÅŸme ve daha iyi bir yaÅŸam düzeyi saÄŸlamaya karar vermiÅŸ olduÄŸunu,
Yazar M. Selami ÇEKMEGİL - (Çoban Tefsiri'nden)
18-08-2008
"...BÄ°R SÄ°NEK BÄ°LE YARATAMAZLAR AMA…"
M. Selami ÇEKMEGÄ°L
Yaratıkların hangisi en yükseÄŸi, hangisi en düÅŸüÄŸüdür? Bu soruyu bizim algılama yeteneÄŸimizi dikkate alarak soruyorum. Bir sivrisinekle bir fili kıyaslasanız, hangisi daha muhteÅŸem bir dizayn oluÅŸturur? 1 X 1 m. boyutunda bir "AGA Radyo" mu daha çarpıcıdır, yoksa bir "mikro çips" mi? Tabii bunun cevabını insanın ihata seviyesiyle yorumlamak gerekiyor.
"Åžüphesiz ki, Allah'ı bırakıp da taptığınız ÅŸeyler bir sinek bile yaratamaz" denildiÄŸinde, sineÄŸi küçük görüp filin ihtiÅŸamı altında ezilen idrak, "Allah bu basit ÅŸeyi mi misal (örnek) verirmiÅŸ" diye küçümseyen bir havaya girebilir. DüÅŸünmez ki, bir filin hortumuyla vuracağı
SÄ°HÄ°R veya BÜYÜ Normal ÅŸartlarda onlarca kuÅŸ bir kurda hükmedemez ama kurt büyülenince bu mümkün olabilir. Hatta, büyü sonucu, bir kuÅŸun -cazibesiyle- binlerce kurdu efsunlayıp peÅŸine takarak istediÄŸi istikamete sürüklemesi dahi mümkündür sanıyorum. Tıpkı eski Mısır’daki sihirbazların ellerindeki sopaları, yılan biçimine sokup insanları aldatması gibi... Nitekim bundan üç beÅŸ sene önce olmuÅŸtu da… *** Büyü, insanın aklına deÄŸiÅŸik bir mecra çizer: Mesela aşık, büyülenmiÅŸ gibidir. AÅŸkta sihirli bir güç vardır. Aşığın gözü aÅŸkın ÅŸiddetine göre bazan hiç bir ÅŸey görmez; aÅŸk, insanı kör eder. Aşık Ferhat olunca, daÄŸları deler... Nefret de öyle... Biri zevkli, diÄŸeri kahredici; ama ikisi de aklı selbedici... ***
OrtaÅŸark'taki bazı din bilmez ilahiyat profesörlerinin Ä°slam'ı parçalamaya yönelik sonuçlar ortaya getirecek cehaletleri artık dünya çapında meyvesini vermeye baÅŸladı sayılır. Bu dejenere tavrın, gittiÄŸi her yeri bozmasından korktuÄŸu için, bizi Avrupa BirliÄŸi TopluluÄŸuna sokmak istemeyen Batılılar bile, nihayet, bu cehaletle selamlaÅŸmaktan etkilenmeye baÅŸladılar. Onlar da meselelere bilimsel doÄŸruluk yerine yanlışa ÅŸartlandırıcı stratejik perspektiflerden bakmaya temayül ediyorlar artık. 1.11.2000 tarihli ZAMAN gazetesinin manÅŸetten verdiÄŸi bir haber bunun en açık belirtisi bir temayülü sergilemiÅŸ bulunuyor. Diyor ki, Berlin Senatosu'ndan bir Alman politikacı Barbara John, "Biz de Alman Ä°slam'ının oluÅŸmasını istiyoruz!.." Çok ilginç bir çıkış: "ALMAN Ä°SLAMI!.."
Alman Marksizm'i, Alman Astronomisi, Alman MatematiÄŸi gibi garip terkipleri akıl ve hayaline dahi getirmeyecek kadar saÄŸlıklı bir fikir ortamında yaÅŸayan ve yeÅŸeren bir Alman siyasetçisinin "Alman Ä°slamı" gibi gayrı ciddi ve müsbet yaklaşıma aykırı bir ibareyi, ancak OrtaÅŸarklı mürekkep yalamış cahil profesörlere yakışan bir benzerlikle kullanabilmesi, artık dünyanın da çivisinin kaydığının; bilimsel tavrı terke yatkın bir atmosfere girdiÄŸinin açık iÅŸareti olsa gerek.
Ne demek "Alman Ä°slamı"; Alman MatematiÄŸi, Alman Astronomisi, Alman Marksizm'i? Acaba, 2 X 2'nin dört ettiÄŸini söyleyen Matematik Almanlaşınca 2 X 2 = 5'mi ediyor? Yoksa kasıt Türkiye'den diyelim 700. bin mil uzakta olan Ay'ın dünyaya uzaklığı Alman Astronomisi devreye girince 800.bin Mil'e mi çıkıyor? Yoksa, Marxism de hırsızlık addedilen mülkiyet Alman Marxism'i olunca kutsallık kazanıp yine de Marksizm mi oluyor? "Alman Ä°slamı"nda Allah'ın emri olan zekat, önerisini zekatsız bir sömürü düzenine mi dönüÅŸtürecek? Bu nasıl garabet böyle; nasıl???