|
|
|
|
|
|
Duyurular |
AKIL IÇIN YOL BIRDIR
(THERE IS but ONE WAY for REASON) (linkleri SAG TIKLAYIN lütfen)
Sn.Soner YALÇIN'dan dikkate deÄŸer bir yazı: Edebiyatla AhmaklaÅŸtırma https://www.sozcu.com.tr/ 2021/yazarlar/soner-yalcin /edebiyatla-ahmaklastirma -6335565/
Önerdigimiz sayfalar: M. SAID ÇEKMEG?L anisina
|
|
|
|
Anasayfa
|
Anasayfa
YAÅžLANAN FAKAT ESKÄ°MEYEN MUHAYYER KÃœRDÄ° |
Yazar Ebu Welid bin Abba Vite
|
22-03-2007 |
Ebu Welid bin Abba Vite'den
Çağımızın Bilim Kurgu Romanı
ANA BÖLÜM IV:
Gezi Notlarına Devam:
YAÅžLANAN FAKAT ESKÄ°MEYEN MUHAYYER KÜRDÄ°
Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat
(Bozkırın, küskün çiÄŸdemlerin, hikmet dolu asker günlüklerinin, doÄŸu-batı buluÅŸmasının kurak, yakıcı cennetinden geçiÅŸ.)
9 Haziran 2002, Pazar: BaÅŸkent'den güneydeki sıra daÄŸlara doÄŸru tam gaz gidiÅŸ..Susuz toprakların denizi..Fakat buralarda, özellikle Konya-Alanya arasında armaÄŸan ormanlar da çoktur. Örnek: Kebap 103 Hatıra Ormanı. Etli ekmek ustası K.bey dedi ki:
-“AÄŸaçlardan birine, ince bir çakıyla TOASÄ°AÜK diye yazılıydı.Ve birçok kiÅŸi, bunun ne anlama geldiÄŸini araÅŸtırdı durdu.”
Soruldu;
-“Peki sen bunun ne anlama geldiÄŸini biliyor musun?” Yorum yazınız (0 Yorum) |
Devamı...
|
|
Will Universities Exclude Middle Classes? |
Yazar By Mike Baker
|
22-03-2007 |
Will Universities Exclude Middle Classes?
By Mike Baker Education correspondent, BBC News |
Picture the scene: the crumpets are toasting gently over the fire, the college butler is serving tea from the silver tray, bicycle clips and gowns have been removed, and the admissions tutors are settled in their deep leather armchairs, choosing next year's student intake.
As they sift through the piles of Ucas admissions forms, there is suddenly a triumphant shout from behind one tottering tower of papers. A don emerges, holding aloft an application form.
"Eureka! I've found one. Yes, a student from a state school, whose parents both left school at 16 and are now unemployed. And he is from an ethnic minority.
"What's more he was even placed in care for a few years while his parents were treated for drug addiction."
"Yes, but what were his A-level grades?" asks one of his colleagues, peering suspiciously over his bifocals.
"One E," comes the response.
"Oh well, let's offer him a place and a bursary, and do it quickly before the other universities grab him. Think what it'll do for our widening participation benchmarks." Yorum yazınız (1 Yorum) |
Son Güncelleme ( 08-11-2007 )
|
Devamı...
|
|
Yazar RACÄ° DURCAN
|
07-03-2007 |
EDÄ°SON CENNETE RACÄ° DURCAN
Bizdeki cennet-cehennem tartışmalarında, ampulün mucidi Edison’un nereye gideceÄŸi her zaman sorun teÅŸkil etmiÅŸtir. Cehenneme göndermeye pek meraklı tiplerin dahi, ‘peki Edison’u ne yapacaksın?’ dediÄŸinizde dilleri tutulmasa dahi, mutlaka duraksayıp yutkunarak bu zor suali cevaplamak için vakit kazanmak istediklerine sizler de ÅŸahit olmuÅŸsunuzdur. Çaresizlikten hafifmeÅŸrep sanat icra eden bir kısım kimseleri tereddütsüz yerine teslim eden zihniyet, sıra Edison’a gelince nedense tökezler, ona kendi gönlünden geçen bir paye verebilmek için çözümsüzlük içinde kıvranır. Belki O’nu cennete göndermezse elinden elektriÄŸin alınacağını; kandilli, gaz lambalı sefil günlere geri dönüleceÄŸini aklından geçirir. Gündeme geldiÄŸinde daima tartışma yaratan bu konuda bizim de birkaç söz söylememizi okurların anlayışla karşılayacağını umut ediyorum. Eh! Çok okunsun diye her gün ‘küresel ısınma’dan bahsedecek deÄŸiliz ya! (Bu arada okunma sayısı tatmin etmeyen son yazıma iliÅŸkin göndermemizi de yapmış olduk)
Bu tereddüdün yaÅŸanmasındaki en büyük amil, Edison’un insanlığa yaptığı düÅŸünülen büyük katkıdır. Bu konu tartışılırken bilinçaltında ÅŸöyle bir tasvir vardır: Dünya kapkaranlıktır. Ä°nsanlar geceleyin ne dışarıda ne de evlerinin içinde hiçbir ÅŸey görecek durumda deÄŸillerdir. Bu zifiri karanlığı fark eden Edison, zorlu ve özveri gerektiren çabalarıyla ampulu bularak insanlığın hem gecelerini, hem önünü aydınlatmıştır. Yorum yazınız (2 Yorum) |
Son Güncelleme ( 08-03-2007 )
|
Devamı...
|
|
Yazar Necmettin EVCÄ°
|
07-03-2007 |
DOÄžUM Necmettin EVCÄ°
Sevgili oÄŸlum Enes’e
“AÄŸrılarım baÅŸladı”
Aylardır taşıdığı yükün yorgunu.
Korkuyla karışık tedirginlik ile aÅŸkın sevinçleri arasında son gidiÅŸ geliÅŸlerini yaÅŸadı. Az sonra ne olacak bilmiyor. Bilinmez. Ä°ÅŸte burda, iÅŸte ÅŸimdi, bir yaÅŸam kaderin trajik sınırında tükenmenin bastırılmış çığlığıyla sönebilir. Kendi ölümünü seyredersin. Ben de ölürüm. Ruhuyla besleyerek içinde büyüttüÄŸü varlığı daha fazla taşıyamayacak. Varlık, içinde yokluÄŸu büyütür mü? BoÅŸluk soÄŸuk, hırçın bir denizin dalgaları gibi içimi dövüyor. BoÅŸluk. BoÅŸluk varlığın mekânıdır. Gel orayı sen doldur. Dolduracaksın. Zıt alanların, çizgilerin ÅŸaşılacak denli birbirine girdikleri bir andayız. YaÅŸamla ölüm düÅŸüncesi iç içe, sonsuz sevinçle sonsuz keder. Acı ile tatlı, aydınlık ile karanlık…
“Selma” diyorum,“yorulmadın mı biraz otur istersen.” Cevap vermiyor. KaÅŸlarını ‘hayır’ anlamında yukarı kaldırıyor. Bir tek kelime olsun söylemeye mecali yok. Ä°ki eliyle kâh belini, kâh kalçasını tutuyor, ovuÅŸturarak ağır ağır sürdürüyor yürüyüÅŸünü. Odanın bir başından bir başına. Ben de katıldım O’na. Kalbimin üstüne basa basa adımlıyordu. Böylesine ilk yürüyüÅŸüm bu. O’nun da. Her adımda kuÅŸku. Hasret. BekleyiÅŸ. Her ÅŸeyin kesiÅŸim alanı içim. GeçmiÅŸ, gelecek birbirine karıştı sanki. DüÅŸlerim, gerçeÄŸim adım adım uzayan ve yine adım adım kısalan yollar. Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 08-11-2007 )
|
Devamı...
|
|
TÃœSÄ°ADIN DEMOKRASÄ° RAPORU ÃœZERÄ°NE |
Yazar Dr. Sami GÖREN
|
07-03-2007 |
TÜSÄ°AD’IN DEMOKRASÄ° RAPORU ÜZERÄ°NE
Dr. Sami GÖREN (Hukukçu)
GÄ°RÄ°Åž
Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (TÜSÄ°AD)’nin “Türk Demokrasisi’nde 130 Yıl 1876-2006 Prof. Dr. Bülent TANÖR Anısına: Türkiye’de DemokratikleÅŸme Perspektifleri 10. Yıl Güncellemesi” (kamuoyunda bilinen adıyla Demokrasi Raporu) baÅŸlıklı raporu Aralık 2006’da yayınlandı. Rapor BoÄŸaziçi Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Sayın Zafer ÜSKÜL tarafından kaleme alınmış.
Bu son Rapor merhum Prof. Dr. Bülent TANÖR tarafından hazırlanan 1997’de yayınlanan “Türkiye’de DemokratikleÅŸme Perspektifleri” ile 1999’da yayınlanan “Türkiye’de Demokratik Standartların Yükseltilmesi: Tartışmalar ve Son GeliÅŸmeler” baÅŸlıklı Raporların güncellenmesi niteliÄŸindedir.
Rapor 254 sayfa olup 3 ana bölüm (Siyasal Boyut, Ä°nsan Hakları, Hukuk Devleti) ve Ekler (Temel Hak ve Özgürlüklere Ä°liÅŸkin Uluslararası SözleÅŸmeleri Uygun Bulma Kanunları, Raporun Kapsadığı Konular ile Ä°lgili Anayasa ve Kanun DeÄŸiÅŸiklikleri)’den oluÅŸmaktadır. Yorum yazınız (3 Yorum) |
Son Güncelleme ( 07-03-2007 )
|
Devamı...
|
|
Ä°YÄ° NÄ°YET VE Ä°SLAMIIN ANLAÅžILMASI |
Yazar Bilal SÜRGEÇ
|
07-03-2007 |
Ä°YÄ° NÄ°YET VE Ä°SLAMI’IN ANLAÅžILMASI
Sait Abi’nin en çok iÅŸlediÄŸi konulardan biri iyi niyetti. Bu kavramı sürekli sorgulardı. Tespiti ÅŸuydu: Ä°slam düÅŸüncesini bulandıran beÅŸeri arzu ve gayretlerle, çok kere iyi niyetin tezahürü olarak ortaya çıkıyordu. Tahrifatın çoÄŸu umumiyetle kötü bir kastın deÄŸil de altında çok kere iyi niyet yatan, fakat iyiliÄŸin ne olduÄŸunu aramayan zihin tembelliÄŸinin neticesi olduÄŸu görülürdü. Niyetin iyi olduÄŸunu iddia edebilmek için önceden iyi olup olmadığını araÅŸtırmaksızın, aklın bütün gücünü kullanmaksızın, peÅŸin bir hissiliÄŸe angaje olmamış bulunmak lazımdır.
Sait Abi’nin Ä°yi Niyet Anlayışımız isimli eseri, Ölçü, Ä°slam DiyalektiÄŸi, Müslüman ve Postulat Türkle Avrupalı, Sentez Olur Mu Maddeci Yanılma gibi konularını iÅŸlemiÅŸ. Kitap 1972’de basılmış.
Sait Abi bu eserinde gelenek halini almış yanlışa iÅŸaret ediyor doÄŸruyu gösteriyor..Müslümanın nitelikleri üzerinde duruyor: Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 07-03-2007 )
|
Devamı...
|
|
Yazar Ebu Welid bin Abba Vite
|
07-03-2007 |
Ebu Welid bin Abba Vite'den
Çağımızın Bilim Kurgu Romanı
ANA BÖLÜM III:
YAKINIMIZDAKÄ° SIRAT-Ä° MUSTAKÄ°YM Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat
Önemli Bilgi: Notlar, dindarlığı nedeniyle aşırı dünyacıların zulmüne uÄŸramış Has-din yolcusu maÄŸdur bir Müslüman tarafından tutulmuÅŸtur.
Gezinin en lezzetli bölümünde, genel gözlemlerimizi tartışırken mobil telefonum çaldı. Åžimdi bakınız, telefonun Frenkçe adına kimse takılmadı ama, yazının baÅŸlığındaki yabancı sıfat yadırgandı. Bu gözlemden ne anlıyoruz? Hayatın mantıklı bir açıklaması yoktur. Ä°slam'la ÅŸereflenmeye en yakın bir dehayken, yaratılış esrarını kıl payı kaçıran yazar Albert Camus, kainatın nasıl bir mantık sonucu yaratıldığı sorusunu dile getirip yanıtlıyor: Yorum yazınız (1 Yorum) |
Son Güncelleme ( 07-03-2007 )
|
Devamı...
|
|
BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR EVİNE GİDEN YOL; |
Yazar (UZAYLI ALİMLERİN DÜNYA GÖZLEMLERİNDEN ALINMIŞTIR)
|
25-02-2007 |
Ebu Welid bin Abba Vite'den
Çağımızın Bilim Kurgu Romanı ANA BÖLÜM II: BÄ°RÄ° BÄ°ZÄ° GÖZETLÄ°YOR EVÄ°NE GÄ°DEN YOL; YAHUT MODERN TUHAFÄ°STAN TARÄ°HÄ° (Uzaylı Alimlerin Dünya Gözlemlerinden Alınmıştır) Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat (Not: AÅŸağıdaki gözlemler son savaÅŸ yıllarına rastlamıştır.)
1 Mart 1939: Mavi Gezegen gözlem programı baÅŸladı. Minel hayr!
2 Mart 1939: Ä°nsanlar (ins taifesi) titredikleri zaman cam bir kutudan çıkardıkları küçük beyaz lokmaları yutuyorlar. (Acep, kinin tabletleri mi kastediliyor?) Küçük taneleri niçin yuttukları belli. Bunlar beyaz kömür... Yutulunca ÅŸahsı ısıtıveriyor...
4 Mart 1939: Minderde birbiriyle kucaklaÅŸan kimseler gözüküyor.(GüreÅŸ KarşılaÅŸmaları?) Herkes karşısındakini yere yatırmaya çalışıyor.
4 Mart 1939(AkÅŸam): Daha küçük mekanlarda da kucaklaÅŸan ve terbiyesi yüzünden okunan insanlar var. (Edep?) Ama bunlarınki seyircisiz ve saygı-ÅŸefkat dolu.( Cima?) ANCAK BAZILARINDA BU EN MAHREM Ä°LÄ°ÅžKÄ°YÄ° HERKESÄ°N GÖZÜ ÖNÜNE TAÅžIMA EĞİLÄ°MÄ° SEZÄ°LÄ°YOR. Allah(cc) korusun, böylesine aÅŸağılaÅŸmak onları minik, havlayan yaratıklara döndürmez mi?(Paparazzi?..Terier cinsi köpekler?...) Yorum yazınız (1 Yorum) |
Son Güncelleme ( 25-02-2007 )
|
Devamı...
|
|
BATININ GÖÇLER MESELESİNİ ÇÖZÜMÜ |
Yazar Raci Durcan
|
25-02-2007 |
BATININ GÖÇLER MESELESÄ°NÄ° ÇÖZÜMÜ RACÄ° DURCAN
II. Dünya Savaşı'ndan sonra hızla sanayileÅŸen Avrupa ve Amerika, fabrikalarında çalışacak iÅŸçilerini de dışarıdan almak zorundaydı. Yıkıcı savaÅŸtan kurtulmak için Güney Amerika ülkeleri olan Brezilya ve Arjantin baÅŸta olmak üzere; Avustralya ve hatta Güney Afrika Cumhuriyeti'ne kaçan halk kitleleri buralara yerleÅŸip geri dönmeyi düÅŸünmediler. Avrupa hem bu göçler nedeniyle, hem de kanlı savaÅŸtaki büyük kıyımla boÅŸalmış gibiydi. Ardından gelen hızlı sanayileÅŸme döneminde yabancı iÅŸçilerle iÅŸgücü açığını kapattılar. O zamanlar Avrupa ve Amerika iÅŸ cenneti gibiydi. Fakat bu uzun sürmedi. Üretim araçlarının otomasyonu insan eline duyulan ihtiyacı gün geçtikçe azaltıyordu. SanayileÅŸme kendine has yaÅŸam ÅŸeklini de getirmiÅŸti. Yeni düzende aile kurmak, bir aile sorumluluÄŸu almak, dünyaya haz almak için geldiÄŸini düÅŸünen batılı için katlanılmazdı. Böylece birçok ülkede nüfus artışı durdu, hatta gerilemeye yüz tuttu. 20. yüzyıl biterken Batı'nın yüz yüze olduÄŸu en büyük sorun buydu. Kendi ülkelerinde çalışma alanı bulamayan insanlar kitleler halinde Avrupa ve Amerika sınırlarına dayanıyorlardı. Önce göçmenlik yasaları ağırlaÅŸtırıldı. Sınırlardaki önlemler artırıldı. Her nasılsa ülkeye girmiÅŸ olanların tabii tutuldukları muamele, herhangi bir savaÅŸ mahkumuyla kıyaslanmayacak ağırlıktaydı. Çok geçmeden ülkelerin vicdan sahibi sivil toplum örgütleri politikacıların üzerine baskı yapmaya baÅŸladılar. Öte yandan kitleler halinde ülkelerindeki yoksulluktan kaçan Kübalı, Arnavut, Afrikalı göçmenler ya denizlerde boÄŸuluyor, yahut bilinmedik arazilerde ölümle yüzyüze kalıyorlardı. Batı modernleÅŸmiÅŸ ve Dünyayı deÄŸiÅŸtirmiÅŸti, ancak kendinden geri kalan kısımı yaÅŸanır olmaktan çıkarmıştı. 20. yüzyıl biterken bu sorun 21. yüzyıla aktarılan, çözümü sıkça gündem iÅŸgal eden büyük bir problemdi.
Yorum yazınız (3 Yorum) |
Son Güncelleme ( 01-03-2007 )
|
Devamı...
|
|
| | << İlk < Önceki 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 Sonraki > Son >>
| Sonuç 1921 - 1930 Toplam: 2067 |
|
|
|
|
|
Kullanıcı Girişi |
L O G I N | |
---|
|
Kimler Çevrimiçi |
Şuan 77 misafir çevrimiçi |
Ziyaretçi Sayısı |
123917807 Ziyaretçi
|
|
|
|