26-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
LİBERAL EĞİTİMİN BAŞARISIZLIĞI PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 14
KötüÇok iyi 
Yazar HurÅŸit AHMET-Nuri BÄ°RTEK   
26-01-2008

LİBERAL EĞİTİMİN BAŞARISIZLIĞI(*)

                                                                              HurÅŸit AHMET

                                                                              Ä°ng. Çev. admin

         ÇaÄŸdaÅŸ liberal eÄŸitim kavramı      daha önce(**)  tartışılan yaklaşımın tam zıddıdır. BaÅŸlangıçta liberal eÄŸitim kölelere ya da serflere uygun olandan farklı olarak, hür insan için uygun olduÄŸu kabul edilen bir eÄŸitim tarzıydı. Yunanlılar da, Romalılar gibi yüksek ilimleri hür vatandaÅŸa mahsus çalışmalar olarak görürlerdi. OrtaçaÄŸ döneminde aynı görüÅŸ egemendi. Yüksek ilimler gramer, hitabet ve mantıktan oluÅŸan “trivium” ile aritmetik, geometri, astronomi ve müzikten oluÅŸan “quadrivium” adlı iki gruba ayrılmıştı.
Bu çaÄŸda liberal eÄŸitim tedricen (azar azar) ideallere karşı hedefsiz ve tarafsız oldu. Bireycilik diÄŸer bütün düÅŸüncelerin pahasına vurgulandı. EÄŸitim dini ve ahlaki deÄŸerlerden ayrıldı. Özgürlük dikkat çeken bir kelime oldu. Konular ve bölümler hususunda seçimli sistem getirildi. ÖÄŸrenciye, ortaya çıkmamış melekelerine göre büyümesi ve geliÅŸmesi için geniÅŸ hürriyet verilmesi ve kendi düÅŸüncesi ile karakterini belli kalıplar mal edecek hiçbir harici etkiye müsaade edilmemesi gerektiÄŸi iddia edildi. EÄŸitimin bu tarzı BirleÅŸik Devletlerde çok yaygınlaÅŸtığı gibi Avrupa ülkelerinde de tutundu.

       Liberal eÄŸitimin meydana getirmiÅŸ olduÄŸu sonuçlar hiçbir ÅŸekilde cesaretlendirici deÄŸildir. Önemli sonuçlardan bazıları aÅŸağıdaki gibidir:

a)      EÄŸitim öÄŸrenciler arasında sosyal fikirleri geliÅŸtirmede baÅŸarısız olmuÅŸtur. Ve her ne zaman bir toplum kendisine aksiyon ve fedakarlık ilham eden ideallerden yoksun olursa yavaÅŸ yavaÅŸ tarih üzerindeki kavrayışlarını kaybederler ve çöküÅŸ baÅŸlar. Ä°kbal’in sözlerinde :

           “KiÅŸinin hayatı, bedenin ve ruhun iliÅŸkisine baÄŸlıdır

             Milletin hayatı gelenek ve kültürlerinin korunmasına baÄŸlıdır.

             KiÅŸi, eÄŸer hayat akışı kesilirse ölür; millet, eÄŸer hayat gayesi reddedilirse ölür”

b)      Böyle bir eÄŸitim yeni nesillerin kalplerine ve ruhlarına ahlaki deÄŸerleri takdim etmede baÅŸarısızdır. O sadece zihnin istekleri ile uÄŸraşır ve ruhun isteklerini karşılayamaz. Bu ikisi arasında bir çatlak vuku bulur ve bu da büyük bir milli kayba neden olur. Ä°kbal’in söylediÄŸi gibi :

             “Bilgi, eÄŸer onu (yalnız) bedenini büyütmek için kullanırsan sana bir yılan (yani zehir) dir.

                EÄŸer, bilgi ruhu azad için kullanılırsa en iyi dosttur sana.”

c)      bu tarz eÄŸitim ilmin bölümlere ayrılmasıyla sonuçlanmıştır. Liberal eÄŸitim bilgiyi herhangi bir ahenkli bütün içinde organize etmeyi ve tamamlamayı baÅŸaramaz. ÖÄŸrenciler yaÅŸamı ve dünyayı küçük, iliÅŸkisiz parçalar içerisinde görmeye baÅŸlarlar, onların birlik ve anlamını idrak edemezler (kavrayamazlar). Onlar sadece aÄŸaçları görürler, ormanı deÄŸil.

d)      Liberal eÄŸitim, son analizlerde hayatın temel ve yaÅŸayan konularında hiçbir idraki (kavraması) olmayan kiÅŸiler meydana getirmiÅŸtir. Bilfiil uygulamada, bilgileri herhangi bir tecrübe (deneysel) deÄŸeri haiz olması için çok sathi (yüzeysel) bulunmaktadır. Ulusal görüÅŸ noktasından böyle bir eÄŸitim semere vermeyi baÅŸaramaz.

     ÇaÄŸdaÅŸ liberal eÄŸitimin bu sakıncaları ÅŸimdi gitgide daha aÅŸikar oluyor. Dr. Frank Adylotte, Amerikan eÄŸitimi hakkında diyor ki: “BaÅŸkasına yer bırakmayan teknikle, gayelere karşıt vasıtalarla zihnin iÅŸgali; zihni, herhangi bir liberal unsurun edebiyatının, felsefesinin, tarihinin veya dininin etüdünden mahrum bırakıyor” (1)

     MeÅŸhur sosyal felsefeci Walter Lipmann, “Dertli Dünyamızda EÄŸitimin Durumu” hakkındaki konuÅŸmasında diyor ki:

     “Okullar ve kolejler dünyaya, içinde yaÅŸamaya mecbur oldukları cemiyetin yaratıcı prensiplerini artık anlamayan kiÅŸiler göndermekteler. Kültürel an’anelerinden mahrum kalan yeni eÄŸitilmiÅŸ batı insanları artık: kendi dimaÄŸ ve ruhlarının biçimine ve özüne, fikirlerine, yargılarına, temel prensiplerine, mantığına, Batı Medeniyetini yıkması mukadderdir, ve doÄŸrusu yıkıyor da” (2)

      Uluslar arası EÄŸitim Enstitüsü ikinci baÅŸkanı son makalesinde yazıyor:

      “BirleÅŸik Devletler eÄŸitiminin merkezi problemi, ki diÄŸer bütün problemler buna teÄŸettir, hedeflerin ve felsefenin tanımlanması ve uygulama mevkiine konulmasıdır. EÄŸitim sisteminin, bu hususlarda hizmet ettiÄŸi cemiyeti aksettirdiÄŸini söylemek bu probleme cevap deÄŸildir. EÄŸitim ayrıca bir vasıtadır ki, bununla cemiyet geleceÄŸinin imajını ÅŸuurla tasarlaması gerekir.” (3)

    BirleÅŸik Devletler EÄŸitimi konusundaki son Rockefeller raporları açıkça bu eksikliÄŸe iÅŸaret ediyor:

    “Bunlar (öÄŸrenciler) yaÅŸamlarında mana istiyorlar. EÄŸer dönemleri, kültürleri ve liderleri onlara önemli manalar, büyük gayeler, büyük inançlar teklif etmez ya da edemez ise, onlar da yüzeysel ve ehemmiyetsiz manalara baÄŸlanacaklar. Gayesizce yaÅŸayıp, yaÅŸamalarında mana aramayı ÅŸüpheli ve sahte deneyimlere bırakan kiÅŸiler, basitçe diÄŸer alternatif mefhumlarla dini gayeler ahlaki deÄŸerler, sosyal ve sivil mesuliyet görüÅŸleri ve kendini kavramanın yüksek standardı ile canlandırılmamışlardır. Bu hepimizin mesuliyet taşıdığı bir eksikliktir.

      EÄŸitimin, mana ve gaye ile telkin edilmesi gereken bir iÅŸlem olduÄŸunu farz etmeliyiz. O kadar ki herkes doktrin benimsemiÅŸ olacak, o kadar ki her genç kiÅŸi kendini büyütmüÅŸ ve baÅŸlı başına eÄŸitimini ve iradesini mümkün kılmış deÄŸere hizmet etmeyi isteyecek.”

      Ä°ngiltere’de bir seri çalışmaların oluÅŸturduÄŸu “Üniversite’de Kriz” adlı bir kitapta Sir Walter Moberly diyor ki:

      “Bizim halimiz ÅŸudur: ÖÄŸrencilerin çoÄŸu gerçekten mühim olan konular üzerinde akıllarına egzersiz yaptırmaya hiç mecbur edilmeden üniversitelerimizden geçmekteler. Akademik tarafsızlığın etkisi altında bunlar, üzerinde hiçbir zaman ciddiyetle durmadıkları sosyal ve politik istatükoda ve laiklik içerisinde “peki” demeye (uysallığa) belirsiz ÅŸekilde ÅŸartlandırılırlar. Etütlerin yaygın parçalanmışlığı sebebiyle onlar bir yaÅŸam gayesi üzerinde mesuliyet kararlaÅŸtırmaya davet edilmezler veya böyle akıllı bir karar vermek için donatılmazlar… Esasta onlar eÄŸitilmemiÅŸlerdir. (4)

    Prof. Haroid H. Titus tüm eÄŸitim perspektiflerini gözden geçirdikten sonra yazıyor:

    “Umumi bilgi yığınının eksikliÄŸinden daha da ciddi olan umumi ideal ve inanç eksikliÄŸidir. EÄŸitim çok sık olarak bazı hayati iddiaları, inançları ve disiplinleri geliÅŸtirmeyi baÅŸaramaz. Bilim ve araÅŸtırmanın, insani deÄŸerlerden ve sadakatten tehlikeli bir ayrılışı olmuÅŸtur. EÄŸitim kendi kendini geçmiÅŸin manevi mirasından ayırmış, yerine herhangi bir yeterli ÅŸey koymayı baÅŸaramamıştır. Sonuçta, eÄŸitilmemiÅŸ kiÅŸiler dahi, sabit bir dünya görüÅŸü olmadığı gibi deÄŸer yargıları veya inançları olmaksızın bırakılırlar.”(5)

     M.V.C. Jaffreys ÅŸikayet ediyor:

    “Modern EÄŸitimde en ciddi zayıflık, onun gayeleri hakkındaki belirsizliktir. Tarih üzerine bir bakış, en hayati ve etkili eÄŸitim sistemlerinin; hedeflerini, ÅŸahsi yetenekler ve sosyal durumları noktasından çok net biçim ÅŸekillendirmiÅŸ olduÄŸunu bize hatırlatır; Ispartalı, feodal, Nazi ve komünist eÄŸitimciler buna müÅŸterek olarak sahiptiler, neye inandıklarını ve ne yaptıklarını biliyorlardı. Tersine, liberal demokrasilerde eÄŸitim üzücü ÅŸekilde gayelerinde bulanıktır.”(6)

     Bu yeni düÅŸünce akımları, eÄŸitimin ideolojik tarafsızlığı kavramının sönmekte; ve katiyetle bu kavramın kültür ve geliÅŸmeyi zedeleyici nitelikte olduÄŸunu göstermiÅŸtir.
1– Adylotte, Frank, Breaking the Academic Lock Step, Harper and Brothers Newyork, 1944,
       p.7
2 – Lippman Walter, “The State of Education in This Troubled World” Vital Speeches for the
       Day, Jan. 15, 1941, p. 200
3 – Current History, Sept. 1958, p. 174
4 – Moberly, Sir Walter, The Crisis in the University, London, 1940, p. 70
5 – Titus Harold H., Living Issues in Philosophy, New York, 1953 pp. 420-21
6 – M.V.C. Jaffreys, Glaneon, An Inquiry into the Aims of Education, Pitman, London, 1950,
       p.61.
(*) kriter, aralık, 83, C. 4, sayı 38, den alınmıştır
(**) bkz.  http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=458&Itemid=52

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 27-07-2009 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111693016 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net