18-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
Son Eklenenler
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
İki gerekçeli karardaki tek ortak gerçek PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar BÄ°LAL SAMBUR*-Taraf - Istanbul - 26.10.2008   
28-10-2008

Ä°ki gerekçeli karardaki tek ortak gerçek

Taraf - Istanbul - 26.10.2008

BÄ°LAL SAMBUR* / AYM’nin açıkladığı her iki gerekçe metni, özgürlükçü ve hukuki bir ruhtan yoksun olduÄŸu gibi resmî ideolojinin yargı kurumlarına hâkim olduÄŸunu göstermesi açısından ilginçtir. Bu gerçek ışığında, resmî ideolojiyi soyut fikirler olarak anlamak yerine bir kurum olarak ele almamız gerekmektedir. Her iki gerekçe, ülkemizde hukuk ve özgürlüÄŸün deÄŸil, en güçlü organın resmî ideoloji kurumu olduÄŸu ortaya koymuÅŸ bulunmaktadır.

Anayasa Mahkemesi’nin baÅŸörtüsü yasağına kısmi çözüm getiren anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini iptal etmesi ve Ak Parti’nin kapatma davasıyla vermiÅŸ olduÄŸu kararların gerekçeleri peÅŸ peÅŸe yayımlandı. Kararların gerekçeleri, hukuk, demokrasi ve özgürlük deÄŸerlerini benimseyenleri derin bir hayal kırıklığına uÄŸratmış bulunmaktadır.
Yayımlanan gerekçeleri okuduÄŸumda, her satırda biraz daha boÄŸulduÄŸumu hissettim, yaÅŸama sevincimi kaybettim ve geleceÄŸe dair umutlarım biraz daha zayıfladı. Her satır bana sanki ÅŸunu söylemekteydi: ‘Bizim için sen özgür bırakılmayacak kadar önemlisin, bireysel özgürlük fikri çok tehlikeli bir uydurmadır, özgürlük ve demokrasiyi talep etmek yerine sana verilenle yetinmeyi öÄŸren!’ Gerekçe metinlerinin bu buyurgan üslubu karşısında birey olarak ezilme ve bitme ÅŸeklinde çok acı bir tecrübeyi yaÅŸamak durumuyla karşı karşıya kaldım. Çok ilginçtir, gene aynı metinlerde özgür ve adil bir yaÅŸam için umutlarımızı korumamızı saÄŸlayan bölümler de bulunmaktadır. Metinlerdeki özgürlük karşıtı ideolojik nitelikteki söylemin boÄŸuculuÄŸuna karşı mahkeme baÅŸkanı Sayın HaÅŸim Kılıç’ın karşı oy yazıları, özgürlüÄŸün ferahlık sesi olarak bizi yaÅŸamla, insanla ve hukukla bütünleÅŸtirmektedir. HaÅŸim Kılıç’ın karşı oy yazıları, çocuklarımıza bırakacağımız altın sayfalardır. Gerekçelerdeki o bölümleri çoÄŸaltmalı, özenle saklamalı, evimize ve ofislerimize asmalı, kısacası onları kalıcılaÅŸtırmak için her ÅŸeyi yapmalıyız. ÖzgürlüÄŸün yarattığı farklılık, bu gerekçeli metinlerde gücünü tekrar ortaya koymuÅŸtur. Özgürlükçü çizgide ilkeli ve tutarlı bu duruÅŸ sayesinde bugün bile hâlâ ‘Ankara’da yargıçlar var!’ ÅŸeklinde, imparatora karşı kendini savunabilen sıradan vatandaşın özgüveniyle haykırabiliriz. Bize hâlâ bunu söyleme imkânı verdiÄŸi için, hukuk, çoÄŸulculuk ve özgürlükçü çizgiyi korumanın erdemini canlı olarak gösterdiÄŸi için Sayın Kılıç’a teÅŸekkür borçluyuz.GEREKÇELERDEKÄ° HUKUKSUZLUK
Gerekçeler, HaÅŸim Kılıç’ın karşı oy yazıları gibi deÄŸerli hukuk dokümanlarını bize kazandırmasının yanında ortaya hayati düzeyde bazı hazin gerçeklerin su yüzüne çıkmasına neden olmuÅŸtur. Anayasa Mahkemesi’nin devleti bireylere ve topluma karşı koruyan güçlü bir kurum olduÄŸu olgusu bu gerçeklerin başında gelmektedir. Devletin güçlü koruyucu kurumları olmasına raÄŸmen, bireyi ve sivil toplum kesimlerinin hak ve özgürlüklerini devlete karşı koruyacak güçlü kurumların olmaması, devletin lehine bireyin aleyhine derin bir dengesizlik hali yaratmaktadır.Yayımlanan metinlerde ifade edilen fikirler, mahkemenin zihin yapısına dair önemli ipuçları vermektedir. Kararın gerekçeleri, hukuk fakültelerinden mezun kiÅŸiler tarafından yazılmasına raÄŸmen, metinlerin dayandığı bir hukuk felsefesinin olup olmadığı sorusu cevaplanmaya muhtaç durumdadır. Metinlerin dayandığı hukuk felsefesinin belli olmamasına raÄŸmen, devletçiliÄŸin ve resmî doktrinin derin bir ÅŸekilde mahkeme üyelerinin zihin dünyalarını ÅŸekillendirdiÄŸi açıkça ortadadır.
Ä°deolojinin hukuka hâkim olması problemi, doÄŸal olarak hukukçunun niteliÄŸi sorununu beraberinde getirmektedir. Sahici anlamda hukukçu, bir ideolojiye ya da dine mutlak olarak inanmış ve inandığı doÄŸrular için hukuku araçsallaÅŸtıran ‘kesin inançlı’ biri deÄŸildir. Kesin inançlı hukukçu, belki de en kötü hukukçudur. Kesin inançlı olmanın aksine hukukçunun bütün ideoloji, inanç ve dinlere gözü kapalı olması gerekmektedir. Ancak bu gözü kapalılık, hukukçunun insani gerçekliklerden soyutlanması anlamına gelmemektedir. Aynı zamanda hukukçu, insani olan hiçbir ÅŸey bana yabancı olmamalıdır diyen kimse olmalıdır. Bütün ideolojiler ve inançlar karşısında kesin inançlı olmayı engellemek için kör, ancak insani olan her ÅŸey karşısında gözleri sonuna kadar açık hukukçu tipini gerçekleÅŸtirmek, her hukukçunun önündeki en büyük meydan okumadır. Her hukukçu bu iki hususu maksimum düzeyde gerçekleÅŸtirdikçe özgürlük, çoÄŸulculuk, hak ve adalet deÄŸerleri çizgisinde daha ilkeli ve tutarlı durmayı baÅŸaracaktır.Kararların gerekçelerinde, özgürlük ve hukuk açısından çok tehlikeli bir görev devletin doÄŸal hakkı olarak ifade edilmektedir. Bireyin kul olmaktan çıkarılması, ortaçaÄŸ fanatizminin sona erdirilmesi, toplumun hurafelerden kurtarılarak akıl ve bilimin öncülüÄŸünün benimsetilmesi gibi kavramlar kullanılarak devlete, toplumu dinden özgürleÅŸtirme görevi verilmektedir. Toplumun dinden özgürleÅŸtirilmesi gerektiÄŸi kadar aynı ölçüde toplumun resmî ideolojiyi içselleÅŸtirmesi ve benimsetilmesi görevi de devletin doÄŸal hakkı sayılmaktadır. Dinden özgürleÅŸmek ÅŸeklinde bir tercihte bulunmak, her bireyin doÄŸal hakkıdır. Ancak dinden özgürleÅŸip seküler bir ideolojiyi benimseyip benimsememeye de karar vermek de aynı ÅŸekilde bireylere bırakılması gereken bir konudur. Devletin toplumu dinden arındırıp yerine aydınlanma düÅŸüncesi, reform hareketi, pozitivist felsefeden miras kalan bilimci ve akılcı bir ideolojiyi dayatmak gibi bir görevi ve hakkı bulunmamaktadır.
CUMHURÄ°YET-ÅžERÄ°AT Ä°KÄ°LEMÄ° KURMAK YANLIÅžToplumun dinden özgürleÅŸtirilmesini ve seküler bir ideoloji olarak resmî doktrinin onun yerine ikame edilmesini devlet kurumlarının doÄŸal hakkı ve görevi sayan bir anlayış, hukuk ve özgürlükle baÄŸdaÅŸmayan illiberal bir zihin biçimidir.
Mahkeme, AK Parti’nin laiklik karşıtı odak olduÄŸunu kabul etmiÅŸ ve baÅŸörtüsünü de laiklik karşıtı dinî ideolojinin siyasi simgesi olduÄŸuna karar vermiÅŸtir. Her iki metin, cumhuriyetin karşıtı olarak ÅŸeriatı konumlandırmaktadır. Åžeriat, bu metinlerde, dinî fıkıh olmanın ötesinde teokratik düzen anlamında kullanılmaktadır. Cumhuriyet-ÅŸeriat karşıtlığı üzerine kurulu gerekçeler, ÅŸeriat, tutuculuk, taassup ve statiklikle özdeÅŸleÅŸtirirken; cumhuriyeti ve laikliÄŸi bilimsellikle, akılcılıkla ve ilerlemeyle aynılaÅŸtırmaktadır. Åžeriat-cumhuriyet karşıtlığı temelinde ifade edilen bu söylem, tek parti ideolojisinin en belirgin özelliklerinden birisidir. Cumhuriyeti laisizmle özdeÅŸleÅŸtirmek de saÄŸlıklı deÄŸildir. Ancak günümüz dünyasında cumhuriyeti ÅŸeriat karşıtlığı temelinde savunmak ya da laisizmle özdeÅŸleÅŸtirmek yerine, cumhuriyetin niteliklerinin ne olması gerektiÄŸi sorusunun gündeme getirilmesi gerekmektedir. Cumhuriyetin insan hakları, hukukun üstünlüÄŸü, bireysel hak ve özgürlükler ve liberal demokrasi çerçevesinde niteleyen, onun içini bu deÄŸerlerle dolduran hukuki ve özgürlükçü bir bakış açısına çok ihtiyaç vardır.Sonuç olarak her iki gerekçe metni, özgürlükçü ve hukuki bir ruhtan yoksun bulunmaktadırlar. Resmî ideolojinin yargı kurumlarına hâkim olduÄŸu, her iki gerekçede ortaya çıkan en temel gerçektir. Bu gerçek ışığında,  resmî ideolojiyi soyut fikirler olarak anlamak yerine bir kurum olarak ele almamız gerekmektedir. Her iki gerekçe, ülkemizde hukuk ve özgürlüÄŸün deÄŸil, en güçlü organın resmî ideoloji kurumu olduÄŸu yalın gerçeÄŸini net bir ÅŸekilde ortaya koymuÅŸ bulunmaktadır.

* Doç.Dr.; Din ve Hürriyet AraÅŸtırmaları Merkezi Direktörü / bilal sambur [ ]






Yorum
Problem with activation - help me
Yazar Mary açık 2009-01-18 05:05:15
Hello, I dont know if I am writing in a proper board but I have got a problem with activation, link is not working... http://kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=1000&Itemid=1?a79723d2c4b58dc5d49d83cf862f5b9b,
Problem with activation - help me
Yazar Felix açık 2009-07-18 21:20:23
Hello, I dont know if I am writing in a proper board but I have got a problem with activation, link is not working... http://activationlink.co/,

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 28-10-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Anket
Kullanıcı Girişi
Kimler Çevrimiçi
Şuan 261 misafir çevrimiçi
Ziyaretçi Sayısı
111240326 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net