|
|
|
|
|
|
Duyurular |
AKIL IÇIN YOL BIRDIR
(THERE IS but ONE WAY for REASON) (linkleri SAG TIKLAYIN lütfen)
Sn.Soner YALÇIN'dan dikkate deÄŸer bir yazı: Edebiyatla AhmaklaÅŸtırma https://www.sozcu.com.tr/ 2021/yazarlar/soner-yalcin /edebiyatla-ahmaklastirma -6335565/
Önerdigimiz sayfalar: M. SAID ÇEKMEG?L anisina
|
|
|
|
Anasayfa
|
Anasayfa
İmdaaat! Öğrenciler namaz kılıyor |
Yazar Hasan Celal Güzel
|
14-06-2007 |
Ä°mdaaat! ÖÄŸrenciler namaz kılıyor
05/06/2007 (5670 kiÅŸi okudu)
Sevgili okuyucular, son ayların en 'korkunç' faciası, Ä°stanbul-BaÄŸcılar Lisesi'nde yaÅŸandı. Tahmin ediniz bakalım öÄŸrenciler ne yapmışlar?.. - Toplu halde esrar çekerken mi yakalanmışlar? Hayır, bu da bir ÅŸey mi? Daha korkunç... - Toplu halde uygunsuz vaziyette mi bulunmuÅŸlar? Yok canım, daha nesi? Hem onların çaÄŸdaÅŸ tercihlerine ne karışırız. - Tamam anladık; herhalde birbirlerini ya da öÄŸretmenlerini öldürmüÅŸlerdir. Yoksa okulu mu yakmışlar? Hayır, hayır, daha da kötü; âdeta bir felaket... - O halde sen söyle arkadaÅŸ, ben bilemedim. Ne yapmışlar biliyor musunuz? TOPLU HALDE NAMAZ KILMIÅžLAR. - Vay be! Desene laiklik elden gitmiÅŸ; irtica gene hortlamış. Bu yeni bir Menemen Olayı. Sehpalar kurulmalı; öÄŸrenciler ve öÄŸretmenler asılmalı!.. Yorum yazınız (2 Yorum) |
Son Güncelleme ( 14-06-2007 )
|
Devamı...
|
|
In Turkey, fear about religious lifestyle |
Yazar Sabrina Tavernise
|
14-06-2007 |
From International Herald Tribune
In Turkey, fear about religious lifestyle
Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 14-06-2007 )
|
Devamı...
|
|
Fishing 'destabilises Black Sea' |
Yazar Lyubomir Klissurov
|
13-06-2007 |
Fishing 'destabilises Black Sea' | Mnemiopsis leidyi thrived in fish-scarce waters
Excessive fishing in the Black Sea has triggered major changes in the marine ecosystem, scientists suggest.
The collapse of fish stocks altered the sea's food chain, triggering a "regime shift" that allowed a species of invasive jellyfish to bloom, they said.
But curbing fishing will not be enough to return the habitat to a stable state unless pollution and biodiversity controls are also adopted, they warn.
The findings appear in the Proceedings of the National Academy of Sciences.
A long-term study by Georgi Daskalov, from the UK's Centre for Environment, Fisheries and Aquaculture Science (Cefas), and colleagues found that excessive fishing had resulted in a series of shifts in the sea's ecosystem over the past 50 years.
| Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 17-06-2007 )
|
Devamı...
|
|
Yazar Necmettin EVCÄ°
|
28-05-2007 |
BENÄ° AZALTIYORSUN Necmettin EVCÄ° 1.
Kaç yıl geçti aradan?
Åžarkı sözü gibi oldu. Olsun.
GörüÅŸmeyeli ne çok deÄŸiÅŸmiÅŸsin. Åžimdi hiç mi hiç siyahı kalmamış saçın ve sakalınla daha güzelleÅŸmiÅŸsin. Sakin, engin, derin bir derviÅŸ gibisin. Belki sizi ‘derviÅŸ’ kelimesiyle ifade etmemeliydim. Çünkü çocukluÄŸumun o güzel hocası derviÅŸliÄŸin her türlüsüne karşıydı.
Ä°lk gençlik yıllarımızdı. Duygularımız doludizgin atlar gibi sınır tanımaksızın koÅŸturuyor. Sen o atı habire kamçılıyordun. Duygularımız sende ve seninle birlikte olanlarla güç ve haklılık kazanıyor. Boyumuzdan büyük laflar ettiÄŸimizde bizi bağışlayıcı naif tutumlarıyla karşılayan kimi aÄŸabeylerimizin umut kırıcı sandığımız söz ve uyarılarına karşı bize sığınak oluyordun. Burada böyle kalamazdık. Bir yere gidilecekse de yürümeliydik ve tez elden ayaÄŸa kalkmalıydık. Bu gidiÅŸ bu yol nereye varır bilmiyoruz. Daha doÄŸrusu düÅŸünce dünyasına uÄŸramaksızın o yolun bir yere varma imkânının olmadığını; okudukça, düÅŸünce çevrelerinde göverdikçe öÄŸrenecektim. Anladım ki ilk menzil kendi içimde olmalıdır. Yakın gibi gözüken o menzil ne kadar uzakmış meÄŸer.
Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 28-05-2007 )
|
Devamı...
|
|
"Tabutumu taşıyacaklar düşünsün!" |
Yazar Serdar ARSEVEN
|
28-05-2007 |
Tabutumu taşıyacaklar düÅŸünsün!"
Serdar ARSEVEN
Prof. Dr. Sencer Ayata, mitingçileri 'yeni orta sınıf' diye tanımlamış…
Orta sınıf, olabilir…
Lâkin, "yeni"likleri yok…
Bu "yeni"liÄŸi Türkan Saylan, Necla Arat, Nur Serter gibi "eski
tüfeklerin" neresine yerleÅŸtireceksin!..
Marşları bile değişmedi;
Miting meydanlarında, 74 yıl öncesinin Onuncu Yıl Marşı'nı çalıyorlar, hâlâ…
"Yeni orta sınıf", bu "yeniliÄŸe" denk düÅŸen bir besteyi dillere
yerleÅŸtirebildi mi?..
Hayır…
"Yeni" filan deÄŸil…
Ä°smet Ä°nönü döneminin CHP'lileriyle miting meydanlarının orta bölümlerine
düÅŸenlerin farkı yok…
Kenarlar… Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 08-11-2007 )
|
Devamı...
|
|
Yazar From The Economist print edition
|
28-05-2007 |
In place of God May 3rd 2007 From The Economist print edition
Culture replaces religion
FROM the earliest times, a central role of any big town was sacred or religious. Until the 16th century, the status of a city was in England granted only to towns that had a diocesan cathedral, and to this day the title “metropolitan” is in some churches given to senior clerics. Cities still tend to have bigger and more splendid churches, mosques and temples than do mere towns and villages. But in the rich world the religious role of the metropolis has diminished, often to vanishing point. The ensuing vacuum has generally been filled by a secular alternative.
Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 08-11-2007 )
|
Devamı...
|
|
BÜYÜK AĞABEY SİZİ GÖZETLİYOR |
Yazar Raci Durcan
|
11-05-2007 |
BÜYÜK AÄžABEY SÄ°ZÄ° GÖZETLÄ°YOR
George Orwel’in ‘Bindokuzyüz seksendört’ adlı trajik romanını okumamışsanız bile içeriÄŸiyle ilgili bilginiz olmuÅŸtur. Fırsat bulduÄŸunda diktatörlüklerin nasıl bir paranoyaya dönüÅŸerek insanın her anını gözlem ve kontrol altında tutmaya yönelebilecekleri konusunda dehÅŸete düÅŸüren bir tabloyu resmediyordu. Yayınlandığında deÄŸil fakat soÄŸuk savaşın kızıştığı, Komünizmin Avrupa için tehdit olarak algılandığı 1950’lerden sonra ilgi odağı oldu. BaÅŸkaları tarafından izlenmeyen, kendine ait bir dakikası bile olmayan insanın içinde bulunduÄŸu durumun tasviri, bu tehditi hisseden herkesi derin bir ÅŸekilde kaygılandırmıştı. Yanlış birÅŸey yapmıyor olsak dahi her anımızın baÅŸkaları tarafından izlenmesi, hatta izleniyor olduÄŸu düÅŸüncesi bize korkunç gelir. Genelde ayrım gözetmeksizin diktatörlüklere, özelde Sovyet-Komunist rejimine eleÅŸtiri olduÄŸu düÅŸünülerek revaç bulan kitap güncelliÄŸini yitirerek raflara kaldırıldı. Ä°nsanımız böyle bir dönemin gelebileceÄŸi endiÅŸesini taşıyarak tedirginlik yaÅŸadı, savaÅŸa hazırlandı. Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte gündemden düÅŸerek unutulmaya yüz tuttu. SoÄŸuk savaşın ‘Büyük AÄŸabey’i, varmak istediÄŸi ÅŸeyin olmazlığını görerek kendi kendini tasfiye etmiÅŸti. Yorum yazınız (1 Yorum) |
Son Güncelleme ( 11-05-2007 )
|
Devamı...
|
|
Yazar Sıddık DEMİR
|
11-05-2007 |
ÅžU BÄ°ZÄ°MKÄ°LER
Sıddık DEMÄ°R Ayak üstü sohbette,”Åžu Bizimkiler” isimli son kitabının yayınlandığını ve alıp okumamı söyledi. “Çilenin Böylesi” ilk eseriydi, çok akıcı bir üslubu olduÄŸundan bir çırpıda okunabilir diye duymuÅŸtum. Ama eseri okumamıştım. Bu eziklikle “Åžu Bizimkileri” aldım. Albenisi fazla olmayan, bayağı hacimli bu eserin, eve varır varmaz kapağını açtım. Aman Allah’ım dedim üç saat sonra!. Ne kadar akıcı, ne kadar ustaca sergilenmiÅŸ, insan iliÅŸkileri ve portreler ne güzel tasvir edilmiÅŸ!. Aynı atmosferde ve aynı fikir mezrasında olduÄŸumuz içindir belki dedim kendi kendime. Öylede olsa üç gün içinde nöbetleÅŸerek aynı eseri üç kiÅŸi, aynı heyecan ve akıcılıkla okuyabilir miydi. Evet kitabın kapağı zaruri ihtiyaçlardan dolayı kapanır kapanmaz, gözü kitapta olan diÄŸer aile efradı, hemen aynı kapağı aralayarak, adeta kitaba dinlenmek fırsatı verilmiyormuÅŸ gibi bir tatlı, bir heyecanlı, bir akıcı zulüm iÅŸleniyordu sanki. Öze dönüÅŸ hareketinin fikir cephesinde ismini altın harflerle yazdıran o mücahit insanlarımızın, özel ÅŸahsiyetlerinde, etten kemikten yaratılmışlığın özellikleri sergileniyordu çeÅŸit çeÅŸit… Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 11-05-2007 )
|
Devamı...
|
|
İSLAMİ BEYLER ÇİFTLİĞİ! |
Yazar Ebu Welid bin Abba Vite
|
11-05-2007 |
Ebu Welid bin Abba Vite'den
Çağımızın Bilim Kurgu Romanı: “KonuÅŸ ZAKO”
YENÄ° BÖLÜM
OTOBÜS DURAÄžININ YENÄ°, TUHAF ADI:
Ä°SLAMÄ° BEYLER ÇÄ°FTLİĞİ!
Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat
Baba oÄŸul Uryel'ler yenilenen ve globalleÅŸen yani topyekun hale gelen bir dünyada taşındıkları son evin havasından sıkılıp, delikanlının bir zamanlar hapsolduÄŸu SANAL DÜNYA'yı yeniden görmek hevesine kapılmışlardı. Genç Uryel kendisiyle kiÅŸiliÄŸini paylaÅŸan KurbaÄŸa Alfred beyden, Alfred Öztürk'ten habersizdi kuÅŸkusuz. Aksi takdirde onu Sanal Dünya macerasına ikinci kez bulaÅŸtırmak istemezdi. Bu konuda, otobüs duraklarında bekleyenlerin sıkılmamaları için saÄŸa sola yerleÅŸtirilmiÅŸ rüya makinelerinin sunduÄŸu abartılı olanaklar, bay Uryel'in oÄŸulcağızı için bir umut kaynağı olmuÅŸtu. Zaman zaman duraklarda tüm varlığını elektro düÅŸlere bırakıyordu. Ä°ÅŸte bu düÅŸlerden birinden, kendi isteÄŸi ile biraz da erken uyandığında tuhaf bir durumla karşılaÅŸtı. Her zamanki duraklarının plakası yahut tabelası, ne derseniz deyin, deÄŸiÅŸmiÅŸ, silik yazılı “Kent Merkezi” ibaresi kaldırılarak yerine kocaman, düÅŸsel bir menzilin adı yazılmıştı: “Ä°slami Beyler ÇiftliÄŸi…”Yorum yazınız (0 Yorum) |
Son Güncelleme ( 11-05-2007 )
|
Devamı...
|
|
| | << İlk < Önceki 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 Sonraki > Son >>
| Sonuç 1901 - 1910 Toplam: 2067 |
|
|
|
|
|
Kullanıcı Girişi |
L O G I N | |
---|
|
Kimler Çevrimiçi |
Şuan 68 misafir çevrimiçi |
Ziyaretçi Sayısı |
123910407 Ziyaretçi
|
|
|
|