Aile kısaca anne, baba ve çocuklardan oluÅŸan topluluktur. Aile toplumun özüdür/çekirdeÄŸidir.

Bir milletin aile yapısı saÄŸlam ise, Devlet yapısı da saÄŸlam ve uzun ömürlü olur. Bunun en güzel örneÄŸi Osmanlı toplumudur. Zaman zaman devlet bünyesinde görülen çatlaklıklar, isyanlar aile sayesinde toplumun geneline sıçramamış ve bu millet en zor dönemlerde bile içinde bulunduÄŸu halden saÄŸlam aile yapısı sayesinde rahatça silkinip ayakları üstünde durmasını bilmiÅŸtir. Ne zaman ki Osmanlıda Ailede de Batı’ya özenti baÅŸladı toplumda da huzur kalmadı.

Son yıllarda ısrarlı bir ÅŸekilde aile dinamitlenmekte. Aileyi yıkmak, parçalamak için ne gerekiyorsa yapılmakta. Aslında aile ile uÄŸraÅŸmak, evi otele çevirmek bindiÄŸi dalı kesmek, toplumun huzurunu bombalamak demektir. Kadının da “eÅŸitlik” adı altında, “EÅŸitsizliÄŸe” sürüklenmesidir.

Aşağıda;

Günümüzde kadının durumunu,

Batı’da kadın ve aileyi,

Ä°slam’da kadın ve aileyi,

Gelenek dininde kadın ve aileyi

Ä°nceleyeceÄŸiz.

Oysa gerçekler bildirgelerden, hamasi nutuklardan çok öte ve acımasızdır:

Dünya nüfusunun %49.7'si kadın (3,132,342,000 kadın; 3,169,122,000 erkek)

Normalde yaşıyor olması gereken en az 60 milyon kız çocuÄŸu cinsiyet tercihli kürtaj veya erkek çocuklarından daha önemsiz olarak görüldükleri için yetersiz bakım nedeniyle çeÅŸitli toplumlarda “kayıp”.

Her üç kadından en az biri, veya yaklaşık bir milyar kadın hayatlarının bir noktasında dayak yemiÅŸ, zorla seks yapmaya zorlanmış ya da farklı bir biçimde tacize uÄŸramaktadır. Bunu yapan genellikle kendi ailesinden veya tanıdığı biri.

Kadınların yaklaşık %47'si ilk cinsel ilişkilerinin zorla olduğunu bildirmektedir.

Kadın cinayet kurbanlarının yaklaşık %70'I erkek partnerleri tarafından öldürülmüÅŸtür.

Her beÅŸ kadından biri hayatlarında tecavüz veya tecavüz giriÅŸimi kurbanı olacaktır.

Güney Afrika’da her gün 147 kadın tecavüze uÄŸramaktadır.

ABD’de her 90 saniyede bir kadın tecavüze uÄŸruyor.

Fransa’da her yıl 25,000 kadın tecavüze uÄŸruyor.

ABD’de yapılan bir araÅŸtırmada, erkeklerin % 46’sının, kadınların ise % 41’inin evlilik dışı gayri meÅŸru hayat yaÅŸadıkları tespit edilmiÅŸtir.

BaÅŸbakanlık Aile AraÅŸtırma Kurumunun yaptırdığı bir araÅŸtırma sonucuna göre ailelerin % 34’ünde fiziksel ÅŸiddet, % 53’ünde sözlü ÅŸiddetin uygulandığı ve ev içi ÅŸiddetin yoÄŸun olarak yaÅŸandığı açıklanmıştır.

Türkiye'de kadınların %35.6'sı bazen, %16.3'ü sık sık aile içi tecavüze uÄŸruyor.

Tecavüze uÄŸrayanların %50 si 18 yaÅŸ altında ve bunlardan %10 erkek çocuk gerisi kız çocuktur.

Her 4 kız çocuktan biri cinsel ÅŸiddete uÄŸruyor.

Daha çok 7-9 yaÅŸ arası çocuklar cinsel ÅŸiddete uÄŸruyor.

5-10 yaÅŸ arası çocukların %55'i ensest maÄŸdurudur.

10-16 yaÅŸ arası çocukların %40 ensest maÄŸdurudur.

Cinsel saldırganların %75'i tanıdık biridir.

Ensest olaylarında faillerin %50'si öz baba ve sırasıyla amcalar eniÅŸteler, aÄŸabeyler, dedeler ve dayılardır.

Acil yardım hattını arayan kadınlardan % 57'si fiziksel ÅŸiddete, % 46,9'u cinsel ÅŸiddete, % 14,6'sı enseste ve % 8,6'sı tecavüze maruz kalmıştır.

Mor Çatı'nın 1990 ile 1996 yılları arasında 1.259 kadın arasında yürüttüÄŸü bir araÅŸtırma, kadınların % 88,2'sinin bir ÅŸiddet ortamında yaÅŸadığını ve % 68'inin kocaları tarafından dövüldüÄŸünü göstermiÅŸtir.

Ä°statistikler buzdağının görünen kısmını temsil etmektedir. Kadına yönelik ÅŸiddet konusundaki raporlar genelde gerçekleri yansıtmamakta, çünkü kadınlar utanmakta ya da kendilerine inanılmamasından, kendilerine karşı düÅŸmanca tavırlar sergilenmesinden veya ÅŸiddetin daha da artmasından korkmaktadırlar.

Yahudilikte kadın; devamlı günah iÅŸleme eÄŸilimi olan bir yaratık olarak görülür, kadın aldatıcı bir put olarak adlandırılır. Yahudiler Hz.Adem veHavva'nın hikayesini anlatırlar. Onlara göre Hz.Adem Allah'a itaat ettiÄŸi için cennette mesut bir ÅŸekilde yaşıyordu. Fakat karısı Havva yasak meyveye yemesi için Onu tahrik etti, onu kandırdı ve cennetten çıkardı. Sonra Alllah Havva'ya ÅŸöyle dedi: "Sana hamilelik acısı vereceÄŸim. Sancılanarak bebek doÄŸuracaksın. Sen daima kocana karşı eÄŸilimli olacaksın. O sana hükmedecek. Yahudiler, bu efsaneden dolayı kadını lanetlemiÅŸ bir yaratık olarak kabul ediyorlardı. Yunan ve Hristiyan mitolojisinde de böyle bir olay geçer.

Eski Yahudi toplumları kızı hizmetçi sayarlardı. Babasının onun utancından dolayı satma hakkına sahip olduÄŸunu kabul ederlerdi. Kız miras alamazdı. Ancak babasının hiçbir erkek çocuÄŸu yoksa o zaman alırdı.

Kadını ezen, metalaÅŸtıran, onursuzlaÅŸtıran pazara düÅŸüren, Batı “kadınların erkeklere eÅŸit ÅŸekilde sahip olduÄŸu sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına kadın hakları” olarak adlandırmaktadır.

Ä°ki yüzlü Batı bir takım bildirgelerle kadın haklarını güvence altına aldığı iddiasındadır:

BM Kadınlara Karşı Åžiddetin Önlenmesine Dair Bildirge,

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi SözleÅŸmesi (CEDAW)