Yazar Halid ÖZDÜZEN
|
13-11-2015 |
GÜL VE BÜLBÜL
Halid ÖZDÜZEN
Selçuklu ve Osmanlı edebiyatında ve ilk dönem Türk edebiyatında oldukça geniÅŸ yer bulan ve pek çok müzik eserine tema olan “gül ve bülbül”ün önemini, giderek yeni edebiyat akımlarında kaybettirmeye yönelen -belli belirsiz- bir yaklaşım baÅŸlamıştır. Önceleri aÅŸk ve sevginin gülle ifade edildiÄŸi toplumumuzda, güller seralarda ve saksılarda yetiÅŸmeye baÅŸlayınca bülbüller alıp baÅŸlarını daÄŸlara çekilmiÅŸlerdir.
Sevgi baÄŸlamında gülün yerini tektaÅŸ yüzükler almaya baÅŸlayınca da çiçekçi tezgahlarındaki güller solgunlaÅŸarak deÄŸersizleÅŸme noktasına varmıştır.
Ve hatta Gül alınıp satılan bir meta olmaya baÅŸlayınca, sevgi ve aÅŸklar da alınıp satılan, yatak yorgan iliÅŸkisine benzer bir konuma dönüÅŸmüÅŸtür.
Yakın bir gelecekte insanlar birbirlerini “güle güle” yerine “servete, servete” veya “güce, devlete” diye uÄŸurlamaya baÅŸlarsa, hiç ÅŸaÅŸmamak gerekir…
|
Son Güncelleme ( 13-11-2015 )
|