18-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow "TÄ°LKÄ° TUZAGIna Dair
"TİLKİ TUZAGIna Dair PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 4
KötüÇok iyi 
Yazar Bilal SÃœRGEÇ   
19-05-2014
"TÄ°LKÄ° TUZAÄžI”

                                                     Bilal SÜRGEÇ 
“Sohbet toplantılarının çoÄŸunun konusunu ‘’Türkiye’nin neden bu halde olduÄŸu, bunun sebeplerinin ve müsebbiplerinin kimler olduÄŸu’’ teÅŸkil eder. 

Bunu tabii koÅŸullara baÄŸlamak mümkün deÄŸildir. Stratejik önem, doÄŸal zenginlikler, arazi elveriÅŸliliÄŸi gibi konumsal nedenler ileri sürülemez. Bu noktaların hiç birinde ne Almanya’nın ne Ä°ngiltere’nin ne de Japonya’nın Türkiye’den daha avantajlı olduÄŸunu kimse ileri sürmemektedir, hatta süremez.”(shf 7) 


Ä°kinci kez okuduÄŸum Selami Çekmegil’in Tilki Tuzağı kitabının önsözü böyle baÅŸlıyor.1960’lı yıllardan itibaren Japonya’nın, Almanya’nın kalkınmaları sürekli Türkiye’nin kalkınamamasına mukayese babından örnek gösterilirdi. 

Siyasete en meraklı toplum Türk toplumudur.Bu toplum duyarlıdır.Türkiye’nin kalkınmasını, iÅŸittiÄŸi haberi sürekli konu yapar; ancak beklenen geliÅŸme bir türlü gerçekleÅŸmez.Tilki Tuzağı biraz da bu geliÅŸmeyi engelleyen nedenler üzerinde duruyor. 

Yazar Selami Çekmegil’le on iki yıl önce tanışmıştık. O zaman Malatya’da Sena TV’de program yapıyorduk, mahalli televizyonlar yeni piyasaya çıkmıştı. Sait Çekmegil abi ile bazen televizyonda bazen de evinde söyleÅŸilerimiz oluyordu. Bu söyleÅŸilerden birinde, 1994’ün güz mevsiminin bir gününde bir çekim için yine Sait Abi’nin evine gitmiÅŸtik.Her tarafı kitaplarla kaplı odada TV çekiminden önce Selami Bey’le tanıştık. Hatta onunla bir söyleÅŸi yaptık. Bu söyleÅŸi SENA TV’de yayınlandı. Bir sorgulaması aradan on dört yıl geçmesine raÄŸmen aklımda duruyor: "Nasıl olur da yollarda önündeki aracı geçmeye hevesli bir toplum geri kalabilir." Bu hatıramı anlattıktan sonra yazarımızı tanıyalım: 

M. Selami Çekmegil Kimdir? 
1942 DoÄŸumlu; DoÄŸum yeri: Malatya. 1966 tarihinde Ankara Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Halen Avukat olarak görev yapıyor. 
Yayınlanmış eserlerinin bazıları ÅŸunlar: 
1-Uçurtma, Somerset Maugham'dan kısa hikayeler, Kriter Yayını. 
2- George Orwell'den Seçmeler, Ä°smi Gibi, Kültür Bakanlığı yayını. 
3- Tilki Tuzağı, Hatırat, TimaÅŸ Yayınları 
4- Kendimizi Tartışmak, Hayatın Muhtelif Fakültelerine iliÅŸkin fikri tahliller ve öneriler, TimaÅŸ Yayınları 
5- Kriter Dergisi 
6- Ä°nternet'de Aktüel Tefsir, Çoban Tefsiri. 

Aslında o bir fikir iÅŸçisi. Çalışkan ve üretken. Fikir çalışmalarını genelde Internet aracılığı ile sürdürüyor. HoÅŸuma giden ÅŸu iki mesajını paylaÅŸmak istiyorum: 
-Hak'ka razı olmayan insanların haksızlıklar içinde yüzmesi çok tabiidir... (www.adalet.org/dostuye.) 
-Fikir atmosferimize egemen idrak cücelerinin dilinin bir pelesengi var: "Rönesans'la dinin dizginlerinden kurtulan Batı'nın, din dışı atılımlarla OrtaçaÄŸ karanlığını delerek bugünkü çaÄŸdaÅŸ medeniyet boyutlarına yüceldiÄŸi; buna karşı, dinin boyunduruÄŸundan kurtulamayan "Ä°slam alemi"nin sürekli gerileyerek bugünkü köhne konuma düÅŸtüÄŸü..." nakaratı... Yarı aydınların, iyi niyetli olsalar dahi, "doÄŸru" demekten kendilerini alamadıkları basit bir gözlemlemedir bu. Ama doÄŸru mu?.. (Arka Kapak) (Kendimizi Tartışmak; Selami Çekmegil) 


Biz dönelim Tilki Tuzağına; Bu kitap ile ilgili internette tanıtım yazıları var; ancak “tükendi” ibaresi ile. Ä°lk baskısı 1991 yılında yapılmış. Kitabın sonunda: “…Artık usandım. Åžairimiz Metin Önal MengüÅŸoÄŸlu’nun ifade tarzıyla ‘kafam kamaşıyor bazı ÅŸeylerden’. Hatıramı burada kesiyorum. Devamını bir baÅŸka bölümde tekrar açarım Yalnız ÅŸunu söyleyeyim ki bu anlattıklarım bugün toplumun maruz bulundukları yanında bazı yönlerden bir hiçtir...”(shf106). 

En çok istismar edilen, propogandaya araç kılınan, halkın aldatılmasında kullanılan Ä°lim dalı Tarihtir. Bütün ülkelerin resmi tarihlerinde anlatılanların çoÄŸu yalandan ibarettir. Hele DoÄŸu toplumlarında bu daha yaygındır. Cengiz gibi, Timur gibi hükümdarların yanında bulunan tarihçiler onları insan iskeletlerinden tepeler oluÅŸturmasını övünerek anlatmışlardır. Resmi tarihe karşı tarih mahkemesine sunulacak en önemli belge hatıralardır. Selami Bey mesleÄŸi gereÄŸi çok iyi bilir; belge sunulmadan mahkemede haklılık ispatlanmaz. Öyleyse usanmaması lazım. Yazmak bir mesuliyettir. Ä°ÅŸaret ettiÄŸi gibi hatıraların devamını getirmelidir. Bu zorunluluÄŸu Yayıncı TimaÅŸ ta ifade ediyor:” yıkılmamak ayakta kalmak, felaketlere davetiye çıkarmamak için bu kitap kaleme alınmıştır.”(arka kapak) 

Yayıncı firmaya göre anlatılan hatıralarda topluma yönelik ilginç tespitler de var: 
“Çürüme istidadı gösteren cemiyetlerde suçluların pis kokusuna halk alışmışsa…suç iÅŸlemekten utanmayan insanların sayısı artmışsa…  Adalet ölçüleri bir yana bırakılıp keyfilikler ve çıkarcılar ayakta kalabilmiÅŸse elbette o toplum en büyük felaketlerin davetçisi durumundadır.” (arka kapak) 

Mesela kamu idarecilerine yönelik yalın bir eleÅŸtiri: kurumunca hakkı olan bir ek ödemesi ödenmeyen ve yargıya baÅŸvurması melhuz bir kısım çalışanlar için hukuk müÅŸaviri olarak yaptığı ödeme önerisine karşı bir kurum yöneticisinin ifadesi: 
‘’Selami Bey, üçü mahkemeye baÅŸ vursa beÅŸi idareyle bozuÅŸmaktan korkar baÅŸ vurmaz; Kurum gene karlı çıkar.’’ …. “Tabii davanın zaman aşımının uzun olduÄŸunu, ÅŸimdi dava açmayanların uzun süre sonra yine dava açabileceklerini düÅŸünemiyordu…” 

Ä°çimden de ‘’adamcağız kurumu kolluyor’’ diye düÅŸündüm. (Daha sonra bu süper zeka baÅŸkan, benim hukuki mütaalamı çok deÄŸer verdiÄŸim danışmanı ziraat mühendisi, gerçekten faziletli bir kiÅŸi olan  “Bay Fazilet’’e inceletmiÅŸ. O da inceleyip kendisine görüÅŸümün doÄŸru olduÄŸunu ifade etmiÅŸ.) (shf 9) 

Selami Bey’in yine çok eleÅŸtirildiÄŸi halde bir türlü hal edilmeyen yasa bolluÄŸu ile ilgili tespitleri: ”BeÅŸ milyon iÅŸsizine, heykel dikmekten, kokteyl ve ziyafetlerden tasarruf ederek fabrika açamayan bir ülkenin geliÅŸmemiÅŸ yöneticileri de, bu güne kadar habire yasa çıkararak normal vatandaşın teÅŸebbüs imkanını baltalamış ve onun önüne iÅŸ yapmasını engelleyen büyük barikatlar kurmuÅŸtur. Oysa düÅŸünülse, Tacitus’un dediÄŸi gibi “devlet bozuldukça kanunlar artar.” Lao Tse’nin dediÄŸi gibi “ne kadar çok kanun varsa o kadar çok hırsız vardır.” (shf 23-24) 

Selami Çekmegil atılgan ve giriÅŸken imiÅŸ de. Cemal Gürsel bir gün Malatya’ya gelir. Dönem 27 Mayıs dönemi. Sait Çekmegil tutuklanmıştır. Halk sıraya dizilmiÅŸ Cemal Gürsel’i beklemekte. Bundan sonrasını Selami Bey’den dinleyelim: 
“Araçtan indi ve selamla yürüyerek önümüzden geçiyordu. Tam benim önümü biraz geçmiÅŸti ki, gençliÄŸin verdiÄŸi ani cesaretle atıldım ve kolundan tuttum. Cemal PaÅŸa belki bir dakika durakladı; bakakaldı. Bana ne istediÄŸimi sordu. Derdimi söyledim: 
-Babamı sebepsiz içeri aldılar, hala da tutuyorlar, dedim. Kadife elle yaptığınız ihtilalin haklılık ölçüsünü yok etmelerine izin vermeyin Sayın PaÅŸam, dedim; suçu neyse bilelim, dedim. 
Bana. Babamın ne iÅŸ yaptığını sordu. 
-Terzidir, dedim 
-Öyleyse niye içeri almışlar, dedi. 
-Bilmiyorum muhterem paÅŸam, bilsem öyle söylerdim, dedim... Yaverine emretti, not aldırdı: 
-Ä°lgilenilsin, dedi; bana bilgi verileceÄŸini ifade etti.(s.16)” 

Bu arada Türkiye’deki uygulamalarla ilgili bir garip durum: 
“Stajda çalışmam yasaktı, ama sokakta boÅŸ gezmem serbest…”(S.25)

Bürokrasi de ilk dersini Hikmet Hanımdan alır. Dinleyelim Selami beye Hikmet Hanımın verdiÄŸi dersi: 

“-Bak seni ve tipini sevdim. Ä°yi bir çocuÄŸa benziyorsun. Åžu söyleyeceklerimi iyi dinle baÅŸarılı olursun, dedi ve ekledi. ‘’Sakın ha çok çalışıp, iÅŸ bitirip göze gireceÄŸim, terfi edeceÄŸim diye bekleme; ne kadar çok iÅŸ yaparsan o kadar çok hatan olur, en azından eleÅŸtirilirsin. Yaptığın iÅŸ çok olmazsa hatan da olmaz. Sana gelen iÅŸleri bir baÅŸkasına pas etmeyi öÄŸren, baÅŸarırsın. Ä°kinci tavsiyem: ÅŸu büyükler kervanına katıl, ne yap yap katıl. O zaman sana her ÅŸey kendiliÄŸinden gelir; sen lütfen kabul edersin. Aksi taktirde hakkını almak için iÅŸinden çok, o iÅŸle uÄŸraşırsın ama alacağın da ÅŸüphelidir.’’dedi. ilk bürokratik dersimi böylece aldım. Hikmet Hanım’ı  hayırla yad ederim. Muhitimi tanıtmış oldu. Ayrıca bir iki detay bilgi de verdi. Çok yararlandım.”(shf 40) 

Selam Abi’nin bir siyasi tesbitine katılmıyorum. Bana göre en büyük Türk Kavmiyetçisi Parti CHP’dir. 1930’lardan farklı bir yanı yok. MHP 1970’lerde Türk KavmiyetçiliÄŸi ile deÄŸil de anti KoministliÄŸi ile ÅŸöhret ve destek bulmuÅŸtu. Selami beyin konu ile dolaylı ilgili bir kanısı: 
“Ne var ki bir müÅŸahedemi aktarmak istiyorum. Ülkemiz ÅŸartlarında bidayeten, gençliÄŸinde Türk KavmiyetçiliÄŸi yapanların yüzde sekseni ileri yaÅŸlarda Ä°slam’a, Kürt KavimiyetçiliÄŸi yapanların yüzde seksen seksen beÅŸi ise ileri yaÅŸlarda, muhtemelen resmi uygulamalara duydukları tepkinin de etkisiyle geliÅŸen bir psikoloji altında, komünizan anlayışa daha yatkın oluyorlar. (S.48) 

Ve iÅŸçi ücretlerine zam konusunda bir Sendika temsilcisinden naklen bir baÅŸka tesbit: Yıllarca sürdürülen grev lokavt gibi kavgaları bu kadar net ifade eden bir açıklama olamaz: 

“_Sen bize bakma biz sendikacıyız. Varlığımızın gereÄŸi dışarıda biz esip gürleriz. Ama size düÅŸen, bize raÄŸmen doÄŸruyu yapmaktır” oldu. Yumuk ağızım dudaklarım birbirinden ayrılmaksızın bir karış açık kaldı. Hey Allah’ım ne ustalıklı tavırlar bunlar...” (S.77)

Yorum
Tilki Tuzağı
Yazar suphi açık 2014-05-21 12:01:42
Okunacak bir kitap; adı ''Tilki Tuzağı''. 
Tuzak dolu dünyada, yakın eder uzağı... 
''Sencer''

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 17-06-2014 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111252750 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net