30-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow KAHRAMAN MARAÅž'IN Ä°ÅžGALDEN KURTULUÅžUnun 94.yıl k
KAHRAMAN MARAŞ'IN İŞGALDEN KURTULUŞUnun 94.yıl k PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 0
KötüÇok iyi 
Yazar ÖkkeÅŸ ÅžENDÄ°LLER   
12-02-2014
KURTULUÅž BAYRAMIN KUTLU OLSUN KAHRAMANMARAÅžIM
96.YIL DÖNÜMÜ HAYIRLI OLSUN;                                                            
ÅžEHÄ°TLERÄ°MÄ°ZÄ° RAHMETLE ANIYORUZ...
                                                               ÖkkeÅŸ ÅžENDÄ°LLER
KahramanmaraÅŸ Kalesinin duvarındaki ÅŸu veciz ifade hepimize bir mubarek hedef koymaktadır:"MARAÅž BÄ°ZE MEZAR OLMADAN DÜÅžMANA GÜLZAR OLMAZ" Åžanlı Ecdadın bu hedefi zaferle taçlandırması hepimize tarihi sorumluluklar yüklemiÅŸtir. Her MaraÅŸlı taÅŸdığı bu tarihi sorumluluÄŸun ÅŸuurunda olmalıdır.
Tek başına kendini kurtaran ve milli kurtuluÅŸun iÅŸaret fiÅŸeÄŸi olan ve dünyada tek kırmızı ÅŸeritli istiklal madalya sahibi Kahraman ÅŸehri Åžair Arif Nihat ASYA ise ÅŸöyle tarif eder:
MaraÅŸ Türkiye’nin kalem kaşıdır,
MaraÅŸ Türkiye’nin köÅŸe taşıdır.
MaraÅŸ tarihleri inÅŸaa ettiren
Koca Sinan'ların usta başıdır...


KURTULUÅž VE SÜTÇÜ Ä°MAM OLAYI
KahramanmaraÅŸ'ı anlatırken, bazı mühim ve tarihe mal olmuÅŸ olayları da anlatmak gerekir. Bu önemli olaylar ki, o memleketin kurtuluÅŸuna vesile olan, milletin dilinde des-tanlaÅŸan olay ve ÅŸahıs¬ları, nesilden, nesile anlatmak bir mesuliyettir.
Onun için önce, Sütçü Ä°mam'ı Tanıyalım:
1273 (1858) yılında K. MaraÅŸ'ta doÄŸan Sütçü Ä°mam'ın babası KireççioÄŸlu Ömer, annesi TiryakioÄŸullarından Emine Hatundur. Asıl adı Numan’dır Süt sattığı için Sütçü Ä°mam olarak anılmakta¬dır. MaraÅŸ savunmasında ilk kurÅŸunu sıka-rak, hürriyet mücadele¬sini baÅŸlatmış ve Gaziantep cephe-sinde de savaÅŸarak gazi olmuÅŸ¬tur.
Harpten sonra MaraÅŸ Kalesinde Ramazan topu atmakla görev¬lendirilmiÅŸtir. Cumhuriyetin ilanı sebebiyle “101” Pare top atmakla görevlendirilen Sütçü Ä°mam, topların bir kısmını attıktan sonra eski top ısınmış ve ateÅŸ alarak patlamış, 29 Ekim 1338 (1923)’de görevi başında ÅŸehit olmuÅŸtur. Ruhu ÅŸad olsun.
Dünya tarihine bir göz attığımızda “Osmanlı Saltanatı” deni¬len bir muhteÅŸem imparatorluÄŸun, dünyanın büyük bir kısmını mucize denecek bir azametle, asırlar boyu idare ettiÄŸini görürüz.
Birinci Cihan Harbine kadar çok kere hayranlık telkin eden bir destan anlayışı içinde büyümüÅŸ olan Osmanlı Ä°mpa-ratorluÄŸu an¬cak, bir kısım basiretsiz ve liyakatsiz kiÅŸilerin elinde yılların aza¬metini kaybederek, sahip olduÄŸu Anado-lu'yu bile, elinden çıkar¬ma tehlikesi ile karşı karşıya kal-mıştır.
Birinci Cihan Harbi sonunda, “30 Ekim 1918'de” Mondros Mütarekesinin de ağır ÅŸartlarına boyun eÄŸmek mecburiyetinde ka¬lan Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu, Ä°ngilizler’in Çanakkale BoÄŸazından geçerek Ä°stanbul'a gelmelerine, Mu-sul'un iÅŸgaline, Urfa, Adana, MaraÅŸ, Antep bölgelerinin önce Ä°ngiliz iÅŸgali, Ä°ngilizlerin (varılan uzlaÅŸma gereÄŸi) MaraÅŸ’ı Fransızlara terki, Antalya ve Konya'nın Ä°talyanlar, Kars bölgesinin Ermeniler, 15 Mayıs 1919'da Ä°zmir'in Yunanlılar tarafından iÅŸgal edilmesini önleyememiÅŸtir.
Ä°ÅŸgalci devletler, Anadolumuzun en mühim köÅŸelerini istila eder¬lerken, özü ve aslisi olan bugünün hudutları içinde yaÅŸayan Türk Milletinin iman ve kalplerinden sökülmeyen “yaÅŸama duygusunu” kan ve canları pahasına müdafaa ve muhafaza edeceÄŸini hesaba kat¬mamışlardı.
Türk'ün imanı ve vatan sevgisi bu iÅŸgalcilere karşı çileli bir mücadeleye girmeyi saÄŸlamıştı. Kadın-erkek, çoluk ço-cuk topyekün, amansız bir kavga verilmiÅŸ, hürriyetin bedeli çok ağır bir ÅŸe¬kilde ödenmiÅŸtir.
KurtuluÅŸ Savaşında ilk mücadeleyi baÅŸlatması bakımından ayrı bir yere sahip olan kahraman ÅŸehrimiz devletsiz, silahsız, askersiz ve cephanesiz bir ÅŸekilde Fransız devletini dize getirmiÅŸtir. Meselemize açıklık getirmesi bakımından arz etmemiz gerektiÄŸine inanı¬yorum.
Tarih 31 Ekim 1919 Cuma günü ikinci Fransız kuvvet-lerinin ÅŸehre giriÅŸinin ikinci günü. Şımarık Fransız askerleri, ÅŸehirde yaÅŸa¬yan Ermeni ve diÄŸer gayri müslimlerle birlik olup, çarşı Pazar do¬laÅŸarak taÅŸkınlıklar yapmaya baÅŸlıyorlar.
Yüzyıllar boyu MaraÅŸlı ile yan yana yaÅŸayan ve hiç bir ayrıma tâbi tutulmayan Ermeni ve diÄŸer azınlıklar, Fransız-lara güvenerek kendi komÅŸularına karşı hakaret ve taÅŸkın-lıklara kalkışıyorlar. Bu¬gün de KarabaÄŸ'da Azeri soydaÅŸları-mıza karşı aynı kahpeliÄŸi yapı¬yorlar. Korkak ve cani bir ruha sahip Ermeniler hep zayıf anı bek¬liyorlar.
Bir grup Fransız askeri de Hükümet Konağında nöbet tutan as¬kerlere sataÅŸmış ve Türk hükümetini tahkir edici söz-ler söylemiÅŸ¬ler. Bununla da kalmayan haysiyetsiz iÅŸgalci Fransız askerleri “fu¬huÅŸ yapacakları yer sorup” bir postacıyı da dövüyorlar. Bu müessif olaylar hemen ÅŸehre yayılır. Haber, zaten patlamaya hazır ÅŸehirde nefreti ve kin duy-gularını kabartıyor.
Fransızlar, vatanı, namusu ve haysiyeti uÄŸruna Türk'ün neler yapacağından habersiz, pervasızlık ve şımarıklıklarını artırıyorlar. Ve yaptıkları her hareketin yanlarına kâr kala-cağını zannediyorlar. MaraÅŸlılar için bir asır kadar süren ve kara bir güne doÄŸan gü¬neÅŸ, sonbaharın ölgün ışıklarını topla-yıp, aşıyordu yavaÅŸ yavaÅŸ ufuk¬tan. Bir grup Fransız askeri yanlarına aldıkları köle ruhlu Ermeni¬lerle, Uzunoluk cadde-sinden kışlaya dönüyorlardı.
O sırada tarihi Uzunoluk Hamamından, üç Türk kadını çıkıyor. Yollarını deÄŸiÅŸtiren Fransız askerlerinden biri; “Bu-rası artık Türk¬lerin deÄŸil, Fransız müstemlekesidir. Fransız memleketinde çarÅŸaf¬lı, peçeli gezilmez” diyerek, kadınların yüzlerindeki peçeleri yırt¬mak istiyor. Ve iÅŸte o an gelmiÅŸtir. Türkün namusuna el uzatılmaya¬cağının ispatına adım adım yaklaşılmaktadır.
Olay yerine ilk yetiÅŸen, genç yaÅŸtaki Çakmakçı Sait olu-yor. Ola¬ya müdahale eden bu genç, Fransız kurÅŸunları ile ağır ÅŸekilde yara¬lanıyor.
Tam bu sırada iki küçük tabureden oluÅŸan dükkanında süt satan Sütçü Ä°mam sedef kaplamalı tabancasını çekiyor ve kurtuluÅŸun müjdecisi tetiÄŸe basıyor. Yerde bir ölü, bir kaç yaralı.
Türk'ün namusunu, ÅŸerefini kurtaran bu kutlu baÅŸlangıca ne dense yeridir. Ä°ster Merve'deki Bilal-i HabeÅŸ'in kutlu da-veti, ister Malaz¬girt'te, Alpaslan'ın hutbesi, ister Bizans surlarında patlayan Fatih¬'in ilk güllesi deyin, hepsi mübarek bir müjdedir. Türk'ün fıtratında mevcut olan bu hürriyet aÅŸkını Mevlana Haz-retleri ÅŸöyle dile getiriyor. “Ey insan, hür ol ve hürriyetinin kıyme¬tini bil. Hür ol da, hayvan ol”. De-mek ki hürriyetsiz yaÅŸamak, hay¬vandan daha aÅŸağı olmayı gerektiriyor. Sütçü Ä°mam'ın attığı bu mübarek kurÅŸunla baÅŸ-layan kurtuluÅŸ hareketi neticesinde Türk'ün namusuna uzan-maya kalkan el ta kökünden sökülüyor, Vatanı, is¬tiklâli ve namusu kurtarmanın bedelini çok iyi bilen MaraÅŸlı, bu bedeli ödüyor. Bu bedelin karşılığı ise “Kahramanlık” destanı ve hür yaÅŸama hakkı.
BAYRAK OLAYI
Sütçü Ä°mam olayını prestij meselesi yapan Fransızlar, yeni gelen kuvvetlerin desteÄŸi ile daha da hırçınlaşıyorlar. Ä°ÅŸgalciler hırçınlaÅŸtıkça, iman sahipleri bütünleÅŸiyor. Ciddi hazırlık baÅŸlıyor. MaraÅŸlı'yı Fransız tanımaz ama, Ermeni iyi tanır aslında.
Kutlu bir gün, 28 Kasım 1919, Cuma. MaraÅŸlılar Kale'de Åžanlı Türk Bayrağının yerinde Fransız bayrağının asıldığı bir güne uya¬nırlar. Olaydan aşırı derecede müteessir olan Kısakürek ailesinden Avukat Mehmet Ali Bey, aÅŸağıdaki beyannameyi yayınlar.
Ä°KAZ: “ALEM-Ä° Ä°SLÂMA BÄ°R HÄ°TAB”
"Ey Milleti necibe-i Ä°slâmiye, vaktine hazır ol, bin üç yüz küsur senedir Hz. Allah ve Peygamberi ziÅŸanını razı ettiÄŸin bir din ölü¬yor. Yani ecdadının kanı pahasına fethettiÄŸi bir kalenin, burcundaki Alsancağın bugün Fransızlar tarafından indirilip yerine kendi bay¬rakları asılmak üzeredir. Acaba bu-nu yerine asacak, sende bir kaç yüz Ä°slâm kanı yok mudur? Korkma. Seni buradaki bir kaç yüz Fransız askeri kıramaz. Sen varlığını gösterecek olursan, deÄŸil bir kaç Fransız kuvveti, hatta bütün Fransız milleti bir olsa seni gene kıramaz. Buna emin ol!"
Bu bildiri tez zamanda tesirini gösterir. Ä°çi bayrak aÅŸkı ile yanıp tutuÅŸan halk, yollara dökülür. Artık son sözü, silâha bırakmanın vakti gelmiÅŸtir. “Bayrakları bayrak yapan üstün-deki kandır” inancına sahip Türk milleti, bayraksız olamaz. Ä°stiklâlsiz olamaz. MaraÅŸlı, bu yüce ruhla Ulu Cami'de toplanır.
Cuma namazını kılmadan önce, hutbe okumak üzere minbere çıkan Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca “Hürriyeti ol-mayan milletin, cuma namazı kılması caiz deÄŸildir” diyerek cemaati uyarır.
Bu söz, bayrak sevgisini ve hürriyet inancını herÅŸeyin üzerinde tutan MaraÅŸlıları büyülemeye yeter. Binlerce fedai görülmemiÅŸ bir ÅŸahlanışla “ALLAH ALLAH” sesleriyle ka-leye hücum eder.
Kaleyi gece-gündüz göz hapsinde bulunduran Fransız devriyesi, burçlara doÄŸru yaklaÅŸmakta olan bu insan seli kar-şısında neye uÄŸra¬dığını ÅŸaşırır ve silahlı çatışmaya girmeden, kaçar.
Ve Åžanlı Bayrak, Osman Onbaşı'nın tekbir sesleri ara-sında gön¬dere çekilir. Bu coÅŸku ile Cuma namazı eda edilir. “Allah Allah” sesleri ile hükümet konağına yürüyen MaraÅŸlı, silah gücü ile indiri¬len bayrağını, iman gücü ile tekrar dalgalandırır.
Bu yüce ruh dün öyle idi, bugün de böyle, yarın da böyle ola¬caktır, ÅŸüphesiz. O ruhu silmeye çalışmak “gerici, irticacı” gibi sözlerle lekelemeye çalışmak ise bu millete ihanettir. Maalesef, bugün millet kelimesini lügatten çıkarmaya çalışan halk kelimesini halklar diye çoÄŸaltıp milleti bölmeye matuf haince plânlar mevcut¬tur. Bu oyunları bilmemiz gerekir. Millet olarak uyanık olmak mec¬buriyetindeyiz.
Dün Ermeni ve diÄŸer azınlıkları kullanarak vatanımızı iÅŸ-gale, milletimizi parçalamaya kalkışan emperyalistler, bu gün de bir kısım hainlerle iÅŸ birliÄŸi yaparak emellerini ger-çekleÅŸtirmeye çalışıyorlar...
Ne yazık ki, bu sefer uÅŸakları içimizden beyin ve mi-delerini satın alarak aynı tuzakları kuruyorlar.
Ancak; ÅŸunu aklımızdan çıkarmamalıyız. BirliÄŸimizi koruyup, gönüllerimizi birleÅŸtirirsek bu oyunları mutlaka bozabiliriz.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 13-02-2016 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111844961 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net