|
MALATYA DARBE(ci DüÅŸünce)YE KARÅžI KENETLENMELÄ°… 
Eyüp BEYHAN
Emil Michel Cioran, ‘tüm darbeler tiranlara yapıldı, hiçbiri tiranlığa deÄŸil’ diyor, tarih ve ütopya isimli eserinde. Cioran’ı haklı çıkaracak geliÅŸmelerden bir tanesi bugünlerde ülkemizde yaÅŸanıyor. Türk demokrasisinin tahkim edilmesi ve millet iktidarının önündeki engellerin kaldırılması noktasında tarihi bir dönemeçten geçtiÄŸimiz ÅŸu dönemde, elbirliÄŸi ile sistemin demokratik dönüÅŸümü konusunda iÅŸbirliÄŸi yapmak yerine, akıl tutulması olarak nitelenebilecek, bir süreci yaşıyoruz. Karanlık örgütlerle, demokrasi karşıtı güçlerle verilen tarihi mücadelede ülkemizde, demokratik bir deÄŸiÅŸim hızla mesafe
almışken, askeri vesayet ortadan kaldırılmışken, Kürt sorunun çözümü yolunda devasa adımlar atılmışken, kronik sorunlar bir bir çözülürken, ne oldu da böylesine cumhurun teveccühünü almış bir iktidara karşı antidemokratik bir baltalama giriÅŸimi baÅŸlatıldı? Sistemin dönüÅŸümü ve demokratik bir niteliÄŸe evrilmesi yolunda devasa adımlar atarak, dünya çapında takdir edilen ve reformist iktidara yönelik baÅŸlatılan ‘darbe’ süreci sahiden ne anlama geliyor? Millettin iradesine yönelik yolsuzluk kılıfı giydirilmiÅŸ darbe teÅŸebbüsünün, amacı ne olabilir?
Asıl meselenin ne olduÄŸunu bir hikâye ile arz edeyim.
Sarı Öküz Olayı...
"Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaÅŸarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiÅŸ. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiÄŸi zaman, aslanların yapacak bir ÅŸeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye baÅŸlayınca bir çare düÅŸünmüÅŸler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiÅŸ ve öküz sürüsüne yanaÅŸmış."
Suç Hep O Sarı Öküz'de...
Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuÅŸmaya baÅŸlamış:
"SaygıdeÄŸer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz’de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaÅŸtırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliÄŸimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaÅŸayalım."
Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz’ü vermiÅŸler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.
Aferin Sizi Kutlarız!
Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk’u istemiÅŸler: "Gördünüz mü ne kadar barışseveriz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, ÅŸu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruÄŸunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz.
Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaÅŸamaya devam edelim."
Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u teslim etmiÅŸ, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiÅŸ.
Nerede Kaybettik Biz Bu Savaşı?
Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaÅŸmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doÄŸrudan müdahale ederek, "Verin bize ÅŸunu, yoksa karışmayız" demeye baÅŸlamışlar. Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. Ä°çlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuÅŸ.
Boz Öküz, Benekli Öküz’ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli “Biz” demiÅŸ, “Sarı Öküz’ü verdiÄŸimiz gün kaybettik bu savaşı..”
Zalime taviz verilirse devamını ister ve seni yok edene kadar bu istek ve talepleri bitmez. Rahmetli Adnan Menderes’i astılar, astıkları ipin parasını da utanmadan ailesinden istediler ve tahsil ettiler. Hâlbuki siyasi tarihimizin en müÅŸfik, en nazik ve en kibar insanıydı Menderes. HemÅŸerimiz 8.CumhurbaÅŸkanı Turgut Özal’ı zehirlediler. Necmettin Erbakan hocayı 28 Åžubat post modern darbeyle yediler, partisini kapattılar. Åžimdi ise millettin %50 nin teveccühüyle baÅŸbakan olan Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı yemek istiyorlar. Ey Malatya’mın güzel insanları, tarihten ibret alalım. Zira tarihin kendisinden ibret alınmadığı zaman tekerrür etme gibi bir kötü huyu vardır.
Emin olunmalıdır ki, içerde yaÅŸanan dost modern darbenin ana yörüngesini çizen eksen, uluslararası sistemde oluÅŸan yeni ittifak dengesinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Sahi sormak isterim ABD ve Ä°srail’e raÄŸmen yolsuzluk kılıfı giydirilerek hukuk dışı operasyon ve darbe olabilirimiydi. Evet, darbe diyorum çünkü milli irade ayaklar altına alındı.
Bütün siyasi partiler baÅŸta olmak üzere ve hükümet bünyesinde yolsuzluÄŸa bulaÅŸanlar, gayrimeÅŸru iÅŸlerin içinde olanlar elbette ki temizlenmelidir. Bu ister yerel yönetimlerde isterse merkezi yönetimde olsun yolsuzluÄŸa kim bulaÅŸmışsa mutlak suretle temizlenmelidir. Ayrık otlarının temizlenmesi, temiz siyasetin devam etmesi bakımından elzemdir. Adli birkaç olay dolayımında, milli egemenliÄŸin temsilcisine karşı yapılmak istenen darbenin hiçbir makuliyeti yoktur. Türk milleti, yolsuzluk kılıfına büründürülmüÅŸ bu darbenin nasıl kurgulandığını anlayabilecek ferasette ve anlayıştadır.
Son söz, bugün her zamankinden çok milli iradeden yana taraf olmalıyız… Taraf olmalıyız zira Türk demokrasisi bugün hiç olmadığı kadar büyük bir darbe süreci ile karşı karşıyadır… Taraf olmalıyız zira, bizim Türkiye’den baÅŸka sığınabilecek ne bir ülkemiz ne de bir yurdumuz var… Taraf olmalıyız zira, Türkiye bugün Ä°slam dünyasının da ayaÄŸa kalkması için en büyük umududur, Türkiye çökerse, tüm Ä°slam dünyasının umutları da çökecek.. Tüm bunlar için, onurumuz ve varlığımız için, demokrasimize yönelik bu kalkışmaya karşı elbirliÄŸi ile bu darbeye karşı kenetlenmeliyiz, kenetlenmek zorundayız.
Ey Battal Gazinin yiÄŸit diyarı… Selçuklular döneminde asalet ve üstünlüÄŸün kapısı ünvanı olarak ‘Daru’r Rıf’a’ ÅŸehri… Ey güzel ÅŸehir Malatya… ArifliÄŸinle dillere destansın, “kara gecenin koyu karanlığında kara taşın üzerindeki kara karıncayı gören” iradeye teslimsin. Bu ÅŸuurunla ümmetin medarı iftarısın. Bu gün yaÅŸanan tuzakların farkındasın. Bu oyunu sen buzacaksın. Post modern darbeye karşı nasıl kenetlendiysen bu günde “dost modern” darbeye karşı kenetlenmelisin. Bu baÄŸlamda 30 Mart bir dönüm noktasıdır.
Unutmayın "Egemenlik, kayıtsız ÅŸartsız Milletindir”
Vesselam…
Eyüp Beyhan
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
