29-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow Suriye'de Alacakaranlık
Suriye'de Alacakaranlık PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 35
KötüÇok iyi 
Yazar El-Cezireden Çev.Abdullah Metin/Genç Birikim   
23-11-2012

Suriye'de Alacakaranlık

                        El-Cezire’den Çev. Abdullah Metin/Genç Birikim dergisinden
Suriye gecesi koyulaşıyor, hiçbir günışığı belirtisi yok. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Barış Gücü baÅŸkan vekili Edmond Mulet, BM'in izleme görevini geçen ay ÅŸu sözlerle yarıda bıraktı: "Åžu açık ki her iki taraf da savaÅŸ ve çatışma yolunu seçmiÅŸ, bu noktada siyasi diyalog, ateÅŸkes ve arabuluculuk imkânı çok çok zayıf." Ölü sayısı 20.000'in üzerinde, on binlerce insan yaralı ya da yerlerinden edilmiÅŸ.

Suriye'nin ikinci ÅŸehri Halep'te 10 haftadır ÅŸiddet hüküm sürüyor ama ortada sivillerin acısını dindirecek kesin bir sonuç yok. Yiyecek ve yakıt eksikliÄŸinin yanı sıra, hukuksuzluk yayılıyor.
BeÅŸÅŸar Esed'in güçleri isyancıların kontrolündeki yerleri havan toplarıyla ve havadan füzelerle vuruyor. AÄŸustos ayında en az on fırın bombalandı ve Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü, rejimi kasıtlı olarak ekmek kuyruÄŸundaki sivilleri hedef almakla suçladı. Yine de rejim taraftarları ve silahlanmış siyasi muhalifler yumruk yumruÄŸa ateÅŸli bir kavgayla meÅŸguller.

Esed bir televizyon röportajında "biz bölgesel ve küresel bir savaşın içindeyiz" dedi. Åžiddetin asıl kaynağı rejimin on yıllardır devam eden zulmü ve geçen seneki protestolara karşı sert istibdadı olmakla birlikte, krizin bölgesel ve küresel destekçileri olduÄŸu da açıktır. Lübnan, Ürdün ve Türkiye'ye kitlesel mülteci akınları, Suriye ve Lübnan'da mezhep kaynaklı kaçırma olayları, kuzey Lübnan'da gruplar arası ÅŸiddet ve Türkiye'de PKK'nın eylemleri ve ordunun saldırılarının artması, Suriye'deki çatışmaların bölgesel yankılarının iÅŸaretleridir.

İsyancılar kazanıyor
Geçen ay rejimin bir MÄ°G savaÅŸ jetini Ä°dlib'te düÅŸüren Özgür Suriye Ordusu, Suriye'de devrimci gruplar ve komÅŸu ülkelerdeki Suriye mülteci kampları arasında en popüler grup haline geldi. Yüzden fazla ekibin bir araya gelmesiyle oluÅŸan bu ÅŸemsiye grup, içindeki kiÅŸisel rekabetlerin yanı sıra (en göze çarpanı Özgür Suriye Ordusu komutanı Riyad Esed ile askeri konsey baÅŸkanı Mustafa EÅŸ Åžeyh arasındadır) emir komuta yapısını tekleÅŸtirerek daha önce elde ettiÄŸi kazanımları perçinlemeye çalışıyor.

Özgür Suriye Ordusu'nun, Suriye'nin % 70’ini kontrol ettiÄŸine dair iddiasını doÄŸrulayabilmek zor. Fakat son haftalarda, Humus ve Dera gibi flaÅŸ noktalardan çıkarılmalarına raÄŸmen, Özgür Suriye Ordusu'nun cesur askerleri ülkenin kuzey yerleÅŸimlerinde ve ekonomi baÅŸkenti Halep'te önemli ilerlemeler kaydettiler. Kuzeydeki bu baÅŸarılar bölgeyi elde tutma amaçları açısından kritik, çünkü bu bölgeler yeni Kürt özerk bölgeleri gibi Türkiye sınırına bitiÅŸikler ve önemli destek merkezleri olabilirler.
Ne var ki, isyancıların ilerlemesi iki taraflı bir görüntü arz ediyor. Özgür Suriye Ordusu Åžam'ın merkezinde ve ÅŸimdi de Halep'te mücadeleye devam ederken, bu ilerleme bu ana ÅŸehirlere askeri müdahaleye de davetiye çıkarmaktadır. Kendileriyle birlikte hareket etmeyen veya kendileriyle bir sözleÅŸme içerisinde bulunmayan milyonlarca sivil, bir kent savaşının içinde kalmaktadır. Bu gerçek, rejimi destekleyen tabanın muhalefete öfkesini yükseltmekte (isyancı komutanlardan biri Halep sakinlerinin çoÄŸunun rejimin yanında olduÄŸunu kabul etti) ve devrimin amaçlarını destekleyen ama araçlarını desteklemeyen nötr bir topluluk ortaya çıkarmaktadır.

Ek olarak, ordunun düÅŸük rütbelilerinin taraf deÄŸiÅŸtirmesi Özgür Suriye ordusu tarafından yüksek sesle dile getirilmektedir- gerçekten, Özgür Suriye Ordusu'nun evrilen stratejisi taraf deÄŸiÅŸtirmeleri teÅŸvik etmek yerine, ordunun içerisine sızma üzerine odaklanmıştır. Fakat bu eÄŸilim, Sünni rütbelilerin Alevi subaylara sırtını dönmesiyle mezhepsel bir hattın ortaya çıkmasına sebep olabilir. Sonuç olarak bu durum Suriye ordusunu çoÄŸunlukla Alevilerden müteÅŸekkil bir savaÅŸ gücü haline getirir ve çatışmanın mezhepsel yanını derinleÅŸtirerek, savaşın uzamasına neden olur.

Krizin Åžiddetlenmesi
Sonuçta, isyancıların mutlak bir askeri baÅŸarısı Özgür Suriye Ordusu'na gönderilen silahların türü ve kapsamının artmasına ve/veya uluslararası hava desteÄŸinin gelmesine, belki de bir tampon bölge oluÅŸturulmasına sebep olabilir. Fakat savaşın mantığına göre, bu cereyanlar Suriye'nin yüzleÅŸtiÄŸi krizin ÅŸiddetlenmesine sebep olabilir.

Evvela, Libya'da milis kuvvetlerinin hâlâ silahsızlanmaya gönülsüz olmaları örneÄŸinde görüldüÄŸü gibi, bazı silahların militan aşırıcılara karşı milliyetçi Suriyelilerin elinde kalacağını garanti etmek imkânsızdır, bir kez oyun bitti mi o silahları tekrar ele geçirmek çok zor olacak. Selefi ideolojinin Özgür Suriye Ordusu'nun piyadeleri arasında yaygın olduÄŸu bilinmekte, yabancı (dışarıdan) Sünnilerin de onların saflarına katıldığı noktasında da ÅŸüphe olmayabilir.

Suriye'nin çoÄŸunluÄŸunun Sünni olması, başındaki hükümetinin sallantıda olması ve Ä°srail'in hemen kapı eÅŸiÄŸinde olması düÅŸünüldüÄŸünde bu yabancı savaÅŸçılar için savaÅŸ meydanına girmenin cazipliÄŸi sürpriz deÄŸil. Yerel isyancıların, davalarında kendilerine destek vermelerinden dolayı bu savaÅŸçılara minnettar olmaları ve onlara salahiyetli kiÅŸiler ve kahramanlarmış gibi bakmaları da aynı derecede ÅŸaşılacak bir ÅŸey deÄŸil. Aynı zamanda, Sürgündeki Suriye Ulusal Konseyi'nin çok baskın bir unsuru olan Müslüman KardeÅŸler'in Suriye tabanında kayda deÄŸer bir varlığı yok ve mücadele eden birimler arasında yalnız, bu yüzden radikaller ve gittikçe radikalleÅŸenler için yol gösterici bir güç olamaz.

Ä°syancıların menfaatine olabilecek herhangi bir havadan müdahale beraberinde yeni riskleri de getirecektir. Türkiye 12 millik bir tampon bölge oluÅŸturmak için en kısa zamanda uluslararası destek çaÄŸrısı yapacak -ilk destek Fransa'dan geldi- ama buranın güvenliÄŸini saÄŸlamak için uçuÅŸa kapalı hava sahası ve karada da on binlerce birlik gerekecek. Dış güçler tarafından herhangi bir müdahale kesinlikle yeni bir denklem yaratacak ve çatışmanın genetiÄŸini deÄŸiÅŸtirecektir. -Gerçek ya da hayali- bu dış müdahalenin emperyalist çaÄŸrışımları Suriye hükümeti ve müttefikleri tarafından bölgesel, uluslararası ve yerel taraflara karşı savaÅŸ borusunun öttürülmesi anlamına gelecek ve böyle bir müdahale Batı'nın sponsor olduÄŸu bir saldırganlık hareketi olarak görülecektir.

Ayrıca, mevcut durumun gösterdiÄŸi üzere, Rusya ve Çin'in muhalefet edeceÄŸi kesin olduÄŸu için, oluÅŸturulacak bir tampon bölge BirleÅŸmiÅŸ Miletler Güvenlik Konseyi'nin yetki alanı dışında olacaktır. Fransa hava kuvvetleri eski komutanına göre, rejimin hava kapasitesinin etkisizleÅŸtirilmesi için Amerika'nın tüm silahlarına ihtiyaç duyulacaktır. Ama Amerika'nın Irak'taki 10 yıllık fiyaskosu göz önüne alındığında, Suriye'de asker bulundurma konusunda tereddütler olacaktır.

Amerika'nın Irak iÅŸgali de BM otoritesi olmadan gerçekleÅŸti. Bu çatışmada Amerikan ordusu çok baÅŸlı bir düÅŸmanla yüz yüze geldi ve bölgenin tarihindeki bu vaziyet kaçınılmaz olarak "öz savunma savaşını" ortaya çıkardı. Washington ve Tampa'daki Merkezi Komuta, aynı tecrübeyi yaÅŸamak istemeyecektir.

Her ne olursa olsun, bir yıllık kanlı ve 40 yıllık baskıcı azınlık yönetiminin ardından herhangi bir tarafın bariz bir zaferi Suriye'de daha büyük bir krize yol açabilir.

Geri adım mı?
Fakat bölgesel ve küresel aktörlerin, Suriye'de büyük riskleri almanın kazanmayı garanti etmeyeceÄŸini anlamaya baÅŸladıkları muhtemeldir. Son günlerde ÅŸiddetlenen savaÅŸ ve tüm çıplaklığıyla ortada olan bu mücadelenin gerçekleri -Åžia milis güçlerinin Irak'tan otobüslerle taşınmasının bölgede tepki yaratması ve yabancı Sünni savaÅŸçılara aylık maaÅŸ dağıtılması gibi- belki kolektif bir düÅŸünmeyi gerektirebilir.

Türkiye'nin Kürt meselesi konusunda kontrolü kaybetmesi ve iki askeri kampa bölünmesi gibi (PKK ve Esed'e karşı) ihtimaller de ufukta görülmeye baÅŸlıyor. Bunun yanında, Ankara Ä°ran'a karşı bütüncül bir savaÅŸ istemiyor. Nükleer programını geliÅŸtirmesine uluslararası toplumun razı olmadığı bir ortamda, Ä°ran'ın da uzun dönemli sonuçları kestirilemeyen bölgesel bir savaÅŸa ihtiyacı olmadığı açık. Ä°ran'ın liderleri, çok korktukları fitnenin çoÄŸalmasının Åžam'da müttefikleri tarafından hızlandırıldığını görmeliler.

Ä°ran'ın Lübnan'daki müttefikleri, Hizbullah, Lübnan'da sokağı kaybettiÄŸi için muhtemel bir seçim yenilgisiyle karşı karşıya ve ordu güçlerine karşı da kontrolü elinde tutmak zorunda. Rusya'ya baktığımızda, küresel bir zorunluluk olarak Amerika ile güç dengesini korumaya çalışması ve Suriye'nin kendi nüfuz alanı içerisinde olmasını garanti altına almaya çalışmasıyla, Esed'in reformlarla iktidarını devam ettirebileceÄŸine umut baÄŸlamanın gittikçe anlamsız bir hale gelmesini dengelemek zorunda. Moskova biliyor ki kendisinin bölgesel ve küresel konumu biraz da ünü sayesindedir ve Suriye hükümeti bu vahÅŸi savaşı devam ettirirse, ona bu gücü verenin Rusya ve Çin olduÄŸu düÅŸünülecektir.

Amerika'nın asıl baÅŸ aÄŸrısı (Rusya’nın ki de öyle) Suriye'de bir güvenlik zaafının oluÅŸması ve dini milislerin OrtadoÄŸu'nun kalbi olan bu yerde canlanması beklentisidir. Siyasi geçiÅŸin geniÅŸ ölçekli ÅŸiddet olaylarıyla gerçekleÅŸtiÄŸi Mısır ve Tunus gibi ülkelerde son geliÅŸmelerin aşırıcılar kaynaklı olduÄŸunu ve milislerin korku ortamı yarattığını hatırlayalım. Benzer bir durumda Riyad da bilmeli ki, Suriye'deki çatışmada desteklemiÅŸ olduÄŸu Sünni aşırıcıların daha sonra dönüp de Arabistan'a bakış açılarını deÄŸiÅŸtirmeyeceklerinin hiçbir garantisi yok.

Ayrıca, bütün güçler iktisadi olarak kaybedecek gibi görünüyor. Ana aktörler için aynı zamanda göz ardı edebilecekleri bir alan var mıdır?

Sonuçta, ÅŸu iki geliÅŸme bazı umut verici vaatlerde bulunuyor. Birincisi, Lakhdar Brahimi krizin çözümünü yumuÅŸatmaya yönelik bir giriÅŸim olarak Kofi Annan'dan görevi devralacak. Felce uÄŸramış BM Güvenlik Konseyi yerine bu Cezayirli gazi diplomat herkesin uçurumdan geri adım atarak kurtulabilecekleri bir geçiÅŸ müzakeresi üzerinde duruyor. Eymen El Emir'in de iÅŸaret ettiÄŸi gibi "Brahimi, müzakerenin kapsamını geniÅŸ tutup, geride kaybeden üzgün bir taraf bırakmamasıyla tanınıyor."

Ä°kincisi, Kahire Suriye dosyasını açtığında orada Mübarek sonrası Mısır'ın oynayabileceÄŸi potansiyel bir dürüst simsar rolü var. Suriye'deki durumu gözler önüne sermek için bölgesel güç olmanın verdiÄŸi sorumluluÄŸu kavrayan CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi Suriye üzerine, Mısır, Suudi Arabistan, Türkiye ve Ä°ran'ı içine alan bir Bölgesel BaÄŸlantı Grubu kurulması için geçen hafta çaÄŸrı yaptı. Mısır-Ä°srail barış anlaÅŸması sebebiyle Ä°ran'la yirmi küsur yıldır diplomatik iliÅŸkisi olmayan Kahire'nin yeni hükümeti Ä°ran'ın problemin deÄŸil, çözümün bir parçası olduÄŸuna inanıyor. Pekin'e gidip Beyaz Saray'ı hâlâ ziyaret etmeyen Mursi, hali hazırda Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Mahmud Ahmedinejad'la iki kez görüÅŸtü.

Bu görüÅŸmelerden ikincisi bu hafta Tahran'daki 16. BaÄŸlantısızlar Hareketi zirvesinde gerçekleÅŸti ve Mursi delegelere "bütün meÅŸruluÄŸunu kaybetmiÅŸ baskıcı rejime karşı koyan Suriyeli halkla dayanışmamız, siyasi ve stratejik bir zorunluluk olduÄŸu kadar, ahlaki bir görevdir de" diyerek öfkesini dile getirdi. Mursi ayrıca, Suriye'de demokratik bir sisteme geçiÅŸin Suriye'yi bir iç savaÅŸa ve parçalanmaya sürüklemeyecek ÅŸekilde barışçıl olması gerektiÄŸini vurguladı. Mısır; Esed rejiminin kabul edilemez olduÄŸu noktasında Suriye muhalefeti, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve Amerika ile hemfikir olmakla birlikte, Esed'in düÅŸüÅŸünün savaÅŸ meydanında aranamayacağı ve aranmaması gerektiÄŸine inanıyor görünmektedir.

Brahimi'nin, müzakerelerin dikkatli bir ÅŸekilde gerçekleÅŸtirileceÄŸi vaadi, Mursi'nin Suriye'deki krizin bölgesel güçlerin sorumluluÄŸu altında olduÄŸu inancıyla baÄŸlantılıdır ve Suriye'de kanın durdurulması ve bölgeye yayılmasının önlenmesi umudunu dile getirmektedir. Felce uÄŸramış bir uluslararası toplum, bölgedeki mezhep rekabeti ve bölgedeki insani trajedi göz önüne alındığında Suriye konusunda kurulabilecek ittifakların Suriye'de kesin bir zafer elde etmek iddiasını mümkün kılmamaktadır. Çatışmanın mevcut çizgisi çok fazla kaybeden olacağını gösteriyor. Bütün tarafların gerçeÄŸi kavraması ve alacakaranlıkla yetinmeyi kabul etmesi bir kumardır.

Alia Brahimi, London School of Economics'de araÅŸtırma görevlisi.  Kaynak: http://www.aljazeera.com EriÅŸim. 19 Eylül 2012 Çev. Abdullah Metin

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 23-11-2012 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111815701 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net