05-05-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow (Adıyaman konusunda) BÄ°R DE BENÄ° DÄ°NLEYÄ°N
(Adıyaman konusunda) BİR DE BENİ DİNLEYİN PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Ahmet BEYAZGÃœL   
19-05-2012
BÄ°R DE BENÄ° DÄ°NLEYÄ°N

                                Ahmet BEYAZGÜL
Halit Özdüzen’i Kriter’deki  yazılarından tanıyorum.  Adıyaman’lı hatta ÅŸehirin yerlisi olduÄŸunu  duyduÄŸumda Biraz hayret etmiÅŸtim.

On üç yıl idareci olarak  kaldığım bu ÅŸehrin üzerimde –köy kökenli gariban vatandaÅŸ hariç- üzerimde -özellikle siyasilerinden dolayı olumlu intibaları çok az oldu. (Siyasilerden Ak Partilileri hariç tutuyorum iktidar olduklarında orada yoktum.) Bunu aÅŸağıda anlatacağım.

Fakat biz Halit Bey’e dönelim. Halit Beyi’in Esmaülhüsna kitabını okumuÅŸumdur. Gerçekten deÄŸerli bir çalışma. Bazıları kazadan beladan kurtulmak için esmaül- hüsnayı  dua olarak görür anlamını bilmeden okur. Halbuki Ä°slam Akaidinin temeli Allah’ın sıfatlarını bilmektir. Bu toplumda yaÅŸayan herkes bir Ä°slam toplumunun inanç deÄŸerlerini bilmesi için Allah’ın sıfatlarını anlatan o güzel isimlerin deÄŸerini bilmesi lazım.

Yine Halit Bey’in Kriter’de çıkan Din Kültür,KapitalistleÅŸen kesimlere yaptığı eleÅŸtiri, Ruhçuları tenkiti her kriter okurunun okumasını salık verdiÄŸim önemli ve ilmi yazılardır.

Ancak bir arkadaşın mail grubu içerisine alarak bana da gönderdiÄŸi Halit Bey’in yazısını ve sürekli takip ettiÄŸim Kriterde de görünce BirAdıyaman hatırasını da ben yazayım dedim.

Yazar Özdüzen, yazısında eski Adıyaman ramazanlarını özlemle anıyor. O aslında eski Adıyaman’ı deÄŸil hayatta insan aÄŸzında en güzel tadı bırakan çocukluk ve gençlik dönemini anıyor. Bu psikolojiyi herkes de görürüz. Gençlik dönemi bir teÅŸkilatta geçirmiÅŸ  bazı arkadaÅŸlar ÅŸöyle böyle yapardık diye övünerek anlatmaya baÅŸlarlar. Onlar da aslında teÅŸkilatlarını deÄŸil gençliklerini anlatmaktadırlar.

Yoksa o mensup oldukları teÅŸkilatların saÄŸlam yol tutmadıkları -bugün gelinen noktada- esamilerinin okunmamasından anlaşılmaktadır.

Halit Bey’in çocukluk ramazanları Adıyaman’ın en yoksul ramazanı olsa gerekti.

YoksulluÄŸun ne olduÄŸunu Kayseri’den Adıyaman’a gittiÄŸimde görmüÅŸtüm. Bir yerde geliÅŸmiÅŸ bir zekat anlayışı, fakirliÄŸi nerede ise yok etmiÅŸ koca bir Kayseri diÄŸer tarafta ekmek dahi bulamayan büyük bir kitle tek güvencesi de  sosyal dayanışma vakfının aÅŸ evi kapısıydı

Ä°nsan hayatında özellikle düÄŸünlerinde  maddi gösteriÅŸe tarifi imkansız ÅŸekilde önem veren insanlarla, ayağına ayakkabı alamayan insanların en yoÄŸun ÅŸekilde iç içe yaÅŸadığı il olarak Adıyaman’ı gördüm.(1988-2000)

12 yıldır Adıyaman’ı basından takip ediyorum. 12 yıl önce tam bir köy kültürü vardı. Aileler bibirlerini tuhaf lakaplarla anıyorlardı.TeÅŸto gil, Hese gil, Krirli gil, Sıçan gil v.s.

Adıyaman’ı dönüÅŸtüren Ä°mam Hatiplerin kurulmasıyla,  üniversitelerin açılmasıyla  ÅŸuurlanan Ä°slamcı bir gençlik oldu.1970 li yılların Adıyamanın ÅŸehir merkezinde onlarca içki satılan, tüketimi yapılan dükanllar ve lokantalar varmış. Åžimdi Alevi vatandaÅŸlara hitap eden yerler hariç içkili satış yapan dükkan kalmamış. 1973’te seçilen MSP’li belediye baÅŸkanı dahi alkol alırmış. Bazı Alevi köylerine gidip “MSP ÅŸerefine”diye kadeh kaldırırmış! Zaten damadı da uzun yıllar DYP milletvekili idi.

1999 seçimlerine Ä°slami hiçbir mücadele içerisinde olmayan Dengir Fırat Fazilet Partisinden milletvekili seçilince Kahta’da Atatürk barajı kıyısında içkili balık lokantasında bir geceboyu kutlama yapmış. Tabi o yıl moda olan Fazilet partisinin islami temayı iÅŸleyen videolu propoÄŸandistlerinin utancından yüzleri kızarmıştı.

BU ÅŸehirde bazıları gazetecilik yaparlardı. Devlet memuruyuz. Bizim haberimiz olmadan gazetelerinde bayram, kandil kutlamaları yayınlarlardı. Hemen yayından sonra faturayı masamıza korlardı.Milli EÄŸitim müdürümüz Mustafa Çığ “vermem dedi” bu gazete devirsi gün“Adıyaman Milli EÄŸitim’i Çığ altında kaldı.” diye manÅŸet atmıştı. 1996 yılında Mahmut Çırak bu ilde Tellekom baÅŸ müdürü idi. Hergün DYP’li yöneticilere uÄŸrayıp “emiriniz var mı” diye sormadığı için görevden almışlardı.

Alırken de yüzüne karşı “sen ÅŸeriatçısın, Süleymancıların yanına gidiyorsun, Milli Gençlik Vakfına gidiyorsun,Nurcuların yanına gidiyorsun  niye DYP’ye gelmiyorsun, emir almıyorsun!” Bunu Mahmut Çırak’a sorabilirsiniz. Görevden alınınca O zamanki ANAP’ın inÅŸaat mühendisi bir ilçe baÅŸkanının yanına gidip arkadaşı göreve iade edin onun burada olması  Adıyaman’ın menfaatine olur”diyenlere “bana ne Adıyaman’ın menfaatinden “ diye cevap vermiÅŸti.

Bunu anlatıktan sonra Halit Bey’e dönelim. Halit Bey kalıcı eserler bırakıyor. Åžehrini güzel anlatmış. Adıyamanla ilgili güzel bir ÅŸiiri de var. Bu ÅŸiirle doÄŸduÄŸu ÅŸehre karşı görevini yerine getirmiÅŸ. Bundan sonra yapacaksa tenkit ederek anlatsın. O ÅŸehirde bir geliÅŸme olduysa bu ülkenin vatanseverlernin tüm ÅŸehirler arasında adil bir ÅŸekilde gelir paylaşımından oldu.

 Fakat Adıyaman’da  etkili konumda olanlarda gördüÄŸüm husus ÅŸu: eÄŸer iÅŸlerine yarıyacak bir gücün varsa selam alırlar, rakip olacaksan akla hayale gelmedik ÅŸeylerle seni tasfiye ederler.

                                                                                                AHMED BEYAZGÜL

Yorum
Ahmet Sarı'dan bir katkı...
Yazar admin açık 2012-05-20 12:00:09
Ahmet Sarı isimli bir izleyicimiz bu yazıya yorum olarak aÅŸağıdaki bilgiyi eklememizi istemiÅŸtir; Şöyle: 
 
Adıyaman köy ağırlıklı bir ildir. Åžehir merkezinin nüfusunu 200 bini bulması yenidir.Atatürk barajı olmasaydı tütün ekimi kaldırılmasaydı belki ÅŸehir nüfusu 50 bini geçmeyecekti. 1970'lere kadar geleneksel bir din anlayışı vardı. Fıkıha uygun anlayış 1980'lerden itibaren geliÅŸmeye baÅŸlamıştır. Bazı kalenderi derviÅŸleri gibi hayat süren tasvufçuların alkol aldığını bu ÅŸehirde gördüm. Hatta Besni'de bir markette birisi "baba bana bir ÅŸarap al " diye yalvaran hırpani kılıklı birine temiz giyimli bey, ÅŸarapçının isteÄŸini ikiletmeden yerine getirdi. Sonra bu kiÅŸinin bir ÅŸeyh olduÄŸunu etrafındakiler bana söylediler ÅŸeyhin kendisi içmezmiÅŸ ama alkoliklerin de yalvarmalarını red etmek şöyle dursun ikiletmeyip bir hoÅŸ görü (!) içerisinde yerine getirirmiÅŸ! 
 
Adıyaman ÅŸehir merkezinin kültür hinterlandı sadece bir iki mahalleden ibaretti. DiÄŸer mahalleler yeni kurulmuÅŸtu. Genelde köyden gelenler yaşıyordu. Besnililer ve Gölbaşılıların Adıyaman'a benzer tarafları yoktu. Besnililer zaten kendilerini Adıyamanlı saymıyordu. Kahtalıların ise baÅŸka çareleri kalmadığı için Adıyaman'a baÄŸlanmışlardı. Åžehir yerlilerine AboÅŸ derlerdi. 
 
Adıyaman'a ilk Ä°slami ÅŸuurlanma ÅŸu anda da hayatta olan Dursun Kutlu gibi Risalei Nur öğrencilerinin çalışmaları ile girmiÅŸti. Yine bu ekipten rahmetli Mahmud Allahveriyi de unutmamak lazım. Süleyman Efendinin öğrencilerinin çalışması, Yeniden Milli Mücadele hareketinin gayretleri,Ãœlkücüler, akıncılar, üniveriste eÄŸitimi için dışarı illere giden yurtlarda cemaat içlerinde kalıp ÅŸuurlanan gençlerin çalışması Müslümanca ÅŸuurlanmaya neden olmuÅŸtu. Ancak ÅŸehiri asıl dönüştüren Ä°mam Hastip Liselerinin kitleselleÅŸmesiydi. 1980'lerde Ä°mam Hatipte binlerce öğrenci okuyordu. Buradaki fıkıh, Akait eÄŸitimi babadan dededen gelen geleneksel din anlayışını sarsmıştı. Åžehirin Ä°slami açıdan ÅŸuurlanması bu ili maddi açıdan da geliÅŸtirdi. 1994'e kadar CHP'lilerin elinde olan belediye bir iki cadde dışında asfaltı sokak ve mahhalleri insan yaÅŸamına sokamamıştı. Bu RP'li belediyenin eli ile ÅŸehir yaÅŸamına girdi. 
 
Özellikle siyasileri bilgiden ve kültürden yoksunlardı. Milletvekili olan bir siyasi kendilerine rakip çıkmasın diye ilk okul mezunu olmayanları partilerinin yönetimine alırlar onlarda idarecilere emir verirlerdi.Bu durumun canlı muhatabı oldum. Okuma yazması olmayan ANAP'lı yönetici mevzuata aykırı öyle bir istekte bulundu ki red ettim. Vekilleri arayıp telefonda bağırıp çağırıp sonrada pat diye telefonumu yüzüme kapatırlardı. Bu o zaman bu ilin siyaset ÅŸekliydi. Ä°dareciler de dayak oÄŸlanı. Küçük memurlar, memnun kalırdı ama müdürlere kan kustururlardı. Siyasetine o zaman(1985--1996) AÄŸa despotizmi hakimdi. AÄŸalar da genelde okuması yazması pek kıt olan zengin kiÅŸilerdi.Bunlar zengin oldukça-zenginliÄŸinden kimse faydalanmadığı halde- kendilerini itibarlı kiÅŸi görürlerdi. 
 
Ancak halkı büyük bir kısmı çok garibandı. Hele daÄŸ köylerine gittiÄŸinizde adamın tek tavuÄŸu olsa onu size kesmek isterlerdi. Ova köyleri ulaşımda yoÄŸunsa nedense elleri biraz daha sıkkı oluyordu.Ä°kram yapmazlardı.  
Saygıyla arzederim...  
Ahmet Sarı
Bilal Sürgeç hocamız diyor ki:
Yazar admin açık 2012-05-20 13:35:55
Bir ÅŸehir hakkında hüküm verirken toptancı olmamak gerekir. Hatıralar insanın yaÅŸadıkları ile ilgilidir. Bir emniyet mensubunun hatırası ile bir vakıf teÅŸkilatı mensubunun hatıraları aynı olmaz. Bir cami derneÄŸinin defterini incelerseniz o yerleÅŸim yerindeki insanların nasıl hepsinin hayır ve hasenat sahibi olduÄŸunu söyleyemeseniz emniyet kayıtlarını da inceliyerek o yerleÅŸim yerinin sürekli suç iÅŸlediÄŸini söyleyemezsiniz. Türkiye’nin bütün yerleÅŸim yerlerindeki elli yıl önceki dini, siyasi hatta ekonomik anlayışla ÅŸimdiki anlayış aynı deÄŸildir. Åžimdi hiçbir siyasinin kpss de baÅŸarısız olan birini devlet memur atadığı mümkün deÄŸilken eskiden kadroyu siyasiler dağıtırdı. Her ÅŸeyi onlarda bitince siyasiler her ÅŸeye karışırdı.Åžimdi öyle deÄŸil. Din anlayışı da aÅŸama saÄŸladı. 1950’lerin başında bu ülkede cenaze kaldıracak imam kalmamıştı. 
Bilal SÜRGEÇ

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 19-05-2012 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
112062467 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net