05-05-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow AMERÄ°KA ÖZGÃœRLEÅžMEDEN DÃœNYA BARIÅžI HAYAL!
AMERİKA ÖZGÜRLEŞMEDEN DÜNYA BARIŞI HAYAL! PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 2
KötüÇok iyi 
Yazar Raci DURCAN   
12-11-2011
             AMERÄ°KA ÖZGÜRLEÅžMEDEN DÜNYA BARIÅžI HAYAL! 
                                                                                                                     
                                                                             Raci DURCAN                           
                             
     En büyük özgürlük heykeli niçin Amerika’da bulunmaktadır? Dünyanın en özgür ülkesini sembolize ettiÄŸinden mi?

    ‘Da Vinci Åžifresi’ adlı kitabı okuduÄŸumda çoÄŸu kiÅŸi gibi etkilenmiÅŸtim. Bir takım resim ve iÅŸaretlerin arkasında böylesine gizli anlamlar bulma çabası olaÄŸanüstü etkileyiciydi. Roman o kadar gerçekçiydi ki; birçok ciddi tarihi tartışmaya yol açtı. Fakat sonuçta bir romandı. Ä°nsan okuyunca ‘keÅŸke ben de böylesine gizemli ÅŸeyler bulabilsem’ diye iç geçirebilir. Bense gerçek hayatla ilgiliydim. Hayatsa tekdüze, yalın ve katı bir gerçek gibi duruyordu önümde. Bula-
cağım ÅŸeyin ne olabileceÄŸini ÅŸöyle birdüÅŸündüÄŸümde hevesim iyice kırılmıştı. Sembolik haberleÅŸmeleri gizli servislere ait bir ÅŸey olduÄŸunu düÅŸünüyordum. MeÄŸer öyle deÄŸilmiÅŸ! Görünen her ÅŸeyin arkasında baÅŸka bir ÅŸey varmış. Åžifreyi bir kere kırdığımda, hepsini çözebilecek formül elimdeydi.

    Yapacak iÅŸim olmadığı bir hafta sonunu evde T.V karşısında geçirirken, cevabını aradığım birçok sorunun karşılığını bulacağım hiç akılma gelmezdi. Amerikalı bir narkotik sabıkalının biyografisi anlatılıyordu. Henüz Amerikan toplumunun uyuÅŸturucuyla tanışmadığı dönemde, ismini hatırlamadığım bu kiÅŸi, yurt dışından getirdiÄŸi eroini satarak büyük kazanç elde ediyordu. Tuhaf görünen ÅŸey, adamın defalarca polis tarafından yakalanmış olmasına raÄŸmen her seferinde kefaletle serbest kalmasıydı. Ülkenin en büyük uyuÅŸturucu kaçakçısı, herkes bu kirli iÅŸi yaptığını bildiÄŸi halde, elini kolunu sallayarak geziyor, kralları kıskandıracak lüks bir hayat yaşıyordu. Bir ara iÅŸi öylesine büyütüyor ki; kaçakçılık için kiraladığı uçakları kendi özel havalimanına indiriyor. Uçakların her iniÅŸ kalkışında milyonlarca dolar kazanıyordu. Serveti dudak uçuklatacak rakamlara ulaÅŸmıştı. Bu arada Amerika’da hiç bilinmeyen kokain, halkın her kesimi tarafından kullanılır hale gelmiÅŸti. Sonunda sabıkalı; Amerikan kanunlarının yetersizliÄŸinden dolayı baÅŸka bir ülkede yakalanıp oranın kanunlarına göre yargılanıp tutuklanıyor. Ä°nanılmaz servetine ise Amerikan hükümeti bir bahaneyle el koyuyor. Başında yapılması gereken en sonunda oluyordu. Kimsenin tanımadığı uyuÅŸturucu her köÅŸe başında bulunur hale geldikten sonra…

   Belgesel bittiÄŸinde aklımda kalan ÅŸey ‘biri Amerikan halkı uyuÅŸturucuya alışsın diye sabıkalıya mühlet vermiÅŸ; kim bu?’ düÅŸüncesi oldu. Niçin yapsın? Amerikan resmi makamları Amerikan halkını uyuÅŸturucu bağımlısı yapılmasına nasıl ve neden müsaade edebilir?  NarkotiÄŸin uluslararası bir savaÅŸ aleti olarak kullanılmasını, baÅŸka bir halkın bağımlı yapılmasını anlayabilirdim. Ya kendi halkınızı niçin yaparsınız? Sadece rüÅŸvet için mi?

   Bu soru aklıma takıldıktan sonra iyice dikkat kesildim. Zihne bir ÅŸey takıldıktan sonra o sorunun cevabını bulmadan rahatlamak zordur. Çetrefil bir durum söz konusuydu. Burada sıralaması uzun sürecek birçok delilden sonra Amerika’nın baÅŸka bir ülke tarafından güdümlendiÄŸi kanaatini edindim. Dünyanın en büyük ve tek süper gücü, akılsız bir dev gibi baÅŸkaları tarafından yönetiliyordu. Ä°nanılmaz ÅŸeye kendim de inanmakta zorlandım. Bu durum ilk defa iddia ediliyor deÄŸildir. Çünkü Amerika’nın kendi çıkarlarından çok Yahudi çıkarları için savaÅŸtığı, asıl amacının Yahudileri korumak olduÄŸunu dile getiren çevreler mevcuttur. Fakat bu söylem dahi amaçlıdır; Amerika’daki gerçek iktidarı gizlemeye yöneliktir. Yanı başında, bir devletleri dahi olmayan savunmasız Filistinlilerle baÅŸ edemeyen Ä°srail’in, Amerika’yı idare ettiÄŸi düÅŸüncesi peri masalıdır.

    Irak iÅŸgalinden önce Amerika’nın dünya üzerinde parlak bir imajı vardı. Bu haliyle hangi ülkeye teklif götürse, kendi eyaleti olmayı kabul ederdi. Orta doÄŸunun hangi ülkesine ‘ÅŸimdiki yönetimi mi yoksa Amerikan yönetimi’ mi istersiniz diye sorulsa, ikincisi tercih edilirdi. Zihnen iÅŸgal altındaki bölgeleri savaÅŸla ele geçirmeyi seçtiler. Irak’ı yakıp yıktı. Orta doÄŸu halklarını kendisine düÅŸman yaptı. Dünyayı yönettiÄŸi iddia edilen böyle bir gücün bu kadar aptalca hareketler yaparak düÅŸmanlık kazanması anlaşılmazdır.

   II. Dünya savaşına Amerika, Pearl Harbor’daki beklenmedik Japon saldırısından sonra katılma kararı aldı. Hiçbir tedbirin alınmadığı limanda Japonlar, Amerikan basınında facia olarak nitelendirilecek bir tahribata imza atarak binlerce askeri öldürmüÅŸlerdir. Bu saldırıyla savaÅŸa sürüklenen Amerikan askerlerinin tüm cephelerdeki kahramanlıkları, halen belgesellerin konusudur. II. Dünya savaşıyla görevleri bitmemiÅŸ, ardından Vietnam ve Kore’de de çarpışarak Uzak DoÄŸuya günümüz siyasi çizgisini çekmiÅŸlerdir. Pearl Harbor’dan 60 yıl sonra Amerika, bir kez daha sarsılmıştır. Yapıldığı tarihin adını alarak 11 Eylül olarak adlandırılan bu olaydan sonra Amerikan askerleri bir kez daha kıtasından çıkarak Dünyaya nizam vermek için cephelere dağılmışlardır.

   Hiçbir uzak menzilli füze ve iÅŸgalci Deniz birliÄŸinin ulaÅŸamadığı; adeta doÄŸal kale durumundaki bu ülkenin; kendi derdi deÄŸilken baÅŸka ülkelerle savaÅŸması trajiktir. Amerika içinde savaÅŸ karşıtı güçlü bir kamuoyu bulunmaktadır. Kamu vicdanı ancak 11 eylül ya da Pearl Harbor gibi dehÅŸet saldırılarla iÅŸlemez hale getirilmektedir. Akabinde aptal dev yuvasından çıkmakta, önüne gelene saldırmaktadır.

    Dünyayı herkim ÅŸekillendiriyorsa Pearl Harbor ve 11 Eylülün vukuunu da o temin etmiÅŸ olmalıdır. Kendi vatandaşının burnu bile kanamadan elinde savaÅŸacak koca bir kıta tutan ülkenin, her istediÄŸinde dünyayı ÅŸekillendirmesi tabiidir.

    Özgürlükler ülkesi Amerika! 50 eyaletiyle en ufak bir darbede 50 parçaya bölünecekmiÅŸ gibi duruyor. Dünyanın yegâne süper gücünün kendi eyaletlerini dahi tek bir anayasal çatı altında birleÅŸtirmemiÅŸ olması hakkında siz ne düÅŸünüyorsunuz?

Yorum
êîíäèöèîíåğû â Ñàìàğå öåíû
Yazar Qurgaze açık 2011-11-16 00:41:26

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 12-11-2011 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
112057235 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net