05-05-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow KÄ°MSE CEHENNEME GÄ°TMEK Ä°STEMEZ AMA&
KİMSE CEHENNEME GİTMEK İSTEMEZ AMA& PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 6
KötüÇok iyi 
Yazar HurÅŸit PEKER   
28-10-2011
“Öyle izzetli bir ameldir ki doÄŸruyu arama iÅŸi..
Ä°ÅŸte Müslüman olanlar rüÅŸtü(Kemale isabet etmek için dosdoÄŸru gitmeyi) aramış olanlardır.”
M.S.ÇEKMEGÄ°L
“Öyle derinleÅŸti, öyle dallanıp budaklaÅŸtı ki cehalet,
tahsil gerektiriyor. Ümidim ümmilikte.”
Fatih OKUMUÅž

KÄ°MSE CEHENNEME GÄ°TMEK Ä°STEMEZ AMA…

                                                                        HurÅŸit PEKER
BÖLÜM:II

“Öyle izzetli bir ameldir ki doÄŸruyu arama iÅŸi..

Bir inancı sahiplenmek, ona inanıp baÄŸlanmak insanın özünde vardır. Tarihin hiçbir devrinde Allah’a yaklaÅŸma adına ibadetsiz insan olmamıştır. Dolayısı ile dinden, imandan habersizlik düÅŸünülemez. Ne var ki, tek başına inanmak yetmez. Ä°limsiz imanın, amelin hayrı dokunmaz. Herkes imanında samimidir. Zaten imanında samimiyet olmazsa, ona katlanmasının mantığı olmaz, olamaz.

Ä°nsanın Allah’a inanma eÄŸilimi ile doÄŸması fıtridir. Buhari kaynaklı bir hadiste “Her çocuk Ä°slam fıtratı üzere doÄŸar. Sonra anne babasının etkisinde kalır” denmiÅŸtir. Ne var ki iman , tahkike dayanan bir baÄŸlılıktır. Körü körüne deÄŸil de basiret üzere… Allah’ın kullarına bir lutfu ve ikramı da “Rabbimizin her ÅŸeye yaratılışını verip, sonra da yol yöntem göstermesidir” denmektedir(20/50-16/9) Ancak Allah’ın kulları kendi iradelerinde hürdürler. O’nun “doÄŸru yol” olarak bildirdiÄŸini seçebilecekleri gibi, baÅŸka yollar da tutabilirler. O zaman da Allah’ın gösterdiÄŸi yola yönelinmeden ve rızası gözetilmeden ilmi dayanaktan yoksun, zanlardan oluÅŸan bir inanca ucundan kıyısından batıl bulaÅŸacağından ibadet ve kulluk adına yapılan bir iyilik,söylenen bir sözde Allah’ın vaad ettiÄŸi güzelliklere ulaşılamaz.

Kur’an-ı Kerim(mealen); “Andolsun biz insanoÄŸlunu ÅŸerefli ve yaratıklarımın bir çoÄŸundan üstün kıldık. Ve onu en güzel biçimde yarattık.”(17/70-95/4) der. Bu özelliklerle donatılan insanın, kendisi gibi veya baÅŸka bir varlığa tapması, kulluk etmesi onu küçültür, aÅŸağılar ve yaratılışı ile çeliÅŸkili kılar. Çünkü o izzetli, ÅŸerefli ve üstün yaratılmış, vahyin gösterdiÄŸi yolda yürümesi aynı zamanda onu taşıması istenmiÅŸtir. Ä°ÅŸte insanın böyle görevlendirilmesi ve üstünlüÄŸü “fıtratından; fıtratındaki ÅŸeref ise onu aramaya sevk eden aklından geliyor. EÄŸer bir canlı gerçekleri aramıyor, doÄŸrulara talip olmuyorsa artık o insan fıtratını yaÅŸayan bir varlık deÄŸildir.”(1) Demek ki, bilgi insanı, insan olma özellikleri yanında onu diÄŸer varlıklardan da üstün kılan bir unsurdur.
Ä°slam dünyasında vahiyle destekli ortak kanaat: tapınmak fıtri bir ihtiyaçtır. Her insan yaratılışı gereÄŸi tapınır. Allah’a tapmayan tapacağı bir ilahı tasavvurunda oluÅŸturur . Hatta “içeriÄŸine iliÅŸkin bilinç farkını dikkate almazsanız, müslümanın imanıyla Ä°slam münkirlerinin imanı arasında biçimsel bir fark ileri sürmeniz hayli zor olur”(2) Dolayısı ile münkirin ve benzerlerinin imanı vardır. Ancak Allah katında muteber deÄŸildir. Bu iman müntesibini özlenen “onur” makamına taşımaz.

Ä°nsan fıtratı gereÄŸi her hal ve koÅŸullarda inanmak , inancını yaÅŸamak çabasında olan canlılar dünyasındaki tek varlıktır. Ä°nancı adına her ÅŸeyini hatta yeri geldiÄŸinde canını dahi feda etmekten çekinmeyen müstesna varlık… Nasıl oluyorda her zorluÄŸa katlanarak, nice emekler çabalar sarf ederek, rızasına/hoÅŸnutluÄŸuna ermek için Rabbini gereÄŸi gibi tanımıyor, O’na gereÄŸi gibi kulluk edemiyor. Üstelik yolunun /yönteminin doÄŸru olduÄŸunu iddia ede ede.. S. Kutup böyleleri için: “Bu kimseler yaptığından hoÅŸlanır. Yaptığını kendisi için bir kazanç sayar. Yapmış olduÄŸu ÅŸeyin kendisinin zararına olduÄŸunu hissetseydi, hırsla yapmaya kalkışmaz ve kendisini ona vermezdi. Bu hareketi beÄŸenmese ve onu kendisi için zararlı kabul etse onu iÅŸlemeye (yapmaya) zorlansa da onun gölgesinden dahi kaçması ve yaptığı hareketten dolayı Allah’tan af dilemesi, yolunu deÄŸiÅŸtirmesi gerekirdi “(3) Ne var ki, insan yaratıcıya karşı bir ÅŸekilde inanç taşımakla beraber, Allah’ı, göndermiÅŸ olduÄŸu mesajı gereÄŸi gibi bilmemek , takdir edememek insanları sonu hüsranla biten olaylara sürükleyebiliyor…

M. Altunkaya “Hz. Ali’yi arkadan hançerleyen Ä°bn Mülcem’in kimi zaman sabaha kadar zikir çeken bir Harici olduÄŸunu duyduÄŸumda çok ÅŸaşırmıştım”(26) derken; N. Fazıl “Alınları yara bere içinde kalacak kadar ibadetlerine düÅŸkün ve bir Hristiyanın tek hurmasına bile el uzatmaz derecede prensiplerine baÄŸlı, Hz. Ali’ye kafir demedikleri için ÅŸehit ettikleri müslümana karşılık bedeli ödenmeyen ve sahibinin rızası alınmayan tek bir hurmayı yediÄŸi için kendi yakınına da kıyacak derecede kudurmuÅŸ bir Harici ruhu… (27) Bilgiden, ilimden yoksun bir din iman anlayışı neler neler yaptırabiliyor… “Üstelik birde Allah adına”. Gerçek bir müslümanı sığır gibi boÄŸazlayanlar da, bir Yahudiye el uzatmayı haram sayarlar..”
Ä°nsan doÄŸduÄŸunda dindardır. Ölünceye kadar din /iman sığınağıdır. “Ä°nsanların dünyevi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçları da vardır. Ä°nsan var olduÄŸu sürece dini ihtiyaçları var olacaktır.”(28) KiÅŸinin inancının batıla kayması; arama , bilme isteÄŸinin körleÅŸmesinin neticesidir. KiÅŸi araÅŸtırmazsa bilemez. Bilmeyince de fil hikayesinde olduÄŸu gibi ayrı ayrı uzuvlarından fili tanımaya çalışan körlerin durumuna düÅŸer. Dolayısıyla hiçbir zaman “ iyi niyet isyanı ibadet, günahı da sevap yapmaz”(29) Ä°nsanın yaratılış amacı; Allah’a kulluk/ibadet etmek(51/56) içindir. Ne var ki insan yine yaratılışı gereÄŸi yanılmaz, hata etmez, günah iÅŸlemez bir varlıkta deÄŸildir. Hata eden, günaha düÅŸenin kurtuluÅŸu, iÅŸin farkına vardığı anda yüzünü Rabbine döndürmesidir.

“Åžirke ve küfre sapmak, mutlaka kötü niyetten ileri gelmez. Aksine , kötü niyetle hareket edip Allah’ı inkar ederek veya söylediklerini kabul etmeyerek küfretmek, yahut ona ÅŸu veya bu ÅŸekilde kasten ortak koÅŸmak suretiyle bile bile cehennem ateÅŸine bir insanın kendisini atmayı göze alması mümkün deÄŸildir. Öyleyse ÅŸu veya bu ÅŸekilde Allah’a ortak koÅŸmak, kötü niyetten deÄŸil, iyilik iÅŸlemek ve ona yakınlık amacıyla iÅŸlenmektedir. Hiçbir kötülüÄŸün veya Allah’a ortak koÅŸanın cehennem ateÅŸinde yanmak için iÅŸlendiÄŸi söylenemez. Bütün bu kötülükler ya Allah’ın gereÄŸi gibi anlaşılamamsı veya cehaletin ağır basmasından… O’nu (Allah’ı) bırakıpta putlardan dostler edinenler : onlara, bizi Allah’a yaklaÅŸtırsınlar diye kulluk ediyoruz”(39/3) derlerken sözlerinde Allah bilir ne kadar samimi ve iyi niyetli idiler!”(30)

Hülasa “tarihin her devrinde problem, Allah’ın varlığı veya yokluÄŸu deÄŸil, fiillerinde, sıfatlarında ,yetkilerinde ve otoritesinde O’na ortak problemidir. Onun için ÅŸirk ve müÅŸrik her devirde ve toplumda ÅŸu veya bu ÅŸekilde bulunabiliyor. Åžirk koÅŸanlar hiçbir zaman bile bile cehenneme gitmek için ÅŸirk koÅŸmazlar.”
Ä°nsan iyiye de kötüye de meyyal olarak yaratılmıştır. Bu hasletleri yok etmeye gücü yetmez. Allah yarttığı ve her türlü nimetlerle donattığı kullarının iyiye, güzele, doÄŸruya yönelmesini ve kendisine kulluk etmesini istiyor. Ä°nsan yapısı gerÄŸi Rabbine kulluk, itaat etmezse kulluk edeceÄŸi bir varlık bulur.

Yaratıklar farklı karakterdedirler; su akar, ateÅŸ yakar, yılan sokar, kurt-köpek parçalar vs… Ä°nsanlarda hak yada batıl inançlar taşırlar. Ölüme, ahiretteki hesaba inanır, cenneti (ebedi mutluluÄŸu) arzu eder. Bu istek ve arzuya ermede ağırlıklı olarak, bilgi ve eÄŸitim etkilidir. Halkı Müslüman olan toplumlarda doÄŸanlar genellikle Ä°slamı seçerlerken, Hristiyan, Yahudi veya baÅŸka inançta olan toplumların çocukları mensup oldukları toplumun dinini-inancını benimserler. Dolayısı ile kiÅŸinin yetiÅŸtiÄŸi ortam ve aldığı eÄŸitim önemlidir.

Özelikle teknolojik geliÅŸmelerle sınırların kalktığı, bir tuÅŸla bilgiye ulaÅŸma imkanı olan dünyamızda hala bidatlara, hurafelere, Allah’tan baÅŸka varlıklara baÄŸlanmak; onlardan yardım bekleyip vesileler aramak müthiÅŸ bir basiretsizlik deÄŸil de nedir?

Allah kullarna aklı, kendisine faydali ve zararlı olanları bilsin, araÅŸtırsın, karşılaÅŸtığı musibetleri, zorlukları yensin diye vermiÅŸtir. KiÅŸi bilmediÄŸi, anlamadığı ÅŸeyleri( her ne olursa) ne yaÅŸayabilir, ne de yaÅŸatabilir. Velevki yaÅŸamış olsun, sonu istenmeyen üzücü olaylara sebep olur. “ Zaten vahyin amacı insana aklını doÄŸru kullanmayı öÄŸretmektir”(31). Yoksa “Allah aklını güzel kullanmayanları pisliÄŸe mahkum eder”(10/100)
Ä°nanmak fıtratın tezahürüdür. Ä°nsanın kulluk ve tapınma ihtiyacı, fıtratına yerleÅŸtirilmiÅŸ olan duygulardan ileri gelmektedir ki; “Gerçek müminler; Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, ayetleri okunduÄŸu zaman imanları artar, sadece Rabbine baÄŸlanırlar.” denmektedirler.

Üstün vasıflarla yaratılmış, yeryüzüne halife olarak göderilmiÅŸ insan, hayatını fıtratı üzere sürdürüp doÄŸrudan Allah’a ve elçilerine teslim olursa adı; Müslümandır. Ä°ÅŸte “ Müslüman olanlar rüÅŸtü(kemale isabet etmek için dosdoÄŸru yolda gitmeyi) aramış olanlardır(32) Ve “ Onlar söylenen sözü dinlerlerde en güzeline uyarlar” Ä°ÅŸte Salih iman budur. Salih iman bir mertebedir. Ona ancak yüksek bir arzu ve araÅŸtırmakla eriÅŸilir. Ne var ki, her insanın yönü, yöntemi, tavrı , zikri, hamdı farklı birbirine uymaz. Ancak, ortak yönleri bir ve tek: Allah’ın kullarına vaad ettiÄŸi mutluluk yurdu; cennet… Ona eriÅŸmek için de ÅŸair ne güzel söylemiÅŸ: Ä°nsanlar kadar ses var/ Her seste belli bir ısrar/Sizde çok ses hoÅŸ deÄŸil/ Vahye talip olanlar(33)
(DEVAM EDECEK Ä°nÅŸ...)

                                                                                                     2011/HURŞİT PEKER
KAYNAKLAR:

23-M.Said ÇEKMEGÄ°L. Ä°.Y. Ä°SLAM, syf:14, 1974 Sahih Yay.

24-Selami ÇEKMEGÄ°L, Kendimizi Tartışmak, TimaÅŸ Yay, syf:18,1996

25-Seyyid Kutup, Fizilal, Hikmet Yay,1972,c.1, syf:181

26- Özgün Ä°rade, Yıl:^,sayı:30/74

27-N.F.Kısakürek,B.Y.Sapık Kolları,B.B.Yay.,2011,syf:67

28-S.Alpay,Zaman Gazetesi,13.01.2011

29-Abdulcelil Candan, K.Hayat derg, 16/32

30-Ä°.Sarmış,Hz. Muhammed’i DoÄŸru Anlamak, 2007,1/37

31-M.Ä°slamoÄŸlu, Hayat Kitabı Kuran,DüÅŸün Yay,c.1.,syf 392-3

32- M.S.Çekmegil,a.g.e.,syf:91

33-M.S.Çekmegil

Yorum
Yazının 1. Bölümü
Yazar admin açık 2011-10-28 06:39:27
KÄ°MSE CEHENNEME GÄ°TMEK Ä°STEMEZ AMA… 
BÖLÃœM I. 
http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=2017&Itemid=52

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 28-10-2011 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
112054031 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net