07-05-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow ÖSY SINAVI YETENEK EKSENÄ°NE GÖRE YAPILMALIDIR
ÖSY SINAVI YETENEK EKSENİNE GÖRE YAPILMALIDIR PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Prof. Dr. Ä°brahim OrtaÅŸ, Çukurova Ãœniversitesi,   
20-06-2010
ÖSY SINAVI YETENEK EKSENÄ°NE GÖRE YAPILMALIDIR
                                          Prof. Dr. Ä°brahim OrtaÅŸ, Çukurova Üniversitesi, 
Üniversiteler de bir taraftan mezun ettiÄŸi öÄŸrencilerinin kaliteli eÄŸitimi ve iÅŸsizliÄŸini, diÄŸer taraftan yeni üniversiteye girmek isteyen liseli gençlerin ne tür yetenek ve bilgi donanımına sahip olması gerektiÄŸini konuÅŸulurken. Ülkemiz genç nüfusunun eÄŸitim talebi ve buna baÄŸlı olarak yaÅŸanan eÄŸitimli iÅŸsizler ordusu diÄŸer taraftan aranan nitelikli, eÄŸitimli insan ihtiyacı paradoksu her yıl sınav gerçeÄŸi ile yüzleÅŸmektedir. Ancak her yıl tekrarlanan soruna çözüm önerileri getirilmediÄŸi için sorun katlanarak büyüyor.

Üniversiteye GiriÅŸ Sınavı Bilgi Ölçme Yerine, Genel YeteneÄŸi Ölçmeyi SaÄŸlamalı
ÖÄŸretim üyesi olarak edindiÄŸim gözlemler ve deÄŸiÅŸik üniversitelerden hocalarımdan aldığım izlenimler, öÄŸrencilerin üniversite derslerini anlamakta zorlandıkları yönündedir. Çocukların soyut düÅŸünme, analitik bakma, çözümleme ve dönüÅŸtürmede zorluk yaÅŸadıklarını görüyoruz. Bu baÄŸlamda öÄŸrencilerin aldığı puanların sıralamasına baktığımızda çoÄŸu öÄŸrencinin gerçek anlamda yeterince temel bilimleri kavramdan üniversiteye geldiÄŸi belirtiyor. Fizik bölümünde deÄŸer verdiÄŸim duyarlı bir hocamın anlattığı örnek, fizik bölümündeki bir öÄŸrencisi "hocam tek fizik sorusu yapmadan fizik bölümüne gidim" ifadesi içler acısı bir durum. Hoca diyor ki "bu öÄŸrenciye nasıl fizik öÄŸretirim ve nasıl fizik bölümü mezunu yaparım". En Son YÖK baÅŸkanının basına yansıyan basit bir matematik iÅŸleminin 600 bin sınava giren aday tarafından yapılmadığı demeci ayrıca düÅŸündürücü. Bu örnekler her halde dünyanın bir baÅŸka ülkesinde yaÅŸanmaz. Gelinen durum bizlere yeniden orta öÄŸretimin kalitesinin sorgulanmasını ve üniversitelerin ne tür öÄŸr

Nasıl Bir EÄŸitim ve Nasıl Bir ÖÄŸrenci Ä°stiyoruz?
Ancak ne yazık ki ülkenin bir numaralı sorunu olan eÄŸitimin niteliÄŸi ve toplumun geleceÄŸi olan yetiÅŸmiÅŸ insan yetiÅŸtirme sürecinde yaÅŸanan bu çıkmaz konusunda hiçbir üniversitemizden resmi düzeyde bir talep gelmiyor. EÄŸitimi bütünsel gören ve derslerinde öÄŸrencileri analitik gözle inceleyen hocalarımız öÄŸrencilerin yetersizliÄŸini, konuları kavramadaki eksikliÄŸini, yazma becerilerinin eksikliÄŸini hep konuÅŸuyoruz. Çünkü alt yapısı geliÅŸmemiÅŸ, yetenlerinden çok ezbere bilgi ile sınavı kazanan öÄŸrencilere üniversitelik bilimi, felsefi tartışma, mesleki bilgi beceriyi kazandıracak olan hocalardır. Fakat üniversitelerimiz YÖK ve Milli EÄŸitim Bakanlığı nezdinde ne tür öÄŸrenci istediklerini belirtmiyorlar. Her yıl kontenjanlar artırılıyor ancak kimse demiyor ki "iyi de bu çocuklar üniversiteyi okuyabilecek düzeyde midir?" Herkes benim çocuÄŸum üniversiteye girsin ne olursa olsun diyor. Üniversite bittikten sonrada iÅŸ aranıyor. Bu sefer iÅŸe nasıl aldırtabilirim arayışı baÅŸlıyor. Ä°ÅŸsiz gençler içinden ilk sırayı yükse

Üniversiteler Kendi ÖÄŸrencisini Kendisi Belirlemelidir
DoÄŸaldır ki bugünkü üniversite sisteminde özerk olmayan yapısı üniversitenin kendi öÄŸrencisini seçme hakkının olmaması üniversitelerin istediÄŸi öÄŸrenci niteliÄŸini belirleyemiyor. DiÄŸer taraftan yeteneÄŸi ve bilgi düzeyi üniversiteyi okumaya elveriÅŸli olmayan öÄŸrencilerin ÖSY' ede aldığı puan oranında sıralanması ile baÅŸlayan yerleÅŸmede maalesef bazı birimlerde bugün minimum ALES puanı dahi almayan öÄŸrenciler bulunmadığı için Yüksek Lisans öÄŸrencisi yok, akademik kadroya AraÅŸtırma Görevlisi atanamıyor.
Bu durum YÖK ve Üniversiteler arası kurullarda konuÅŸuluyor mu bilemiyorum ancak sorun çok ciddi. EÄŸer konuÅŸulmuyorsa bunun biricik nedeni bana göre mevcut rektörlük seçimi ve Rektörlerin YÖK ile olan iliÅŸkileri bir üst kurum ile iyi iliÅŸkinin devamında yarar vardır anlayışı hakkim oluyordur.

Yetenekli ÖÄŸrenci Üniversiteye Girebilmelidir.
ÖSYM'nin bugün en güvenilir sınavı yaptığı konusunda hiçbir ÅŸüphe yok. Gençlerimizin de zekâsından ÅŸüphem yok. Ancak ortaöÄŸretimin bugünkü eÄŸitim ve öÄŸretim yapısı üniversiteyi okuyacak düzeyde bilgiyi öÄŸrencilerimizin büyük çoÄŸunluÄŸuna kazandırmıyor. Ayrıca öÄŸrenci seçme sınavı da yetenekli öÄŸrencileri seçememektedir. Bilgi düzeyi çok iyi ölçülüyor ancak ezbere öÄŸrenilmiÅŸ bilgi üniversitede iÅŸe yarmıyor. Mutlaka sınav öÄŸrencinin yeteneklerini ölçecek ÅŸekilde düzenlenmelidir. Ayrıca öÄŸrencinin doÄŸal yeteneÄŸi yanında bilgi düzeyi ve çabası da ölçülmelidir.
Ezbere lise eÄŸitiminin en tipik örneÄŸi her yıl binlerce lise birincisi üniversite sınavını kazanamaz. Kazananların çoÄŸu da ezbere derslerde baÅŸarılı olur, yorum gerektiren derslerde ise bocalandığı görülür.
Sınavdan sınava baÅŸarı ülkenin eÄŸitimine, bilimine teknolojinse ve ekonomisine bir katkıda bulunmuyor. Bu konuda artık çok da ısrarcı olunmaması gerekir. Ülkemizi arzu etiÄŸimiz geliÅŸmiÅŸlik düzeyine çıkarmak için ezberci bilgiye dayalı sistemden vazgeçip, yetenek ve liyakate dayalı yapıya kavuÅŸturmamız gerekir.
DoÄŸal olarak üniversitelerin de yetenekli, gençleri iyi eÄŸitmesi gerekir. Bunun içinde iyi alt yapı ve iyi eÄŸitilmiÅŸ öÄŸretim üyeleri olmalıdır.

Ne yapılabilir
Sınav genel yetenek ağırlıklı olmalı. Her fakülte veya bilim dalı kendisi için öÄŸrencinin bilmesi gereken derslerden belirli soru sayısının üzerinde yapanları almalıdır. ÖrneÄŸin Tıp için Fen sorularının % 90'nını yapması isteniyorsa, Mühendislik için Matematik sorularının % 90'nını yapma ÅŸartı aranabilir. Fen Fakülteleri aynı ÅŸekilde belirli bir oranın üstünde soru çözen öÄŸrencilerin kayıt yapmasını saÄŸlaması gerekir. Genelde üniversitelerde dersi geçmek için en az 60 ve üzerinde not almak gerekir. Üniversite sınavına giren öÄŸrencilerinden kaç tanesi sorulan soruların % 60 ve üzerini yaptığına bakarsanız, kaç öÄŸrencinin üniversiteyi okuyabilecek düzeyde olduÄŸu görülecektir. Daha öncede yazmıştım kanımca bu durumda üniversiteyi okuyacak öÄŸrenci sayısı son derece sınırlıdır.

Orta ÖÄŸretimden Liseye GeçiÅŸte Daha Esnek ve ÖÄŸrenci YeteneÄŸine Uygun Yönlendirme Yapılmalıdır
Halen oyun çağındaki çocukların ilkokuldan itibaren dershaneye gönderilmesi ve sürekli sınavlara alınması ciddi travmalar yaratmaktadır. Hiçbir çocuÄŸu sokakta göremez olduk. Oynaması ve ruh hali geliÅŸmesi gereken çocuklar sınav kaygısı ile sürekli tedirgin edilmektedirler. Artan ÅŸiddet, bencillik, paylaşımsızlık, hırçınlık gibi birçok olumsuzluk ile eÄŸitim sistemi arasında doÄŸrudan iliÅŸki olduÄŸunu düÅŸünüyorum. EÄŸitim psikologlarının ve pisikiyatristler konuya bu yönden eÄŸilmeleri önemlidir. Kendisi olmayan, sürekli aÅŸağılanma, sınav kazanması istenen, okumayan, gezmeyen, oynamayan, ruhu doymamış milyonlarca yarının genç insanı bu topluma ne kadar, bu toplumdan ne götürür. Bu konunun uzmanlar tarafından tartışılması gerekir.
En ciddi sorunda toplumun geleceÄŸi olan saÄŸlıklı nitelikli sorun çözen insan yerine, ezbere dayalı öÄŸretilmiÅŸ, sınavdan sınava yarışan ve belirli bir sıralamaya girebilen ve ona göre de bir okula yerleÅŸen ve mezun olan geniÅŸ bir kitle. Üretkenlik, bilgi dönüÅŸtürme, bilgiden bilgi üretme, soyut düÅŸünme becerisi geliÅŸmiyor.
Ortaokula giden çocukların yetenekleri öÄŸrenme becerileri ve çalışma becerileri doÄŸru izlenmeli, kimlerin ne tür eÄŸitim kuramlarına gitmesi gerektiÄŸi çaÄŸdaÅŸ anlamda önerilmedir. Her kes liseye gitmek zorunda olmamalıdır diye düÅŸünüyorum. Ülkenin gereksinim duyduÄŸu ara eleman için Meslek Liselerine yönelme saÄŸlanmalıdır. Bunun sanırım ölçütleri vardır. Bu baÄŸlamda orta öÄŸretimdeki Seviye Belirleme Sınavı (SBS) kalkmalı; öÄŸrencinin yeteneÄŸine uygun yönlendirme yanında okul baÅŸarı ortalaması üzerinden genel bir yetenek sınavına geçilmelidir. ÖrneÄŸin geçmiÅŸte 5 üzerinde 4,5 notu olanlar belirli sınavlara giriyordu. Hatırladığım kadarı ile geçmiÅŸte Fen Kolunda okuyabilmek için 5 üzerinden 4 notuna sahip olmak zorunluluÄŸu vardı. Bu ÅŸekilde kiÅŸiyi müfredata baÄŸlı olarak okulda çalıştırmış olursunuz. Her okul, alacağı öÄŸrencileri kendi geliÅŸtirdiÄŸi yöntemlerle belirlemeli. Bunun örnekleri deÄŸiÅŸik ülkelerde mevcuttur. Her yıl milyonlarca öÄŸrenci sınav ve dershane ekseninden kurtarılmış olur.

Özet olarak ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak istiyorsak, geleceÄŸimizi bilim ve teknolojide aramak zorundayız. Bilim ve teknoloji öÄŸretmeden çok yaratıcılık, hayal gücü ve sistematik bilgi toplama ile saÄŸlanacaktır. EÄŸitim ezberci ve sınav kazanmacı eksenden öÄŸrenme ve dönüÅŸtürücü eksen kaydırılmalı. Yetenekli gençler desteklenmeli ve ülkenin geleceÄŸi emin ellere bırakılmalıdır. Ülkemizin bu nitelikteki öÄŸrencilerin sayısını çoÄŸaltmak için eÄŸitim sistemini çaÄŸcıl kılınmalıdır. Yeni bir YÖK yasası mutlaka hazırlanmalı. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı kurulmalı. Ancak bu ÅŸekilde ülkemiz geleceÄŸi kurtulur. Yoksa her yıl orta öÄŸretimden Üniversite giriÅŸine kadar milyonlarca genç insanı doÄŸru dürüst eÄŸitmeden, ruh yapısını geliÅŸtirecek sosyal ve kültürel etkinliklerden yoksun bırakan bir eÄŸitim sistemi bu ülkeye fayda deÄŸil zarar getirir. Bugün yaÅŸadığımız bazı sorunların nedenlerine biraz da bu gözle bakalım derim.


9 Haziran 2010, ÇarÅŸamba, Adana

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 20-06-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
112114955 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net