19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Temel Konular arrow UNZURNA...
UNZURNA... PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 5
KötüÇok iyi 
Yazar M. Selami ÇEKMEGÄ°L; ÇOBAN TEFSÄ°RÄ°'nden   
16-08-2009
Kur'an: II/103-104

"Ey iman edenler (Peygamberin huzurunda müphem ve kötü anlamda kullanılmaya müsait kelimelerle konuÅŸmayın) raina demeyin; (aynı manada yanlış kullanımlara müsait olmayan kelimelerle konuÅŸun) unzurna deyin. (Onu) dinleyin. Küfredenler için  elem verici bir azap vardır. (K:II/103)
"(Unutmayın ki) Ehli kitaptan küfredenler ve müÅŸrikler Rabbinizden size bir hayır gelmesini istemezler. Halbuki Allah rahmetini dilediÄŸine indirir.Allah büyük lütuf sahibidir." (K:II/104) 
 
                         UNZURNA

                                       M. Selami ÇEKMEGÄ°L
Edepsizlik, kabalık ve hırçınlık bazı sonuçları elde etmede bir mücadele yöntemi olabilirse de -normalde- terbiye, edep ve haya, kibarlık çok daha elveriÅŸli ve saygı uyandırıcı bir davranış kuralıdır. KiÅŸinin kendine güvenininin ve karşısındakinin de hakkına riayet bilincinin belirgin tezahürüdür. Tabii, layık olana layık olduÄŸu zamanda uygulanmak kaydıyla... Yoksa habire kabalık yapan bir kimseye, zillete düÅŸürücü bir nezaketle yaklaÅŸmanın,
miskinlerin konumuna düÅŸürmek gibi bir tehlikesi de vardır. Tıpkı, milletinin edepli ve terbiyeli kıyafetine hiçbir müsamahası olmayan cadaloz ve kartaloz politikacılara hoÅŸgörü ile davranılmasını öÄŸütleyen zavallı aile babalarının içine düÅŸürüldüÄŸü zillet gibi. Tıpkı aile mefhumunu alaya alan tıyneti bozuk bir topluma - veya ailesiz iktidar sahiplerine- zaten müdahele gücü olmayan kiÅŸilerden oluÅŸan halk yığınlarının hoÅŸgörü göstermesi gerektiÄŸini öÄŸütleyen dinci prof.,  vaız veya aydınlar gibi...

Ama yine de hayatın asıl kuralı kibarlık ve nezakettir. Hele de size hep iyilik düÅŸünen, zihnini hep sizin mutluluÄŸunuz için yoran ve bu yolda gayretini esirgemeyen toplum liderlerine, evladın ebeveynine, karı-kocanın birbirlerine, toplumun hürmete layık -ama çaresiz- bireylerine saygı ve nezaketleri ne güzel sonuçlar verir. Ne kadar üst rütbede olursa olsun, Milletin beslediÄŸi memurların halkına, halkın rütbesiz bireylerine saygısı ne kadar da özlediÄŸimiz bir yakınlaÅŸma ve tesanüt aracıdır. Nitekim bugün tüm dünyadaki despotik rejimlerin temelinde halka olan saygısız zihniyet ve -onu hak'la tanıştıracak yerde- hakkı gasbedilerek istenilen meraya sürülebilecek bir sürü gibi gören yönetim anlayışı vardır. Nitekim hakka saygılı hiçbir lider, böyle bir anlayışı benimsemeyeceÄŸi gibi, Hak'kı bilen halktan hiçbir birey de kendini böyle konuma sokan anlayışa saygı duyamaz. EÄŸer duyarsa ve duyuyorsa bu, despotizme ve toplumsal dejenerasyona rızanın açık bir belirtisi olur. Ä°nsan oluÅŸun üstün deÄŸerini bilen hiçbir toplum ve birey, hiçbir lider bu dejenerasyonu kabullenemez ve üstlenemez.

Tarihin gördüÄŸü ve göreceÄŸi en üstün vasıfların sahibi olan Hz. Muhammed, tarihe, iÅŸte bu anlayışın örnekliÄŸini getirmiÅŸtir. Bir savaÅŸ ortamında bile, Allah'tan (vahyi) olmayan kiÅŸisel görüÅŸlerini müzakere masasına yatırarak Hak aşıkı toplumuna hürmette en yüksek örnekliÄŸi oluÅŸturabilmiÅŸtir (*). Hz. Muhammed gerçek kibarlık ve nezaketin en zirve örneklerinden biridir. Nitekim, amcası Hz. Hamza'yı ÅŸehit eden piÅŸman kiÅŸiyi dahi doÄŸrudan muhatap alarak rencide etmemiÅŸ; onu görünce amcasının acısını hatırladığını en uygun ve münasip bir tarzla iletmekle yetinmiÅŸ; beÅŸeri tepkisinin (ya da zaafının) kabalaÅŸmasına bile asla müsaade etmemiÅŸtir.

Tabii, bu derece kibar bir liderin muhitindeki arkadaÅŸlarından hakettiÄŸi saygıyı görmesi de en tabii bir lazimedir. Böyle bir lidere saygıda kusur eden bir toplumun, kendini saygı duyulacak bir düzeyde muhafaza etmesi kanımca zor olurdu. Hürmete layık liderlerinin hürmete deÄŸer yaklaşımlarına saygısızlığa müsamaha eden toplumların, kendilerine de saygısızlık edilmesini önlemeye mecalleri kalmaz sanıyorum.

Saygısızlığın en sinsi tarzlarından biri, sanırım karşısındakini alaya alarak, normalde lafzen eleÅŸtirilemeyecek, literal manası düzgün, ama cinaslı olarak kötüye kullanılabilecek kelimelerle yapılanıdır. Mesela, otelde oda kiralamak isteyen birine otel katibinin, "size en uygunu yüz numaradır" demesi gibi. Bu hemen aklıma gelen basit ve amiyane örneklerden biridir. Basit bir vurgu farkıyla ÅŸeklen, sizin mukabelenizi baÅŸkalarına garipsetecek hin oÄŸlu hin çok daha ustalıklı söylem tarzlarını sıralamak da mümkün tabii(*)... Bu tarzla hem muhatabınıza sövmüÅŸ, hem de kendinizi baÅŸkalarına normal davranıyormuÅŸçasına bir görüntü içinde güvenceye alabilirsiniz de.

Ä°ÅŸte, Resulullah efendimiz zamanında da onun misyonunu kıskanarak içlerinden hınç duyan, ama güçsüzlükleri sebebiyle doÄŸrudan saldıramayıp, toplumunun ona yönelik normal ve tabii hitap tarzlarını kelimelerin vurgu yerlerini deÄŸiÅŸtirerek kullanmak suretiyle(**), kendi zihni sakaletleri istikametinde dejenere etmek isteyenlere karşı mü'minleri teyakkuza davet eden durumlar hasıl olmuÅŸtur. Müslüman toplumun, bu tip saygısızlıklara karşı duyarlı olmaya çaÄŸrılarak kendi lakaydileriyle saygısız kimselere kapı açmamaları hususunda uyarılması, sonraki toplumlara da iyi bir öÄŸüt olmuÅŸtur. Ama, bu kadar açık Kur'an uyarıları ortada dururken, müslüman görünümlü saygısız unsurların bugün Ä°slamın birçok önemli kavramlarını ve kurumlarını rastgele konuÅŸma konusu yaparak kendilerini hafife almaları hiç anlaşılacak gibi deÄŸildir. HafifmeÅŸrep kimselerin hafifmeÅŸrep davranışlarının sebebi biz olmamalıyız diye düÅŸünüyorum.

Nitekim Kur'anın yukarıya dercettiÄŸim ayetinde, benim bu düÅŸüncemi doÄŸrulayan bir husus yer alıyor. Diyor ki ÅŸanlı Kur'an sanki, liderinize karşı konuÅŸurken size karşı olanların kötü kullanımlarına müsait kelimeleri kullanmaktan kaçının; muradınızı ve isteÄŸinizi ona saygısızlığa müsait kelimelerle deÄŸil, böyle kullanıma müsait olmayan kelimelerle iletin. Kendiniz, kendi ifadelerinizle lideriniz etrafında oluÅŸacak saygısız bir ortamın oluÅŸmasına olanak tanımayın: "Ey iman edenler (Peygamberin huzurunda müphem ve kötü anlamda kullanılmaya müsait kelimelerle konuÅŸmayın) raina demeyin; (aynı manada yanlış kullanımlara müsait olmayan kelimelerle konuÅŸun) unzurna deyin.(Onu) dinleyin. Küfredenler için  elem verici bir azap vardır. (K:II/103)

 "(Unutmayın ki) Ehli kitaptan küfredenler ve müÅŸrikler Rabbinizden size bir hayır gelmesini istemezler. Halbuki Allah rahmetini dilediÄŸine indirir.Allah büyük lütuf sahibidir." (K:II/104)
M.Selami Çekmegil

(*) mesela, "pencerenin önünde kar'ı seyrediyor" yerine "pencerenin önünde karı seyrediyor" demek gibi..

(**) mesela, Kadı'nın kızı ile kadın'ın kızı kelimelerinde olduÄŸu gibi Ra'i + na yerine Ra'in + a yerine ÅŸeklinde vurgu farklılığı ile. Resulullah, müslümanlara bir ÅŸey öÄŸretirken, onlar -galiba yetiÅŸemeyince- bizi biraz bekle,acele etme manasına "Raina" derlermiÅŸ. Yahudilerin de sövmek manasına gelen "raina" kelimeleri varmış. Müslümanların bu sözünü iÅŸitince, münafıklar, efendimize kötü maksatla bu kelimeyi kullanmaya baÅŸlamışlar. Bunun üzerine bu kasta müsait kullanıma iÅŸaretle Cenab-ı Allah, öyle demeyin aynı manada unzurna kelmesini kullanın ki kötü niyetliler sizin bu konuÅŸma tarzınızı suistimal etmesinler uyarısını yapmış. 


Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 01-05-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111389337 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net