Emre TOKDEMÄ°R(*)
Genelde gazete ve köÅŸe yazarlarını -baÅŸka bir amaç gütmeden- keyif aldığım için takip etmeye çalışırım.Yine sıklıkla takip ettiÄŸim bir gazetede bir köÅŸe yazarının yazısı dikkatimi çekti.Yazısının konusu, BaÅŸbakanın bir sözünden hareketle, Televizyonda  ÅŸiddet içeren dizilerdi. Öncelikle ÅŸunu belirtmek isterim: amacım kiÅŸileri eleÅŸtirmek, onlara doÄŸrusunu öÄŸretmeye çalışmak, kimseye düÅŸüncesinin yanlışlığını ispatlamaya çalışmak veya hakaret etmek deÄŸil. Amacım, kendi düÅŸüncelerimi dilimin döndüÄŸü kadar açıklamak.

Bu konudaki düÅŸüncelerimi açıklamak istememin sebebi sadece köÅŸe yazarının yazısıyla alakalı deÄŸil; dinlediÄŸim, birebir görüÅŸtüÄŸüm birçok insan da sayın gazeteci aÄŸabeyimle aynı fikirde olduÄŸu içindir. DüÅŸüncelerim belki çok ÅŸaşırtacak, belki mantıksız bulunacak ama ben bu düÅŸüncelerimde hiçbir eksik nokta olmadığını düÅŸünüyor ve sonuna kadar arkasında olduÄŸumu belirtmek istiyorum.

Gazeteci aÄŸabeyim yazısında Çocukların ÅŸiddet içeren olumsuz filmlerden uzak tutulması gerektiÄŸini, Televizyonlarımızı bu tür filmler ve dizilerden arındırmamızı bunu yapmazsak istenmeyen acı olaylar yaÅŸamaya devam edeceÄŸimizi belirten bir görüÅŸe katıldığını  belirtmiÅŸ ve kim aksini düÅŸünebilir ki demiÅŸ. Ancak ben bunun aksini düÅŸünüyorum.  Sorunun temeline inilmesi gerektiÄŸi, televizyonları ÅŸiddetten arındırmanın bir çare olmayacağı kanısındayım ben. Televizyondaki ÅŸiddet içeren programları gece saatlerine koyarak ülkedeki ÅŸiddetin önüne geçmeye çalısmak.Televizyondaki karakterlerin sigaralarını mozaikleyerek gençlerin sigaraya alışmasını engellemeye  çalışmak:  Osmanlı’nın, Avrupa'nın iç iÅŸlerine karışmasını önlemek için Tanzimat fermanı yayınlamasına benzetiyorum ben.  Bu uslup,  sorunlara geçiçi çözümler bulmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Sorunun asıl kaynağını anlayamamaktır:  Osmanlı istediÄŸi fermanı yayınlarsa yayınlasın askeri, ekonomik gücü olmadan  Avrupanın iç iÅŸlerine karışmasını engelleyemezdi.

Biz  bu kabil ÅŸeyleri yapmakla istediÄŸimiz sonuca ulaÅŸamayız.  Amaç doÄŸru fakat yöntem yanlış.

DoÄŸru yol çok zor ve sabır isteyen bir yoldur. Sorunun kaynağı aslında her gün tartıştığımız konuÅŸtuÄŸumuz problemlerdir. Ama o problemlerden sürekli ÅŸikayet ettiÄŸimiz halde hiçbir zaman doÄŸru önlem alınmadığı  için ÅŸimdi suçlu bu tip diziler, ÅŸiddet içeren filmler, lise öÄŸrencisi dizilerindeki öÄŸrenciler olmuÅŸtur.

Sorun Ailede baÅŸlar: Çocuk 12 yaşından küçükse ve ÅŸiddet içeren bir film izliyorsa bunu televizyona  tedbir: o filmi geç saate koymak  deÄŸil,  aileye o kabil dizileri izlememeyi öÄŸretmektir. Bunu, aileyi o eÄŸitim seviyesine sahip kılarak yapmanız gerekir.
Åžiddet içeren bir film diyorum.  Çünkü televizyonda sadece ruh saÄŸlığını tehdit edecek kadar ÅŸiddet içeren bir dizi yoktur. Tabii, çocuklar o dizileri izleyip onlardan özenip gidiyor kavga ediyor diyenleriniz çıkacaktır.Bu konu hakkında da öncelikle 12 yaşından küçük çocuklarla ilgili konusayım.  Ben hiç kendi çocuÄŸundan dolayı ÅŸikayettte bulunanı  görmedim.  Yani benim 11 yaşımda bir oÄŸlum var, okulda sürekli kavga eder, adam bıçaklar diyeni duymadım. Genelde hep ÅŸu konu konuÅŸulur:  “geçen televizyonda gördüm 10 yaşındaki çocuk, arkadasını bıçaklamıs..”  gibi hep televizyonlardan falan duyulur bu haberler. Peki siz o çocuÄŸun okula gitmeden önce ne yaptığını biliyor musunuz da bunu söyleyip suçu televizyon dizilerine atıyorsunuz. O çocuk sokakta belki peçete mi sattı, babasından her gün ÅŸiddet mi gördü veya bir babası var mı yok mu?, maddi durumları ne düzeyde, ailesi ona gerekn ilgiyi sevgiyi gösteriyor mu? Suçu baÅŸkalarına atmak en kolayı.

Bence suçlu  diziler deÄŸil ailelerdir. Sen çocuÄŸuna o saate odasında neden kitap okumayı öÄŸretemedin de o çocuk orda o diziyi izliyor!..  Ve sen çocuÄŸuna gereken kültürel alt yapıyı neden saÄŸlayamadın da, o kadar özenilecek güzel ÅŸey varken gitti o ÅŸiddete özendi? Sonra suçu kendinizde aramayıp hemen suç atacak yer arıyorsunuz. Ne demiÅŸ atalarımız suç samur kürk olsa kimse alıp giymez kimse bu suçun sorumluluÄŸunu almak istemediÄŸinden en son suçlu olarak  diziler  kalıyor.

Az önce de bahsettiÄŸim gibi suçun sorumluluÄŸunu almamak için suçlu arama psikolojisi kaplamış demektir o aileyi…

.Suçlu ailedir demiÅŸtim; neden ailedir? Aile ister mi? Maddi durumu kötü olsun aile ister mi? Evin içinde her gün huzursuzluk olsun. Onlar da sevgi ve  ilgi göstermek isterler çocuklarına  çalışmaktan fırsat bulabilirlerse tabii;  onlar da çocuklarıyla oturup konusup eÄŸitmek isterler  aklarlındaki  binlerce dertten kurtulabilirlerse...Onlar da okuyup eÄŸitimli bir aile olmak,  kültür seviyeleriyle sorunların çözüm yollarını, sanal bir dünyadan ibaret olan TV.lerin dışında gerçek bir hayat olduÄŸunu, kimsenin hayatına körü körüne özenmemek gerektiÄŸini,  onların doÄŸru ve yanlış yönlerini kendi akıl süzgecinden geçirerek -eÄŸer çok istiyorsa- sadece doÄŸru yönlerini örnek almayı,  doÄŸrunun ne olduÄŸunu öÄŸreterek sabırla öÄŸreterek alt yapıya sahip olmayı elbette onlar da ister… .Ama bunu neden yapamazlar? Aileyi de suçlu yapan, bunları yapamamasının sebebi olan bilinçsizliÄŸidir. Kimdir aileyi bu bilinçsiz duruma iten asıl suçlular?

60-70 yıldır süren ve -ÅŸimdi de suçlusu  sadece televizyon dizileriymiÅŸ gibi gösterilen bu ÅŸiddetin, hoÅŸgörüsüzlüÄŸün asıl suçluları  o  aileleri maddi durumu 2  çocuÄŸuna dahi bakamayacak duruma getiren siyasetlerdir.  Asıl suçlu çocuÄŸa  gereken ilgiyi, sevigiyi, ÅŸefkati gösteremesinin en önemli önceliÄŸi olması  gerektiÄŸini öÄŸretmeyen, bu eÄŸitimi  eÄŸitimi veremeyenlerdir. Asıl suçlu eÄŸitimi yanlız para kazanma aracı olarak milletin kafasına kazıyanlardır  

Aslında eÄŸitimin sadece iÅŸ sahibi olmak için deÄŸil; milllet olmayı, bir bayrak altında kardeÅŸçe yaÅŸamayı,  birbirlerine hoÅŸgörülü davranmanın güzelliklerini anlatan bir sistem olduÄŸunu anlatamayanlar ve uygulatmayanlar ülkeye çok kötülük etmektedirler…