18-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Temel Konular arrow GERÇEĞİN AYDINLIÄžI HERKESE(*)
GERÇEĞİN AYDINLIĞI HERKESE(*) PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 6
KötüÇok iyi 
Yazar M. Selami ÇEKMEGÄ°L, Çoban Tefsiri'nden   
17-02-2009
  • GERÇEĞİN AYDINLIÄžI (Ona gözünü kapamayan) HERKESE

                                                        M. Selami ÇEKMEGÄ°L                         
         Ä°nsanoÄŸlu bu dünyada korku ve umut arasında 'gelgit'li bir hayat yaşıyor. Tabii, beyni eÄŸlence bataklığında uyuÅŸmamışsa... Denizde dalgalanır gibi kah sevinip kah yeriniyor... Ama aklını kullanmıyorsa genelde hislerinin esiri oluyor. Ne zaman neye uÄŸrayacağını bilemediÄŸi için, bu esirlik zamanlarında zuhurata göre tavır deÄŸiÅŸtiriyor. Aklı terkedip de heva ve hevesine kapılınca, kah aklın verilerini tasdik ediyor, kah inkar ediyor. Kah sevgi besliyor, kah nefret ediyor. DeÄŸiÅŸmez ilmin rehberliÄŸini bırakıp da deÄŸiÅŸken keyfiliklerin irÅŸadına tabi olunca, gönlü bir yüceliyor, bir sefilleÅŸiyor... KuruluÅŸ yıllarında aklın gösterdiÄŸi yolda ilkesel davranarak 
mücadeleye yönelen ve mücadele ettikçe de hedeflerini ele geçirme konumuna giren toplumların, -Osmanlının 'lale Devri'nde olduÄŸu gibi- heva ve hevese yönelince ilke ve hedefini unutup, eskiden fethettiÄŸi kalelerden bir bir çekilmesi gibi...

Akıl bir çizgidir; ince ve uzun. Ama o, yine de iki nokta arasındaki en kısa mesafedir. O, sonsuza götüren düzgün ve pürüzsüz yolun tek vasıtasıdır. Onu terketmek yoldan çıkış ve uçuruma yuvarlanış demek, ya da kenar tarlalarda cazip ama zehirli otlara mahkum olmak demektir. Akıl, menzile eriÅŸmeyi ister, ama heva ve heves, saÄŸda - solda keyif çatıp ömrü tüketmeyi öÄŸütler. Hedefe yürüyen insanoÄŸlu, yorgunluk ve yılgınlık illetine uÄŸrayınca, yolu terkedip kenarlarda oyalanmaya meyleder. Hedefe yürüyen ayakların yorgunluÄŸunda, hatta bazan, kendini aldatmaya dahi baÅŸlar da hedefi unutmaya dahi gönüllü hale gelir. Tıpkı Hemdem PaÅŸanın, hünkar Yavuz Selimin karargahında, Çaldıranda yorulup da zaferin güzelliÄŸini unutarak ÅŸer're karşı savaşı kötüleyip, gazabı üstüne çekmesi gibi...

Demek, eski bir kavimde de böyle imiÅŸ ki, her insan gibi; "Daha önce (yanlışa ÅŸartlanmış) kafirlere karşı zafer isterlerken Allah'tan, ellerinde olan (gerçeÄŸi) doÄŸrulayan Kitap geldiÄŸi zaman, (muhtemelen tekliflerinden sıyrılmak için) onu inkar..." etmiÅŸler.  "Ä°ÅŸte Allah'ın laneti böylesi inkarcılaradır." Diyor Hz. Allah, Mushafı Åžerifte.

Bu böyle de, acaba yeryüzünde tüm insanlığın hedefi olan güzellik ve iyilikleri inhisarına alarak insanların bir kısmını felakete yönlendirmek, ya da böyle bir amaç olmaksızın iyilik ve güzelliÄŸi kiÅŸinin kendisi ile özdeÅŸleÅŸtirmek de böylesi vahim bir hata mıdır? Elbette... Ä°yilik ve güzellikler ve onların toplu ifadesi olan Cennet, sonsuz ve sınırsızdır. Hiç kimsenin oradaki huzuru bir baÅŸkası için darlık ve sıkıntı teÅŸkil etmez. O halde kıskançlık niye?.. Kıskançlık zaten kıskanan kiÅŸinin kendisini kahreden bir zaafıdır. Allah'ın ihsanını bir baÅŸkasına geldiÄŸi için kıskanmak da ne aptalca bir ÅŸey. Ona gelen ihsan Allah'tan geldiÄŸine göre, aslında tüm insanlığadır. Tüm insanlığa açılmış bir rahmet kapısını, bir baÅŸkası da geçmesin diye kapamaya çalışmak ne kötü bir haslet ve ne büyük bir hamakattir. Bu herkes için olduÄŸu gibi, eski bir kavim için de böyle imiÅŸ demek ki, Allah, onlarla ilgili bir olay olarak bunu da hatırlatıyor, tüm insanlığa. Onların da, "...kullarından dilediÄŸine fazlını ihsan etmesini kıskandıkları için Allah'ın indirdiÄŸini redderek vicdanlarını satmalarını çok kötü bir ÅŸey" olarak tanımlıyor. "Bu sebebten, onlar gazap üstüne gazaba uÄŸradılar" diyor. "(Unutmamalı ki, hakikat düÅŸmanı) kafirlere alçaltıcı bir azap vardır (ahiret yurdunda)".

Gerçekten hakikati, insanın kendisi ile tarif etmesi ne kadar yanlış bir yaklaşım. Hakikat kiÅŸinin, kiÅŸilerin ve grupların üzerinde ayrı bir hadisedir. Ona varılır ve onda hayat bulunur. Ama hakikat, onda hayat bulan kimsenin ve kitlelerin kendisi deÄŸildir. Kim hakikati kendi ÅŸahsına indirgerse, hakikati daha baÅŸlangıçta kaybetmiÅŸ demektir. Hakikat bir güneÅŸtir. Ama o eski kavimde olduÄŸu gibi, öyleleri de var ki, onlar, "Allah'ın indirdiÄŸine iman edin (güvenin) diye kendilerine söylendiÄŸinde, biz sadece bize indirilene inanırız der ve baÅŸkasını reddederler. Halbu ki o, (kendileri dışındaki kavli ve kevni gerçekler)  ellerindekini tasdik eden bir haktır. Onlara ÅŸayet, siz gerçekten inanıyor idiyseniz, (sizdeki doÄŸruları getiren) Allah'ın peygamberlerini niye daha önce de öldürüyordunuz de..." diye bir diyalektik öneriyor, Cenab-ı Allah Kitab-ı Keriminde...

Gerçekten herkes için olan DoÄŸru ile lokal yanılgıları ayıran bir ölçü olmalıdır ve vardır. O ölçü, insanlığın müÅŸterekidir ve müsterek deÄŸeridir. O gerçek açığa çıktığında onu red eden göz ya kördür, ya da kasıtla güneÅŸe kapanmış bir göz... Böyle bir göz, bırak baÅŸkasını, güneÅŸi dahi görmez... Bu göz Allah'ın özel hitabına mazhar olmuÅŸ o eski kavim olsa bile. Allah, onları sanki muhatap alarak diyor ki, son mesajında: "Elbette ki, Musa size apaçık beyyineler getirmiÅŸti. Ama siz onun ardından buzağıyı (tanrı) edindiniz¸ zalimlerden oldunuz."

Gerçekten de üstün varlık olan insanı, yeryüzündeki halifeyi, ineÄŸe tapınmaya zorlayan felsefeler ne kadar da zalimce. Buna insanı kendi gibilere kul olmaya zolayan yaklaşımları da katabilirsiniz. Bunlar o kadar zalimler ki, ahitlerine sadık kalmayı dahi düÅŸünmeksizin kendi vaadlerine, kendi yaratılış özelliklerine ihanet eden bir temayül içindedirler. Bunlar adeta kendi fıtratlarına dahi isyan ederler. Kur'anın ifadesiyle Allah, bunlara ÅŸöyle söylüyor:

"Hatırlayın ki, Tur'un altında sizden ahit almış ve size verdiklerimizi dinleyerek kuvvetle tutun (demiştik). Onlar, işittik ve isyan ettik dediler. İnkarları sebebiyle kalplerinde buzağı sevgisi yerleşti."
"De ki, eÄŸer inandığınız buysa, (insanı aÅŸağılayan) bu iman size ne kötü ÅŸeyler  emrediyor!.."

Ve Kur'an tekrar baÅŸa dönüyor ve hakikati kendisi ile tarif edenlere ÅŸu ibretli ifade ile kendi ahmaklıklarını nasıl da sergiliyor:

"Onlara de ki, ÅŸayet ahiret yurdunun (Cennetin) sadece size mahsus olduÄŸu hususunda doÄŸru iseniz, hadi ölümü temenni edin"... Hadi!...

"(Ama onlar) yaptıkları kendi eylemleri (günah ve isyanları) sebebiyle onu (ölümü) katiyyen temenni etmeyeceklerdir. Allah zalimleri bilir."
"Sen onları hayata herkesten, hatta müÅŸriklerden de daha düÅŸkün bulursun. Ä°sterler ki, bin yıl yaÅŸasınlar. Oysa (verilse dahi) bu uzun ömür onları azaptan kurtaramaz. Allah, onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür."
"Cebraile düÅŸman olana de ki, Kur'anı senin kalbine, önceki kitapları doÄŸrulayıcı, müminlere hidayet rehberi ve müjdeci olarak O indirmiÅŸtir."

"Kim Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebraile ve Mikaile düÅŸman ise bilsin ki, Allah da inkarcıların düÅŸmanıdır. "

(*) bkz. K.: 89-98

Yorum
Bir Uyarı Notu
Yazar Selami Çekmegil açık 2011-10-02 08:23:22
Sadık Portakal imzasıyla bir bey, Bu yazıya:  
 
"Din-i mübin-i islamı ve peygamber efendimizi dışarıda bırakarak yapılan her türlü iman peygamber efendimiz (s.a.v.) den sonra iman deÄŸildir.. tüm peygamberlerin dahi ona ümmet olabilmek için dua ettiÄŸi açık iken ona ümmet olabilme ÅŸansını yakalamıs nice nice insanlara yok siz kendi dininiz üzerine olun müslüman olmanıza gerek yok yehuda ya da nasara da olsanız cennete gideceksiniz demek küfür"dür... manasında bir tenkit göndermiÅŸtir.  
 
EleÅŸtirilen yukarıdaki metinde iddia edildiÄŸi gibi bir ifade olmadığı gibi böyle bir mana da yoktur.  
 
Elbette ki Resullulah efendimizin tebliÄŸ ettiÄŸi EZELÄ° VE EBEDÄ° iSLAM GERÇEĞİ mesajına ve O GERÇEÄžE aklını ve gözünü kapayanlar, KENDÄ°LERÄ°NE (Fıtratlarına) Ä°HANET ETMELERÄ° suçunun elim cehennem cezasına müstahak olacaklardır.  
 
Bu konuda, Meal için Türkiye Diyanet Vakfının yayınladığı "Kuran-ı Kerim ve Açıklamalı Meali"ne ve bu ayete yazılan dip not'a ve baÅŸkaca tefsirlere Bakılabilir.  
 
Selam Resullah efendimizin sünneti olan kibarlıkla ciddi konularda aklını düzgün çalıştranlara;  
 
Selat ve Selam sevgili peygamberimiz Resulullah efendimize olsun.  
Selami Çekmegil  

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 07-08-2013 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111266757 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net