|
Özürcülerin vicdanına küçük bir ışık |
|
|
|
|
Yazar Can Ataklı - Vatan'dan
|
|
13-01-2009 |
Özürcülerin Vicdanına Küçük Bir Işık
Can ATAKLI
Özürcülerin ‘vicdanına’ küçük bir ışıkPerÅŸembe akÅŸamı Ülke TV’de Ersoy Dede’nin sunduÄŸu Bıçak Sırtı programına konuk oldum. Konumuz 2008’e damgasını vuran olaylardı.
DoÄŸal olarak Ermenilerden özür dilenmesi üzerine de konuÅŸtuk. Ersoy Dede’nin “Özür kampanyasına nasıl bakıyorsunuz?” sorusu üzerine konuklardan Alev CoÅŸkun, “Ermenistan’ın ilk BaÅŸbakanı Kaçaznuni’nin 1923 yılında yazdığı bir raporu” anlattı ve “Bu kiÅŸiden de özür dilenecek mi?” diye sordu.
Kaçaznuni bu raporunda Ermeniler olarak çok ciddi hata yaptıklarını ve Türkler’in tehcir kararında çok haklı olduklarını açıklıyor.
Bu konudaki bilgisizliÄŸime kızarak dün Kaçaznuni ve raporu hakkında araÅŸtırma yaptım.
Kim bu Kaçaznuni?
Ovannes Kaçaznuni bugünkü topraklarında kurulan Ermenistan Cumhuriyeti’nin ilk BaÅŸbakanı. Dönemin Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu ile çete savaÅŸlarına giren Ermenilerin önderlerinden. Rusya’nın himayesinde kurulan Ermenistan Cumhuriyeti, Sovyet devrimi olduktan sonra S.S.C.B’nin bir parçası haline geldi ve etkisini yitirdi.
Ä°ÅŸte bu Ovannes Kaçaznuni 1923’te BükreÅŸ’te yapılan Ermeni Konferansı’na bir rapor sundu. Raporda 1915’te baÅŸlayan Ermeni tehciri konu alınıyordu. BaÅŸlık “Biz ne hata yaptık?”
Bu rapor önce konferans aracılığıyla dünya kamuoyuna açıklanıyor. Ancak daha sonra bunun sakıncaları göz önüne alınarak Sovyet arÅŸivlerine kaldırılıyor. Raporun kayıt numarası belgelerde yer alıyor ama çok uzun bir süre kimse içeriÄŸini öÄŸrenemiyor.Uzun yıllar sonra ortaya çıkarılan rapor Rusça’dan Türkçe’ye çevriliyor, daha sonra Ä°ngilizce ve Fransızca metinleri çeÅŸitli Avrupa ülkelerine gönderiliyor.
Raporda ne var?
Åžimdi gelelim Kaçaznuni’nin kendi el yazısıyla kaleme aldığı 128 sayfalık raporda neler olduÄŸuna. Kaçaznuni, belli ki o günlerin rahatlığı içinde Osmanlı Devleti’ne karşı baÅŸlattıkları isyanın neden baÅŸarıya ulaÅŸamadığını bütün açıklığıyla yazmış.
ÖrneÄŸin ÅŸöyle diyor Ermeni BaÅŸbakan:
1914 sonbaharında, Türkiye henüz savaÅŸan taraflardan birine katılmadığı dönemde, Güney Kafkasya’da büyük gürültü içinde ve enerjik biçimde Ermeni gönüllü birlikleri oluÅŸturulmaya baÅŸlandı. Sadece birkaç hafta içerisinde Ermeni devrimci TaÅŸnaksutyun Partisi hem bu birliklerin kurulmasına hem de Türkiye’ye karşı gerçekleÅŸtirdikleri askeri operasyonlara aktif biçimde katıldı.
Barışı sabote ettik
Türklere karşı ayaklandık. Barışı sabote etmek için savaÅŸtık bile. Artık hepimiz Türklerin düÅŸmanı olan Ä°tilaf Devletleri’nin kampındaydık. Türkiye’den “denizden denize Ermenistan” talep etmekteydik. Ä°tilaf Devletleri’nin ordularını Türkiye’ye göndermeleri ve hâkimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve Amerika’ya resmi çaÄŸrılar yaptık. Nihayet ÅŸu da var ki, var olduÄŸumuz sürece aralıksız olarak Türkler’le savaÅŸtık. Öldük ve öldürdük. Artık, Türklere ne gibi bir güven telkin edebiliriz ki?
Gerçekleri göremedik
Askeri operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya baÄŸlandık. Tehcir doÄŸruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin milli mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaÅŸtık. Sevr AntlaÅŸması gözümüzü kör etmiÅŸti. Ä°syanımızın temelinde Ä°tilaf Devletleri’nin bize vaat ettiÄŸi büyük Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiçbir zaman devlet olamadık. Türkiye Ermenistanı diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeÄŸini göremedik.
Aklımız dumanlanmıştı
Biz Ermeniler kayıtsız ÅŸartsız Rusya’ya yönelmiÅŸ durumdaydık. Herhangi bir gerekçe yokken zafer havasına kapılmıştık. Sadakatimiz, çalışmalarımız ve yardımlarımız karşılığında Çar hükümetinin Ermenistan’ın bağımsızlığını bize armaÄŸan edeceÄŸinden emindik. Aklımız dumanlanmıştı. Biz kendi isteklerimizi baÅŸkalarına mal ederek, sorumsuz kiÅŸilerin sözlerine büyük önem vererek, kendimize yaptığımız hipnozun etkisiyle, gerçekleri anlayamadık ve hayallere kapıldık.
Türkler doÄŸru yaptı
1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tâbi tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün piÅŸmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır. Bu yöntem en kesin ve uygun olanıydı. Siyasal bir parti (TaÅŸnaksutyun) olarak biz, meselemizin Rusları ilgilendirmediÄŸini ve onların gerektiÄŸinde cesetlerimizi çiÄŸneyerek geçip gidebileceklerini unutmuÅŸtuk.
Ve son söz
Kaçaznuni’nin raporu neden ilgimi çekti ve sizin için de geniÅŸ bir özet hazırladım? Son günlerde yürütülen özür kampanyası ile herkesin kafası karıştırılmak isteniyor.
Üstelik “vicdan” gibi sihirli bir sözcüÄŸün arkasına sığınanlar, kabul edilmiÅŸ hangi belgeye dayanarak vicdan azabı duyduklarını açıklamaktan kaçınıyor.
Kimse 1915’te ve izleyen yıllarda hiçbir ÅŸey olmadığını söylemiyor. Ama tarihi gerçekler bu acı olayların tek taraflı olmadığını, koca bir imparatorluÄŸun içine çekildiÄŸi ihanet çemberinden kurtulma refleksi olduÄŸunu da kabullenmek durumunda kalıyor.
Bu rapor olayları bizzat yaÅŸamış ve Ermenilere önderlik etmiÅŸ bir ismin itirafıdır aslında. Bu rapor yaÅŸanan acı olayları ortadan kaldırmaz belki ama, büyük bir ulusu dünya kamuoyunda küçük düÅŸürmeye çalışanların “vicdanına” ışık tutabilir.
|
hâlâ da "soykırımı" diye ciyaklıyorlar .
Yazar Sanih açık 2009-04-10 08:18:18
hâlâ da "soykırımı" diye ciyaklıyorlar utanmadan!
http://armenians-1915.blogspot.com/2008_01_01_archive.html
| Yazar dedemin mesleği açık 2011-04-03 17:20:34
Bir Arap bilgini der ki insanlar ya Hz. Adem'den veya dinler sebebiyle kardeştirler.İslam dininin cehaleti yerden yere vurması elbette ondan kurtulmak için insanların büyük gayretle çalışmalarını teşvik içindir.Ancak bu suretle yukarda olduğu gibi doğru bilgilere ulaşılabilir.
1974 yılından itibaren Almanya'nın Fürth/Bayern şehrindeki öğretmenliğim sırasında Varjan Kalaycıoğlu adında bir öğrencim vardı.Fevkalade neih olan bu öğrencim na benim ne de arkadaşlarının hafızalarından silinmemeiştir.Aynı zamanlarda rastladığım bir Alman onlara hayranlığı sebebiyle üç kez Ermenistan'a gittiğini övünerek söylüyordu.Fakat onların dış güçlere aldanarak hadise çıkarmaları ne kadar yanlıştı.Sultan Abdülhamit zamanında ulaştıkları mansıplara rağmen buna mbomba ile cevap vermeleri büyük bir aldanıştı.Bütün bilimler bu arada Tarih sürekli geleceğe bakmak içindir ve akmış kanları çoğaltmak için değildir.
İslam Dini içindeki kanlı olayları "Allah bu olaylardan benim kılıcımı korurdu,dilimi de korusun."diyerek onlar üzerine konuşmak istememiştir
|
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
|
Son Güncelleme ( 14-01-2009 )
|
