19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
Son Eklenenler
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
Anasayfa
Russia, China and India are now setting the global capitalist agenda
Kullanıcı Oylama: / 20
Yazar Edmond Warner   
10-01-2007
From: Ahmet Cetinbudaklar

To the point: Russia, China and India are now setting the global capitalist agenda

By Edmond Warner
Last Updated: 10:43pm GMT 27/12/2006



Emerging markets often seem like Peter Pan, financial children destined never to grow up. Just when they seem to reach maturity, a shock, a scandal or a crisis blows up like the temper tantrum that is the indelible mark of infancy. Some, though, are now coming of age, and with all the swagger of young adults.

As is typical in a global bull market, the strongest performing stock markets in 2006 have been in the secondary and tertiary financial centres. Robust economic growth and low interest rates around the world have encouraged a surge of investment capital into markets in Latin America, Asia and eastern Europe.

Such investment is, of course, replete with risks. It is the nature of a bull market, though, that these risks are swept into a darkened corner. The frenzied beating of hearts prevents cool reflection as surely as a neighbour's New Year rave.

advertisement
The past year has been framed by reminders of the dangers of immature financial systems. In January, Iceland's markets plummeted as investors awoke to the risks of overheating in this heavily indebted, tiny economy. Mysteriously, Icelandic businesses had found the wherewithal to make very substantial acquisitions overseas, notably in Britain.

Yorum yazınız (1 Yorum)
Son Güncelleme ( 08-11-2007 )
Devamı...
SIDDIK DEMÄ°RÄ°N 'DÄ°RGEN ALÄ°' KÄ°TABI ÃœZERÄ°NE
Kullanıcı Oylama: / 135
Yazar Sami Gören   
26-12-2006
SIDDIK DEMÄ°R’Ä°N “DÄ°RGEN ALÄ°” KÄ°TABI ÜZERÄ°NE

                                    
Sami Gören               

                                    
      Image
      
HemÅŸehrim olan öÄŸretmen Sıddık DEMÄ°R’in “Dirgen Ali” adlı kitabı Berikan Yayınları’ndan Åžubat 2006’da çıktı. Kitabı heyecanla okudum. “Dirgen Ali”, Demir’in son kitabı. Demir’in daha öncede “AfÅŸinli Derdiçok”, “Gündemden Kesitler”, “Ankara Gönül Erleri” kitapları çıkmış.

            “Dirgen Ali” tarihi roman türünde bir kitap denilebilir. Zira Dirgen Ali, KahramanmaraÅŸ AfÅŸin’in (eski adıyla NorÅŸun) yeni adıyla Altunelma Kasabasında yaÅŸamış ve ölmüÅŸ bir kiÅŸi. Dirgen Ali’nin yaÅŸadığı dönem; Osmanlı’nın son yılları, 1. Dünya Savaşı, KurtuluÅŸ Savaşı, Cumhuriyet’in ilanı ve 1960’lı yıllar. Demir romanında, o dönemlerden kesitler sunmakta.

            Dirgen Ali, Aşık Mahzun-i Åžerif’in türkülerine konu olmuÅŸ, destanlaÅŸmış bir kahramanlık öyküsüdür. Dirgen Ali, her zaman mazlumdan yana, garibandan yana yiÄŸit bir kiÅŸidir. Ben Dirgen Ali’nin adını çok duymuÅŸtum ancak, detaylı bir bilgiye sahip deÄŸildim. Zira kahramanlar, menkıbeleÅŸir, destanlaÅŸtırılır, baÅŸka-baÅŸka anlatılır. Dirgen Ali hakkında tek yazılı eser, Sıddık Hoca’nın kitabı olmuÅŸtur. Kendisini ayrıca kutlamak gerekir.

            “Dirgen Ali” kitabını deÄŸerlendirmeden önce; kitabın konusunu kısaca özetlemek gerekir;

Yorum yazınız (5 Yorum)
Son Güncelleme ( 27-12-2006 )
Devamı...
MALATYA GÃœNLÃœKLERÄ° - 1
Kullanıcı Oylama: / 30
Yazar BÄ°LAL SÃœRGEÇ   
26-12-2006
Malatya Günlükleri - 1
                                          
Bilal Sürgeç

ImageBilgiyi taşıyan  en önemli vasıta yazıdır, arÅŸivdir, koleksiyondur. kaset kayıdıdır.

Otuz yıllık bir videom var.  Evdeki en eski yararlı eÅŸyamdır. Onu yirmi  defa tamir ettiÄŸimi biliyorum. Ondan ayrılmayı hiçbir zaman düÅŸünmedim.  

Televizyonun olumsuzluklarından bahsedilir Televizyonlarda  düÅŸündürücü yararlı programlar da yapılır.Bu yapımlardan bazıları  binbir zahmete katlanarak çekilir. EÄŸer bu programlar kaydedilmiyorsa etkisi  birkaç gün sonra kaybolup gider. Onca zahmet onca masraf boÅŸa akar. Ä°nsanın buna bakıp üzülmemesi elde mi? Bir bilgiyi öÄŸrenmenin, hafıza da tutmanın en güzel yolu  tekrar etmekten geçiyor.

Åžuanda Malatya’da bir depoda günlük aldığım gazeteler paketlenmiÅŸ hali ile duruyor; onları atmaya kıyamıyorum. Bazen gidip rasgele birini çekiyorum. Nefis bir edebiyat yazısı karşıma çıkıyor. BaÅŸlıyorum düÅŸünmeye Acaba bu yazı kitaplaÅŸmış mı? birileri bu yazıyı tekrar okuyacak mı? Bu makalenin yazarı bu yazıyı kimbilir ne büyük enerjiler harcayarak yazmış. GeçmiÅŸteki birikimlerini  tecrübelerini yazıya aktarmış. Bu yazınının unutulmaması kitaplaÅŸması lazım. 

Yorum yazınız (0 Yorum)
Son Güncelleme ( 26-12-2006 )
Devamı...
KIRILAN GÃœLLER
Kullanıcı Oylama: / 52
Yazar Sıddık Demir   
26-12-2006
KIRILAN GÜLLER
Sıddık Demir

ImageHani ÅŸu Rızgarlı Osman AÄŸa hikâyesi var ya; Osman AÄŸa'nın 
üç oÄŸlu vardır. Her bir savaÅŸ için padiÅŸahın selamıyla bir oÄŸlunu 
asker verir. Ne yazık ki akabinde çocuklarının ÅŸahadet haberini alır. 
Yine öyle bir savaÅŸ için üçüncü oÄŸlunu askere almaya gelenlere; 
"Söyleyin padiÅŸaha benim sülmüme güvenerek ona buna savaÅŸ açmasın, 
çünkü gayri verecek evlat kalmadı."der. 
 
    Fahrettin PaÅŸa'nın Yemen müdafaasını bilmeyen yoktur. Ä°mparatorluÄŸun 
kolu_kanadı budanırken, direnenlerden biri de bu paÅŸadır. Devletin 30 
Ekim 1918 tarihi itibariyle yenik sayıldığı, dolayısıyla ordularının 
terhis edildiÄŸi talihsiz bir dönemde dahi 1916 dan 1919 yılına kadar, 
merkezi otoritenin emrine karşı bile direnerek Medine'yi savunduÄŸu 
bilinmektedir. Denilir ki, silah bırakıp teslim olun emrini getiren bir 
subayı gözaltına aldırarak haberin yayılmasını engellemiÅŸtir. 
Emrindeki subayların olayı öÄŸrenerek kendisine baÅŸkaldırması üzerine, 
silahını ve sancağını Ravza-ı mutahhara’da ancak Resul'üne teslim 
etmiÅŸtir. Böylece tam 400 yıldır kutsal bölgelerin hâkimi olan Türk hakimiyetine, Lavrens'lerin ve iÅŸbirlikçi Åžerif Hüseyin'lerin karşı çalışmalarıyla hâkimiyetine son vermiÅŸtir. 

Yorum yazınız (0 Yorum)
Son Güncelleme ( 26-12-2006 )
Devamı...
MANTIK HATASI
Kullanıcı Oylama: / 29
Yazar Raci Durcan   
26-12-2006
              MANTIK HATASI                                                                                                     
Raci   DURCAN 

      
    Hukuk fakültesinde profesörlük yapmış, yani ilmi kariyerini belgelemiÅŸ birisi, insanlığın geçmiÅŸinin tam olarak tarihini verir, Ademden bu yana 7.600 yıl geçmiÅŸtir diye kesin ifade kullanırsa ne olur?(*)


     Image
Cevabını ben vereyim; hiçbirÅŸey olmaz. Yani okurundan  ‘sen bunu nereden biliyorsun?’ diye tepki gelmez. Meraklılar başına üÅŸüÅŸüp, yüzyıllardır araÅŸtırılan birÅŸeyi nasıl ortaya çıkardığını anlamak için profesörün etrafını kuÅŸatmaz. Gazete editörleri, ‘vay canına! bunu nasıl keÅŸfettiniz, ilmi dayanağı var mı?’ diye önemli bir problemi çözmüÅŸ olmanın heyacanını duyarak çevresinde birikmezler. En hafifi bunun gibi birçok iddia dillendirilir, dinleyici ve okur da bulur. Mesele inanıp inanmama noktasında kalır. Birbirinden farklı inançları edinenler birbiriyle çatışırlar; harpler çıkar. Bu iÅŸler de böyle sürüp gider. ‘Bunun bir çözüm yolu olmalı!’ diyen küçük azınlığın sesi hiç duyulmadan...  

     Ünlü romancı Dostoyevski’nin asıl mesleÄŸinin Mühendislik olduÄŸunu öÄŸrendiÄŸimde hem ÅŸaşırmış, hem sevinmiÅŸtim. Romanlarını beÄŸeniyle okuduÄŸum bu ünlü yazarla meslektaÅŸ olmak, yazma konusundaki tereddütlerimi gidererek cesaretlendirmiÅŸti. Ä°nsanların kendi alanlarının dışındaki konularda da hayli; hatta daha baÅŸarılı olabildiklerini sonradan öÄŸrenecektim. Mesela dünyaca ünlü bir spor ayakkabı üreticisinin yüksek satış rakamlarına ulaÅŸmasındaki en önemli etken, kendine özgü taban profili geliÅŸtirmesinden kaynaklanıyordu. Bu; evinde kullandığı tost makinasından esinlenen firma sahibinin eÅŸinin fikriydi.

Yorum yazınız (3 Yorum)
Son Güncelleme ( 28-12-2006 )
Devamı...
SAÄ°D ABÄ° ile BÄ°R ZAMANLAR
Kullanıcı Oylama: / 33
Yazar Bilal Sürgeç   
16-12-2006
SAÄ°D  ABÄ° ile BÄ°R ZAMANLAR 

 

 
                                                                  Bilal Sürgeç 

ImageSait Abi ile bir zamanlar Malatya'da yayın yapan Sena TV adına söyleÅŸi 
yaptık. Yaptığım en doÄŸru hareket bu söyleÅŸilerin kayıtlarını saklı 
tutmamdır. Bu çalışmalarımı  televizyonun stüdyosunda veya evindeki 
kütüphanesinde yaptık. Mahalli radyo ve TV'lerin yaygınlaÅŸması iyi 
oldu. Çünkü Sait Abi kamuoyunun bileceÄŸi hususlardaki suallere mutlaka 
yazılı cevap verirdi. Bu da onun halk tarafından yeterince 
tanınmamasına neden olurdu.


1994 yılının bir ekim günü yaptığım söyleÅŸide onu bir fikir iÅŸçisi 
olarak tanıtmışım. HekimoÄŸlu Ä°smail'in onun hakkındaki yazısını 
kütüphanedeki görüntüleri vererek okumuÅŸum. VerdiÄŸi cevaplar hala 
güncelliÄŸini koruyor:

Yorum yazınız (1 Yorum)
Son Güncelleme ( 16-12-2006 )
Devamı...
Nükleer çember
Kullanıcı Oylama: / 13
Yazar iyibilgi.com   
16-12-2006
Nükleer çember: ABD Ä°ran’a 6 ülke ile cevap veriyor!

ImageArtık ABD, Ä°ran’ı vurmakla tehdit etmeyebilir. Çünkü Washington yönetimi Ä°ran'ı nükleer çembere alıyor. Tahran'ın nükleer çalışmalarını önleyemeyen ABD, 6 Arap ülkesini nükleer programa itiyor.

Amerika’nın Sesi sitesinde verilen habere göre Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi üyesi altı Arap devleti, barışçı amaçlı ortak nükleer program geliÅŸtirmeyi planladıklarını açıkladı. Altı devleti temsilen yapılan Konsey açıklamasında, bölgenin uluslararası standartlar çerçevesinde nükleer teknoloji edinme hakkına sahip olduÄŸu vurgulandı. Konseyin Suudi Arabistan’da iki gün süren toplantısının sonunda, ortak nükleer enerji programı geliÅŸtirilmesi konusunda çalışma baÅŸlatma kararı da aldı. Suudi Arabistan DışiÅŸleri Bakanı Prens Suud el Faysal, programın bir tehdit içermediÄŸini ve geliÅŸtirme çalışmalarının herkese açık ÅŸekilde yürütüleceÄŸini bildirdi. Bu arada Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi üyesi ülkeler, Ä°ran’ın nükleer krizinin barışçı yollardan çözülmesi ve Ä°srail’in de, nükleer tesisleri konusunda uluslararası örgütlerle iÅŸbirliÄŸine gitmesi çaÄŸrısında bulundu. 1981 yılında kurulan
 Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahran, Katar, Umman ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nden oluÅŸuyor.
Arap ülkelerin nükleer program çalışması baÅŸlatacak olması ABD’nin Ä°ran’a karşı aldığı “diplomatik bir önlem” olarak deÄŸerlendiriliyor. Ä°ran’ın nükleer programına karşı çıkan ABD’nin geçtiÄŸimiz ay Hindistan ile yaptığı nükleer anlaÅŸma hatırlandığında bu pek de olasılık dışı deÄŸil. Peki, bölgede nükleer gücü olan tek ülke olarak kabul edilen Ä°srail, Arap ülkelerinin bu kararını nasıl karşılacayak? ABD’nin en büyük ikileminin bu olduÄŸu belirtiliyor.  DiÄŸer yandan, bölgede nükleer teknolojinin yayılmasının Türkiye’nin arayışlarını hızlandıracağı ifade ediliyor. 11 Aralık 2006

iyibilgi.com
http://www.iyibilgi.com/index.php?s=haber&id=10137
Yorum yazınız (1 Yorum)
Son Güncelleme ( 16-12-2006 )
Selami Çekmegilin Hoş Bir Sohbeti
Kullanıcı Oylama: / 73
Yazar Yrd. Doç. Dr. Veysi ERKEN   
16-12-2006

Selami Çekmegil’in HoÅŸ Bir Sohbeti

Selami Çekmegil’in HoÅŸ Bir Sohbeti……………

                                       Yrd. Doç. Dr. Veysi ERKEN

DoÄŸu - Batı ayırımı ve Batı’dan gözlemler konusunda Selami Çekmegil’in sohbetinden fazlasıyla istifade ettim. Kendisine yazıyla teÅŸekkür etmeyi daha doÄŸru buluyorum. Ä°nÅŸallah bu yazıyı okuyan her okuyucu Selami beyin fikirlerinden istifade eder ve doÄŸu- batı mukayesesini doÄŸru yapar.

            Dededen ve babadan birikimli Selami bey;  Selçuklu Vakfının baÅŸkanı sayın Turan Güven’in yenilerde yayınladığı “Ä°nsan Gelecekte YaÅŸar” kitabının başında yer alan  “ÖzgürlüÄŸümün Sınırları Allah’ın Ölçüleridir” ifadesinden yola çıkarak Batıda olsun DoÄŸuda olsun insana yakışanın kendini bir baÅŸka insanla tanımlamak yerine fikriyatını tüm insanlığı kapsayan gücün sahibi Allah’a irca etmesi olacağını belirterek baÅŸladı söze.

Yorum yazınız (4 Yorum)
Son Güncelleme ( 17-12-2006 )
Devamı...
NAYLONDAN KÄ°MLÄ°KLER
Kullanıcı Oylama: / 36
Yazar Necmettin EVCÄ°   
30-11-2006
Image NAYLONDAN KÄ°MLÄ°KLER
Necmettin EVCÄ°
Ä°zah edilebilir, sahici kimliklerin mi sahibiyiz?
Yoksa; siyasi hesaplar, hesaplaÅŸmalar içinde kimlik yanılsaması mı yaÅŸandı, yaÅŸanıyor?
Kimliğimizi korumak, değişime kapalı olmayı mı gerekli kılar?
YaÅŸanan geliÅŸmeler bu ve benzer soruları düÅŸünce gündeminin  tam orta yerine getirip bırakınca kimlik üzerine genel bir ayrıştırma yapmak kaçınılmaz oldu.
28 Åžubat’ın soÄŸuk, sıkıntılı, sarsıntılı günlerini yaşıyorduk. AraÅŸtırma görevlisi ve akademisyenlerden oluÅŸan bir grubun periyodik sohbet toplantılarına konuÅŸmacı olarak davet edilmiÅŸtim. Bu dostlara ne anlatabilirim diye düÅŸündüm. DoÄŸrusu her darbeden sonra insanımızda ciddi kimlik kayması, çatlaması,  olmuÅŸtur. Ödenen bedeller yanında içe kritik bakışlarla kendimizi gözden geçirmek bakımından bu kimlik tartışmaları, aidiyet ve istikametimizi yeniden sorgulamayı baÅŸlatması yönüyle faydasız olmuÅŸ da deÄŸildir. Son tahlilde kendimizi kaygan, kırılgan hatta savunduÄŸumuzu sandığımız deÄŸerlere çeliÅŸik zeminlerde inÅŸa etmeye çalıştığımızı anlamışızdır örneÄŸin. Darbe ortamları bir yanıyla rahat düÅŸünme alanlarımızı daraltırken diÄŸer yanıyla da düÅŸünsel arayışları hızlandırmış, çeÅŸitlendirmiÅŸtir. Bu dar alanın eleÅŸtirel tecrübesiyle bile ulusal kimliÄŸimizi bulmaya çalışırken; yapay ideolojik ayırımların, yapay yapılanmanın ölümcül anaforu dışında kalma gerekliliÄŸi gün gibi ortaya çıkmıştır. Bunlara ilaveten beni konuk eden araÅŸtırmacı dostlarla ‘ulusal kimliÄŸimiz’ üzerine düÅŸüncelerimi paylaÅŸmayı tasarlamıştım
Yorum yazınız (2 Yorum)
Son Güncelleme ( 02-12-2006 )
Devamı...
<< İlk < Önceki 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 Sonraki > Son >>

Sonuç 1941 - 1950 Toplam: 2067


Advertisement

Anket
Kullanıcı Girişi
Kimler Çevrimiçi
Şuan 930 misafir çevrimiçi
Ziyaretçi Sayısı
111359243 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net