20-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
Son Eklenenler
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
Anasayfa
YAÅžLANAN FAKAT ESKÄ°MEYEN MUHAYYER KÃœRDÄ°
Kullanıcı Oylama: / 19
Yazar Ebu Welid bin Abba Vite   
22-03-2007
Ebu Welid bin Abba Vite'den   

Çağımızın Bilim Kurgu Romanı   

ANA BÖLÜM IV:

Gezi Notlarına Devam:

YAÅžLANAN FAKAT ESKÄ°MEYEN MUHAYYER KÜRDÄ°                          


Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat  

         (Bozkırın, küskün çiÄŸdemlerin, hikmet dolu asker günlüklerinin, doÄŸu-batı buluÅŸmasının kurak, yakıcı cennetinden geçiÅŸ.)

         9 Haziran 2002, Pazar: BaÅŸkent'den güneydeki sıra daÄŸlara doÄŸru tam gaz gidiÅŸ..Susuz toprakların denizi..Fakat buralarda, özellikle Konya-Alanya arasında armaÄŸan ormanlar da çoktur. Örnek: Kebap 103 Hatıra Ormanı. Etli ekmek ustası K.bey dedi ki:

         -“AÄŸaçlardan birine, ince bir çakıyla TOASÄ°AÜK diye yazılıydı.Ve birçok kiÅŸi, bunun ne anlama geldiÄŸini araÅŸtırdı durdu.”

            Soruldu;

            -“Peki sen bunun ne anlama geldiÄŸini biliyor musun?”

Yorum yazınız (0 Yorum)
Devamı...
Will Universities Exclude Middle Classes?
Kullanıcı Oylama: / 16
Yazar By Mike Baker   
22-03-2007
Will Universities Exclude Middle Classes? 

By Mike Baker  
Education correspondent, BBC News
Your browser may not support display of this image. 
Picture the scene: the crumpets are toasting gently over the fire, the college butler is serving tea from the silver tray, bicycle clips and gowns have been removed, and the admissions tutors are settled in their deep leather armchairs, choosing next year's student intake.

As they sift through the piles of Ucas admissions forms, there is suddenly a triumphant shout from behind one tottering tower of papers. A don emerges, holding aloft an application form.

"Eureka! I've found one. Yes, a student from a state school, whose parents both left school at 16 and are now unemployed. And he is from an ethnic minority.

"What's more he was even placed in care for a few years while his parents were treated for drug addiction."

"Yes, but what were his A-level grades?" asks one of his colleagues, peering suspiciously over his bifocals.

"One E," comes the response.

"Oh well, let's offer him a place and a bursary, and do it quickly before the other universities grab him. Think what it'll do for our widening participation benchmarks."

Yorum yazınız (1 Yorum)
Son Güncelleme ( 08-11-2007 )
Devamı...
EDÄ°SON CENNETE
Kullanıcı Oylama: / 48
Yazar RACÄ° DURCAN   
07-03-2007
EDÄ°SON CENNETE
                                                           RACÄ° DURCAN

    ImageBizdeki cennet-cehennem tartışmalarında, ampulün mucidi Edison’un nereye gideceÄŸi her zaman sorun teÅŸkil etmiÅŸtir. Cehenneme göndermeye pek meraklı tiplerin dahi, ‘peki Edison’u ne yapacaksın?’ dediÄŸinizde dilleri tutulmasa dahi, mutlaka duraksayıp yutkunarak bu zor suali cevaplamak için vakit kazanmak istediklerine sizler de ÅŸahit olmuÅŸsunuzdur. Çaresizlikten  hafifmeÅŸrep sanat icra eden bir  kısım kimseleri tereddütsüz yerine teslim eden zihniyet, sıra Edison’a gelince nedense tökezler, ona kendi gönlünden geçen bir paye verebilmek için çözümsüzlük içinde kıvranır. Belki O’nu cennete göndermezse elinden elektriÄŸin alınacağını; kandilli, gaz lambalı sefil günlere geri dönüleceÄŸini aklından geçirir. Gündeme geldiÄŸinde daima tartışma yaratan bu konuda bizim de birkaç söz söylememizi okurların anlayışla karşılayacağını umut ediyorum. Eh! Çok okunsun diye her gün ‘küresel ısınma’dan bahsedecek deÄŸiliz ya! (Bu arada okunma sayısı tatmin etmeyen son yazıma iliÅŸkin göndermemizi de yapmış olduk)

      Bu tereddüdün yaÅŸanmasındaki en büyük amil, Edison’un insanlığa yaptığı düÅŸünülen büyük katkıdır. Bu konu tartışılırken bilinçaltında ÅŸöyle bir tasvir vardır: Dünya kapkaranlıktır. Ä°nsanlar geceleyin ne dışarıda ne de evlerinin içinde hiçbir ÅŸey görecek durumda deÄŸillerdir. Bu zifiri karanlığı fark eden Edison, zorlu ve özveri gerektiren çabalarıyla ampulu bularak insanlığın hem gecelerini, hem önünü aydınlatmıştır.

Yorum yazınız (2 Yorum)
Son Güncelleme ( 08-03-2007 )
Devamı...
DOÄžUM
Kullanıcı Oylama: / 21
Yazar Necmettin EVCÄ°   
07-03-2007
DOÄžUM 
Necmettin EVCÄ°


Sevgili oÄŸlum Enes’e 
 

Image“AÄŸrılarım baÅŸladı”

Aylardır taşıdığı yükün yorgunu.

Korkuyla karışık tedirginlik ile aÅŸkın sevinçleri arasında son gidiÅŸ geliÅŸlerini yaÅŸadı. Az sonra ne olacak bilmiyor. Bilinmez. Ä°ÅŸte burda, iÅŸte ÅŸimdi, bir yaÅŸam kaderin trajik sınırında tükenmenin bastırılmış çığlığıyla sönebilir. Kendi ölümünü seyredersin. Ben de ölürüm. Ruhuyla  besleyerek içinde büyüttüÄŸü varlığı daha fazla taşıyamayacak. Varlık, içinde yokluÄŸu büyütür mü? BoÅŸluk soÄŸuk, hırçın bir denizin dalgaları gibi içimi dövüyor. BoÅŸluk. BoÅŸluk varlığın mekânıdır. Gel orayı sen doldur. Dolduracaksın. Zıt alanların, çizgilerin ÅŸaşılacak denli birbirine girdikleri bir andayız. YaÅŸamla ölüm düÅŸüncesi iç içe, sonsuz sevinçle sonsuz keder. Acı ile tatlı, aydınlık ile karanlık…  

“Selma” diyorum,“yorulmadın mı biraz otur istersen.” Cevap vermiyor. KaÅŸlarını ‘hayır’ anlamında yukarı kaldırıyor. Bir tek kelime olsun söylemeye mecali yok. Ä°ki eliyle kâh belini, kâh kalçasını tutuyor, ovuÅŸturarak ağır ağır sürdürüyor yürüyüÅŸünü. Odanın bir başından bir başına. Ben de katıldım O’na. Kalbimin üstüne basa basa adımlıyordu. Böylesine ilk yürüyüÅŸüm bu. O’nun da. Her adımda kuÅŸku. Hasret. BekleyiÅŸ. Her ÅŸeyin kesiÅŸim alanı içim. GeçmiÅŸ, gelecek birbirine karıştı sanki. DüÅŸlerim, gerçeÄŸim adım adım uzayan ve yine adım adım kısalan yollar. 

Yorum yazınız (0 Yorum)
Son Güncelleme ( 08-11-2007 )
Devamı...
TÃœSÄ°ADIN DEMOKRASÄ° RAPORU ÃœZERÄ°NE
Kullanıcı Oylama: / 83
Yazar Dr. Sami GÖREN   
07-03-2007
TÜSÄ°AD’IN DEMOKRASÄ° RAPORU ÜZERÄ°NE

Dr. Sami GÖREN (Hukukçu)

GÄ°RÄ°Åž

Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (TÜSÄ°AD)’nin “Türk Demokrasisi’nde 130 Yıl 1876-2006 Prof. Dr. Bülent TANÖR Anısına: Türkiye’de DemokratikleÅŸme Perspektifleri 10. Yıl Güncellemesi” (kamuoyunda bilinen adıyla Demokrasi Raporu) baÅŸlıklı raporu Aralık 2006’da yayınlandı. Rapor BoÄŸaziçi Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Sayın Zafer ÜSKÜL tarafından kaleme alınmış.

Bu son Rapor merhum Prof. Dr. Bülent TANÖR tarafından hazırlanan 1997’de yayınlanan “Türkiye’de DemokratikleÅŸme Perspektifleri” ile 1999’da yayınlanan “Türkiye’de Demokratik Standartların Yükseltilmesi: Tartışmalar ve Son GeliÅŸmeler” baÅŸlıklı Raporların güncellenmesi niteliÄŸindedir.

Rapor 254 sayfa olup 3 ana bölüm (Siyasal Boyut,  Ä°nsan Hakları, Hukuk Devleti) ve Ekler (Temel Hak ve Özgürlüklere Ä°liÅŸkin Uluslararası SözleÅŸmeleri Uygun Bulma Kanunları, Raporun Kapsadığı Konular ile Ä°lgili Anayasa ve Kanun DeÄŸiÅŸiklikleri)’den oluÅŸmaktadır.

Yorum yazınız (3 Yorum)
Son Güncelleme ( 07-03-2007 )
Devamı...
Ä°YÄ° NÄ°YET VE Ä°SLAMIIN ANLAÅžILMASI
Kullanıcı Oylama: / 22
Yazar Bilal SÃœRGEÇ   
07-03-2007
Ä°YÄ° NÄ°YET VE Ä°SLAMI’IN ANLAÅžILMASI
                                                                                       
Bilal SÜRGEÇ 

           Sait Abi’nin en çok iÅŸlediÄŸi konulardan biri iyi niyetti. Bu kavramı sürekli sorgulardı. Tespiti ÅŸuydu: Ä°slam düÅŸüncesini bulandıran beÅŸeri arzu ve gayretlerle, çok kere iyi niyetin tezahürü olarak ortaya çıkıyordu. Tahrifatın çoÄŸu umumiyetle kötü bir kastın deÄŸil de altında çok kere iyi niyet yatan, fakat iyiliÄŸin ne olduÄŸunu aramayan zihin tembelliÄŸinin neticesi olduÄŸu görülürdü. Niyetin iyi olduÄŸunu iddia edebilmek için önceden iyi olup olmadığını araÅŸtırmaksızın, aklın bütün gücünü kullanmaksızın, peÅŸin bir hissiliÄŸe angaje olmamış bulunmak lazımdır. 

            Sait Abi’nin Ä°yi Niyet Anlayışımız isimli eseri,  Ölçü, Ä°slam DiyalektiÄŸi, Müslüman ve Postulat Türkle Avrupalı, Sentez Olur Mu Maddeci Yanılma gibi konularını iÅŸlemiÅŸ. Kitap 1972’de basılmış. 

            Sait Abi bu eserinde gelenek halini almış yanlışa iÅŸaret ediyor doÄŸruyu gösteriyor..Müslümanın nitelikleri üzerinde duruyor: 

Yorum yazınız (0 Yorum)
Son Güncelleme ( 07-03-2007 )
Devamı...
BEYPAZARI NOTLARI
Kullanıcı Oylama: / 17
Yazar Ebu Welid bin Abba Vite   
07-03-2007
Ebu Welid bin Abba Vite'den  

Çağımızın Bilim Kurgu Romanı  

ANA BÖLÜM III:

YAKINIMIZDAKÄ° SIRAT-Ä° MUSTAKÄ°YM

    BEYPAZARI NOTLARI

Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat 


Önemli Bilgi: Notlar, dindarlığı nedeniyle aşırı dünyacıların zulmüne uÄŸramış Has-din yolcusu maÄŸdur bir Müslüman tarafından tutulmuÅŸtur.

                                         

Gezinin en lezzetli bölümünde, genel gözlemlerimizi tartışırken mobil telefonum çaldı.  Åžimdi bakınız, telefonun Frenkçe adına kimse takılmadı ama, yazının baÅŸlığındaki yabancı sıfat yadırgandı. Bu gözlemden ne anlıyoruz? Hayatın mantıklı bir açıklaması yoktur. Ä°slam'la ÅŸereflenmeye en yakın bir dehayken, yaratılış esrarını kıl payı kaçıran yazar Albert Camus, kainatın nasıl bir mantık sonucu yaratıldığı sorusunu dile getirip yanıtlıyor:

Yorum yazınız (1 Yorum)
Son Güncelleme ( 07-03-2007 )
Devamı...
BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR EVİNE GİDEN YOL;
Kullanıcı Oylama: / 19
Yazar (UZAYLI ALÄ°MLERÄ°N DÃœNYA GÖZLEMLERÄ°NDEN ALINMIÅžTIR)   
25-02-2007
Ebu Welid bin Abba Vite'den 

Çağımızın Bilim Kurgu Romanı

ANA BÖLÜM II:

BÄ°RÄ° BÄ°ZÄ° GÖZETLÄ°YOR EVÄ°NE GÄ°DEN YOL;

YAHUT MODERN TUHAFÄ°STAN  TARÄ°HÄ°

(Uzaylı Alimlerin Dünya Gözlemlerinden Alınmıştır)

Türkçe'ye Uyarlayan: Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat 

                                                                                                   
     Image                
                                                    
(Not: AÅŸağıdaki gözlemler son savaÅŸ yıllarına rastlamıştır.) 

      1 Mart 1939: Mavi Gezegen gözlem programı baÅŸladı. Minel hayr!

      2 Mart 1939: Ä°nsanlar (ins taifesi) titredikleri zaman cam bir kutudan çıkardıkları küçük beyaz lokmaları yutuyorlar. (Acep, kinin tabletleri mi kastediliyor?) Küçük taneleri niçin yuttukları belli. Bunlar beyaz kömür... Yutulunca ÅŸahsı ısıtıveriyor...

      4 Mart 1939: Minderde birbiriyle kucaklaÅŸan kimseler gözüküyor.(GüreÅŸ KarşılaÅŸmaları?) Herkes karşısındakini yere yatırmaya çalışıyor.

      4 Mart 1939(AkÅŸam): Daha küçük mekanlarda da kucaklaÅŸan ve  terbiyesi yüzünden okunan insanlar var. (Edep?) Ama bunlarınki seyircisiz ve saygı-ÅŸefkat dolu.( Cima?) ANCAK BAZILARINDA BU EN MAHREM Ä°LÄ°ÅžKÄ°YÄ° HERKESÄ°N GÖZÜ ÖNÜNE TAÅžIMA EĞİLÄ°MÄ° SEZÄ°LÄ°YOR. Allah(cc) korusun, böylesine aÅŸağılaÅŸmak onları minik, havlayan yaratıklara döndürmez mi?(Paparazzi?..Terier cinsi köpekler?...)

Yorum yazınız (1 Yorum)
Son Güncelleme ( 25-02-2007 )
Devamı...
BATININ GÖÇLER MESELESİNİ ÇÖZÜMÜ
Kullanıcı Oylama: / 19
Yazar Raci Durcan   
25-02-2007
                             BATININ GÖÇLER MESELESÄ°NÄ° ÇÖZÜMÜ
                                                       RACÄ° DURCAN


   II. Dünya Savaşı'ndan sonra hızla sanayileÅŸen Avrupa ve Amerika, fabrikalarında çalışacak iÅŸçilerini de dışarıdan almak zorundaydı. Yıkıcı savaÅŸtan kurtulmak için Güney Amerika ülkeleri olan Brezilya ve Arjantin baÅŸta olmak üzere; Avustralya ve hatta Güney Afrika Cumhuriyeti'ne kaçan halk kitleleri buralara yerleÅŸip geri dönmeyi düÅŸünmediler. Avrupa hem bu göçler nedeniyle, hem de kanlı savaÅŸtaki büyük kıyımla boÅŸalmış gibiydi. Ardından gelen hızlı sanayileÅŸme döneminde yabancı iÅŸçilerle iÅŸgücü açığını kapattılar. O zamanlar Avrupa ve Amerika iÅŸ cenneti gibiydi. Fakat bu uzun sürmedi. Üretim araçlarının otomasyonu insan eline duyulan ihtiyacı gün geçtikçe azaltıyordu. SanayileÅŸme kendine has yaÅŸam ÅŸeklini de getirmiÅŸti. Yeni düzende aile kurmak, bir aile sorumluluÄŸu almak, dünyaya haz almak için geldiÄŸini düÅŸünen batılı için katlanılmazdı. Böylece birçok ülkede nüfus artışı durdu, hatta gerilemeye yüz tuttu. 20. yüzyıl biterken Batı'nın yüz yüze olduÄŸu en büyük sorun buydu. Kendi ülkelerinde çalışma alanı bulamayan insanlar kitleler halinde Avrupa ve Amerika sınırlarına dayanıyorlardı. Önce göçmenlik yasaları ağırlaÅŸtırıldı. Sınırlardaki önlemler artırıldı. Her nasılsa ülkeye girmiÅŸ olanların tabii tutuldukları muamele, herhangi bir savaÅŸ mahkumuyla kıyaslanmayacak ağırlıktaydı. Çok geçmeden ülkelerin vicdan sahibi sivil toplum örgütleri politikacıların üzerine baskı yapmaya baÅŸladılar. Öte yandan kitleler halinde ülkelerindeki yoksulluktan kaçan Kübalı, Arnavut, Afrikalı göçmenler ya denizlerde boÄŸuluyor, yahut bilinmedik arazilerde ölümle yüzyüze kalıyorlardı. Batı modernleÅŸmiÅŸ ve Dünyayı deÄŸiÅŸtirmiÅŸti, ancak kendinden geri kalan kısımı yaÅŸanır olmaktan çıkarmıştı. 20. yüzyıl biterken bu sorun 21. yüzyıla aktarılan, çözümü sıkça gündem iÅŸgal eden büyük bir problemdi.

Yorum yazınız (3 Yorum)
Son Güncelleme ( 01-03-2007 )
Devamı...
Daha...
<< İlk < Önceki 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 Sonraki > Son >>

Sonuç 1921 - 1930 Toplam: 2067


Advertisement

Anket
Kullanıcı Girişi
Kimler Çevrimiçi
Şuan 57 misafir çevrimiçi
Ziyaretçi Sayısı
111404019 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net