Pasaj aynen ÅŸöyle: "Danıştay 2'nci Dairesi'nin türban konusuna iliÅŸkin 26.10.2005 günlü, 2004/4051 E, 2005/3366 K. sayılı kararıyla ilgili olarak gösterilen tepkilerin ardından bir gazetede Danıştay kararını veren Daire üyelerinin resimlerinin yayınlanmasından kısa bir süre sonra da, 17 Mayıs 2006 günü "Alparslan Arslan" adındaki bir köktendincinin Danıştay'ın 2'nci Dairesi'ne müzakere sırasında silahlı saldırıda bulunduÄŸu, Üye M. Yücel Özbilgin'i öldürdüÄŸü, diÄŸer yargıçları da ağır yaraladığı, olayın sanıklarının yargılanıp kararın verildiÄŸi 13.02.2008 tarihli karar duruÅŸmasında sanıklardan Alparslan Arslan'a son sözü sorulduÄŸunda, "Genelkurmay ÅŸeriatın önüne geçmeye çalışmasın, Abdullah Gül'den, BaÅŸbakan ErdoÄŸan'dan ve imanlı kiÅŸilerden Türkiye'de ÅŸeriatı ilan etmelerini istiyorum, yoksa kan dökülür." diÄŸer sanık Osman Yıldırım'ın da Atatürk'ü kastederek, "...(Burada Atatürk'e ağır hakaret içeren bir söz var. Ben bu ibareye yer vermekten ar ederim, merak eden gerekçeye baksın) kurduÄŸu Cumhuriyet'i başınıza yıkacağız, benim yegane görevim Cumhuriyet'i yıkıp 2'nci Osmanlı Devleti'ni kurmak." ve bunun gibi sözler ve hakaretlerde bulundukları, sanıkların son duruÅŸmadaki bu sözleri bile eylemi hangi saiklerle yaptıklarını, laikliÄŸi savunanları ve laik Cumhuriyeti bekleyen tehlikeleri göstermeye yeterli olduÄŸu,..."(s.361)
Bu pasajın gerekçede ne iÅŸi var? Türkiye "asrın davası" baÅŸlığıyla Ergenekon davasına kilitlenmiÅŸ durumda. Bu dava ile Türkiye'de faili meçhûl cinayetleri iÅŸleyen örgütün ipliÄŸinin pazara çıkmasını ve ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Türkiye bu dava ile kendi kontrgerillasını temizleyecek.
Ä°ÅŸte bu koca davanın kilidi de Danıştay saldırısı. Ä°talyan Gladio'su nasıl tek bir eylemin izi sürülerek deÅŸifre edilip, tasfiye edildi ise; bizim beklentimiz de Danıştay saldırısının derin baÄŸlantılarından sonuca gitmek. Bir terör örgütünün kâğıt üzerinde örgütlenme ÅŸemasını çıkarmak ve baÄŸlantıları çözmek zor iÅŸ. Somut bir eylem üzerinden bu örgütlenmeyi deÅŸifre etmek ve iliÅŸkileri çözmek ve bütün elemanları kıskıvrak yakalamak ise çok kolay. Ä°ÅŸte bu yüzden Danıştay saldırısı, Ergenekon davasının adeta ruhu.
Danıştay saldırısı Ergenekon terör örgütü tarafından neden planlandı ve icra edildi? Bu sorunun kesin ve somut bir karşılığı var: "AK Parti kapatma davası iddianamesinde, tam da yukarıdaki cümlelerle yer alması için." Danıştay hâkimlerine yapılan saldırı ve hâkim M. Yücel Özbilgin'in öldürülmesinin tek sebebi, AK Parti hükümetine karşı ÅŸu yukarıdaki pasajın yazılmasına ilham vermekti. DoÄŸru mu, deÄŸil mi?
Peki Anayasa Mahkemesi kararını sadece 30 delile dayandırırken, diÄŸerlerini s. 345'te sıraladığı "tahrifat" gibi gerekçelerle elerken, üstelik BaÅŸsavcı bu iddiasından vazgeçmiÅŸken yukarıdaki iddiaya gerekçede neden yer veriyor? Bu kadar itici, incitici, Atatürk'e yönelik ağır hakaretin yer aldığı bu sözlere; bu sözlerin sahiplerinin "ulusalcı provokatörler" olma iddiasıyla yargılandıkları bir dava sürerken, Anayasa Mahkemesi neden itibar ediyor?Üstelik Yargıtay'dan bir karar bekleniyor. Ergenekoncuların tamamı umutlarını, Danıştay saldırısı ile ilgili açılacak yeni davaya ve bu saldırının Ergenekon davasından ayrılmasına baÄŸlamışken.
Beni rahatsız eden ise ÅŸu: Alıntıladığım pasajdaki ifade Atatürk'ü Koruma Kanunu'na aykırı. Hem iddianamede, hem de gerekçede Atatürk'e yönelik bu ağır ifadelere olduÄŸu gibi yer vermek yerine, "Atatürk'e hakaret edildi" diye bu sözler benim yaptığım gibi nakledilebilirdi. Ulusalcı provokatörlerin, provokasyon kokan bu sözlerine olduÄŸu gibi yer vermek de, provokasyona alet olmak deÄŸil mi? Hem de hiçbir dindar insanın aklından geçirmeyeceÄŸi bu söz üzerinden, bütün dindarları töhmet altına sokmak ve AK Parti'yi kapatmak konuÅŸulur iken.
|