27-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow Gerekçeli Karar
Gerekçeli Karar PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Murat Belge - Taraf, 24.10.2008   
24-10-2008

Gerekçeli Karar


                                     Murat Belge - (24.10.2008 T. Taraf) 
Anayasa Mahkemesi’nin baÅŸörtüsüne iliÅŸkin deÄŸiÅŸikliÄŸi reddetmesinin beklenen “gerekçeli kararı” çıktı (parti kapatılması hakkındaki gerekçeli karar ise henüz yok). Ama tabii kararın tam metni henüz medyaya yansımadığı için –belki de hiç yayımlanmaz- bunu görmedim. Gazetelerde ancak –gazetelerin seçtiÄŸi- bazı bölümler var. Bunlar da gazetelerin meÅŸrebine göre bir kavramsal çerçeve içinde sunuluyor. ÖrneÄŸin medya içinde bir “kırmızı-çizgi-sever” medya var ki, onlar “Bir daha sakın ÅŸunu ÅŸunu yapmayın” havasında; kimileri karardan hoÅŸnut deÄŸil, eleÅŸtirel. Böylelerinin

sermayesi de “muhalefet ÅŸerhleri”, çünkü onlar da eksik deÄŸil; BaÅŸkan HaÅŸim Kılıç ve üyelerden Sacit Adalı bu karara katılmadıklarını açıklamışlar.
Ben de bu karardan hoÅŸnut olmayanlar arasında yer aldığım için o “muhalefet ÅŸerhleri” benim de ilgimi öncelikle çekiyor. Herhalde çok fazla uzamadan kamuoyu önüne gelecek ikinci (parti kapatma/kapatmama) kararıyla birlikte bu iki “gerekçe” önümüzdeki dönemin çok önemli bir tartışma konusunu oluÅŸturacak; çünkü ikisi de, yalnızca ilgili göründükleri özgül ve somut sorunlarla sınırlı kalmıyor, Anayasa Mahkemesi’nin kendisi hakkında sorular getiriyorlar. Bununla da bitmiyor tabii: bu ülkenin kurumsal yapısı, kurumlar arası dengeler hakkında önemli soru iÅŸaretleri yaratıyorlar. Dolayısıyla demokrasinin varlığı/yokluÄŸu ve “sınır”ları, Türkiye’de bir anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin mümkün olup olmadığı, kısacası, bu ülkede demokrasinin mümkün olup olmadığı gibi sorular bu tartışma içinde zorunlu olarak sorulacak ve tartışılacaktır.


Anayasa Mahkemesi’nin karara ÅŸerh koyan iki üyesinin bir hukuk dili içinde açıkladıkları itirazlarında bu kaygıları örtük olarak görmek mümkün. ÖrneÄŸin Sacit Adalı ÅŸunları yazıyor: “Anayasa Mahkemesi heyetinin çoÄŸunluÄŸu, esasa girerek karar vermiÅŸtir, ancak bu yetkisi dışındadır. Bundan sonra her türlü gerekçenin gayet rahatlıkla içine girebileceÄŸi derecede geniÅŸ anlamları olan demokrasi, laiklik, sosyallik kavramları uyarınca artık hiçbir Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi yapılamayacak, teklif edilemeyecektir.”


Mahkemenin “esasa girme”sinin ciddi bir usul ihlâli olduÄŸu ve buna benzer ÅŸeyler, bir süreden beri devam eden hukuk ihlâllerinin göz çıkarıcı örneklerini oluÅŸturuyor. Bunlar beni elbette çok yakından ilgilendiriyor, ama ÅŸimdi “hukuk”tan önce “siyaset” üstünde durmak istiyorum. “BaÅŸörtüsü” üstünden dönen bu itiÅŸmenin “hukukî” yanları da ÅŸimdilik bir kenarda durabilir.


Mahkeme’nin bu müdahalesini “siyaset”e yapılmış bir müdahale olarak görüyorum. Bu elbette Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi dahilinde olabilirdi: siyaset kadrolarının kendilerine özgü birtakım gerekçelerle uluslararası hukukun ilkelerine aykırı düÅŸen bir siyasî uygulamasını durdurmak. Ama olan bu deÄŸil.


Ortada uluslararası hukukun ilkelerine aykırı düÅŸen bir uygulama, hukukî temeli olmayan bir yasak var; siyaset, bu yasağı kaldırmak üzere harekete geçiyor ve Mahkeme bu giriÅŸime müdahale ediyor. Böyle bir davranış, siyasîlerin bir tasarrufunu durdurmanın ötesinde, devletin ülkede siyaseti durdurması gibi bir anlam taşıyor.


Ä°kide bir karşımıza çıkarılan bir yalan var: “AÄ°HM bizim bu yasağımızı onayladı.” Hayır, bunu yapmadı. Bir ülke böyle bir tehlikeden çekiniyorsa, bunu önlemek için bazı tedbirler alabilir, demiÅŸ oldu. Bu karara bayıldığımı söyleyemeyeceÄŸim, ama bu, karşımıza çıkarılan “onayladı”dan farklı bir ÅŸey.


Bir toplum neyi sakıncalı, neyi sakıncasız bulduÄŸunu nasıl açıklar? Bunun çeÅŸitli “minör” yolları olabilir de (var zaten), “genel oy”dan daha “majör” bir anlatımı, bildirimi olabilir mi? Bu irade dile geldi, yüzde 47 oy alan parti de ülkede kendi boyunun ötesinde birçok ciddi soruna yol açan bir haksızlığı düzeltmek üzere, siyasetin kullanması için kurulmuÅŸ mekanizmaları çalıştırdı. Durdurulan bu. Peki, bir toplumun neyi iyi, neyi kötü bulduÄŸu, neyi istediÄŸi, neyi istemediÄŸi baÅŸka nasıl anlaşılacak? Neyi istememiz, neyi istemememiz gerektiÄŸine kim karar verecek? Anayasa Mahkemesi mi? Hattâ, ne istemeyi teklif edeceÄŸimize de o ve arkasındaki güçler mi karar verecek?


Böyle rejimlere ne ad koyuyorlar?

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 24-10-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111707023 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net