(Hikaye, Åžiir, Deneme Hepsi Birlikte)
Akıl, sözden ilerde,
Fikir, nutkun önünde,
DüÅŸünmeden konuÅŸan:
Hep geride, geride
Ağız akıldan onay,
Alırsa işler kolay,
Alınmazsa bu onay:
Karanlık kuyu: Uzay...

.....
Orjinali dört kıta olan Eserin adı ''Öncelik Akılda'' ... eserin sahibi Bahattin Bilhan...
Bahattin Bilhan 2007 Temmuz ayında ''O Sabah Ä°ÅŸte Bu Sabah'' adlı kitabını çıkarmasıyla aslında bir çok kiÅŸiye örnek teÅŸkil ediyor...Kitaba baÅŸlarken ÅŸöyle diyor ÅŸair:
''insan gönül dünyasının aydınlığı için okumaya muhtaçtır..Çünkü gönül dünyası okumakla aydınlanır.''
...ve önsözü bitirirken tüm mütevaziliÄŸi ile ;
''Bu dizeleri yazdım ama 'ÅŸairim'diye bir iddiam yok.Åžiir sanatını da bilemem.Bazı hissiyatımı ifade etmekte de zorluk çekerim. Hakka aykırı düÅŸen bir tek noktaya rızam yok.'' diyor....
...ve kaleme aldığı konular ile yaşının verdiÄŸi tecrübeleri aktararak bir nevi ders veriyor insanlara.. neden derseniz; Bahattin Bilhan 71 yaşında!!!!!...
ve yaşına raÄŸmen yılmadan ,bıkmadan çalışmaya gayret eden,baÅŸarının insanın içinden geldiÄŸine inanan ve insanoÄŸluna bir ÅŸeyler kazandırmaya çalışan yegane insanlardan birisi...bu satırlarım kendisine belki övgü gibi gelebilir..ama deÄŸil...gerçek bu yazılanlar...
Hayatı anlamıyla yaşayanlardan Bahattin Bilhan...ve şiirlerine de hayatın anlamını yansıtanlardan...
Bahattin Bilhan'ın kitabı iki bölümden oluÅŸuyor.Ve konularına göre ÅŸiirler kendi içlerinde bölümlere ayrılıyor..Tevhid, Ölçü, Ä°badet, Muhasebe, Sadıklar, Ä°bretler, Biz Buyuz, DehÅŸet, Dersler kitabın içerdiÄŸi konu baÅŸlıkları..
Ä°nanç temeline oturtulan temalarıyla her bir ÅŸiir farklı tatlar bırakıyor...Ä°nsanı,düÅŸünmesi gereken bir boyuta götürüyor..Ä°nsanoÄŸlu tarafından unutulan,ya da ikinci plana atılan bir boyuta.. gönül dünyasına.. vicdana.. merhamete.. götürüyor...
Sözün özü ÅŸu ki sayın Bahattin Bilhan'ın oÄŸlum için temsilen bana hediye etmiÅŸ olduÄŸu kitap mübalaasız ki güzel bir kitap...gel gelelim ki eleÅŸtiri boyutunda söylenecek çok sözüm yok... ÅŸiirleri hep sevmiÅŸimdir...
Ama ben de eser sahibi Bahattin amcamızın söylediÄŸi gibi Åžiir sanatının incelik ve ayrıntılarını bilmem...bana verdiÄŸi tat önemlidir...gönlümde bir ÅŸeyler harekete geçiyorsa ÅŸiir güzeldir..iÅŸte bu yüzden ELLERÄ°NE SAÄžLIK Bahattin amca....ve yüreÄŸine saÄŸlık...her bir ÅŸiirinde verdiÄŸin dersler için aklına saÄŸlık....
....Akıl, sözden ilerde,
Fikir, nutkun önünde,
DüÅŸünmeden konuÅŸan:
Hep geride, geride.....
En beÄŸendiklerim arasında bu ÅŸiir...aklın herÅŸeyden önde olduÄŸunu anlattığı gibi ağızdan çıkan sözler gibi insanın tüm fiiliyatlarında akıl süzgecini kullanması gerektiÄŸini anlatıyor..ve doÄŸru da anlatıyor..insanoÄŸlunu diÄŸer canlılardan ayıran en belirgin özelliÄŸidir aklının var olması...
Aklını kullanarak hareket edebilme yetisi ,insaoğluna verilmiştir.Bunu hakkıyla kullanabilene ne mutlu!! ve hatta 'kullanabilene' ne mutlu!!!
Teorik olarak; her insanda akıl vardır.
...evet her insan bir akla sahiptir..ancak aklını kullanması veya aklını hangi biçimde kullandığı önemlidir esasında....
evvel zamanda...;
....... Bir gün ülkenin küçük kasabalarından olan Yitan'da ÅŸöyle bir haber yayılmış:
- Güzel baÅŸkentimizde bir Akıl Okulu varmış. Her kim o okula giderse orada akıl öÄŸretiliyormuÅŸ.Herkes bu haberi ÅŸaÅŸkınlıkla birbirine anlatıyormuÅŸ.
Kasabanın en zenginlerinden olan bir adam da bu haberi duyunca kahkahalarla gülmeye baÅŸlamış:- Efendim, hayatımda hiç bu kadar komik bir ÅŸey duymamıştım. Bir insan akıllıysa akıllıdır. Sonradan akıl kazanılır mı hiç? Olacak ÅŸey midir? DuyulmuÅŸ mudur? GörülmüÅŸ müdür?
Bu adam çok zengin olduÄŸu için çocuklarının hiçbirisini okutmamış. Öyle çok parası varmış ki, istese kasabanın tamamını satın alabilirmiÅŸ. Fakat çocuklarına devamlı ÅŸöyle diyormuÅŸ:- Åžükürler olsun çok paramız var. Yine de paramıza para katmalıyız. Ne kadar çok kazanırsak o kadar güçlü oluruz.
Çocuklarından biri ise, babasının bu düÅŸüncesine katılmıyormuÅŸ. Devamlı:- Babacığım, okumak gibisi var mıdır? diyormuÅŸ. Bak ne çok paramız var. Ama bu parayla bilgi satın alamayız. Buna kimsenin de gücü yetmez. Neden okumayı kötü görüyorsun?
Adam, çocuÄŸunun bu sözlerini günlerce, gecelerce düÅŸünmüÅŸ durmuÅŸ. Sabahlara kadar sayıklar olmuÅŸ: 'Akıl okulu? Akıl okulu?' Bir sabah dayanamamış ve kararını vermiÅŸ:- Böyle olmayacak. Åžu Akıl Okulu neymiÅŸ gidip göreceÄŸim.Adam yolculuk için hazırlanmış. Atına binmiÅŸ ve yola koyulmuÅŸ.
Günler geçmiÅŸ. Geceler geçmiÅŸ. Memleketinden ayrılalı tam otuziki gün olmuÅŸ. Günün birinde, yolda ağır ağır yürüyen bir ihtiyara rastlamış. Ä°htiyarın gözleri görmüyormuÅŸ. Adam bu ihtiyarın haline acımış.
Yanına yaklaÅŸarak:- Ey yolcu, nereye gidiyorsun? diye sormuÅŸ. Ä°htiyar da baÅŸkente gitmek istediÄŸini söylemiÅŸ. Bunun üzerine adam atından inmiÅŸ ve ihtiyarı atına bindirmiÅŸ:- Ben de baÅŸkente gidiyorum. demiÅŸ. Bir günlük yolum kaldı. Birlikte konuÅŸa konuÅŸa gideriz. Ä°htiyar atın üzerinde, adam yaya yolculuklarına devam etmiÅŸler.
Åžehre vardıkları zaman adam ihtiyara:- Ä°ÅŸte baÅŸkente geldik, demiÅŸ. Burada inebilirsin. Fakat ihtiyar, adama ÅŸunları söylemiÅŸ:- Madem bir iyilik yaptın, bunun gerisini de getir. Beni ÅŸehrin meydanına kadar götür. Ondan sonra var git nereye gideceksen. Adam hiç karşı çıkmamış ve tamam demiÅŸ. BeÅŸ-on dakika sonra ÅŸehrin meydanına gelmiÅŸler.
Tam bu sırada ihtiyar bağırmaya baÅŸlamış:- Ä°mdat!.. Yardım edin. Bu adam atımı çalmak istiyor. Bu garibana yardım elini uzatacak yok mu? Ä°mdat!.. Meydandaki insanlar koÅŸa koÅŸa gelmiÅŸler onların yanına.
Ä°htiyar kör olduÄŸu için ona acımışlar ve adamı suçlamışlar:- Utanmıyor musun bu yaÅŸta hırsızlık yapmaya! Hem de kör bir adamın atını çalmaya çalışıyorsun. Adam haykırıyormuÅŸ:- Hayır yalan söylüyor. Bu at benim. Onu yoldan ben aldım. Ä°htiyardır, yorulmasın, bir iyilik yapmış olayım, dedim. Bu at benim. Ben hayatımda hırsızlık yapmadım. O yalancıdır.
Fakat gel gelelim insanlar adamı dinlememiÅŸler. Atı, kör ihtiyarı ve adamı doÄŸruca ÅŸehrin hakimine götürmüÅŸler. Hakim önce kör ihtiyarı, sonra adamı dinlemiÅŸ. Ardından da ÅŸöyle demiÅŸ:
- Bana bir baytar, bir nalbant, bir de saraç çağırın. Hemen gelsinler. Bekliyoruz.Adam bu üç kiÅŸinin neden çaÄŸrıldığını bir türlü anlayamamış. Kimseye de soramamış. Mecburen çaÄŸrılanların gelmesini beklemiÅŸ. Kısa bir zaman sonra da hep beraber gelmiÅŸler. Hakim gelenleri tek tek huzuruna kabul etmiÅŸ. Önce baytar alınmış odaya. Hakim ona sormuÅŸ:
- Ata bak. Bu at hangi memlekete aittir? Baytar ÅŸöyle karşılık vermiÅŸ:- Çok fazla incelemeye gerek yok. Bu at bu ÅŸehirden alınmamış. Yitan yöresine ait bir attır. Adam kendi memleketinin ismini duyunca hayretler içinde kalmış. Bu sefer de hakim nalbantı çağırmış ve ona:- Sen de bu atın nerede nallandığına bak, demiÅŸ.
Nalbant biraz inceledikten sonra ÅŸunları söylemiÅŸ:- Bu at burada nallanmamış. Yitan yöresinde atlar böyle nallanır. Bizimkine benzemez. Adam yine ÅŸaşırmış. Kendi kendine, 'Nasıl bilebilirler?' diye sorup duruyormuÅŸ. Hakim son olarak saraca: - Bu atın koÅŸumlarını incele, demiÅŸ. Nasıl eyerlenmiÅŸ?
Saraç hiç beklemeden cevap vermiÅŸ:- Efendim, ilk bakışta bizim yöremize ait olmadığı anlaşılıyor. Yitan yöresinin koÅŸum ÅŸeklidir. Hakim cevapları aldıktan sonra atın sahibine dönerek:
- Evet, sen doÄŸru söylüyordun, demiÅŸ. Bu at senin. Artık atını alıp gidebilirsin. Ä°htiyara da gereken ceza verilecektir. Hiç meraklanma. Fakat adam dayanamayarak hakime sormuÅŸ:- Siz böyle bir ÅŸey yapmayı nasıl düÅŸündünüz? Bu adamlar, bu atın Yitan yöresine ait olduÄŸunu nereden anladılar? Lütfen bana söyler misiniz bütün bunlar nasıl olabiliyor?
Hakim adamın sorusuna gülerek cevap vermiÅŸ:- Ben ve bu gördüÄŸün herkes, bu ÅŸehirdeki Akıl Okulunu bitirdik. Her ÅŸeyi o okulda öÄŸrendik. Orada doÄŸrunun nerede ve nasıl bulunacağı öÄŸretilir.Adam böylece Akıl Okulunun ne anlama geldiÄŸini yaÅŸayarak öÄŸrenmiÅŸ.
Heyecanla memleketi olan Yitan'a dönmüÅŸ. Bütün olanları ailesine ve arkadaÅŸlarına anlatmış. Sonra da bütün çocuklarını bu Akıl Okuluna göndermiÅŸ. Anlamış ki, herkeste akıl var, ama onu kullanabilmek için eÄŸitim gerekiyor..
Sevgiyle ve akılla kalın..
.........
Dönmekte zaman tekeri,
Bir ileri.bir de geri,
zaman ileri, biz geri.
Bir daha gelir mi sabah!!... (Bahattin Bilhan)

TeÅŸekkür: Sayın Bahattin Bilhan'a güzel ÅŸiirlerini içeren kitabı için teÅŸekkür ederim.Kitabı ile igili eleÅŸtiriler yapmamı beklediÄŸini biliyorum.Ancak gönlümde heyecan uyandıran ÅŸiirlerini eleÅŸtirmek ne mümkün!!!!

(Bu Yazı Mersin TERCÜMAN gazetesinin internet sitesinden alınmıştır.)