CERN, Büyük Patlama Ve Bir Dua Raci DURCAN Basının bir fizik deneyine gösterdiÄŸi ilgi halka yansımakta gecikmedi. Hepimiz neredeyse nükleer fizikçi olduk. Çok satan gazetelerden birinde çıkan habere göre, deneyin sonuçlarından korkan bazı anneler çocuklarını 10 Eylül’de okula göndermemiÅŸler. Bu haber, deneyi yapan bilim adamlarına ve modern bilime ne kadar güvenildiÄŸini göstermek için hazırlanmış olmalı olmalı.
Fransa sınırında kurulu CERN laboratuarının çalışmaları basında 1–2 yıldır yer alıyordu. 10 Eylüle kadar bilim meraklısı insanların ilgisini çeken bu haberleri, bu tarih itibariyle duymayan kalmadı. Benim ilgimi çeken ÅŸey baÅŸkaydı.
Basında yer alan haberler, deneyin sanki daha önce hiç yapılmadığını, bu tarihte ilk defa davetlilerin önünde yapılacağı ÅŸeklinde aktarılıyordu. Beklenenin olması halinde ön görülmez olaylara sebebiyet verecek böyle bir deneyin bu ÅŸekilde yapılması bana tuhaf göründü. EÄŸer kâinat, teoride olduÄŸu gibi, çok küçük cisimlerin birbiriyle çarpışması sonucu oluÅŸmuÅŸsa bu deney sonucunda da böyle bir netice ortaya çıkabilirdi. Bu kontrolsüz ve devasa enerji herhalde önce oradaki ziyaretçilere zarar verecektir. Fakat dünya çapında ünlü oldukları söylenen bunca fizikçi bunu umursamaz görünüyor, deneyi izlemek üzere toplanıyorlardı.
Deney ilk defa yapılıyorsa burada ortaya çıkacak bilgilerin herkes tarafından paylaşılmaya hazır olması tuhaftır. Mesela ben önem verdiÄŸim bir konuda deney yapacak olsam bunu kimseyle paylaÅŸmak istemem. Çünkü benim onca emek ve harcama sonucu elde ettiÄŸim bilgiye baÅŸkaları bunları yapmadan ulaÅŸma imkânı bulacaktır. Altı milyar avroya mal olduÄŸu söylenen böyle bir araÅŸtırma sonuçları, hiç çaba sarf etmeyenlere, bu sürece katkıda bulunmayanlara hemen aktarılabilir mi? Avrupa bu kadar cömert ve bu kadar bilim aşığı mıdır? EÄŸer öyleyse Nükleer silah uzmanı Fransa, cömertliÄŸini bu konuda niçin sergilememektedir? CERN’de yapılan deney nükleer fizikle ilgilidir ve bu bilim dalının pratikteki en önemli sonucu nükleer santraller ve silahlardır. Ben ÅŸahsen ÅŸimdiye kadar bir deneyin ilk seferinde halka açık olarak yapıldığına yeni ÅŸahit oluyorum.
Yoktan var olan evrenin büyük bir patlamayla birden ortay çıktığı, bilim çevrelerince kabul gören teorilerden biridir. Böyle bir ÅŸeyi deneysel olarak ispata çalışmak, bilimde sona varmak; vardığını düÅŸünmeyi gerektirir. Kaldı ki bu teoriyi kabul edenler, milyarlarca yıl önce olduÄŸu söylenen bu olayın niçin tekrarlanmadığını izah edemezler. Bir ÅŸey bir kere oluyorsa baÅŸka bir zaman yine olabileceÄŸine otomatik olarak inanmayı gerektirir. Kâinatın böyle bir patlamayla oluÅŸtuÄŸuna, evrenin sürekli olarak geniÅŸlediÄŸine inanılması gerekçe oluÅŸturuyor. Bu patlamada aldıkları itki gücüyle cisimler uzayda yol alabiliyor ve böylece evren geniÅŸliyor. Peki, evrenin geniÅŸlediÄŸi nereden biliniyor? Uzay’da yaklaÅŸan cisimler mavi, uzaklaÅŸanlarsa kırmızı renkte ışık yayıyorlar. Gözlemcilerin uzak galaksilerdeki incelemeleri sonucu evrenin geniÅŸlediÄŸine inanıldı. GördüÄŸünüz gibi teori gücünü, uzak galaksilerden gelen kırmızıya dönüÅŸmüÅŸ ışının yorumundan almaktadır. Işındaki kırmızıya dönüÅŸmeyi baÅŸka ÅŸeyle izah ettiÄŸinizde Big bang teorisi dayanaksız kalmaktadır. Stephan Hawking ve birçok fizikçi kırmızı ışığı farklı yorumlamakta ve Big-Bang teorisinin günümüzde geçerliliÄŸini yitirdiÄŸini iddia etmektedir.
Kâinatın oluÅŸumuyla ilgili açıklamalar teoriden öte deÄŸildir. Teori; deneysel olarak ispatlanmamış, konu hakkında masa başında üretilmiÅŸ yorum demektir. Hem fizik hem de diÄŸer bilimler nezdinde Amerika ve Rusya’nın gerisinde kalmış yaÅŸlı Avrupa’nın, bu eksiÄŸini kapatmak için kurduÄŸu CERN, niçin zafiyetleri bulunan bir teoriyi ispata çalışmaktadır? Altı milyar Avro ile ifade edilen bu büyük harcama, deney olumlu sonuç vermezse çöpe mi gitmiÅŸ olacaktır?
Basında hadisenin bu kadar yer bulması, yapılan denemelerden sonuç alınamaması üzerine reklam yoluna girildiÄŸi intibaı uyandırıyor. Bush’un deyimiyle ‘yaÅŸlı Avrupa’ bilimde geri düÅŸmüÅŸlüÄŸünü reklam yaparak kapatmak istemektedir. Böylece yapılan harcamaların bir kısmının kurtulduÄŸunu düÅŸünecekler.
Ya da bizim bilemeyeceÄŸimiz fakat nükleer fizikçilerin tahmin edebileceÄŸi bir ÅŸeyin üzeri örtülmektedir.
Evrim teorisinin en güçlü dayanağı olan Big-Bang teorisini ispatlamayı hedefleyen bu deneye, ülkemizin gazetecilerinin baÅŸarı için Allah’a duaları hadiseyi daha da renklendirdi (Bknz. Taraf Gazetesi, Yasemin Çongar). BildiÄŸiniz üzere Evrim teorisi yaradılışı red eder.
|
Laf Aramızda Yazar ismetsoner açık 2008-09-15 00:27:38 Efendim yazının tamamında aktarılmak istenen görüş hakkında tarafsızım. Çünkü bu konuda elimizde doyurucu bilgi ve belge yok. Neyin ne olduÄŸunu zaman gösterecektir. Ben iki husustaki hataya dikkat çekmek istedim: 1. UzaklaÅŸan ışık kaynağının kırmızı frekansa kayması bir "yorum" deÄŸil, deneysel bir realitedir. 2. "Big Bang" ve baÄŸlı olarak "Evrenin Sürekli GeniÅŸliyor Olması" teorisi evrim teorisini deÄŸil yaratılış teorisini destekler. Saygılar. | Yazar girisim açık 2008-09-15 11:27:00 EleÅŸtirilerinizde haklılık payı var. UzaklaÅŸan cisimlerin kırmızıya kayan frekansta ışık yaydıkları biliniyor. Yani bu konuda yoruma gerek yok Fakat bunun geniÅŸleyen evrene deÄŸil; çekilen evrene iÅŸaret edebileceÄŸi söyleniyor. Çünkü uzak galaksilerden gelen bu ışıklardan yakınlaÅŸmaya iÅŸaret eden mavi frekansta olanlar da var. Yani herhangi bir galaksinin merkezine doÄŸru çöktüğü kabul edilince bilgiler yerine oturuyor. Yıldızların bazıları bizden uzaklaÅŸacak, bazıları da yakınlaşıyor gibi görünecektir. Bu yorum doÄŸru kabul edildiÄŸinde(ki diÄŸerine göre daha anlamlıdır- mavi ışığı izah açısından) geniÅŸleyen evren teorisi geçersiz olacaktır. Yazı fazla uzamasın diye detayları aktarmamıştım, uyarınıza teÅŸekkür ederim. Evrenin sürekli geniÅŸliyor olmasının yaradılış teorisini destekleyeceÄŸini sanmıyorum. Çünkü her ÅŸey küçük bir ÅŸeyden meydana gelmiÅŸse yaradılışa inanmaya ihtiyaç kalmaz. Fizik, evrenin nereden geldiÄŸi ve gök cisimlerini neyin hareket ettirdiÄŸi sorusunu cevaplamak için büyük patlama teorisini ortaya atmıştır. Devasa büyüklükteki cisimleri yörüngelerinde inanılmaz hızlarda hareket ettirmek için korkunç enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerji ya dışarıdan cisimlere verilmiÅŸ olabilir (yaratıcı) yahut büyük patlamada elde ettikleri enerjiyi halen kullanmaktadırlar. Tabii cevaplanmamış birçok soru kalmaktadır fakat fizik bunları birden deÄŸil, zaman içinde açıklamayı tercih ediyor. Aslında paradoks ÅŸurada yatıyor; bilim adamları akla takılan her ‘nasıl’ sorusunu yaradılışla izaha kalktıklarında bilimsel araÅŸtırma akamete uÄŸruyor. DiÄŸerleriyse bu araÅŸtırmaların devamı için ‘nasıl’ sorusuna olaylar arasındaki baÄŸlantıları bularak devam etmek istiyorlar. Buna Hıristiyanlık inancı müsaade etmemektedir. Hâlbuki Ä°slam’da hiçbir ÅŸeyin rastgele olmadığı, her ÅŸeyin bir ilim üzere olduÄŸu anlayışı belirgin olarak kendini gösterir. Sebep-sonuç arasındaki baÄŸlantı bilimdir ve Allah’ın kudretine iÅŸaret eder. Onlarsa Tanrısallıkta kuralsızlığı (mucize) ararlar. Ä°slam dışı inanışlar yaratıcının kendini ilimle sınırlamasını anlayamazlar. Allah büyük kudretini insanın, ilimle kavrayabilmesi bize verilmiÅŸ bir nimettir. Bilim dünyası Ä°slam’ın bu yaklaşımını kavrasa, din-bilim ikilemi ortadan kalkar diye düşünüyorum. Konu geniÅŸ… Raci D.
| Bir Haber Yazar Sanih açık 2008-09-27 07:04:01 Cern tüneli bahara kadar kapalı kalacak!.. Maddenin yapı taşlarını anlamayı amaçlayan deneylerin yapıldığı dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcı tüneli Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, onarımlar ve kışın planlanan ara nedeniyle bahara kadar kapalı kalacak. http://www.habervaktim.com/haber/35217/cern_tuneli_bahara_kadar_kapali_kalacak.html
| Kapatılıyor mu? Yazar girisim açık 2008-09-27 15:04:03 Bence bu labaratuvar kapatılacak. Bu haberlerle hazırlık yapıyorlar. 6 Milyar Avroluk araştırma boşa gidecek. Hiç değilse reklamdan kazanmış olacaklar. Labaratuvar 1952 de kurulmuş ve şimdiye kadar dişe değer buldukları birşey yok. Bu dönemde Amerika ve Rusyadaki ilerlemeler herkesin gözünün önüde. 'Kocamış Avrupa' bilimde de tükeniyor. Bizdeki gazeteler her ne kadar reklam tezcanlısı olsalar da... Raci D |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |