19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Temel Konular arrow MUCÄ°ZE PINARI
MUCİZE PINARI PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 4
KötüÇok iyi 
Yazar M. Selami ÇEKMEGÄ°L   
07-09-2008

MUCÄ°ZE PINARI

                                                   M. Selami ÇEKMEGÄ°L
                                                                                      
Kur’an mucizesiyle yetinmeyen insanoÄŸlu, Hz. Peygamberden mucize istemiÅŸti. Mesela körlerin gözünü açması, ölüleri diriltmesi gibi bir mucize... Hayrete düÅŸerek teslim olmaları içindi bu istek. Oysa ki, Hz. Peygamber onları, tüm insanlığı (tabii insansa) hayrete düÅŸürecek bir sadelik ve bir yalınlık içinde karşılamış ve onlara -mükemmelliÄŸinin bütün ihtiÅŸamı içinde- "ben de sizin gibi bir beÅŸerim" demiÅŸti. Hatta, sevgili oÄŸlunun ölümündeki tabiat olaylarına farklı bir yorum getirmek isteyenlere bile, acısını içine gömerek uyarı getirmiÅŸ, onların iyi niyetli bilmezliklerinin önünü kesmiÅŸti. Tarihin en büyük insanlık
devrimini gerçekleÅŸtiren ümmi bir peygamber için bu ne hayret verici bir sadelik, bu ne düÅŸündürücü hassasiyet ve bu ne tabii bir mucizeydi. Öyle ki: bu vakarlı tevazu ve sadeliÄŸiyle O, mucize bekleyenleri yıldırım çarpmışa çeviren kısa bir süre içinde, tahammül, sabır, akıl ve ilimle Adaletin en çaplı ve sade, en açık ve kansız devrimini gerçekleÅŸtirmiÅŸti.

Ama ne garip ki, bir kesim yanlışlılar bunu anlamak istemiyorlar, anlamıyorlar. Verilenle yetinmeyerek, kendini selamete götürmek isteyen büyük rahmet sahibi peygamberlerin çaÄŸrısına bile, sanki kendisi ona bir ÅŸey katacakmış gibi tafra yaparak, çalım atıp pazarlık yapar bir tavra giriyorlar. Hz. Musa gibi kelimullah bir peygambere bile, Ey Musa, Allah’ını apaçık görmedikçe asla sana inanmayacağız diyenlerin konumuna düÅŸüyorlar. Oysa ki, onlar öyle demiÅŸlerdi de bakıp dururken kendilerini yıldırım çarpmıştı.”

Sanırım bu hep böyle oldu ve böyle olacak. Bir rahmet olarak kendilerine gönderilen Hz. Musa’nın haberine inanmayanlar –veya inanmak için pazarlık yapanlar gibi olanlar- hep yıldırım çarpmışa çevrilecekler. Mucize bekleyenlerin ÅŸaÅŸkınlığına düÅŸecekler...

Allah’ın yer çekimi kanununu, Allah’ın uçuÅŸ kanununu, suya verdiÄŸi kaldırma gücünü ve gübreden büyüyen gül’ün güzelliÄŸini göre göre hala mucize bekleyenler bakıp dururken cin çarpmışa dönüÅŸecekler. En modern ÅŸehirlerinin ve teknoloji harikası yapılarının Allahın bir kasırgasına bile dayanamayıp yerle bir olduÄŸunu göre göre hala apaçık mucizeleri kabullenemeyenlerin körlüÄŸünü Allah’ın mucizevi bir tecellisi mi giderecek?.. Ama Allah yöntemini böyle vazetmemiÅŸ. Karanlıklardan kurtuluÅŸu Cenab-ı Hak, ışığa ulaÅŸma özleminin bir ödülü olarak bahÅŸetmiÅŸ... Herkes Cennete gider; ancak istemeyenler müstesna" diye bir iÅŸaret de gösterilmiÅŸ... Allah’ın yöntemini deÄŸiÅŸtirmek mümkün müdür ki, Allah’ın mucizevi yasalarının dışında yeni bir mucize ihdas edilsin?.. Ama ne garip ki, insanoÄŸlu hep böyle bir beklentinin esiri olmuÅŸ. KuÅŸatıldığı mucizevi hayatın içinde dahi hep yeni bir mucize beklentisine girmiÅŸ...

Kur’an tefsirlerine israiliyat katan yorumcuların, Kur’an kıssalarıyla verilen mucizevi mesajları, cambazvari anlamlara dönüÅŸtürerek çarpıtmaları sanırım muhitlerince ÅŸartlandırıldıkları bu ruh hali sebebiyledir. Kalın kayaların örttüÄŸü petrole sondajla ulaÅŸmayı tabii gören insan, ne hikmetse, susuzluktan bunaldığı bir anda, ince kalker tabakasının altındaki su deposuna bir kazma veya kürek darbesiyle ulaÅŸmayı, içinde bulunduÄŸu ruh haline göre, bazan harikulade bir olay olarak sunabiliyor. Ama bu suyu içtikten ve susuzluÄŸunu giderdikten sonra da yediÄŸi elmanın, renk, biçim, tad ve besleyiciliÄŸindeki harikuladeliÄŸi hiç farketmiyor.

GeçmiÅŸ dönemlerde de bunun böyle olduÄŸunu, Kur’an’ın Ä°srailoÄŸullarıyla ilgili kıssalarından çok iyi anlıyoruz. Hz. Musa’nın, bitimsiz mutluluÄŸa, Cennete çağıran mesajındaki harikuladeliÄŸi farkedemeyip, harikulade bir tecelli ile Allah’ı görmeye yeltenen küçük idraklerin, bir kalker tabakasının parçalanışıyla ortaya çıkan suyun mucizevi varlığını düÅŸünmeye davet ediliÅŸi oldukça önemlidir. Bakara suresinin 60. ayetinde Kur’an, olayı bilen Ä°srailoÄŸullarına bildiklerini hatırlatarak, insan ırkına düÅŸündürücü bir mesaj veriyor. Ve diyor ki : (bir zamanlar) Musa, (susuzluktan bunalan) kavmi için su dilemiÅŸti. Biz de ona, ‘asan ile (elindekinle) taÅŸa vur’ demiÅŸtik. Bunun üzerine (o taÅŸtan ) on iki pınar fışkırmış ve her grup insan (kabile) kendilerine ait olanı bilmiÅŸti.
(Öyleyse) ‘Allah’ın verdiklerinden yiyip için ama yeryüzünde kötülük ederek fesat çıkarmayın’ dedik.”

Hz. Musa’nın dileÄŸi (duası) sözlü müydü, yoksa fiili mi; bu açık deÄŸil. Sanırım samimi istemin çare araÅŸtırmaya ve eyleme dönüÅŸmemesi pek mümkün deÄŸil. Muhtemelen toplumunun lideri olan Hz. Musa, kavminin isteklerini eylemli dualara dönüÅŸtüren mümtaz bir önderdi... Hz. Musa’nın asası tahta mıydı, bakır mıydı, demir mi o da belli deÄŸil; tasrih edilmiyor. Bu asa pek ala kayaları parçalayacak güçte ve sertlikte, düz veya burgulu bir sondaj aleti de olabilir; aksine bir bilgi mevcut deÄŸil. Ama belli ki Allah ona asanla taÅŸa vur, bir ÅŸey yap, uÄŸraÅŸ diyor. GereÄŸini yap diyor. Nihayet bu pınarın hangi derinlikten fışkırdığı da pek belli deÄŸil. Parçalanan kayanın altından fışkıran l2 gözenekli bir artezyen dahi olabilir. Bütün bunlar birer ihtimaldir. Tahminimizin dışında düÅŸünemediÄŸimiz bir tezahür de olmuÅŸ olabilir. Ama ÅŸu kesin bir hakikat ki, fışkıran bu su, çölde susuzluktan kıvrılan bir topluma, basiretli ve mücadeleci bir lider eliyle sunulan büyük bir rahmet ve ilahi bir lütuftu.

KuÅŸkucu bir muhit içinde düÅŸünen bir yazar, olaya iliÅŸkin görüÅŸünü ÅŸöyle anlatıyor: “ l930 yılına doÄŸru Sina’nın Ä°ngiliz valisi olan C. S. Jervis ÅŸöyle bir olayı anlatır: ‘deve kolu askerlerimizden bir kaçı çıplak bir vadide, kayaların dibinde su arıyorlardı. Böyle kalker kayalarından su çıktığı bilinir. Askerlerin istediÄŸi kadar çabuk çalışmadıklarını gören yerli çavuÅŸ (baÅŸçavuÅŸ) bir kürek yakaladı ve nasıl kazılması gerektiÄŸini göstermek için iÅŸe kendisi giriÅŸti. Niyeti herhalde bir iki dakikadan fazla çalışmak deÄŸildi. Ama küreÄŸini hızla kayaya çarpınca kalker taÅŸlarının üzerinde her zaman görülen kabuk gibi katı kısım kırıldı ve kalkerin gözeneklerinden su fışkırdı. Sudanlı askerler peygamberlerin menkıbelerini biliyorlardı . Ama onların yaptıkları iÅŸlere pek de saygı göstermiyor olacaklar ki, baÅŸçavuÅŸun yanına koÅŸarak ‘Musa peygambersin sen’ diye bağırıştılar. Ä°ÅŸte Musa’nın su bulma hikayesinin de özü böyle bir olay olsa gerekir.“ (Bkz. Hayrullah Örs, Musa ve Yahudilik, Remzi Kitabevi, l966,Ä°st. Sh.l29)

Kim ne anlatırsa anlatsın; büyük bir peygamberin önderliÄŸinde yürütülen bir kurtuluÅŸ mücadelesinde, Kur’anın sözünü ettiÄŸi l2 pınar, o kavmin direncine, o dönemde katkı yapan ilahi ve mucizevi büyük bir lütuftu. Onlar bu lütuf karşısında ne yapmışlardı pek bilmiyorum.

Onlar ne yapmıştı bilmiyorum ama bize hayat vermek için adeta “Allah deyu deyu” akan ırmaklarımızı kirleten umursamaz politikaların ağır bir cürüm olduÄŸunu hissediyorum.

Dilerim Cennetin güzelliÄŸini anımsatan hayat kaynağı bu yemyeÅŸil ormanlarımız,  (sigara izmaritleri ve atık içki ÅŸiÅŸelerinin büyüteç etkisi ile ateÅŸe çevirdiÄŸi -hayat kaynağı- güneÅŸ ışınlarının etkisi altında) -iyilikler için uÄŸraşı ve duayı dışlayan toplumsal hayatımızın dünyevi cezası olarak- yanıp ta kül olmazlar


M. Selami Çekmegil
(Çoban Tefsiri'nden)

bkz.

Bakara/ 60:
“(Bir zamanlar) Musa,(susuzluktan bunalan) kavmi için su dilemiÅŸti Biz de ona ‘asan ile taÅŸa vur’ demiÅŸtik. Bunun üzerine (o taÅŸtan) on iki pınar fışkırmış ve her grup insan (kabile), kendisine ait olanı bilmiÅŸti. (Öyleyse) ‘Allah’ın verdiklerinden yiyip için; ama yeryüzünde kötülük ederek fesat çıkarmayın’ dedik”

Yorum
Selami Abi'yi dinleme ve okuma şansı
Yazar bilal sürgeç açık 2008-09-07 10:36:00
Selam Abi'yi hem okuma ve hem dinleme imkanına sahip olduÄŸum için Allah'a şükür ediyorum. O dinlediÄŸiniz de ufkunuz açılır. Meseleler yerli yerine oturur. Bu yazı da düşündürücü bir yazı. Ãœzerinde düşünmek zorunda kaldığım ve altını çizdiÄŸim cümleleri tekrarlamak istiyorum: 
" Hz. Peygamber sevgili oÄŸlunun ölümündeki tabiat olaylarına farklı bir yorum getirmek  
 
isteyenlere bile, acısını içine gömerek uyarı getirmiÅŸ, onların iyi niyetli bilmezliklerinin önünü kesmiÅŸti. Tarihin en büyük insanlık devrimini gerçekleÅŸtiren bir peygamber için bu ne hayret verici bir sadelik, bu ne düşündürücü hassasiyet ve bu ne tabii bir mucizeydi.Öyle ki bu vakarlı tevazu ve sadeliÄŸiyle O, mucize bekleyenleri yıldırım çarpmışa çeviren kısa bir süre içinde, tahammül, sabır, akıl ve ilimle Adaletin en çaplı ve sade, en açık ve kansız devrimini gerçekleÅŸtirmiÅŸti. 
Allah’ın yer çekimi kanununu, Allah’ın uçuÅŸ kanununu, suya verdiÄŸi kaldırma gücünü ve gübreden büyüyen gül’ün güzelliÄŸini göre göre hala mucize bekleyenler bakıp dururken cin çarpmışa dönüşecekler.  
Cenab-ı Hak, ışığa ulaÅŸma özleminin bir ödülü olarak bahÅŸetmiÅŸ... “Herkes Cennete gider; ancak istemeyenler müstesna “ diye bir iÅŸaret gösterilmiÅŸ... Allah’ın yöntemini deÄŸiÅŸtirmek mümkün müdür ki, Allah’ın mucizevi yasalarının dışında yeni bir mucize ihdas edilsin?.. Ama ne garip ki, insanoÄŸlu hep böyle bir beklentinin esiri olmuÅŸ. KuÅŸatıldığı mucizevi hayatın içinde dahi hep yeni bir mucize beklentisine girmiÅŸ... 
Kim ne anlatırsa anlatsın; büyük bir peygamberin önderliÄŸinde yürütülen bir kurtuluÅŸ mücadelesinde, Kur’anın sözünü ettiÄŸi l2 pınar, o kavmin direncine, o dönemde katkı yapan ilahi ve mucizevi büyük bir lütuftu. Onlar bu lütuf karşısında ne yapmışlardı pek bilmiyorum. 
 
Onları bilmiyorum ama, bizim her vilayette fışkırıp akan ırmaklarımızı kirleten umursamaz ve aptal politikaların acı bir cürüm olduÄŸunu kesinlikle hissediyorum. Dilerim bu güzelim Fırat ve Dicle, iyi için uÄŸraşı ve duayı dışlayan toplumsal hayatımızın dünyevi bir cezası olarak elimizden alınmaz.  
Teşekkür,
Yazar Selami Çekmegil açık 2008-09-07 11:28:38
Zarif ilginize ve beni adeta ezen iltifatınıza yürekten teÅŸekkürler... 
Selami
Åžeyho hocadan ÅŸerh.
Yazar admin açık 2008-09-23 09:12:24
Åžeyho Duman hacımız bu yazıya bir ÅŸerh göndermiÅŸtir. Diyor ki: 
"Hz. Musa'nın mucizesi sıradan insanların kendi tabii ve tecrübi bilgileriyle ortaya koydukları ve koyacaklarından farklı olmalı ki, Kur'an buna işaret eder."

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 31-07-2013 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111390193 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net