HaÅŸmet BabaoÄŸlu    

Hani her bilge kiÅŸinin yol göstericisi, elinden tutanı, el vereni kimdir merak edilir ya...
                                                                                                    
Bayezid-i Bestami’ye “Åžeyhin kim?” diye sormuÅŸlar bir gün...

GülümsemiÅŸ ve “bir kadındı” demiÅŸ.

Åžaşırmışlar “aman, demiÅŸler nasıl

iÅŸtir bu?”

O da anlatmış..

Bir gün cezbeye kapılmış

gidiyordum. Baktım, yanımda bir çuval un taşıyan bir kadın yürüyor. Kadın ahlayıp oflayarak çuvalı taşımamı isteyince yakınlarda bir yerde kafeste duran aslana dışarı çıkmasını iÅŸaret ettim. Aslan kafesten çıkıp yanımıza geldi, çuvalı onun sırtına yükledim. Fakat kadının bu kerameti herkese anlatacağından çekindim.

Sordum kadına: Yolda kimi gördün derlerse ne diyeceksin?

Zalim Bayezid’i gördüm derim, dedi.

Åžaşırdım, içerledim. Sordum neden?

Bu aslan yük taşımak için mi yaratıldı. Bu zulümdür. Sen yardım ediyormuÅŸ kisvesi altında keramet gösterdin. Bu da ayrı zulümdür, dedi kadın.

Haklıydı. Günlerce gözyaşı döktüm.

İşte ille de şeyhimi arıyorsanız,

bu kadındır.

***
Bizim gazetenin internet sayfasını açtım. Ne göreyim? Kocaman bir baÅŸlık var: Åžöyle yazıyor: “Beyazıt Bestami olmak istiyorum.”

Allah Allah!

Kim söylemiÅŸ? Abdüllatif Åžener.

Åžener’in hayatını anlatan kitaptan alınmış bu söz.

Peki nerede söylemiÅŸ?

BaÅŸbakan ve diÄŸer bakanlarla birlikte Sivas’a gitmek üzereyken BaÅŸbakan’ın yanına gidip “ben bu seçimlerde aday deÄŸilim” demiÅŸ.

Kavga etmeyeceÄŸini yumuÅŸak bir üslupla anlatabilmek için “Yıllardır milletvekilliÄŸi yapıyorum, bakanlık da yaptım. Artık Bayezid-i Bestami gibi kendi gönül dünyamda seyahat etmek istiyorum” diyerek açıklamış.

“Aslında Bestami vurgusu, yalnızca gürültü çıkarmayacağımı hissettirmek içindi. Bestami bir saray mensubuymuÅŸ. Dünya nimetlerinden vazgeçmiÅŸ, derviÅŸliÄŸe soyunmuÅŸ ve ömrünün sonuna kadar bir lokma bir hırka yaÅŸamış” diyerek devam ediyor

sözlerine Abdüllatif Åžener...

Ä°lk bakışta kırgınlıkları defedecek zarif bir ayrılış yöntemi gibi görünüyor bu.

***
Ama sonra olup bitenlere bakın...

Daha yakın zamanlardaki “yeni oluÅŸum” çalışmalarını falan da gözünüzün önüne getirin...

AKP kapatılsaydı Åžener’in giyeceÄŸi hırkanın Bestami hırkası mı, iktidar hırsı mı olacağını tartışın içinizden...

Hatta Åžener’in arkasında HisarcıklıoÄŸlu’nun ve Odalar BirliÄŸi’nin olduÄŸunu söyleyen ciddi kaynaklara ve yorumculara kulak verin.

Tabloya bir de öyle bakın!

Sonra bir de yukarıda bir hikâyesini anlattığım, tasavvuf geleneÄŸimizde “Ariflerin Sultanı” olarak bilinen bilge kiÅŸiyi düÅŸünün...

Ne alakası var, değil mi?

***
Bütün bunlardan çıkan sonuç ÅŸu...

Sayın Åžener, iktidarı, makamı terk etmesini çok önemli buluyor.

Haklı!

Ama o günden beri bu olayı kamuoyuna anlatırkenki haline bakıyorum da, Åžener’in makama ve iktidara çok ama çok deÄŸer verdiÄŸi de gözden kaçmıyor.

Davranışının deÄŸerini tercihinin içtenliÄŸinden çok terk ettiÄŸinin önemi üzerine kuruyor her seferinde...

Hem insanın içinde Bayezid-i Bestami’lerin falan özel bir yeri varsa

o insanın siyasette yeri olması zaten tuhaf değil mi?

*****
NOT DEFTERÄ°

Birçok erkeÄŸin gizlice karısından korkmasının nedeni ÅŸudur: Kadın onu herkesten iyi tanır, onunla yatar ve özünü bilir. Onun erkekliÄŸini onaylama gücü kadar çürütme gücüne de sahiptir. Bu, ölümcül bir tuzaktır. (...) DüÅŸ kırıklıklarıyla geçen yıllardan sonra öÄŸrendim ki, sorununuzu Havva’ya götürürseniz, kalbiniz kırılır. (John Eldridge’in ÖZGÜR YÜREK: Erkek Ruhunun Sırrını KeÅŸfetmek adlı kitabından)