19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow NERELÄ°SÄ°NÄ°Z?
NERELİSİNİZ? PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 3
KötüÇok iyi 
Yazar Raci Durcan   
24-07-2008
                       NERELÄ°SÄ°NÄ°Z?
                                                                                                
                         Raci Durcan

   Duymaya alışkın olduÄŸum bu sorunun, sohbetlerde basit bir açılış cümlesi olduÄŸunu zannediyordum. Ciddi olarak sorulduÄŸu ortamlarda, soranın küçümseyici bakışlara muhatap olduÄŸuna ÅŸahitlik etmiÅŸimdir. Çünkü bu kuÅŸakta bir ölçüde sol kültürden etkilenmiÅŸlik vardır. Herhangi bir bölgeye yapılan atıf ve bölge adının öne çıkarılması, milliyetçilik çaÄŸrışımı uyandırır. Buysa evrensel düÅŸünmeye aykırı kabul edilir.

  Çalışma hayatına girdikten sonra bu sorunun bazı anlarda ciddi bir merakla sorulduÄŸunu gözlemledim. Özellikle ticari anlaÅŸmalarda alıcı rolünde olan; satıcının nereli olduÄŸunu
ciddi olarak merak ediyordu. Dikkatimi çekmiÅŸ olmasına raÄŸmen zihnime takılan bu merakın nedenini, benzeri bir olayla karşılaÅŸtığımda öÄŸrenebildim. Siz, siz olun bir iliÅŸkinin baÅŸlangıcında muhatabınızın nereli olduÄŸunu ciddi olarak öÄŸrenin.

    Evde yapmam gereken bazı tadilat iÅŸlemleri için aranırken bir tavsiye üzerine bende mahfuz ismi Alman firması intibaı veren bir inÅŸaatçı firmaya yönlendim. Ä°nÅŸaat iÅŸlerinde titizseniz ve daha önce böyle bir iÅŸ yaptırmadıysanız; yani piyasaya yabancıysanız karşınızda sözünüzü dinleyeceÄŸini umduÄŸunuz bir müesseseyle çalışmak istemeniz normaldir. Ben de dış görünüÅŸüyle güven telkin bu Alman kuruluÅŸunun bünyesinde ihtiva ettiÄŸi taÅŸeronla, pek de itinalı hazırlanmamış sözleÅŸme imzaladım. Bu özensizliÄŸin bir nedeni Alman firmasına olan güvense diÄŸeri de muhatabımın Allah’tan korkan ve dindar biri olduÄŸunu telkin eden yaklaşımı oldu.  Ä°ÅŸ bitiminde karşıma çıkan ÅŸey tam bir felaketti. Yapılan baÅŸtan savma iÅŸi kabul etmeyeceÄŸimi ve eksik olan yönleri yetkililere defalarca izah ettim. Her seferinde ÅŸikâyetlerimin giderileceÄŸine dair söz almama raÄŸmen, bir ay süresi olan iÅŸ tam dokuz ay sürdürüldü. Üstelik fatura edilerek ücreti ödenmiÅŸ bazı malların teslim edilmediÄŸini gördüm. Ä°nsan ilk bakışta yanlışlık olduÄŸunu düÅŸünüyor. Fakat müessese tüm ısrarlara raÄŸmen ne kötü niyetli taÅŸerona iÅŸin doÄŸrusunu yaptırabildi; ne de bizim ÅŸikâyetlerimizi ciddiye aldı. Åžimdiye kadar hiç karşılaÅŸmadığım bu duruma ÅŸaşırmıştım. Åžirketin Almanya’daki genel merkezine çektiÄŸimiz ÅŸikâyet dilekçeleri dahi karşılık görmedi. MeÄŸer ben bir insanın muhatap olabileceÄŸi en kötü ÅŸeylerden biriyle karşılaÅŸmışım. Durumu anlattığım birkaç kiÅŸi, taÅŸeronun nereli olduÄŸunu sordu. Söyleyince ‘o yöreyle iÅŸ yaparken çok dikkatli olmak gerekir’ dedi. Ticaretle uÄŸraÅŸan birinin bahse konu yörenin bu özelliÄŸini bilmemesine hayret ifade etti.

   Hadisenin üzerine düÅŸünürken Ali Ä°zzet Begoviç’in ‘DoÄŸu Batı arasında Ä°slam’ adlı kitabında tam bu konuyu açıklar felsefi yaklaşımla karşılaÅŸtım. Geç öÄŸrenmek belki bana pahalıya patlayacak ama aldığım ders önemliydi. Böylece çoktan beri merak ettiÄŸim ÅŸeylerin cevabını bulmuÅŸ oluyordum. Bununla bir ölçüde teselli olabilirim.

   Ali Ä°zzet Begoviç, Hıristiyanlıkla Müslümanlığı kıyasladığı sayfalarda; Hıristiyanlıkta öne çıkan ÅŸeyin iman etmek olduÄŸunu söylüyordu. Ä°slam diniyse önceliÄŸi iyi amel iÅŸlemeye veriyordu. Kuranda belki 50 defa geçen ‘iman edin ve iyi amellerde bulunun’ sözleri ard arda kullanılarak, bu ikisinin birbirinden ayrılamayacağına vurgu yapılıyordu. Hıristiyanlık ‘iman ediniz ki iyi iÅŸler yapmış olasınız’ derken Ä°slam, ‘iyi iÅŸler yapınız ki iman etmiÅŸ olasınız’ diyordu. Bu ikisi arasında önemli bir fonksiyon farkı mevcuttur. Allah’ı bulmanın, salt düÅŸünmek yerine yararlı iÅŸler yapmaktan geçtiÄŸine iÅŸaret ediyordu.

   Bir insanın inancına uygun davranması kendisinden beklenendir. Fakat biliyoruz ki inanç ile tatbikat arasında bir fark daima vardır. Bundan dolayıdır ki ahirete inanmayan bir insan, dindarlarda görülmesi gereken bir idealizm ile donanmış olabilir. Bir dindara yakışan cömertlikle, dinle arası hiç iyi olmayan birinde karşılaÅŸabilirsiniz. Ä°nancı gereÄŸi doÄŸruluk ve dürüstlük abidesi olması gereken birinde sukutu hayale uÄŸramak mümkündür. Çünkü bir insanın eylemine etki eden ÅŸeylerin çoÄŸu, inancından gelmez. Öyle olduÄŸunu kabul etseydik saydığım bu durumları izah etmek mümkün olmazdı.

   Kendilerini tam olarak dindar telakki ettikleri ve hatta din öÄŸrettikleri halde; davranışlarına bakılarak katı bir materyalist olduklarına hükmedilebilecek o kadar çok kiÅŸi vardır. Tersine; doktrin olarak materyalist bazı kiÅŸilerin tatbikatta her türlü fedakârlığa ve üstün deÄŸerler adına çalışmaya hazır görürsünüz. Ä°nsanın aklını karıştıran bu garip insani komedi burada baÅŸlıyor ve inkiÅŸaf ediyor.
   Ä°nançlarımızla davranışlarımız arasında otomatizm yoktur. Davranışımız; ahlakımız bilinçli bir tercihin ya da hayat felsefesinin eseri deÄŸildir. Felsefi ya da siyasi tercihlerin eseri olmaktan çok; çocuklukta, aile içinde kabul edilmiÅŸ anlayışların neticesidir. Daha çocukken büyüklerini saymaya, yalan söylememeye, sözünde durmaya, insanlar arasında ayırımcılık yapmamaya, ikiyüzlü olmamaya, sade ve gurulu olmaya alışmışsa; sonraki siyasi tercihi ne olursa olsun bunlar esas ÅŸahsiyetinin özellikleri olarak kalacaktır. Onun bu ahlakı dindir. ÖÄŸrendiÄŸi din deÄŸilse bile ona aile kanalıyla miras kalmış olan dindir. Terbiye esasen bazı dini anlayışları iletmeyi baÅŸarmış, fakat bu ahlakın kaynağı olan dini aktarmayı baÅŸaramamıştır.  Dinin terk edilmesinden ahlakın terk edilmesine geçiÅŸte tek adıma ihtiyaç vardır. Bazıları bu adımı atmayı asla baÅŸaramazlar. Hayatlarındaki paradoks bundandır. Ä°ÅŸte bu neden, incelemeyi ve anlamayı güçleÅŸtiren iki ÅŸeyin ortaya çıkmasına neden olur: ahlaklı ateistlerle ahlaksız dindarlar (1).
    Ali Ä°zzet Begoviç’ten almış aldığım bu cümleler, karşılaÅŸtığım durumu özetlemeye yetiyordu. Bu doÄŸruyu felsefi anlamda deÄŸil fakat özünden bilenler, muhataplarına ilk önce ‘nerelisiniz?’ sorusunu yöneltmeyi tercih ediyorlar. Çünkü bir meslek, bir çevre içinde öÄŸrenilebilir. O çevrenin özellikleri bilinirse bu; muhatabınızın ne olduÄŸu hakkında kuvvetli bir yaklaşımda bulunmanızı saÄŸlar.

    Ciddi kararlar alırken karşınızdakinin terbiye yoluyla din haline dönüÅŸmüÅŸ özelliklerini bilmek önem arz ediyor. Özellikle evliliklerde adayın, sadece inancını bilmek meseleyi herhalde çözmez. Ä°nancının kiÅŸilik özelliklerine iyi ameller olarak ne ölçüde yansıdığını da gözlemlemek gerekiyor. Bunu tespitte zorlandığınızda, içinde karakterinin oluÅŸtuÄŸu aile yapısı bu konuda size yardımcı olabilir. Mesela ufak bir anlaÅŸmazlıkta tahammül yerine boÅŸanmayı çözüm olarak gören bir ailede yetiÅŸmiÅŸ birisi; inancı ne olursa olsun aynı durumlar için aynı yönteme otomatik olarak yönelecektir.

   Ä°nsanları dinlerine göre tasnif eden yaklaşıma karşı mı çıkıyorum? Belki ÅŸu ÅŸekilde tarif etmek daha doÄŸru olacaktır: din bir yaÅŸam tarzıysa bu, sadece yazılı kuralları benimsemek (iman etmek) ten ibaret deÄŸildir. Ä°nançtan çok terbiyenin davranışlara otomasyon kazandırdığını unutmamak gerekiyor. Maliyeti yüksek oldu ancak ismi Alman firma bana bunu öÄŸretmiÅŸ oldu…

Yorum
Özür dileriz.
Yazar admin açık 2008-07-23 23:50:48
Oldukça ilgi gören yorum ve tartışmalara konu olan bu yazı bir teknik hata sonucu maalesef silinmiÅŸ ve yorum ve tartışmalar yok olmuÅŸtur. Saygı deÄŸer üyelerimizden samimiyetle özür diliyor, varsa yorumlarını yeniden kaydetmelerini saygıyla arz ediyoruz. 
Admin...
Rica etsem...
Yazar kubha açık 2008-07-23 23:52:34
Bu yöreyi bilmek bizim de hakkımız. İpucu da verebilirsiniz...
Ramazan Topraklı'dan bir YORUM
Yazar admin açık 2011-01-02 19:17:06
Benim kiÅŸilerde asalet olarak ifade etmek isteyip de beceremediÄŸim ÅŸeyi, çok güzel ortaya koymuÅŸsunuz. Rahmetli babam veya eskiler bu hususa çok önem verirlerdi. Biz sonradan olma insansanlar biraz düzgün konuÅŸan, aÄŸzı lâf yapan insanları baÅŸ tacı ettik. Başımıza çok iÅŸler geldi. Gelmeye de devam edeceÄŸe benziyor. Selam ve saygılarımı arz ederim. Raci kardeÅŸ. Tebrikler ve teÅŸekkürler.  
 
Ramazan TOPRAKLI

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 24-07-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111394547 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net