| |
| |
|
| |
|
| |
|
Duyurular |
|
AKIL IÇIN YOL BIRDIR
(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
(linkleri SAG TIKLAYIN lütfen)
Sn.Soner YALÇIN'dan dikkate deÄŸer bir yazı: Edebiyatla AhmaklaÅŸtırma https://www.sozcu.com.tr/ 2021/yazarlar/soner-yalcin /edebiyatla-ahmaklastirma -6335565/
Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L
anisina
|
|
|
|
Anasayfa  Medyadan Seçmeler Erdoğan: Ne Şiiyim, ne Sünni, Müslümanım!
|
|
Erdoğan: Ne Şiiyim, ne Sünni, Müslümanım! |
|
|
|
|
Yazar Hasan Cemal- Milliyet
|
|
12-07-2008 |
ErdoÄŸan: ‘Ne Åžiiyim, ne Sünni, Müslümanım!’ Hasan Cemal
BAÄžDAT
BaÅŸbakan ErdoÄŸan perÅŸembe gecesi BaÄŸdat’tan Ankara’ya uçarken iç politika konuÅŸmadı. Ne Ergenekon’dan ne ‘kapatma davası’ndan söz etti.
Geziyi izleyen gazetecilerle sohbet ederken daha çok 18 yıllık bir aradan sonra gelen BaÄŸdat ziyaretinin üzerinde durdu.
Türkiye’yle Irak iliÅŸkilerinin yeni bir modele göre stratejik bir niteliÄŸe kavuÅŸturulması ve iki ülke arasında ‘ekonomik entegrasyon‘a doÄŸru yol alınmasını neden önemsediÄŸini anlattı.
BaÄŸdat’taki konukseverlikten etkilenmiÅŸ. “Böyle bir karşılama hiç görmedim” dedi, “CumhurbaÅŸkanı Talabani de ‘Bugün bizim için bayram!” diyerek ziyaretten ne kadar memnun olduÄŸunu ifade etti.”
Åžunu da ekledi:
“Irak hükümetinin uzun zamandır Türkiye’den bazı beklentileri vardı, stratejik ortaklıkla ilgili. Bunların karşılanmış olması Irak için de, bizim için de iyi oldu.”
‘Ben Müslümanım’
BaÄŸdat’ı görememiÅŸ olmaktan yakındı ErdoÄŸan. “Amerikalılar BaÄŸdat’ı tam bir labirent yapmışlar” dedi.
Irak’ta güvenlik durumunun son bir yıldır iyiye gittiÄŸini söyledi. BeÅŸ yıllık savaÅŸ koÅŸullarının, iç çatışmanın Irak’a faturasının korkunçluÄŸuna, Åžiiydi, Sünniydi derken akan kanın ne kadar kötü bir ÅŸey olduÄŸuna iÅŸaret ederken, “Irak halkının çektiÄŸi acı yeter” dedi. Ve ÅŸunu ekledi:
“Ben ne Åžiiyim ne Sünniyim, ben Müslümanım!”
Åžöyle devam etti:
“Bu noktayı, Irak’ın hem Åžii CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Adel Abdülmehdi‘yle, hem de Sünni CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Tarık HaÅŸimi‘yle görüÅŸmemde de dile getirdim. Biliyorum, bu sözlerime tepki gösterenler, siyaseten kızanlar olabilir. Ama birinin de kalkıp bunu söylemesi lazım.”
Saldırıya karşı
ErdoÄŸan’a, yalnız OrtadoÄŸu’nun deÄŸil, bütün dünyanın kaygıyla yakın markajda tuttuÄŸu bir soruyu sordum:
“Ä°srail, Ä°ran’ı vurabilir mi?”
Önce böyle bir ÅŸeye ihtimal vermediÄŸini söyledi. Arkasından böyle bir saldırıya karşı olduÄŸunu ÅŸu sözlerle belli etti:
“Pek öyle aklıselimin yapacağı bir iÅŸ deÄŸil bu. Savaşın Irak’ı ne hale getirdiÄŸini görüyoruz, faturası ortada... O zaman?..”
BaÄŸdat’ta yakın takip altında tutulan bir konu var:
Türkiye ve demokrasi...
Bu çerçevede iki konu ön plana çıkıyor:
Ergenekon davası...
AKP’yi kapatma davası...
Irak hükümetinden üst düzeyde bir yetkili, -aynı zamanda CumhurbaÅŸkanı Talabani’nin yakın çevresinden bir kiÅŸi- bana aynen ÅŸöyle dedi:
“Türkiye’deki laik çevrelerin, ulusalcı denen bazı çevrelerin demokrasi konusundaki tutumları gerçekten utanç verici... AKP’nin kapatılması, Türkiye’nin demokrasi yolunda kösteklenmesi, sadece radikal Ä°slamcıları mutlu eder. Hem DoÄŸu’da hem Batı’da, Ä°slamla demokrasinin bir arada yürümeyeceÄŸini savunanların ekmeÄŸine yaÄŸ sürer. Bunu nasıl göremiyorlar? Bütün OrtadoÄŸu dikkat kesilmiÅŸ izliyor, Türkiye demokrasi yolundan, Türkiye Avrupa BirliÄŸi yolundan ayrılacak mı diye?.. Bu konunun önemini Türkiye’de göremeyenlere yazık ki yazık...”
BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Türkiye’yle Irak arasındaki ekonomik birliktelik ile stratejik iÅŸbirliÄŸinden her iki ülkenin ekonomi, siyaset ve güvenlik alanlarında büyük yarar saÄŸlayacağını, bölgesel barış için de bunun can alıcı bir konu olduÄŸunu belirtirken ÅŸöyle dedi:
“Bölgesel dengeler de bundan olumlu etkilenir.”
Bu konuda ayrıntıya inmedi.
ÖrneÄŸin Ä°ran’a karşı bir denge olabilirdi bu...
Ayrıca şu var:
Türkiye’yle Irak arasında yeni bir iliÅŸki modeliyle yakınlaÅŸma saÄŸlanması, bir baÅŸka konuda, iki ülkenin Kürtleri açısından da, olumlu bir geliÅŸmenin kapısını açabilir. Bu sayede, PKK ve ÅŸiddetin tecrit edilmesi ya da Kürt sorununun yumuÅŸaması daha çabuk gündeme gelebilir.
ErdoÄŸan dikkatli konuÅŸuyor
BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Kuzey Irak ve Kürtler konusunda gayet dikkatli konuÅŸuyor. Ancak, Irak Kürt Yönetimi’nin siyasal ve anayasal açılardan, eski deyiÅŸle, bir vakıa olduÄŸunun bizde de kabul edilmesi gerektiÄŸini söylüyor.
Mesud Barzani‘yle bir zamanlar sadece Genel BaÅŸkan iken görüÅŸtüÄŸünü belirtirken, bu kapının yine kapalı olmadığını, “Kuzey’deki yerel yönetim”le iliÅŸkilerin alttan alta geliÅŸtiÄŸini, Kuzey’deki “Yönetimde de PKK terör örgütüne karşı bir tavrın” su yüzüne çıkmaya baÅŸladığını, iliÅŸkilerin üst düzeye varması için önce Türk kamuoyunun da bu konuda “olgunlaÅŸtırılması” gerektiÄŸine iÅŸaret etti ErdoÄŸan...
Åžöyle dedi:
“O kadar kara hava operasyonu yapıldı. Topçu atışları var. Ama Kuzey’den de olumsuz tepki gelmiyor.”
Sohbetin bu bölümünden edindiÄŸim izlenim öyle ki, BaÅŸbakan ErdoÄŸan Barzani’yle, Irak Kürt Yönetimi’yle iliÅŸkilerin geliÅŸmesine kapıyı açık tutuyor ve buna olumlu bakıyor.
BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ın BaÄŸdat’a günübirlik ziyareti sırasında dikkatimi çeken bir nokta da PKK’ya dönüktü ve olumsuzluk taşıyordu.
Derin devletin taÅŸeronu
CumhurbaÅŸkanı Talabani’nin yakın çevresinden bir yetkili ÅŸöyle dedi:
“BaÅŸbakan ErdoÄŸan BaÄŸdat’a bu kadar önemli bir ziyaret yaparken, bir bakıyorsunuz PKK üç Alman turisti daÄŸa kaçırmış... Olacak ÅŸey mi? Bu ancak ErdoÄŸan’ın ziyaretinden hoÅŸlanmayan Türk derin devletinin PKK’yı taÅŸeron olarak kullandığı bir olay olabilir.”
Bu arada, PKK’nın Ergenekon davası konusunda sergilediÄŸi bazı ‘devletçi’ ya da ‘ulusalcı’ yöneliÅŸler de BaÄŸdat’taki yönetimin Kürt kademelerinde dikkatle izlenmekte ve tepkiye yol açmakta...
BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Irak’la iliÅŸkilerimizin enerjiyle, serbest ticaretle ilgili boyutlarını da anlattı. Ama yerimiz kalmadı.
Uzun lafın kısası:
Türkiye’yle Irak arasındaki yeni iliÅŸki modeli, hem iki ülke hem de bölge için, barış için olumlu çizgiler taşıyor.
Dileriz, sürekliliÄŸi olur.
—————————————
YILLIK Ä°ZÄ°NDEN BÄ°R PARÇA...
Biliyorum, ÅŸimdi bazı münafıklar, “Hasan Cemal, Avrupa Åžampiyonası sırasında 26 gün izin yapmadı mı?” diyerek Umum NeÅŸriyat Müdürü Sedat Ergin nezdinde tezvirat yapacaklar. Ama baÅŸarılı olabileceklerini sanmıyorum. Çünkü 26 günde 24 yazı yazdım, futbol topunun peÅŸinde koÅŸturarak... Yıllık iznimin bir haftalık bölümüne baÅŸlıyorum. Ä°kinci bölümü ise -tabii siyasal geliÅŸmeler izin verirse- aÄŸustos ayının ortasında olacak. Saygılarımla, HC. |
ÇOK ÖENMLİ BİR TESBİT
Yazar samigoren açık 2008-07-19 05:35:12
Başbakanımızın "ne sünniyim ne şiiyim müslümanım" sözleri bir gerçeğin ifadesidir ve önemlidir...
Başbakanımızın bu sözleri Kur'ani bir gerçeğin açık ifadesi olup Ümmet-i Muhammed için bir uyarıdır. Zira mezhebini, meşrebini, cemaatini din haline getirenler var...
Bu sözlerin söylendiği yer: Irak... Orada her gün (bir bölümü şii-sünni çatışmalarında olmak üzere) onlarca insan ölmektedir...
Allah (cc) buyuruyor; "Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin" (Al-i İmran 102). |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
|
Son Güncelleme ( 12-07-2008 )
|
|
|
|
|
|
|
Kullanıcı Girişi |
| L O G I N |  |
|---|
|
|
Ziyaretçi Sayısı |
|
111695889 Ziyaretçi
|
|
|
|
