AYETLER DEĞİŞİR Mİ?
M. Selami ÇEKMEGÄ°L
Kendimizi Tartışmak isimli eserimde: "Hayat deÄŸiÅŸmez bir mihver etrafında namütenahi deÄŸiÅŸkenlerin dönüÅŸümünü yansıtıyor" diye yazmıştım. Åžimdi bir adım daha ileri giderek, kainat kurulalıberi, hayatın esas anlamı ve mahiyeti hiç deÄŸiÅŸmediÄŸi halde o esas ve mahiyeti anlatan ve yönlendiren bir kısım iÅŸaret, görüntü ve alametler (yani bir kısım ayetler) hep deÄŸiÅŸip durmuÅŸtur mu desek acaba?
Ayet kelime olarak iÅŸaret, alamet manalarına geliyor.(*) Kullanımda ise bu kelime, yerine göre, vahyi, ilahi mesaj ve mısraları, tabiat kanunlarını ve mucizeleri, hatta beÅŸerin diktiÄŸi muhteÅŸem anıt ve eserleri anlatmak için de kullanılıyor. Nitekim ayet kelimesi Kitab-ı Kerimde de, sadece Kur'ani ibareleri anlatmak için kullanılmamıştır. Mesela, II.surenin 39.ve 61. Beyyinelerinde olduÄŸu üzere ayet genel manada vahyi, ilahi yasaları (tabiat kanunlarını), mucizevi tezahürleri, hatta bazan 26. Surenin 128. Ayetinde olduÄŸu gibi, eski Ad kavminin inÅŸa ettiÄŸi hayretengiz anıt ve abideleri anlatmak için de kullanılmıştır. O halde insan geniÅŸ manada Allah'ın bir ayetidir. Kavimler de öyle. Gökteki Ay ve GüneÅŸ, onların arşı ve arzı aydınlatması, topraktan bitki, tohumdan buÄŸday çıkarması, Allah'ın Peygamberler yoluyla insanlığa gönderdiÄŸi mesaj ve tebliÄŸleri hep birer ayettirler, diyebiliriz.
Bunlar, esas olarak tabiatlarının gereÄŸini, kiÅŸi ve toplumlar istemese de yerine getirir, hükümlerini icra ederler. ÖrneÄŸin insanlar depremden korunma tedbirlerini almakla yükümlü olsalar da, depremi yok edemezler; kabullenmeseler de depremi engelleyemezler, kasırgayı durduramazlar.
Tabii Kur'anın cümleleri, ibareleri de birer ayettirler. Bu cümle ve ibarelerin mecmuu ayet olduÄŸu gibi, Allah'tan vahiy yoluyla gelen Tevrat, Zebur, Ä°ncil de ayettiler. Bunlar da elbetteki Allah'tandılar ve vahyedilmiÅŸtiler. Bu ayetler de Allah'a ait oldukları cihetle hükümlerini mutlaka insan iradesi istemese de icra etmiÅŸlerdir, edeceklerdir. Onun için Kur'an, sanki mana olarak bize, takınılan tavırların sonuçlarını gösterdik, isteyen said olur isteyen ÅŸaki diyor...(bkz. Hud: 105) Ne var ki, kendi sınırlı kapasitesini unutan bir kısım kimseler, zaman zaman GüneÅŸin hayat veren enerjisini, hükümleri altında zannettikleri kimselerden esirgeyerek onların geçici hayatlarını karartmaya yönelmekte, tabii yasaların iÅŸaret ettiÄŸi hayatın özünü de deÄŸiÅŸtirebilecekleri zannına kapılmaktadırlar. Oysa ki ayetlerin empoze ettiÄŸi tabii ve insani yaÅŸantı tarzını yok etmeye yönelenler, ancak kendini ve muhitini çok kısa bir süre avutabilirler; hayat, esas mihveri etrafında, sürer de gider. YaÅŸam tarzının sonuçlarını iÅŸaret eden veya belirleyen ayetleri insan kendisi tayin etmemiÅŸ ki, kendisi hükümsüz hale getirsin. Mesela, üretmeksizin salt sömürü ile bir toplum ila nihaye hayat süremez. Buna yönelenler ve buna tepki göstermeyen siyasi mekanizmalar ancak insanlığa tahmil ettikleri acı, ıstırap ve kargaÅŸalarla cehennemin yolunu açar ve ahfadına utanç tahmil ederler. Kendi sömürü kaynaklarını da tüketiverir ve evlatlarını açlığa ve sefalete mahkum ederler. Tıpkı, rant elde etmek için ormanların yakılmasına müsait bir ortam oluÅŸturan yeÅŸil düÅŸmanı toplumlar gibi... *** Allah'ın ayetleri elbetteki Allah'ın tasarrufundadır ve hiçbir güç Onun tasarrufunu engelleyemez. O'nun bir ayetinin etkisinden ancak bir baÅŸka ayetine sığınılarak sonuç alınabilir. Gazabından Rahmetine sığınmak gibi... Allah'tan gelen atom enerjisini bulan insanoÄŸlu, onunla insanların bir kısmını imha etse de daha sonra geride kalanlara hayat veren, yine atomlardan müteÅŸekkil GüneÅŸ'in kendisini iptal edemez. Çünki asıl güç, herÅŸeyi yaratan Allah'ındır. Onun kudreti ile yarışa girilemez ve o kudret alt edilemez. O halde bir ayeti veya hükmünü yine ancak Allah bir baÅŸka ayeti ile tadil ve ilga eder. Zira, bir ayetin (veya kuralın) da vazıı kim ise onu ancak o (veya ondan daha üstün bir kudret) ortadan kaldırabilir. Ama en büyük güç, Allah rahmet sahibidir ve merhametlidir; insanlara hayat ve imkan veren ayetlerini temadi ettirir. O ayetler doÄŸrultusunda çalışan ve koÅŸanları rahmetiyle kucaklar. Nitekim insanlık varoldu olalı Allah'ın ayetleri süregelmekte ve hükümlerini icra etmektedirler. Peki Allah ayetlerini ilga eder mi; deÄŸiÅŸtirir mi? Tabii ki bu onun bileceÄŸi bir ÅŸey. Onun gücünü hiçkimse tahdit ve takyit edemez elbet. Ama, görüyoruz ki, Zeburu unutturan Allah, daha sonra Tevratı iletmiÅŸ, Hz. Musa ile. Talmudun gölgesinde Tevratı kaybedenlere Ä°ncil'i vermiÅŸ. Onun ayetleri doÄŸrultusunda yaÅŸam rehberliÄŸinin zedelendiÄŸi ve unutulduÄŸu bir dünyaya da nihayet Kur'an-ı Hakimi inzal buyurmuÅŸtur. Dikkat edilirse Cenab-ı Hak, kitap yoluyla ilettiÄŸi mesajların unutulmasına yol verdiÄŸi ve artık toplumdan kaldırdığı ortamlarda benzeri ve daha muhkem, daha etkili ve hayırlı mesaj ve ayetlerle insanlığa olan himaye ve sevgisini hep sürdürmüÅŸtür. Kur'an içinse baÅŸka ÅŸeyler söylüyor Cenabı Hak Kitabı mübinde. Onu indirenin kendisi olduÄŸunu ve ebediyete kadar hıfzedecek olanın da kendisi olacağını deklare ediyor. (bkz. Hicr:9)
Kur'an ışığında kemale ermiÅŸ olan Din'in, yani ana ilke olarak noksanı ve fazlası bırakılmayan mükemmel hayat tarzına iliÅŸkin yaklaşım tarzının bu kitapla ÅŸekillendirildiÄŸini belirterek bunlardan daha hayırlısının gelmeyeceÄŸini Allah'ın bu beyanlarından istidlal edebiliriz. O halde bütün ihtiÅŸamıyla ebediyyen yürürlükte olan Åžanlı Kur'anın, vahyin tüm ayetlerini toplamış olarak kendinden önceki hüküm ve ayetleri neshederek yerlerine geçmiÅŸ olduÄŸunu biz de ifade edebiliriz.
Vahyi ayetler için durum böyle de acaba kevni ayetler için de bunu söyleyebilir miyiz? Kur'ana bakarak olayları sebeb netice zinciri içinde yürüten Sünnetullahta deÄŸiÅŸiklik göremeyeceÄŸimizi düÅŸünsek de, biz kevni ayetlerin yerini bir baÅŸkasına bırakmayacağına dair herhangi ilahi bir beyana bu güne kadar rastlamış deÄŸiliz. Aksini ise devamlı görüp müÅŸahede edebiliyoruz. Mesela, telgraf iletiÅŸimini saÄŸlayan enerji akımının unutulmaya yüz tuttuÄŸu bir ortamda elektronik iletiÅŸimi mümkün kılan internet dalgalarının yer tuttuÄŸuna ÅŸahit oluyoruz. Tıpkı kılıçla muharebeye iliÅŸkin stratejik gereklerin de yerini atom ve elektronik savaÅŸların stratejik tekniklerine terketmesi gibi... Nitekim, Sodom Gomara felaketini unutan bakış tarzını, "bu gemiyi tanrı bile batıramaz" dediÄŸi gemiyle,Titanic'le, daha ilk seferinde denizin dibine geçiren muhteÅŸem irade, gemileri yüzdüren tabiat yasasını o gemi için ortadan kaldırmakla insanlığa çok daha hayırlı bir baÅŸka ayetinin mucizevi gücünü iÅŸaret etmemiÅŸ miydi? Allah unutmaz ama unutturabilir. Aciz kalmaz ama bizim aczimizi sergileyen ayetlerini pekala suratımıza çarpabilir.
Åžu sonuca varıyoruz ki, Allah'ın bir dönem için insanı hayretler içinde bırakan olay ve iÅŸaretleri bir baÅŸka dönemde daha muhteÅŸem ve daha hayretengiz ÅŸekilde tezahür edebilir. Tıpkı yeni keÅŸfedildiÄŸi bir dönemde uçağı havada tutan uçuÅŸ yasasının insanı hayretler içinde bırakması gibi, onun yerine bugün, yeni bir dönemde uzay gemilerinin insanlar üzerinde aynı etkiyi yapması gibi.
Ä°ÅŸte bu düÅŸünceler içinde, Kur'anın II. Suresinin 106. Ayetini: "EÄŸer biz bir ayeti (iÅŸareti, vahyi, mucizeyi veya tabiat yasasanı) nesheder veya unuttururusak ondan daha hayırlısını (uyarıcı olanını, etkilisini) veya benzerini getiririz" ÅŸeklinde meallendirip anlayabiliriz. Ve kendimize ilahi mesajın ÅŸu uyarısını tevcih edip: "bilmez misin ki, Allah herÅŸeye kadirdir." diyebiliriz. Hatta daha da ilerleyerek Bakara suresinin 107. Ayetinde hemen devam eden bu uyarıyı yeniden dercedip: "Bilmezmisin ki, göklerin ve yerin sahibi sadece Allah'tır. Sizin için Allah'tan baÅŸka dost ve yardımcı yoktur." diye de hatırlatabiliriz.
Unutmamalı ki, çoban kültüründe bir kimse zaten bundan ilerisini zor düÅŸünüp, zor irdeleyebilir. Çobanın bu anlayışı kimseye fren olmamalı.
Ä°lahi rehberliÄŸi kendi boyutu istikametinde herkes daha da iyi ihata etmeye çalışıp ders almalı diye düÅŸünüyoruz. Allah, Alim-i Mutlaktır. En doÄŸrusunu elbette ki o bilir.
Selam size!...
M.Selami Çekmegil
(Çoban Tefsiri'nden)
|
rica... Yazar Selami Çekmegil açık 2008-06-16 08:26:43 Bir mübtedi olarak ilgi duyduÄŸum hayati konulara iliÅŸkin böylesi temel konularda her bilenden olduÄŸu gibi bilhassa muhterem Bahattin Bilhan hocamdan yanılgılarım varsa bu yazıların altına yorumlarıyla not düşerek bizi muhtemel yanılgılarımıza karşı uyarmalarını önemle istirham ediyorum. Selami Çekmegil | Ayetler Yazar girisim açık 2008-06-16 14:02:49 BirÅŸeyin deÄŸiÅŸip deÄŸiÅŸmeyeceÄŸine karar vermek için öncelikle o ÅŸeyin ne olduÄŸunun tanımlanmasına ihtiyaç vardır. BirÅŸeyin tam olarak ne olduÄŸunun bilinmesi kanaatimce ilmin sonu geldiÄŸinde mümkündür. ‘Tarihin sonu’ ya da ‘bilimde gelinebilecek son nokta’ iddiasındakiler için bu önerme mümkündür. Fakat hergün yeni birÅŸeyin öğrenildiÄŸi dünyada ayetlerde bir deÄŸiÅŸiklik olup olmadığını söylemek pek kaabil görünmüyor. Belki onların ileride daha iyi kavranabileceÄŸi söylenebilir. Müfessirlerin her ayet yorumundan sonra ‘Allah daha iyisini bilir’ tabirini koyması ihmal etmemesinin esprisi bu olmalı. KafirliÄŸin tarifinin niçin 'hak apaçık ortadayken yanlışa saplanmak' diye yapıldığını ÅŸimdi daha iyi anlıyorum. Ä°nsanoÄŸlu yeni bilgiler edindikçe kavrayışı artmakta ve doÄŸru bildiÄŸi ÅŸeylerin artık döneminin geçtiÄŸini fark etmektedir. Müslümanlık o nedenle ‘doÄŸrunun ardınca gitmek’ olarak tam tarifini buluyor. Bu kavramlara dikkatimi çektiÄŸi ve zihnime adeta kazınarak yazılmasına sebep olarak önümün daha aydınlık görünmesine yol açtığı için Selami aÄŸabey'e buradan tekrar teÅŸekkür etmek istedim. Ayetler mümkündür deÄŸiÅŸmiyorlar. Fakat biz ayetin ne olduÄŸunu tam olarak bilemedikten ve hergün ondan daha farklı ÅŸeyler anladıktan sonra bunun ne önemi var? Raci D.
| Bees 'killed by mobile phone signals' Yazar Sanih açık 2008-06-17 10:11:29 Konuyla dolaylı ilgili ilginç linkler... http://www.telegraph.co.uk/news/uknews/1548692/Bees-%27killed-by-mobile-phone-signals%27.html | Ve diğer linkler... Yazar Sanih açık 2008-06-17 10:13:13 http://www.telegraph.co.uk/news/uknews/1548444/Keepers-fear-mystery-bee-illness.html | ve... Yazar Sanih açık 2008-06-17 10:18:21 Flowers and fruit crops facing disaster as disease kills off bees http://www.telegraph.co.uk/news/uknews/1547243/Flowers-and-fruit-crops-facing-disaster-as-disease-kills-off-bees.html http://www.telegraph.co.uk/news/1545516/Honey-bees-in-US-facing-extinction.html http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=73583,4&tarih=08.04.2007 |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |