19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow Ä°MAN VE AKSÄ°YON ADAMI:
İMAN VE AKSİYON ADAMI: PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 31
KötüÇok iyi 
Yazar Dr.Sami GÖREN (Hukukçu)   
25-05-2008
Ä°MAN VE AKSÄ°YON ADAMI: NECÄ°P FAZIL KISAKÜREK
(26 Mayıs 1950 – 25 Mayıs 1983)               
Dr. Sami GÖREN (Hukukçu)

Mehmed'im sevinin baÅŸlar yüksekte;
Ölsek de sevinin, eve dönsek de.
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte...

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doÄŸmuÅŸ, gün batmış ebed bizimdir.

26 Mayıs 1905'te Ä°stanbul'da doÄŸdu. ÇocukluÄŸu, büyük babasının Ä°stanbul ÇemberlitaÅŸ'taki konağında geçti. Ä°lk ve orta öÄŸrenimini Amerikan ve Fransız Kolejleri ile Bahriye 
Mektebi'nde (Askeri Deniz Lisesi) tamamladı. Lisedeki hocaları arasında Yahya Kemal, Ahmet Hamdi(Akseki), Ä°brahim Aski gibi isimler vardı. Necip Fazıl hocalarından en çok Ä°brahim Aski'nin etkisinde kalmıştır. Tasavvufla ilk tanışması da hocası Ä°brahim Aski'nin verdiÄŸi kitaplarla olmuÅŸtur.

Necip Fazıl Kısakürek, Ä°stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdikten (1924) sonra, Milli EÄŸitim Bakanlığı bursu ile gönderildiÄŸi Fransa'da, Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde okudu. Türkiye'ye dönüÅŸünde Hollanda, Osmanlı ve Ä°ÅŸ Bankalarında müfettiÅŸ ve muhasebe müdürü olarak çalıştı. Robert Kolej, Ä°stanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-CoÄŸrafya Fakültesi'nde ders verdi (1939-43). Sonraki yıllarında edebiyata yönelerek fikir ve sanat çalışmaları dışında baÅŸka bir iÅŸle meÅŸgul olmadı.

Necip Fazıl, annesinin arzusuyla ÅŸair olmak istedi (bunu düÅŸündüÄŸünde henüz 12 yaşındaydı) ve ilk ÅŸiirleri Yeni Mecmua'da yayımlandı. Milli Mecmua, Anadolu, Varlık ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan ÅŸiirleriyle kendinden söz ettirmeyi baÅŸardı. Daha sonra Paris'e gitti ve dönüÅŸünde yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı ÅŸiir kitaplarıyla edebiyat dünyasında patlama yaptı. Necip Fazıl bu eserleriyle genç yaÅŸta ÅŸöhreti yakalayarak, çaÄŸdaşı ÅŸairlerin önüne çıkmayı baÅŸardı. Edebiyat çevrelerinde hayranlık aynı zamanda heyecan uyandırdı. 1932'de Ben ve Ötesi adlı ÅŸiir kitabını çıkardığında henüz otuz yaşına basmamıştı.

Necip Fazıl için 1934 yılı hayatının dönüm noktası oldu. Çünkü hayat felsefesinin deÄŸiÅŸmesine neden olan ve BeyoÄŸlu AÄŸa Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile bu dönemde tanıştı. Ve bu kiÅŸiden bir daha kopmadı. Necip Fazıl'ın, üstün bir ahlak felsefesini savunduÄŸu tiyatro eserlerini birbiri ardına edebiyatımıza kazandırması bu döneme rastlar (Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak).

Necip Fazıl aralıklarla gidip uzun sürelerle kaldığı Ankara'ya üçüncü gidiÅŸinde, bazı bankaların da desteÄŸini saÄŸlayarak 14 Mart 1936'da haftalık AÄŸaç dergisini çıkarmıştır. Yazarları arasında Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer, Mustafa Sekip Tunç'un da bulunduÄŸu AÄŸaç dergisi, yeni kapanan Yakup Kadri'nin Kadro dergisi yazarları Burhan Belge, Vedat Nedim Tör, Åževket Süreyya Aydemir ve Ä°smail Hüsrev gibi yazarların savunduÄŸu ve dönemin etellektüellerini hayli etkilemiÅŸ bulunan materyalist ve marksizan düsüncelerine karşı spiritüalist ve idealist bir çizgi izlemiÅŸtir. Ankara'da altı sayı çıkan AÄŸaç dergisi daha sonra Ä°stanbul'a nakledilmiÅŸ ancak fazla okur bulamadığından haftalık AÄŸaç dergisi 17'nci sayıda kapanmıştır.

Necip Fazıl, 1943 yılında dini ve siyasal kimliÄŸi ön plana çıkan Büyük DoÄŸu adlı dergiyi çıkardı. 1978 yılına kadar aralıklarla haftalık, günlük ve aylık olarak çıkarılan Büyük DoÄŸu'da iktidarlara cephe alan Kısakürek, yazı ve yayınları yüzünden mahkemelik oldu, hapse girdi ve dergi birçok kez kapatıldı. Sultan Abdülhamit taraftarı olan Necip Fazıl giderek Ä°slamcı kesimin önderlerinden biri oldu. AÄŸaç dergisinde olduÄŸu gibi, Büyük DoÄŸu'nun ilk sayılarında da yazar kadrosu hayli kozmopolittir. Bedri Rahmi, Sait Faik gibi yazarların imzası dergi sayfalarında görülmektedir. Ancak, Büyük DoÄŸu, dinsel bir kavga organı durumuna gelince bu yazarların bir kısmı ayrılmıştır. Necip Fazıl 1947 yılında Büyük DoÄŸu toplatılınca Kasım-Aralık ayları arasında üç sayı devam eden Borazan adlı siyasal mizah dergisini çıkarmıştır. Sık sık kapatılan veya toplatılan Büyük DoÄŸu'nun çıkmadığı dönemlerde günlük fıkra ve çesitli yazılarını Yeni Ä°stanbul, Son Posta, Babialide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Hergün ve Tercüman gibi gazetelerde yayımlayan Necip Fazıl, Büyük DoÄŸu'da çıkan yazılarında kendi imzası dışında AdıdeÄŸmez, Mürid, Ahmet Abdülbaki gibi takma isimler kullandı. 1962 yılından itibaren de hemen hemen tüm Anadolu ÅŸehirlerinde konferanslar verdi.
Necip Fazıl, Sabır Taşı adlı oyunuyla 1947 yılında C.H.P. Piyes Yarışması Birincilik Ödülü'nü almış, doÄŸumunun 75. yıldönümünde Kültür Bakanlığı'nca "Büyük Kültür ArmaÄŸanı" ödülünü (1980) ve Türk Edebiyatı Vakfı'nca "Türkçenin YaÅŸayan En Büyük Åžairi" ünvanını almıştır.

Necip Fazıl Kısakürek yazılarını yazmaya devam ederken uzun süren bir hastalık dönemi geçirdi ve sonra 25 Mayıs 1983'te Erenköy'deki evinde vefat etti. Fatih'te düzenlenen cenaze merasiminden sonra Eyüp sırtlarındaki (Piyer Loti'deki) kabristana defnedildi. 

Allah (cc) Rahmet Eylesin.

ÜSTAD’DAN ALINTI:

AKSÄ°YON
Åžimdi, evvelâ lügat manasına bakalım: Aksiyon, lügatte, kudrettir, mücerret kudretin, iÅŸde, iÅŸ üzerinde, iÅŸ halinde tecelli ve cünbüÅŸü demektir. Bir baÅŸka, fakat basit ifadeyle, sadece ÅŸuurlu hareket, teÅŸebbüs, hamle, tesir... Bir iÅŸin mücerret mânası, kıymet hükmü, aksiyon... Gaye ve muradı olmayan iÅŸ, kendi kendisinden ibaret iÅŸ, madde plânına baÄŸlı miskin kıpırdanışlar ona uzak... Meselâ bir tiyatro piyesinde vak'anın umumî seyri, umumî kıymeti, o piyesin aksiyonudur. Böylece anlıyoruz ki, aksiyon basit lügat mânasiyle bile, fiilde erimiÅŸ fikir oluyor. Bir fiil ki, onu meydana getiren fikrin tercümanı... Mânayı lügat kitabı çapından daha derinlere indirmeye çalışalım: Fikrin, eÅŸya ve hâdiseler üzerinde nakşı... Fikrin, dış âlemde, eÅŸya ve hâdiseler üzerinde kurduÄŸu mimarî, yonttuÄŸu heykel... Fikir kökünün, dış plân dediÄŸimiz madde ve iÅŸ aÄŸacında verdiÄŸi yemiÅŸ... Bir baÅŸka ve çok yerinde teÅŸbihle, ruhun, eÅŸya ve hâdiselere çevirttiÄŸi film, oynattığı tiyatro... Ruhun, eÅŸya ve hâdiselere sinerek, madde, buud, hacim, ÅŸekil, renk ve ses kazanması... Ä°ÅŸte aksiyon...
Buna benzer bir kelime var Fransızcada: (Akt)... O, parça hareket demektir ve keyfiyetten ziyade kemmiyet ifadesidir; (aksiyon) anlamına da hudutsuz uzaktır. Aksiyon, bir iÅŸle, bir oluÅŸla, onu doÄŸuran fikir arasındaki ahenk ve münasebet manasınadır ve lisanımızda barışabileceÄŸi tek kelime "amel"dir. BarışabileceÄŸi deÄŸil, bütün hakikatini bulabileceÄŸi tek kelime... Fakat onun da hakikatine erebilmek ÅŸartiyle...
Amel, dinimizin baÅŸ kelimelerinden biri... Ama bizim dar anlayışımız içinde, bellibaÅŸlı iÅŸlere ait olarak sınırlandırılmış ve gerçekte sınırsız olan delâletinden düÅŸürülmüÅŸ... Biz onu hususî olarak, sadece ibadetlerimizde kullanırız. Halbuki, ibadetin de sade dış ibadetten ibaret olmadığını, ibadetlere baÄŸlı sayısız içtimaî vazifeler bulunduÄŸunu ve mücerret bir hamle ruhu yaÅŸamak gerektiÄŸini düÅŸünürsek, o zaman "amel"in geniÅŸ mânasını kavrar ve (aksiyon) mefhumunu on-'da buluruz. "Amel" kelimesinin aslî ve esasî güzelliÄŸi de bu noktada...
Åžimdi, lügatten hikmete geçerek, aksiyon nedir ve ne deÄŸildir, onu cevaplandıralım: Aksiyon, sade iÅŸ ve fikir deÄŸil, üstün iÅŸe hâkedilmiÅŸ, üstün fikir demektir. Herhangi bir iÅŸ ve fikir deÄŸil, dedik. Çünkü tam fikirsiz hiçbir iÅŸ yoktur. Bir sigara yakmak için bile, kibritin çıkarılması, çakılması, birer küçük fikirdir. Bunların kıymeti yok... Büyük fikir ve onun büyük iÅŸ haline inkılâbı; aksiyon budur. Yani aleladenin üstü; harika yenilik ve çetinlik ÅŸartları içinde insanın kendi kendisini ve cemiyetini aÅŸma cehdi; aksiyon budur. Her iÅŸte imkân üstüne tırmanmak ve engeli aÅŸmak dâvası; aksiyon budur.
Nebatî, hayvanı, ilcaî, tabiî, zarurî fiiller, aksiyon deÄŸildir. Yapıcı, doÄŸurucu, meydana getirici, icad edici fikir olmadan aksiyon olamaz; fikrin de bu vasıfları kazanması için imâna baÄŸlanması ÅŸart olur. Ä°ÅŸte, dâvanın bel kemiÄŸini tuttuk. Evet; fikir tek başına, inanmadan, bir hakikat kutbuna baÄŸlanmadan, hamle, tesir, teaddi, taarruz belirtemeyeceÄŸine, ölü kalacağına göre, kendi kendisine anlaşılıyor ki, iman dediÄŸimiz o hayat verici eriÅŸ, öncüsü olan fikirle beraber aksiyonun babası oluyor. Bu teÅŸhisi, bir bedahet hükmü olarak ele alıyoruz. Ä°man eÄŸer buudsuz bir duygu ise, aksiyon da onun billûrlaÅŸtırdığı madde... Ä°nanmış fikrin, pelteleÅŸmek, kabuk tutmak, donmak, ÅŸekillenmek, eÅŸya haline gelmek, maddeleÅŸmek için ÅŸahlanmasıdır ki, aksiyonu doÄŸurur. Burada bir ince nokta var: Fikirsiz aksiyon olamadığı gibi, bir fikir de aleladeler serisi içinde otomatik hale getirildikten, bu türlü dondurulduktan, hudutlu ve Åžuursuz bir iÅŸ ifadesine büründürüldükten sonra aksiyon olmaktan çıkar. Meselâ, bir makinenin keÅŸfi, iÅŸine ve makinesine göre aksiyon olabilir de, hiçbir makinenin iÅŸi aksiyon olamaz. Görüyorsunuz ki, tam ruhçu bir telâkkiyle, dâva, maddeden mânaya geçiyor. Bu misali, ruhçuluÄŸumuzun muhteÅŸem bir hücceti olarak da kullanabiliriz.
(Ä°man ve Aksiyon'dan)

BÜTÜN ESERLERÄ°
  1. Cinnet Mustatili (Yılanlı Kuyudan)
  2. Nam-ı Diğer Parmaksız Salih
  3. Bir Adam Yaratmak
  4. Çile
  5. Kafa Kâğıdı
  6. O ve Ben
  7. Yunus Emre - Kanlı Sarık
  8. At'a Senfoni
  9. Para - Mukaddes Emanet
  10.  .Sahte Kahramanlar - Ä°man Ve Aksiyon - ÖzlediÄŸimiz Nesil - Ä°slam Ve Öbürleri
  11. . Hazret-i Ali
  12. Tanrı Kulundan Dinlediklerim
  13. Ä°htilal
  14. Moskof
  15. Tohum - Künye
  16. Aynadaki Yalan
  17. Reis Bey - Parmaksız Salih
  18. Batı Tefekkürü ve Ä°slam Tasavvufu
  19. Babıali
  20. Sosyalizm Komünizm ve Ä°nsanlık
  21. Hitabeler
  22. Peygamber Halkası
  23. Ä°brahim Ethem - Abdülhamid Han - Siyah Pelerinli Adam
  24. HesaplaÅŸma - Tarihte Yobaz Ve Yobazlık - Türkiye Ve Komünizm
  25. Esselam
  26. Dünya Bir Ä°nkılap Bekliyor - Yolumuz, Halimiz, Çaremiz - Ruh Muvazenesi - Her Cephesiyle Komünizm
  27. Hac
  28. Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar
  29. Türkiye'nin Manzarası
  30. Çerçeve - 1
  31. Nur Harmanı
  32. İman ve İslam Atlası
  33. Müdafaalarım
  34. Veliler Ordusundan 333 (Halkadan Pırıltılar)
  35. Benim Gözümde Menderes
  36. Ä°deolocya Örgüsü
  37. Mümin Kafir - Vecdimin Penceresinden - Bir Pırıltı Binbir Işık
  38. Senaryo Romanlarım: Sen Bana Ölümü Yedirdin - Deprem (Çile) - Katibim - Villa Semer - Vatan Åžairi Namık Kemal - Canım Ä°stanbul - Ufuk Çizgisi - Son Tövbe - En Kötü Patron
  39. Çöle Ä°nen Nur
  40. Son Devrin Din Mazlumları
  41. Öfke ve Hiciv
  42. Sabır Taşı - Ahşap Konak
  43. Ulu Hakan II. Abdülhamid Han
  44. BaÅŸbuÄŸ Velilerden 33 (Altun Halka)
  45. Çerçeve - 2
  46. KonuÅŸmalar
  47. Rabıta-i Şerife
  48. Doğru Yolun Sapık Kolları
  49. BaÅŸmakalelerim - 1
  50. Tasavvuf Bahçeleri
  51. Çerçeve - 3
  52. Namık Kemal
  53. Hücum ve Polemik
  54. Rapor - 1 - Rapor - 2 - Rapor - 3
  55. Rapor - 4 - Rapor - 5 - Rapor - 6
  56. Rapor - 7 - Rapor - 8 - Rapor - 9
  57. Rapor - 10 - Rapor - 11 - Rapor - 12 - Rapor - 13
  58. Yeniçeri
  59. ReÅŸahat
  60. BaÅŸmakalelerim - 2
  61. Mektubat
  62. BaÅŸmakalelerim - 3
  63. Çerçeve - 4
  64. Gönül Nimetleri
  65. Edebiyat Mahkemeleri - Doğu Edebiyatı - Dil Raporları -
  66. Çerçeve - 5
  67. Hadiselerin Muhasebesi . 1

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 26-05-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111399879 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net