19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow Öğretmen Olmaya Aday
Öğretmen Olmaya Aday PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 33
KötüÇok iyi 
Yazar Veysi ERKEN   
27-04-2008
          "ÖÄžRETMEN OLMAYA ADAY"
                                  Veysi ERKEN
“ÖÄŸretmen olmaya aday olan her ÅŸeyin en iyisine layıktır” diye söze baÅŸladı merhum Ayvaz AÄŸabey bize hitap ederken.
O benim için bir aÄŸabey idi.
Hep ağabey olarak kaldı.
Tıpkı Galip ağabey gibi.
Gaziantep Lisesinden okul arkadaşım olan Ender Gökdemir’in aÄŸabeyi olan Ayvaz Gökdemir’i gıyabi olarak Lise II. Sınıfında okurken tanıdım.  
Simaen tanıma ve tanışma Ankara’da kısmet oldu. Yıl 1974.
Ne kadar yıl geçmiÅŸ meÄŸer.
Ben Ayvaz aÄŸabeyi “ÖÄŸretmen olmaya aday olan her ÅŸeyin en iyisine layıktır” cümlesiyle bir kere daha tanımış oldum Yüksek ÖÄŸretmen Okulunda.
O, Genel Müdürümüzdü.
ÖÄŸretmen Okulları Genel Müdürü sıfatıyla bizlere hitab ederken sarf etmiÅŸti bu sözü. O sözünün eriydi. ÖÄŸretmen adaylarına her ÅŸeyin en iyisini sunma çabasındaydı.
Dürüst, karakterli, inançlı ve kararlı bir insandı Ayvaz aÄŸabey.
 Bahsi geçen niteliklerle mücessem olan zat, bu nitelikleri öÄŸretmen adaylarına kazandırmak istiyordu.
Çabası ve gayreti bu yöndeydi.
Milli ve Ä°slami deÄŸerlere düÅŸman olanlar Ayvaz Gökdemir’den hiç hazzetmediler. Genel Müdür koltuÄŸunu ona  çok gördüler.
Hatta “Ayvaz kasap hep bir hesap” diyecek kadar ileri gittiler. Basın onların elinde idi. Her türlü iftira, karalama, yalan ve ÅŸirretlik onlar için mubahtı.
Bütün yollar Roma’ya çıkar”dı onlar için.
Her türlü karalamayı yaptılar.
Zira Ayvaz aÄŸabey yerli idi.
Yerli olmayanların gözünde ise O, kötü bir varlık.
Genel Müdürlük makamından ayrıldıktan sonra dönemiyle ilgili “Buhranın Kaynağında” isimli eserini neÅŸretti. Kitap dönemle ilgili müÅŸahedeleri, tespitleri ve cevapları ihtiva ediyor. Genel MüdürlüÄŸüne baÄŸlı okullarda yaÅŸanılan gerçeklerle ilgili müÅŸahedeler, oralarda yaptığı tespitler ve yerli olmayanlara vermiÅŸ olduÄŸu cevapları toplamıştı kitabında.
1979 yılının karanlığında gerçekler bilinsin diye yayınlanmıştı.
Neredeyse her paragrafını çizerek okumuÅŸum kitabı.
Zira bizler "Buhranın Yuvaları”na dönüÅŸtürülen okullarında idik.
Bizler “yerli düÅŸünenler için gül, “elin uÅŸakları” için diken idik.
Bugün raftan indirdiÄŸim kitabı elime alırken hüzünlendim. Bize o günleri yaÅŸatan karanlık ellere lanet ederek Ayvaz aÄŸabeyin ruhuna Fatihalar yolladım.
Dönemin buhranlarını tekrar hatırladım.
Ayvaz aÄŸabey gerçekten eÄŸitimin gerekliliÄŸine ve gücüne inanıyordu.
EÄŸitim toplumu mutluluÄŸa ve Allah’a ulaÅŸtırabileceÄŸi gibi “buhranın kaynağı” olabileceÄŸini biliyordu.  Kitabına bu ismi bunun için vermiÅŸti.
O, bu düÅŸüncesini “…bütün faaliyetler neticesinde temin edilecek refah ve saadet insan içindir ve bunların temini insanla mümkündür. Ä°nsansız bir dünya ve insan unsuru dışında bir kalkınma, refah veya saadet düÅŸünülemez. Ä°nsan yetiÅŸtiren mekanizma da eÄŸitimdir. Bu bakımdan eÄŸitim, diÄŸer müessese ve faaliyetlere kaynaklık eder, onlar üzerinde çok büyük müessiriyeti vardır. Ä°ÅŸte bu sebeple biz eÄŸitimi kalkınmaya, ilerlemeye, millet ve devlet hayatı için düÅŸünülen her türlü faaliyete baÅŸlangıç noktası, temel mesned sayarız.
……………..
EÄŸitimin ehemmiyetine dair daha çok ÅŸey söylenebilir. …Vatan sathında ve millet arasında göreceÄŸimiz her güzelliÄŸin arkasında bir öÄŸretmen emeÄŸi bulunduÄŸuna inanıyorum. Maalesef bunun tersi de doÄŸrudur: Kinlerin, kanların, düÅŸmanlıkların, yabancılaÅŸmaların, hepimize ızdırap veren içtimaî zaafların, facia çapına ulaÅŸan çirkinliklerin arkasında da yabancı ve zararlı ellere geçmiÅŸ eÄŸitim çarkının birinci derecede tesirleri vardır. Belli baÅŸlı dert ve davalarımızın altında dikkatli bakan herkes, daima ve sabit bir unsur halinde gayrı milli eÄŸitim tatbikatının bu tahripkâr tesirlerini görecektir.
Bu itibarla, var olmak ve yükselmek isteyen bir milletin eÄŸitimi mutlaka milli olmak mecburiyetindedir. Bu bir bedahet hükmüdür ve dünyada örnek alabileceÄŸimiz bütün milletlerin eÄŸitimi de mutlaka millî ülküleriyle âhenkdardır ve milli kültürlerine istinad eder. Buhranın Kaynağında, s.419-420” biçiminde ortaya koyar.
“Her nefis ölümü tadacaktır” ilahi hükmü mukadder oldu ve Ayvaz AÄŸabey tebdil-i mekân eyledi. Bir gün biz de tebdil-i mekân edeceÄŸiz.
Umulur ki, Ayvaz ağabey gibi rahmetle anılalım.

Yorum
Sanırım...
Yazar Melitenli açık 2008-04-27 21:05:51
Sanırım yazarın hayran olduğu Ayvaz Sayın Süleyman DEMİREL'in bir dostu idi...
Yazar afra açık 2008-04-28 11:39:44
Peygamber Efendimiz ölülerinizi rahmetle anın dememiş midir. Ölmüş bir insanın arkasından konuşmak doğru mudur?
Yazar dedemin mesleği açık 2008-04-29 21:41:11
28.04.08 
 
Ä°SÄ°MLER ve ESERLER 
Ercan Arslaner 
 
 
Gazetelerden, diÄŸer iletiÅŸim araçlarından sıkça duyulan isimlerle karşılaşırız. VatandaÅŸ kanıksar bu isimleri ve onlar hep duyulur. Ä°ÅŸin gerçekle karşılaşılan yüzü farklıdır.  
 
Gerçek dediÄŸimiz zaman aklımıza milletin yoksulluÄŸu gelir. Bu isimlerin sıkıntısı da vatandaşınkiyle aynı mıdır? Kesinlikle hayır. Bu isim vekil olmuÅŸtur, hatta bakan olmuÅŸtur. Artık onun sıkıntıları da donmuÅŸtur. Bugün maaşıyla, yarın emekliliÄŸiyle gerçeÄŸin acı sonuçlarından kopmuÅŸtur.  
 
Fakat biz onlardan milletin gerçeÄŸine ortak olmasını beklemez miydik? Ayvaz Gökdemir öğretmenlikten gelmiÅŸ. Ondan sadece öğretmelik deÄŸil vatandaşın halini de çok iyi bilmesini ümit derdik. Ve fakat öğretmen ne kadar hayatından memnun oldu, çok şüpheli. Bu ÅŸahıs Milli EÄŸitim Bakanlığı Dış Ä°liÅŸkiler Genel Müdürlüğüne kardeÅŸini getirmiÅŸti. Onlar böylece nemalanırken Milli EÄŸitimde hiçbir ÅŸey deÄŸiÅŸmemiÅŸtir. Hem de dünyadaki her tür geliÅŸmeyi bilmeleri gerekirken. Bugün bile bu eÄŸitim çarkı diÅŸlerinin kırıklığı yüzünden Avrupa her gencine meslek, iÅŸ, düzenli bir ekonomik iÅŸleyiÅŸ verirken artık isimle deÄŸil iÅŸle, eserle göstermek zamanı. 
 
EÄŸitimini yıllardır mesleÄŸe yöneltmeyen bir ülkede isimler ne kadar kalabalık olsa da bir temel eÄŸitim reformu yapamadınız, gençlere meslek veremediniz, doÄŸru bir iÅŸleyiÅŸ saÄŸlayamadınızsa sonuç iyi olmaz. Türkiye ne kadar güzel olsa da bir de bilelim ki yemeni kavgası yapanların gücü olmaz. Kavgalar onları sıkıntıya, yokluÄŸa, yoksulluÄŸa düşürür. Nasıl olsa kendileri etkilenmiyor, sıkıntı milletin başında patlıyor.  
 
Vatandaşımızın iÅŸleriyle deÄŸil,isimleriyle görünenlere “Sen olmasan da ben varım, biz varız.” diyecek isimlere çok ihtiyaç var. Bu çok zor bir iÅŸ deÄŸil ama insanlara bu güveni kazandıracak yürekli, adaletsizlikten korkan, onu baÅŸ tacı yapan politikacıyı bulmakta kolay deÄŸil. Söyleyen “Ä°ÅŸleri ehillerine teslim etmezseniz kıyameti bekleyin.” demiÅŸ. Hemen ne kadar dost, ahbap, yaran kayırmacılığı yaptınız? Bir kere insafla düşününüz. Yıllardır politika harmanında duyulan isimlerin hangisi milletin gerçek garsonu oldu? VatandaÅŸa yazdığı yazının altına kim”KardeÅŸiniz hatta hizmetçiniz” yazdı? Nerdesin doÄŸru eÄŸitim? DoÄŸrusunu isterseniz bu eÄŸitim ne Türkiye’dedir, ne Avrupa’dadır.  
 
“Mimar Sinan’ı düşünsek mi ?” ne dersiniz . Kaç gerilerde yaÅŸamıştır o? Fakat ne kadar eser bırakmıştır arkasında . Biz çok ilerde yaşıyoruz ama dünyanın dikkatini çekecek kaç eser var elimizde.Bir eser imiz ne olabilir diye düşünüyorsak yapılacak çok iÅŸvar. EÄŸitimi bilmeyenler deÄŸil,bilenler yönetsin.Ayrıca Rize ,Trabzon yaÄŸmur sularının Orta Anadolu’ya gelmesi harika bir iÅŸ olurdu.

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 29-04-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111278913 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net