25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow GIDA FÄ°YATLARINI KÃœRESEL KABZIMALLAR ÇILDIRTTI
GIDA FİYATLARINI KÜRESEL KABZIMALLAR ÇILDIRTTI PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 7
KötüÇok iyi 
Yazar Fahri YURTSEVER   
27-04-2008

Gıda Fiyatlarını Küresel Kabzımallar Çıldırttı.!


                                            Fahri YURTSEVER
Yüzde 60 ile yüzde 170 i bulan tarım ürünleri, iÅŸlenmiÅŸ-iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarındaki artış bir anda tüm dünyayı ÅŸok etti.!
Åžok etti az gelir.! Birdenbire açlık tehlikesinden, dünyada gıda savaÅŸları ihtimalinden bahsedilmeye baÅŸlandı.
 
Uzmanlar, bu fiyat artışlarını spekülasyona, küresel ısınmaya baÄŸlı sulama yetersizliÄŸine, 2007 nin kurak geçiÅŸine baÄŸlı verim düÅŸüklüÄŸüne, deÄŸerli madenlerle beraber emtia piyasasına
yönelen sıcak paraya ve en çokta biyo-yakıt üretimi dolayısıyla üretim alanlarının daralmasına baÄŸladılar.
 
Bunların hepsinin doÄŸru olduÄŸuna kuÅŸku yoktur. Ama, cevaplanması gereken 2 önemli soru var:
1-Niçin öngörülmedi veya geçen yıldan tespit edilemedi? Tedbir alına-madı?
2-Bu etkiler, bu sonucu doÄŸurur mu? Yani, sonuç sebeple ölçülü mü?
 
Pekala, bunların hepside öngörülebilir etkenlerdi. Bırakınız öngörmeyi, geçen yıldan çok rahat gözle görülebilecek, tespit edilebilecek menfi geliÅŸmelerdi. Bizimkiler görmedi, söyleyenlere kulak asmadı.
 
Vahamet budur! Bırakın uyarmayı, tedbir almayı, bizimkiler görmedi, umursamadı.! Bakmadılar ki, hiç ilgilenmediler ki görsünler diyebiliriz, son derece haklı olarak.
 
Kimse, tarım sektörüne bakmadı. Bir gün koca memleket aç kalır mı diye endiÅŸelenmedi. Hatta, tarım baÅŸtan atılması gereken bir yük gibi empoze edildi. AB-DB-IMF ve DTÖ'nün kırsal nüfusunuzu yüzde 10 nun altına düÅŸürün, destekleri azaltın kaldırın, ÅŸunları sökün bunları dikin, uluslararası piyasaya açın 'tavsiyeleri' baÅŸ üstü edildi. 2004 den beri her yıl bir milyonun üzerinde kırsal nüfusun, ÅŸehirlere akın etmesine, toprakların çoraklaÅŸmasına adeta sevinildi.
 
Kimi bilgiç hocalarca, bütçemize nasıl büyük yük, kara delik olduÄŸu anlatıldı, köylülük aÅŸağılandı, tarım hor görüldü. Varsa yoksa, bilgi çağındaydık, okulları bilgisayarla donatmalı, teknoloji üretmeli, ar-geye yatırım yapmalı, yapısal reformlara hız vermeliydik. Zaten, tarımda katma deÄŸer çok düÅŸüktü. Ne olacaktı canım, bastırır parasını istediÄŸimiz yerden alırdık. Ä°ÅŸte marketler, reyonlar Ananas'ına kadar envayi çeÅŸit doluydu. Biz, tarım gibi ilkel iÅŸlerle uÄŸraÅŸmamalıydık. Bir tır dolusu domates, bir microchip parası etmiyordu.!
 
Åžimdi akılları baÅŸlarına geldi. GAP hatırlandı. Buna raÄŸmen öneriler, hararetli tartışmalar içinde, verimlilik artışı dışında, köylüye yer verildiÄŸini duyamadık.! Ä°nsan olarak köylü yok.! Pek çok teknik öneri var, köyün-köylünün kalkındırılması, tarımda ihtiyaç ve üretim planlaması yok.! TMO nin üst kurullar gibi düzenleyici olarak yer alması var ama tüccara kiralanan siloların, yeniden ihtiyat deposu olarak kullanıma hazırlanması yok.!
 
Mesele sadece görmemek deÄŸildir. Elbet, görmek için göz lazımdır. Sebep olan etkenlerde, sadece yukarıdakilerle sınırlı deÄŸildir.
 
Bu yaÅŸanan küresel gıda krizine, küreselleÅŸtirme politikalarının asıl sebep olduÄŸunu baÅŸa koymak gereklidir. Bu kıtlık, küreselleÅŸmenin tarım sektörü boyutu ve sonucudur. Bu politikanın uygulamalarının, geçen yılın ortalarından itibaren iyice bunalan finansal sermayenin, tarım piyasasında hızlı geniÅŸleme dalgasıyla çakışmasının neticesidir. Asıl spekülasyon dünya çapında tezgahlanmış, vurgun dünya borsalarında kotarılmış, içerdeki acentalarda fırsatı deÄŸerlendirmiÅŸtir. Yani, en temel iki besin kaynağı pirinç ve buÄŸday bile, finansal sermayenin 'küresel oyun alanı' içine dahil edilmiÅŸtir. Yoksa, sayılan etkenlerin hiçbiri bu denli sonuç yaratacak büyüklükte deÄŸildir. Bu etkileri, tek potada birleÅŸtirip, fahiÅŸ kara çeviren 'küresel aktörlerdir.'
 
Ä°çerdeki aracılara-komisyonculara, dünya çapında aracılar eklenmiÅŸtir. Ä°nsanların ekmeÄŸi, vurgun kapısına çevrilmiÅŸ; zayıf devlet idarecileri, sözümona 'tarımda yeniden yapılanma-tarım reformu' adına bu oyunda yer almışlardır. Büyümeyi, 1. sınıf tarım arazileri üzerinde, modern alış veriÅŸ merkezleri veyahut milyon dolarlık villa görmek sanmışlardır.  
 
Bu küresel oyunun mekanizmasını, Tarımda Küresel Komplo baÅŸlıklı yazıda ÅŸöyle ifade etmiÅŸtik: 'KüreselleÅŸme ile beraber dünyada bir büyük oyun tezgahlanıyor. Oyunun parçalarından biriside, tarım sektörü.
 
BilindiÄŸi üzere, küresel güçler yani dev global ÅŸirketler ve siyasi merkezleri, dünya ticaretini denetimlerinde tutuyorlar. Bu güçler paranın da patronları. Yani, oyun kurucuları küresel finans ve ticaret sermayesi. BaÅŸ misyonerler, Ä°MF-Dünya Bankası-Dünya Ticaret Örgütü.
 
Öylesine denetimlerinde tutuyorlar ki, hangi limandan hangi geminin kalktığını, yükünün detayını, okyanusta ÅŸu an nerede bulunduÄŸunu-GPS, nereye gideceÄŸini, sigorta poliçesine varana dek izliyorlar. Bununla kalmıyor, uydu destekli ve dünyanın dört bir yanına yayılmış hava gözlem istasyonları vasıtası ile, hava olaylarının hangi ülkede tarımsal üretimi ne ÅŸekilde etkileyeceÄŸine kadar bilmek istiyorlar.
 
ÖrneÄŸin, Katrina kasırgası Amerika’yı vuracakken, büyük kahve ÅŸirketleri-tüccarları ellerini ovuÅŸturuyor. Sezonda, Brezilya kahve rekoltesinin yükseleceÄŸini ve fiyatların düÅŸeceÄŸini anlıyorlar. Ona göre ürün borsalarında baÄŸlantı yapıyor veya hisse senedi borsalarında ilgilisine oynuyorlar.
 
Tezgahın mantığı şu:
 
1-Tarımda hiçbir ülke kendi kendine yetmeyecek. Böylece, dünyada sen bana buÄŸdayı, ben sana elmayı-muzu bir ticari hareket baÅŸlayacak ve buradan müthiÅŸ bir ticari kar yaratılacak. Aracı karı. Bizdeki deyimle, kabzımalcılık. Küresel Kabzımallık yapacaklar desek nasıl olur acaba!
 
2-Üreticiyi ve ülkeyi kendinize mahkum edeceksiniz. Çok mu para istedi, baÅŸka ülkeden daha ucuza getirip, tarlasında, dalında bırakacaksınız. Ülkeleri-üreticileri birbirine kırdıracaksınız.
Mahkumiyetin diÄŸer ayağı tohum, ilaç ve gübre bağımlılığı ile saÄŸlanıyor. Yaptırılan yasal düzenlemelerle perçinleniyor. 
 
Topraklarını terk etmek durumunda bırakılmış küçük üreticinin-köylünün yerini, global çiftlik ÅŸirketleri dolduruyor. Toprak mülkiyeti, tarımsal üretim ve ticaretle beraber yabancıların eline geçiyor.
 
3-Dünyanın en geliÅŸmiÅŸ, sanayileÅŸmiÅŸ denilen ülkelerine bakınız. ABD baÅŸta, hepsi tarımsal ürünler ihracatçısı ve sektörü % 45-60 lara varan oranlarda destekliyorlar. Yoksul, geri kalmış, azgeliÅŸmiÅŸ ülkelerse, ithalatçı. TersliÄŸe bakınız. Sizce bu iÅŸte bir gariplik yok mu? Ufacık Hollanda'nın tarım üretimi Türkiye'nin 8 katı.!
 
Benzer tezgah, hayvancılık ve sanayi ürünlerinde de söz konusudur, uyarlayabilirsiniz. Ancak, tarım bambaÅŸka bir öneme sahip. Benzin olmazsa arabaya binmeyebilirsiniz, ama ya ekmek yapacak buÄŸday olmazsa? YaÄŸ, ÅŸeker bulamazsanız?
 
Bundan dolayı, en stratejik sektör tarımdır. En stratejik iÅŸletme de toprak.
2030-40 lardan sonra, suyun petrolden önemli olacağı hesap edilirken, bu hesap toprağın ama özellikle 'Mezopotamya' toprağının önem kazanacağı anlamına da gelirken, su akıyor ve biz bakıyoruz. Ülkemizin çölleÅŸmesini, göllerimizin kurumasını seyrediyoruz. Ülkemiz topraklarını, sularını, tarımını küresel güçlere, emperyalizme teslim ediyoruz.
*
Bu noktaya, tabiiki, birtakım ÅŸer güçlerin salt kötü niyetiyle gelinmedi. Bankerler ve ticari sermaye, sanayi sermayesinden öncede vardı. Ancak, sanayi, teknoloji ve bilimdeki devasa geliÅŸme, her alanda üretimi müthiÅŸ artırdı. Ülke bazında tarımsal üretim fazlaları da oluÅŸmasına sebep oldu.
 
Bu fazlaların ülke içinde ve dünyada dolaÅŸabilmesi için, GDOlara ihtiyaç vardı. Böylece kolay bozulmayan, sert-kalın kabuklu ürünler peydah oldu. Kanser ve ulaşım-lojistik sektörü patladı..
 
Bu ürünlere alıcı bulabilmek için pazarlar gerekiyordu. Halihazırda, borçlandırılarak teslim alınmış ülkelerde, IMF-Dünya Bankası marifeti ile, tarım çökertildi, yeniden ÅŸekillendirildi. Daha otuz sene önce, siz sanayi ülkesi olmaya uygun deÄŸilsiniz, tarımla uÄŸraşın denilen ülkelere, bu kez de tarım paketleri dayatıldı. GATT, DTÖ’ne dönüÅŸtürüldü.' Åžubat-2007
 
KüreselleÅŸme çarkına giren ülkelerde, tarım-hayvancılık sektörü kapsamında ilk sonuç, süt ve süt ürünlerinin yabancılaÅŸması ve anormal fiyat artışıyla görüldü. Allah'ın suyu, su ambalaja girdi. Portekizde böyleydi, Arjantinde de. Bizde de öyle oldu. Sıra diÄŸerlerine geldi, zira yeniden yapılanma süreç gerektiriyordu.
 
Fiyatlar bir miktar aÅŸağı düÅŸsede, bundan sonra eski düzeyleri ummak, ham hayal olsa gerek.   
 
Koç'un Urfa-Harranova'ya yatırımı ve kendisine yabancı ortak edinmesi ile yukarıdakileri birleÅŸtirdiÄŸimiz zaman, bunca yıldır uyutulan GAP projesine 12 milyar dolarlık sıcak kan akıtılma kararı alınmış olması oldukça manidar. Bu yatırım, ülkemiz ihtiyaçları göz önüne alınarak yapılmış olsa, buna sevinebilirdik. Maalesef görünen, dünya tarımsal üretim ve ticaretinde biçilen elbiseye uygun roldür. Bir zamanlar sanayide ÅŸunu üretecek, bunu dışardan alacaksınız diyenler, ÅŸimdide tarımda aynı ÅŸeyi dayatmakta ve yaptırmaktadır.
 
Ä°ÅŸin acı yanı, altyapı maliyetini dahi bizim sırtımıza vurabiliyor olmalarıdır. Bizim toprağımızda, bizim insanımızın emeÄŸiyle ürettirecekler; hem bizi sömürecekler, hemde açlık korkusuyla yaÅŸatacaklar.! Bu kadarına, aklı vicdanı olupta, insaf be kardeÅŸim dememek elde deÄŸil.!
'Allah hiç kimseyi açlıkla terbiye etmesin!'
 
Fahri Yurtsever

Ankara 26 Nisan 2008
 
NOT: Ülkemiz tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmaya devam etse idi, dünyadaki bu geliÅŸmelerden yok denecek kadar az etkilenecekti. Tarımsal fazlası olsa..
EK: Tarımda Küresel Komplo-tümü
EK: Tarım Politikasında Temel Soru
EK: Tarım-AB-Kırsal Nüfus 2005

Yorum
Yazar kubha açık 2008-04-27 14:59:54
Maslow'un ihtiyaçlar piramitinde de tarif edildiÄŸi üzere karnı doyan insan barınak arar, barınak da bulunca başını kaldırır, çevresine bakar, sonra asil olan yaratılışı gereÄŸi çevresindeki yanlışlıkları ve adaletsizlikleri görür, gücü nispetinde düzeltme çabasına girer. 
 
Az geliÅŸmiÅŸ veya geliÅŸmekte olan ülkelerin bir bölümünde, yapılan yanlışlıkların ve/veya ihanetlerin gündeme gelmemesi için toplumu aç bırakma bir yönetme yöntemi olarak yaygınca uygulanmaktadır. 
 
Yazarın duasına amin dememek mümkün mü?
ilginize teşekkür ederim.
Yazar Fahri açık 2008-04-29 03:43:44
DoÄŸrusu ben bunu söylemek istememiÅŸtim Sn. Kubha.  
Böyle bir amaç olduÄŸu kanaatinde deÄŸilim. Açlık korkusu, elbette bir silah olarak kullanılabilir. Ama bizzat aç bırakmayı, bir yönetim aracı olarak -biraz aklı olan- kimse tercih etmez. 
Birilerinin öylesine vahÅŸi bir kar çoÄŸaltma hırsı varki, artık insanların sofrasındaki bir lokma eÄŸmeÄŸe dek uzandı. Bu hırs sahipleri, kapitalist -emperyalist devletlerin kendisi deÄŸil. Onlarıda aÅŸan, onlarında kontrolundan çıkan ve yapılarını içten tehdit eden, bir güç ve sistem haline geldiler. Daha doÄŸrusu sistemsizlik.! 
Åžuan geliÅŸen dünya ekonomik krizinin asıl mümessili de onlar, sanırım.  
yanlış anlama var ise, beni affediniz.
Yazar Fahri açık 2008-04-30 05:33:04
sn. kubha, bugün açlığa mahkumiyet, aç bırakma, yarı-açlık, açlık korkusu kavramları üzerine bir teati, sizi anlamamış olabileceÄŸimi düşündürdü. yarı-açlık, açlık, aç bırakma aynı anlama gelebiliyor.  
yine, biraz konu dışına çıkmış olsada, eÄŸer sizin emeÄŸinize ihtiyaçları veya sizi Pazar gibi görecekleri bir ÅŸey zenginliÄŸiniz yoksa, Afrika'nın kimi yerlerinde olduÄŸu gibi, pekala sizi açlıkla, hastalıklarla ölüme mahkum etmelerinin de mümkün olduÄŸunu hatırlamış oldum. 

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 27-04-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111660079 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net