Hülya AvÅŸar’ kocasından boÅŸandırmak için özel bir gayret sarfeden basın sonunda bunu baÅŸardı. Hatırlarsanız evliliklerinde de basının gündemine gelmiÅŸlerdi. Henüz kanunlar nezdinde evli gözükmeden birlikte yaÅŸarlarken ‘ Kaya’yla imam nikahlıyız’ sözü başına olmadık dertler açmış, savcılık kapısını çalmıştı. Kanunların takibinden durumu inkar ederek kurtulabilmiÅŸti. Basınımız birlikte yaÅŸamayı normal, imam nikahlı olmayı ise en korkunç durum olarak deÄŸerlendiriyor. Kocasının bildik her davranışından sonra Hülya’nın yanına gidip ‘ÅŸimdi boÅŸanacakmısınız’ diye sormayı ve ‘hayır’ cevabı aldıklarında sukutu hayale uÄŸrayıp ‘bu kadar olmazki’ tavrıyla karşılamayı adet edinmiÅŸlerdi. Artık rahata ermiÅŸlerdir. Görevlerini baÅŸarıyla tamalamanın verdiÄŸi huzurla içleri doludur muhakkak. Hülya’nın boÅŸandırılması olayı sıradan bir magazin olayı deÄŸildir. Böyle olsaydı ÅŸüphesiz üzerinde durmaya deÄŸmezdi. Ancak basının bu konuyu bilinçsizce seçtiÄŸi ve yukarıdaki malum sonucu alıncaya kadar bu ailenin üzerine bilinçsizce gittiÄŸini iddia etmek; olayı görememek olur. Toplumda bazı semboller vardır. Bunlar görüldüÄŸünde insana çok ÅŸey anlatır. Bayrağı sıradan bir bez parçası olarak deÄŸerlendirebilir misiniz? Adnan Menderes’in gazetelerde boy boy yayınlanmaktan kaçınılmayan idam sehpasındaki reminin de sivil politikacılara çok ÅŸey hatırlattığını düÅŸünüyorum. Bakınız göreceksiniz, bundan sonra da eski kocası Hülya’yı ziyarete gidecek; hatta aynı evde oturacaklar fakat bu basın tarfından gündeme getirilmeyecektir. Belki resmen evli olmadan birlikte yaÅŸamaya devam edecekler ve bu durum takdirle dahi karşılanabilecektir.
Basın niçin Hülyayı boÅŸandırmakta bu kadar istekli davranmıştır? Kocasının davranışını çok çirkin gördüklerinden mi? Peki o zaman kendileri sürekli bu tür haberleri kovalayıp, yapanları gazetelerinde reklam etmiyorlar mı? Milyonlarca insanın karşısına hiç bir ÅŸey yokmuÅŸ gibi çıkarmaya devam etmiyorlar mı? Çok satan gazetelerinde evlilik kurumuna saldırıp gayrimeÅŸru iliÅŸkilere özendirmiyorlar mı? Bir yandan bu tür davranışların reklamını yaparken diÄŸer yandan aynı ÅŸeyi Hülya’nın kocası yapınca tavır almak, cezalandırmak amacıyla boÅŸanmaya teÅŸvik etmek nasıl bir mantıktır?
Çünkü onların derdi aile kurumunu yok etmektir. Birincil çabaları bunun içindir. Toplumun göz önünde ve oldukça popüler bir insan olarak Hülya’nın evli kalması, gençlere bir anlamda olumlu bir örnek teÅŸkil ediyordu. Son derecede rahat davranıp buna raÄŸmen evli kalmak onların kabul edeceÄŸi bir ÅŸey olamazdı. Nitekim sürekli üzerlerine gittiler ve toplumsal baskı varmış gibi boÅŸanmak zorunda bıraktılar.
Türkiyede aile kurumunun üzerine yoÄŸun bir saldırı yapılmaktadır. Nesillerini devam ettirmekten yoksun Batı uygarlığı, kendini düzeltmeye çabalayıp bunu baÅŸaramayınca bizim üzerimize gelmeye ve kendine benzetme çabasına girdi. Normalde insanlar arasında bir ihtilaf meydana gelince, ihtilafı körüklemek deÄŸil, arayı bulup barış saÄŸlamaya çalışmak ilkedir. Fakat ülkemizdeki batı temsilcileri, hayat realitelerini saptırıp ailenin kadın üzerinde büyük bir yükmüÅŸ gibi algılanmasına çabaladılar. Reyting rekoru kıran kadın programlarında ihtilaf noktalarını yakalayıp dev mercekler altında büyüttüler. Bir yara görüldüÄŸünde sarılması gerekirken, bunlar üzerine basıp yarayı daha çok nasıl kanatabiliriz diye düÅŸündüler. Kadın ile erkek arasındaki fizyonomik farkları gizleyip ‘eÅŸitlik’ diye bir saçmalık tuturdular. Üstelik yaptıkları eÅŸitlik adı altında kadını daha zorlu bir hayata itmekti.
Bütün bunları düzmece bulanlar olabilir. Bunca ÅŸeyin kurgulanıp yapılamaycağını söyleyenler olabilir. Ancak batı ve onların uzantıları çok sistemli hareket etmektedirler. Toplumda boÅŸanan binlerce tanınmamış insan varken sadece Hülya’nın boÅŸanmasını gündeme getirmek ‘magazin’ amacının ötesindedir.
Böyle planlı davranmasalar bütün dünyaya hükmedebilirler mi sanıyorsunuz?
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |