(28.07.2004 Tarihli D.B. Tercüman Gazetesinden)

Anadolu'nun çok sevilen, mütevazı, mütefekkir insanları vardır. Bunlar, halkımızın iman ve ahlâk mürÅŸitleridir. Hak yolunda, insanımızı tenvir ederler. Anadolu'nun, asırların eskitemediÄŸi tozlu sokaklarında yürürken, ayak izlerini görürsünüz. Onlar, Ä°slâm-Türk kültür ve medeniyetinin nakkaÅŸları, genç nesillerin gönüllü öÄŸretmenleridir. Hepsinin de mütevazı iÅŸleri, meslekleri vardır. Ekmeklerini taÅŸtan çıkarır, kimseye el açmazlar; herkese yardım ederler.
X X X

Said AÄŸabey'in vefat haberini okuyunca içim sızladı; gözyaÅŸlarımı tutamadım. ÇocukluÄŸumu ve ilk gençlik yıllarımı geçirdiÄŸim Malatya'daki yaÅŸadıklarım, bir film ÅŸeridi gibi gözlerimin önünden geçti.
M. Said Çekmegil, iÅŸte Anadolu'nun o iman ve ahlâk alperenlerinden birisiydi. Åžu farkla ki, tenviratı (aydınlatması), ömrünün tamamına yakın kısmını geçirdiÄŸi Malatya ile sınırlı kalmamış, bütün Türkiye O'nun fikirlerinden ve çalışmalarından istifade etmiÅŸtir.
X X X
Said AÄŸabey, terziydi. Malatya'nın Dörtyol semtindeki dükkânında mesleÄŸini icra ederek maiÅŸetini kazanırdı. Gençlik yıllarındaki ilk eseri olan "Münevver Anlayışımız"ı, daha dün okumuÅŸ gibi hatırlıyorum. Son derece velûd idi; bir çok fikir ve edebiyat eserini kaleme aldı. "Ä°nsanın Yolu Ä°slâm", "Milliyet Anlayışımız", "Ahlâk Anlayışımız", "Diyalektik", "Ä°yi Niyet", "Bir Nur DoÄŸacak", "Ruhta Ä°nkılâp", "Ä°badet Anlayışımız" gibi fikrî eserleri; "Limon AÄŸacım", "Aramızdaki Fark" isimli ÅŸiir kitapları ve "Müstesna" adlı ÅŸiir-nesir karışımı eseri, 37 ciltlik külliyâtından ilk hatırlayabildiklerim...
X X X
Said AÄŸabey, idealistti. Hayatı boyunca paraya, pula deÄŸer vermedi; zorbalığa baÅŸ eÄŸmedi. O bir dâvâ adamıydı. Ä°slâm mefkûresi ve tefekkürüyle yuÄŸrulmuÅŸ, ârif ve fâzıl bir gönül adamıydı. Fazla diploması yoktu ama "benim" diyen deÄŸme felsefe profesörlerine taÅŸ çıkarırdı.
"KaraoÄŸlan"lı yıllarında Malatya'yı ziyaret eden Ecevit, tavsiye üzerine Said AÄŸabey'in dükkânına geliyor. Uzunca bir sohbetten sonra çok etkilenen Ecevit, yanındakilere "Böyle insanlarla teması kesmemek lâzım" diyor. Yurtiçi gezisine devam ederken Ecevit birkaç yerde "Ortanın Solu, Muhammed'in Yolu" diye slogan atıyor. Daha sonra, bir yerlerden ikaz edilmiÅŸ olacak ki, bu sloganı devam ettirmiyor.
X X X
M. Said Çekmegil'in, merhum Üstâd Necip Fâzıl ile uzun bir beraberliÄŸi olmuÅŸtu. Büyük DoÄŸu'nun kurucularındandı. Necip Fâzıl ve arkadaÅŸları kurucu heyeti tamamlayamayınca akıllarına ilk olarak Said Çekmegil gelmiÅŸ ve Ä°stanbul'un dışına, Malatya'ya uzanmışlar. O'nun irtihali ile Büyük DoÄŸu'nun son çınarı da Hakk'a yürümüÅŸ oldu.
X X X
Çocukluk yıllarımda Malatya o kadar güzeldi ki... Malatya ÅŸimdi de güzel ama o zaman bir baÅŸka güzeldi. Niyazi Mısrî ve Battal Gazi baÅŸta olmak üzere nice evliyâlar yetiÅŸtiren bu ÅŸipÅŸirin beldemiz yemyeÅŸildi. Åžehrin içi ve çevresi baÄŸlarla bahçelerle doluydu. ArkadaÅŸlarla gezer, oynar, camiye, hocaya gider, günümüzü gün ederdik. Sıkça uÄŸradığımız yerlerden biri de Said AÄŸabey'in terzi dükkânıydı. Bir hayr-ül halef olarak yetiÅŸtirdiÄŸi Selâmi Çekmegil, çocukluk arkadaşımdı.
O zaman, Türkiye'de ilk olarak bir öÄŸretim kurumunda, Malatya Lisesi'nde mescit açmıştık. Merhum Mehmet Akif'in kurduÄŸu SebilürreÅŸad Dergisi'nde Selâmi ile birlikte baÅŸlarımızda takkelerimiz duâ ederken resmimiz yayınlanmıştı. Said AÄŸabey, namaza yeni baÅŸlayan gençlere bir takım kitap hediye ediyordu. Rahmetli babam (Kâmil Güzel) da bizi destekliyordu. Bir müddet sonra mescide sığmamaya baÅŸlamıştık. Derken, o zaman AkÅŸam Gazetesi'nin baÅŸyazarı olan Çetin Altan, "Lâiklik elden gidiyor" nevinden, o bildiÄŸiniz yazılardan birini yazdı. Bizim mâsum mescidimiz "irtica yuvası" olarak ilân edildi ve kapatıldı. Okulun en baÅŸarılı öÄŸrencileri olduÄŸumuzdan mıdır, nedir bilmiyorum; bizi okuldan atamadılar.
O üzüntülü günlerimizde Said AÄŸabey, başımı okÅŸayıp beni tesellî ederek kitap hediye etmiÅŸti.
X X X
Aradan yıllar geçti. AyaÅŸ Cezaevi'nde çile doldururken, Said AÄŸabey karlı bir kış günü bastonuna dayanarak hasta hâliyle beni ziyarete geldi. Dünyalar benim olmuÅŸtu. O kadar sevinmiÅŸtim ki...
X X X
Artık O'nu kaybettik... Tefekkürle, mefkûreyle, heyecanla, hizmet ve sevgiyle dolu hayâtı nihayete erdi. O'nun fikirlerini ve yazı hayatını, artık çok iyi yetiÅŸtirdiÄŸi oÄŸlu Selâmi Çekmegil devam ettirecek.
Bizim nesillerin iman ve ahlâk rehberliÄŸinde O'nun çok büyük hakkı vardır.
Hakkını helâl et Said AÄŸabey!...
Allah rahmet eylesin. Ruhun ÅŸâd olsun. Mekânın cennet olsun...
Dilimde O'nun bir dörtlüÄŸü var:
"Asya, Avrupa'ya mağlup olalı İstanbul'da
Ä°mamlar siyah cübbeli, Eyüp Sultan'da mum yanar
Cânım Ä°stanbul Bizans'a özenmiÅŸ
YüreÄŸim ona yanar."