Ülkemizdeki okullarda dil öÄŸretilemediÄŸinden yaygın ÅŸekilde ÅŸikâyet edilmektedir. Fakat bu sadece okullarda böyle deÄŸildir. Özel kurslar da baÅŸarısızdırlar. Yıllarca özel kursa devam edip yine de öÄŸrendiÄŸini kullanmaya çekinen insanları çevrenizde görüyorsunuzdur. Ben de bunlardan biri sayılırım. Meraklı ve özel çaba sarf eden biri olmamama raÄŸmen yabancı dil öÄŸrenimim asla istediÄŸim seviyeye gelmedi. Yakın zamana kadar bu büyük bir problem teÅŸkil etmedi. Çünkü iÅŸlerimi götürecek kadar yazabiliyor, yazılanları anlayabiliyordum. Fakat iÅŸ konuÅŸmaya gelince problem de baÅŸlıyordu.
2-3 ay kadar önce bir Japon firması ziyaret etmek istedi. İstanbul’da buluÅŸmak üzere randevulaÅŸtık. Bu arada bana yardımcı olabilecek birini bulmam gerekiyordu. Böyle durumlarda genellikle bir tercümandan fazlası gerekir. KiÅŸiler arasındaki kurulacak iliÅŸkiyi sadece kelimeler saÄŸlamaz çünkü. Bu nedenle tanıdık birinden bunu rica ettim. GörüÅŸme esnasında 1-2 saat kadar iyi idare ettiÄŸimi, sonrasında başımın aÄŸrıdığını ve giderek en iyi bildiÄŸim cümleleri dahi kuramaz hale geldiÄŸimi fark ettim. Bir süre sonra bu ortamda bulunup, yabancı dil konuÅŸmak zorunda kalmak benim için eziyet haline gelmiÅŸti. Nihayet görüÅŸme sonlandığında olayın niçin bu ÅŸekle dönüÅŸtüÄŸünü araÅŸtırmaya karar verdim. Niçin yabancı dil öÄŸrenemiyorduk? Bir dili kullanmak nasıl bu kadar yorucu hale geliyordu?
Yabancı dil eÄŸitiminin sadece bizde sorun olmadığını bu araÅŸtırmamda öÄŸrendim. EÄŸitimcilerinin dünya çapında yaptıkları araÅŸtırmalarda dil eÄŸitiminde %95 gibi yüksek bir baÅŸarısızlık söz konusu olduÄŸu söyleniyordu. Bu baÅŸarısızlığın olaÄŸan, baÅŸarının istisnai olduÄŸunu gösteriyordu.
Dil eÄŸitiminin dünya çapında bir sektör haline gelmesi, bu konudaki araÅŸtırmaları da hızlandırmıştı. Geleneksel gramer eÄŸitiminin yol açtığı baÅŸarısızlık uzmanları farklı arayışlara itmiÅŸ ve yeni yöntemler denenmeye baÅŸlanmış. Bu yöntemlerin bizde de tatbik edilip edilmediÄŸini bilmiyorum. Fakat ÅŸahsi kanaatim; yeni yöntemlerin avantajlarının oldukça fazla olduÄŸudur.
Geleneksel yöntemin en büyük zaafı okuma-yazmaya dayanmasıdır. Yani bu eÄŸitimin asli unsuru el ve göz olmaktadır. Hâlbuki dil; kulak ve ağızla kullanabileceÄŸiniz bir ÅŸeydir. Göz ve elle kazanılan bir beceriyi, dinleyerek ve konuÅŸarak kullanmaya kalkışırsanız tökezlemeniz tabii deÄŸil midir?
Bu konuda diÄŸer önemli nokta; geleneksel eÄŸitimin gramer öÄŸretimine dayanmasıdır. Biz ana dilimizi konuÅŸurken, gramer kurallarını hatırlayarak konuÅŸmuyoruz. Bir cümleyi kurarken bu tür matematiksel formüllere baÅŸvurarak yapmıyoruz. Böylece gramer, bir iletiÅŸim arcı olan dinleme ve konuÅŸmanın içinde tabii bir unsur olarak yer alamamaktadır. KonuÅŸmayı bilmeyen küçük bir çocuk önce dinleyerek anlar. Sonra öÄŸrendiÄŸi kelimeleri taklit ederek cevap vermeyi öÄŸrenir. Sonra da okumayı ve en son yazmayı öÄŸrenir. Geleneksel dil eÄŸitiminde bu sıralama tam tersinedir. BaÅŸarısızlığın ana nedeni budur. Her ne kadar sonradan öÄŸrenilen bir dilin ana dil yöntemiyle öÄŸrenilemeyeceÄŸi iddiaları mevcutsa da, bu yöntemi kullananlar tersini iddia etmekteler.
Bizim konuÅŸmalarımız doÄŸal, cevaplarımız otomatiktir. BaÅŸka bir dilde bunu yapmak için kelimenin çevirisini yapmadan otomatik olarak anlaşılması gerekmektedir. Bunu da ancak o kelimeyi yeterince duyup derin öÄŸrenerek yapabiliriz. Derin öÄŸrenmenin kuralı tekrar etmektir. Yeni bir kelimeyi 3-5 defa duymuÅŸ olmak derin öÄŸrenme için yeterli olmamaktadır. Bir kelimenin çeviri yapma ihtiyacı duymadan otomatik olarak anlaşılması için en az 30, bazen 50 kere tekrar edilmesi gerekiyormuÅŸ. Yeni metotlar temellerini bu nokta üzerine kurmuÅŸlar. Daraltılmış metinleri her gün 1-2 hafta boyunca dinleyerek bir daha unutmamak üzere öÄŸreniyorsunuz. Konular ilerledikçe öÄŸrendiklerinizi bunun üzerine bina etmeniz mümkün oluyor. Geleneksel yöntemde ise yenilerini öÄŸrenirken eskileri unutuyorsunuz. Yahut ön belleÄŸe kaydolmamış bu eski bilgileri tekrar hatırlamak sizi yoruyor. Normalde insanı rahatlatması gereken konuÅŸma, aksine bir savaÅŸa girmiÅŸ gibi yorgun hissetmenize neden oluyor.
Bu yöntemin en büyük özelliÄŸi kolaylığından geliyor. Dinleyerek öÄŸrenmek, bir metni alıp çalışmaktan, soruları yazarak cevaplandırmaktan çok daha kolaydır. Üstelik bir dershaneye gidip haftalarca öÄŸretmen nezaretinde ders görmenize gerek kalmıyor. Geleneksel yöntem yorucu olduÄŸu kadar külfetli de. Kurs ders ücretlerini düÅŸündüÄŸünüzde bir dil öÄŸrenimi için neredeyse bir servet ödenmesi gerektiÄŸini anlarsınız. Üstelik karşılığını alamadığız bir ödemedir bu.
Liseye giden oÄŸlum benden ders kitabı almak için para istediÄŸinde itiraz etmiÅŸ, ‘devlet veriyor ya’’ demiÅŸtim. Yabancı dil eÄŸitim kitaplarının ücretini devlet ödemiyormuÅŸ. Bunun için benden yüklü bir para çıktığını hatırlıyorum. Devlete, telif hakları yabancı bir yayınevinde bulunan kitapları bedava dağıtma ağır gelmiÅŸ olmalı. Bu da gösteriyor ki dil eÄŸitimi karlı bir sektör haline gelmiÅŸtir. İhtiyacınız olan ÅŸeyi yıllarca ödeme yapsanız dahi elde edemiyorsunuz. Tedavi yönteminiz size gösterilmiyor. Benim gibi yorucu bir çaba sarf etmeniz gerekebiliyor. Bunca yıl dil öÄŸretim metotlarının yanlışlığıyla ilgili tek bir cümle dahi kulağıma gelmemiÅŸ olmasını buna baÄŸlıyorum. Üstelik eÄŸitim konusunda iddia sahibi bazı kiÅŸilerin çok yakınında bulunmama raÄŸmen. EÄŸitim ve öÄŸretim konusunun uzmanları Türkçede yapılan bazı imla yanlışları yerine bu konuda bilgilendirmiÅŸ olsalardı, ömür boyu kendilerine minnettarlık hissederdim.
Bu yazıyı, yöntemi kendimde deneyip sonuç aldıktan sonra yazmayı düÅŸünüyordum. Yeni metotla öÄŸretim yapan bir seti internetten satın aldım. Aradan iki ay geçince durumumdaki fark bariz bir ÅŸekilde ortaya çıktı. Yöntemin baÅŸarısından emin olunca daha fazla gecikmeden sizlere haber vermek istedim. Yazarlar soyut kavramlar üzerinde tartışmayı severler. Ben okuyucuya faydalı, pratik, hayatında kullanabileceÄŸi ÅŸeyler söylemeye çalışıyorum.
Åžimdilik bu kadar söyleyebilirim. Konuyla ilgili teknik bir makale de yazmak mümkün tabii. Benim tarzım olmadığından onu ileri bir tarihe erteliyorum.
|
Sağolun Raci bey. Yazar dilhan açık 2008-02-21 00:12:39 Raci bey, Hep düşündüğüm bir konuya ışık tuttunuz. teşekkür ederim. |
Teşekkür. Yazar girisim açık 2008-02-22 18:25:25 Faydalı olabildiysem sevinirim. Makale giriş niteliğinde ve konuya dikkat çekmeyi amaçlıyor. Yeterli ilgiyi görürse, dil öğrenimi için detayları ihtiva eden ikinci bir yazı hazırlarım. Teorik değil pratiğe yönelik olarak; yapılacak-yapılmayacak şeylerin listesi şeklinde hazırlayabilirim. Bu konu masaya yatırılmalı ve tartışılmalı. Hemen yapılması gereken şey; Gramer öğreniminin derhal terk edilmesidir. Kelime ezberi bırakılmalıdır. Geleneksel yöntemle dil öğrenmek mümkün değildir. Zaten milyonlarca zeki öğrenci öğrenememektedir . Suçlu asla siz-biz değiliz. Bunun için yurt dışına vs. gitmeye gerek yoktur. 100usd'ye bir set ve bir ipod sahibi olmak, günde bir saat dinlemek kafidir. Katkınız için teşekkür ederim. |
Kişilik sorunları mı? Yazar yasinoglu açık 2008-02-23 22:32:44 nullBu konuda yazdığım yorum neden yayınlanmadı? |
Yazar chan lee açık 2008-02-24 13:10:43 yorumlar süzgeçten geçmeden direk yayınlanıyor. muhtemelen sizin göndermenizde bir hata olmuştur. |
Ama Çinliler Türkçe öğreniyor. Yazar yasinoglu açık 2008-02-25 23:26:03 Sevgili chan lee Ne güzel Türkçe öğrenmişsin. Nasıl becerdin, tebrikler. Kritere neden gerçek isimlerle yazılmıyor da takma isimlerle yazılıyor? Kimlik sorunu mu var? Herkes Raci Bey gibi kendi isimleriyle yazsınlar. Sünnete de uygun, Çekmegil ekolüne de... |
Yazar chan lee açık 2008-02-26 02:08:38 :D niye bu şekilde bir saldırıda bulunma ihtiyacı hissettiniz anlamadım doğrusu. kimlik sorunu olabilir veya olmayabilir, takma isim kullanırım veya kullanmam. merak ediyorsanız, kimliğimi gizleyen biri değilim sorarsanız söylerim ff ben sizin kimliğinizi teşhis ettim mesela.. biraz asabi sanırım? iyi günler |
Yazar chan lee açık 2008-02-26 02:12:22 raci abi yazdıkların benim de zihnimde bi ışık açtı. dili dinleyerek öğrenmek demişken, itunes adında bir program sayesinde podcastlerle dil eğitimleri var. yani hangi dili öğrenmek istiyorsanız ücretsiz eğitimleri tıklıyorsunuz adamın biri başlıyor konuşmaya ff |
Konuyu saptırmak Yazar yasinoglu açık 2008-03-01 00:23:04 chan lee Kim olduğunuzu bile bilmiyorum. Neden saldırayım? Kimliksiz yazı yazmak sünnete uygun mu? Çekmegil ekolüne uygun mu? Ayrıca ya hayır söylemeli ya susmalıyız. |
setin adı ne nereden aldınız Yazar suntalam açık 2008-03-16 13:19:59 setin adı ne nereden aldınız bizde başlayalım çalışmaya |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.