25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow Tarımda Küresel Komplo:
Tarımda Küresel Komplo: PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 15
KötüÇok iyi 
Yazar Fahri Yurtsever   
10-02-2008
TARIMDA KÜRESEL KOMPLO:                           
 
                               Fahri YURTSEVER
 Sn. Banu Avar, Portekiz tarımının, AB ne katılım sürecinde ne hale geldiÄŸini anlattı. BildiÄŸimiz, yaÅŸadığımız bir gerçeÄŸi seyrettik. Anlatılan ülkemiz olsaydı, benzerlikler bu kadar olurdu.

KüreselleÅŸme ile beraber dünyada bir büyük oyun tezgahlanıyor. Oyunun parçalarından biriside, tarım sektörü.

BilindiÄŸi üzere, küresel güçler yani dev global ÅŸirketler ve siyasi merkezleri, dünya ticaretini denetimlerinde tutuyorlar. Bu güçler paranın da patronları. Yani, oyun kurucuları küresel finans ve ticaret sermayesi. BaÅŸ misyonerler, Ä°MF-Dünya Bankası-Dünya Ticaret Örgütü.


Öylesine denetimlerinde tutuyorlar ki, hangi limandan hangi geminin kalktığını, yükünün detayını, okyanusta ÅŸu an nerede bulunduÄŸunu-GPS, nereye gideceÄŸini, sigorta poliçesine varana dek izliyorlar. Bununla kalmıyor, uydu destekli ve dünyanın dört bir yanına yayılmış hava gözlem istasyonları vasıtası ile, hava olaylarının hangi ülkede tarımsal üretimi ne ÅŸekilde etkileyeceÄŸine kadar bilmek istiyorlar.

ÖrneÄŸin, Katrina kasırgası Amerika’yı vuracakken, büyük kahve ÅŸirketleri-tüccarları ellerini ovuÅŸturuyor. Sezonda, Brezilya kahve rekoltesinin yükseleceÄŸini ve fiyatların düÅŸeceÄŸini anlıyorlar. Ona göre ürün borsalarında baÄŸlantı yapıyor veya hisse senedi borsalarında oynuyorlar.

Çok mu abartılı geldi. Komplo teorisi nasıl olsa, o kadar olacak! Siz yinede, Wall Mart yada Nestle’nin yıllık cirosuna ve dünya sıralamasına bir bakın.
Portekizde ne oldu? AB tarım politikası ile beraber, geleneksel ürünler kaldırıldı, yerine AB’nin gerek duyduÄŸu çeÅŸitlere yönelindi. Fonlardan gelen paralar, ancak büyük toprak sahipleri ve iÅŸletmelerinin iÅŸine yaradı. Küçük çiftçi topraklarını terk etti. Ülke, yetiÅŸtirdiÄŸi ürünleri AB içine ihraç ederken, kendisi de dışardan domates, elmaya varana dek ithal etmek zorunda kaldı. Tarımsal ürünlerin, sütün bile fiyatı anormal arttı. Ä°yi kötü kendisini besleyen ülke, birkaç çeÅŸitte ihracatçı, kalanlarında ithalatçı durumuna düÅŸtü. Fiyatlar katlandı. Kente göçler varoÅŸların oluÅŸmasına, iÅŸsizliÄŸe ve suç oranlarında patlamaya yol açtı. Üstelik burası bir AB ülkesi!

Türkiye’de ne oluyor diye sorsaydık, yanıt aynısı olmaz mıydı? Ya, Güney Amerika’da neler oldu?
Ülkemizde, fındık rekoltesinin yüksek olduÄŸundan bahisle, aÄŸaçlar söktürülür ve türlü oyunlarla üretici periÅŸan edilirken, aynı güçler Dünya Bankası kanalıyla Gürcistan-Azerbaycan ve Arjantin de fındık diktiriyor, Almanya-Ä°spanya da aÄŸaç başına 30 euro teÅŸvik veriyorlar.
Yine, ülkemizde ÅŸeker pancarı üretimine kota konulurken, tesadüfe bakınki, Cargill gelip ülkemize yerleÅŸiyor.
Tezgahın mantığı şu:
1-Tarımda hiçbir ülke kendi kendine yetmeyecek. Böylece, dünyada sen bana buÄŸdayı, ben sana elmayı-muzu bir ticari hareket baÅŸlayacak ve buradan müthiÅŸ bir ticari kar yaratılacak. Aracı karı. Bizdeki deyimle, kabzımalcılık. Küresel kabzımallık desek nasıl olur acaba!
Küçümsemeyin. Ülkemizde bu paranın 4.5 milyar dolar olduÄŸu hesaplanmaktadır. Tabii kayıtlı rakamlara göre, yani hal giriÅŸ çıkış faturalamalarına binaen. Tarladaki üreticiden alacak veya gümrükten çekeceksiniz, ÅŸehirlerdeki hallere dağıtacaksınız. Tarlada, 300 kuruÅŸ olan domates, pazarda olacak 1500 kuruÅŸ. Birde bunu dünya ölçeÄŸine vurun.

2-Üreticiyi ve ülkeyi kendinize mahkum edeceksiniz. Çok mu para istedi, baÅŸka ülkeden daha ucuza getirip, tarlasında, dalında bırakacaksınız. Ülkeleri-üreticileri birbirine kırdıracaksınız. Niçin Gürcistan’a fındık diktiriyorlar? Yada Ä°spanyol fındık üretici niçin ayaÄŸa kalktı bu sene? Aynı oyun zeytin ve zeytinyağında da oynanıyor. Yunan-Ä°talyan-Ä°spanyol zeytinyağına karşı, ülkemize ve Suriye'ye zeytin diktiriliyor. Amerika'dan Mısır, Arjantin'den ayçekirdeÄŸi geliyor.
Ülkemizde tütün bitti, pamuk, ayçekirdeÄŸi bitmek üzere. BuÄŸday tarlaları, zeytinlik ve baÄŸ oluyor yada boÅŸ kalıp, çoraklaşıyor.. BuÄŸday, pirinç ithal ediyoruz..
Mahkumiyetin diÄŸer ayağı tohum, ilaç ve gübre bağımlılığı ile saÄŸlanıyor. Yaptırılan yasal düzenlemelerle perçinleniyor. 
Topraklarını terk etmek durumunda bırakılmış küçük üreticinin-köylünün yerini, global çiftlik ÅŸirketleri dolduruyor. Toprak mülkiyeti, tarımsal üretim ve ticaretle beraber yabancıların eline geçiyor.

3-Dünyanın en geliÅŸmiÅŸ, sanayileÅŸmiÅŸ denilen ülkelerine bakınız. ABD baÅŸta, hepsi tarımsal ürünler ihracatçısı ve sektörü % 45-60 lara varan oranlarda destekliyorlar. Yoksul, geri kalmış, azgeliÅŸmiÅŸ ülkelerse, ithalatçı. TersliÄŸe bakınız. Sizce bu iÅŸte bir gariplik yok mu? Ufacık Hollanda'nın tarım üretimi Türkiye'nin 8 katı.!
Allah hiç kimseyi açlıkla terbiye etmesin ÅŸeklinde bir atasözümüz vardır. Bu söz bizlerin kulağına altın küpe olacağına, emperyalistlerin elinde silaha dönüÅŸüyor. Farkında mıyız?
Bir KurtuluÅŸ Vapuru hikayesi vardır, bilir misiniz? Seyrettiniz mi? Ya, Ermenistan’a gönderdiÄŸimiz buÄŸdayı?
Benzer tezgah, hayvancılık ve sanayi ürünlerinde de söz konusudur, uyarlayabilirsiniz. Ancak, tarım bambaÅŸka bir öneme sahip. Benzin olmazsa arabaya binmeyebilirsiniz, ama ya ekmek yapacak buÄŸday olmazsa? YaÄŸ, ÅŸeker bulamazsanız?
Bundan dolayı, en stratejik sektör tarımdır. En stratejik iÅŸletme de toprak.
Maalesef, memleketimizin hiç kıymetini bilmiyoruz. Ä°srail çölde tarım yapmanın uÄŸraşı içinde iken, Japonya bir karış toprak kazanma peÅŸinde iken, Hollanda okyanusla amansızca toprak savaşı verirken, biz en verimli 1. sınıf tarım arazileri üzerine ÅŸehirler, oteller, organize sanayi bölgeleri kuruyoruz.
2030-40 lardan sonra, suyun petrolden önemli olacağı hesap edilirken, bu hesap toprağın, ama özellikle "Mezopotamya" toprağının önem kazanacağı anlamına da gelirken, su akıyor ve biz bakıyoruz. Ülkemizin çölleÅŸmesini, göllerimizin kurumasını seyrediyoruz. Ülkemiz topraklarını, sularını, tarımını küresel güçlere, emperyalizme teslim ediyoruz.
*
Bu noktaya, tabiiki, birtakım ÅŸer güçlerin salt kötü niyetiyle gelinmedi. Bankerler ve ticari sermaye, sanayi sermayesinden öncede vardı. Ancak, sanayi, teknoloji ve bilimdeki devasa geliÅŸme, her alanda üretimi müthiÅŸ artırdı. Ülke bazında üretim fazlaları oluÅŸmasına sebep oldu.
Bu fazlaların ülke içinde ve dünyada dolaÅŸabilmesi için, GDOlara ihtiyaç vardı. Böylece kolay bozulmayan, sert-kalın kabuklu ürünler peydah oldu.. Kanser ve ulaşım-lojistik sektörü patladı..
Bu ürünlere alıcı bulabilmek için pazarlar gerekiyordu. Halihazırda, borçlandırılarak teslim alınmış ülkelerde, IMF-Dünya Bankası marifeti ile, tarım çökertildi, yeniden ÅŸekillendirildi. Daha otuz sene önce, siz sanayi ülkesi olmaya uygun deÄŸilsiniz, tarımla uÄŸraşın denilen ülkelere, bu kez de tarım paketleri dayatıldı. GATT, DTÖ’ne dönüÅŸtürüldü.
Ä°nanmıyorsanız, DoÄŸrudan Gelir DesteÄŸi nedir, bir araÅŸtırın. Ne zaman baÅŸlamış, Dünya Bankası niçin 500 milyon dolar vermiÅŸ ve bu para toprağını ekmeyen köylülere dağıtılmış mı, etrafınıza sorun!  
Süreç devam ediyor.
Allah hiç kimseyi açlıkla terbiye etmesin!
Fahri Yurtsever

Ä°lgili yazılar: Tarım ve Kırsal Nüfus, Fındık Kurduna bakabilirsiniz.

Ekler:
TÜGEM -Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve GeliÅŸtirme Gn. Md.lüÄŸü :
Tarım Stratejisi Belgesi Çevresinde Yapılan Çalışmalar
Çiftçi Kayıt Sistemi de her yıl yapılan düzenlemeler ile devamlı bir geliÅŸme göstermektedir. Bu geliÅŸme ülkemizi çeÅŸitli sebeplerle ziyaret eden AB ve Dünya Bankası uzmanları tarafından ifade edilmektedir. Ayrıca Ziraat Odaları, DÄ°E, Maliye Bakanlığı, Ä°çiÅŸleri Bakanlığı gibi kamu kurumlarının yanı sıra birçok özel sektör kuruluÅŸu da ÇKS veri tabanını kullanmak üzere Bakanlığımıza baÅŸvurmaya baÅŸlamışlardır.
2006-2010 yılları arasında uygulanması planlanan Tarım Stratejisi Belgesi 30 Kasım 2004 tarih ve 2004/92 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile kabul edilmiÅŸtir. Söz konusu strateji belgesinin desteklemelerle ilgili olarak dikkate aldığı temel ilkeler;
a) AB Ortak Tarım ve Balıkçılık Politikalarına uyum saÄŸlanması ve DTÖ'nün Tarım AnlaÅŸması hükümlerine uygun politikalar yürütülmesi.
b) Piyasa koÅŸullarında tarımsal üretime yönelik olarak piyasa mekanizmalarını bozmayacak destekleme araçlarının kullanılması.”  08 Åžubat 2007  
http://www.tugem.gov.tr/tugemweb/dgdvecks.html
*
Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) daha önce bloke olan Doha Turu’nu yeniden canlandırmak amacıyla bir araya gelen DTÖ ülkeleri, yine bir uzlaşıya varamadılar ve ÅŸimdiye kadar “kriz” kelimesini aÄŸzına almaktan çekinen Genel Sekreter Pascal Lamy, görüÅŸmelerin girdiÄŸi çıkmaza bakarak DTÖ’nün “artık bir krize girdiÄŸini” bütün dünyaya ilan etti. Hindistan Ticaret Bakanı Kamal Nath’ın 1 Temmuz’daki görüÅŸmeleri terk etmesi ve “ABD ve AB tarım sübvansiyonları konusunda geliÅŸmekte olan ülkeleri rahatlatacak bir adım atmadan görüÅŸme masasına dönmeyeceÄŸini” açıklaması gözlerin bir kere daha ABD ve AB’ye dönmesine neden oldu. Arkasında geliÅŸmekte olan 110 ülkenin desteÄŸi olduÄŸunu söyleyen Nath, bu geliÅŸmiÅŸ ülkelerin verdikleri tarım sübvansiyonlarının yarattığı haksız rekabetle, kendi çiftçilerinin hiçbir ÅŸekilde baÅŸ edemediklerinin altını bir kere daha çizdi.
Amerikalı ve Avrupalı çiftçiler, kendi ülkelerinden aldıkları tarım sübvansiyonları sayesinde geliÅŸmekte olan ülkelerin pazarlarına yerli çiftçilerden daha düÅŸük fiyatlarla girebiliyorlar. Bu da yerli çiftçileri kendi ülkelerinde ticaret yapamaz bir konuma düÅŸürüyor. Ayrıca, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin tarım malları pazarına girmek isteyen geliÅŸmekte olan ülkelerin çiftçilerine yönelik de yüksek tarifeler uygulanıyor.

 Böylece, “bir tur daha boÅŸa geçerken” geliÅŸmekte olan ülkeler, kendi aleyhlerine iÅŸleyen rekabetin olumsuzluklarının uluslararası toplum tarafından giderilmesi için umutsuz bekleyiÅŸlerine devam ediyorlar.  03.07.2006
*
Kemal DerviÅŸ, geçenlerde konuÅŸmacı olduÄŸu bir toplantıda "AB her ineÄŸine günde 2 euro sübvansiyon veriyor. Bizim hayvancılığımız bununla nasıl yarışabilir ki? GeliÅŸmiÅŸ ülkelerin kendi tarımlarını bu kadar desteklemelerinin önlenmesi lazım" demiÅŸti. Daha önce de yurtdışındaki pek çok uluslararası toplantıda Brezilya ve Hindistan gibi geliÅŸmekte olan ülkelerden bakanlar, ABD ve AB'nin tarıma verdiÄŸi yüksek sübvansiyonlarla, geliÅŸmekte olan ülkelerdeki tarım ve hayvancılığı nasıl yok ettiÄŸini yana yakıla anlatmışlardı. Meral Tamer 01.07.2003


Yorum
Tebrk ve amin dileklerimizle...
Yazar kubha açık 2008-02-10 21:50:16
Allah gerçekten hiç kimseyi açlıkla terbiye etmesin. Bu tür aydınlatıcı yazıların mümkün olduÄŸunca tabana inmesi lazım... 
 
Fahri beyi tekrar tebrik ediyorum... 

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 19-02-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111679765 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net