15-10-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow EN HIZLI KOVBOY
EN HIZLI KOVBOY PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 16
KötüÇok iyi 
Yazar Raci Durcan   
03-09-2005
Image
Amerika Ä°ran’ın nükleer silah geliÅŸtirmesini sürekli gündemde tutuyor. Eski büyükelçi ElekdaÄŸ ve eski savunma sanayii müsteÅŸarı Vahit Erdem’in de bu konu üzerindeki hassasiyetlerini basından takip ettik. Peki silahlanmak bu kadar önemli mi?.  Kendilerinde kat kat üstün silahlar varken Amerika ve Avrupa Ä°ran’ın bu nispeten basit  silahının üzerinde niçin bu kadar duruyor?. Niçin gazetelerde sık sık silahlanmaya ayrılan paralarla Afrikada ÅŸu kadar insanın doyabileceÄŸi söylenirken Batı ülkeleri hala bunu yapmaya devam ediyor?. Çünkü silah bir medeniyetin temelidir. Yeni medeniyeti kuracak olan da ancak yeni bir silahtır. Amerika ikinci cihan harbinde Almanya’dan önce Atom bombasını bulmasaydı ÅŸimdiki konumunda olamayacaktı. Silahınızın menzili nereye kadar uzanırsa oraya kadar hükmedersiniz. SavaÅŸ uçağınızın uçus mesafesi, hükmünüzün nereye kadar geçerli olduÄŸunu da belirler.

Medyada sık rastlanılan silah karşıtı propaganda ahmak aldatandır. Aslında kimse bu söylenenlere kulak asmaz. Herkes silahlanmaya devam eder ve edecektir. Bunlar ancak yoksulluk seviyesinde olan ülkelerdeki hükümetleri sivil toplum örgütleri karşısında mahkum etmek amacını taşır. Bağımsızlıklarını korumak için silahlanmak zorunda kalan hükümetler baÅŸka ÅŸeylere harcanmayan bütçeleri silaha ayırdıkları için suçlanırlar. Halbuki bu yarışın durması için önce nükleer silah sahibi ülkelerinden bunları geliÅŸtirmekten vaz geçmesi gerekmektedir. Onlar bütün insanlığı yok edebilecek kadar silah üretmeye devam ederken siz teslim olmuÅŸ bir ÅŸekilde bundan geri duramazsınız. Zaten yeni bir uygarlık meydana getirecekseniz eÄŸer, onların bu silahlarından daha üstününü koymalısınız ortaya. Kovboy’un anladığı tek dil budur çünkü. Batının vahÅŸi koyboy’u sizden önce silaha davranacağına gözü kestiÄŸi an tereddüt etmeden çeker o silahı ve vurur. O halde onunla eÅŸit ÅŸartlar altında konuÅŸmak için önce belinizdekine, sonra onunkine ve daha sonra da reflekslerinize bakmanız gerekmektedir. ‘Kovboy’u kızdırmadım ki bana silah çeksin!’ diye hiç düÅŸünmeyiniz. Sizin var olmanız bile onun kızması için yeterli neden teÅŸkil eder. VahÅŸi kovboy adalet denilen kavramı tanımaz. O sadece silahtan anlar.

   Silahlar tarih boyunca da iliÅŸkilerde belirleyici rol oynamışlardır. Kısaca göz atabiliriz:

   SavaÅŸtan kaçınmanın insan biyolojisini dumura uÄŸratttığı gerçeÄŸini bir yana bırakalım,  savaÅŸlar insan medeniyetlerinin en temel unsurudurlar. SavaÅŸ olmasaydı bugünkü yüksek diye vasıflandırılan teknolojik uygarlık ortaya çıkmayacaktı. Çünkü bugün kullanmakta olduÄŸumuz bir çok ÅŸey Ä°nsanlığın birbirinden korkuyor olmasından ve ihtilaf halinde de savaÅŸmalarından doÄŸmuÅŸtur. Sanayiinin bel kemiÄŸi durumunda olan çelik, bu günkü geliÅŸimini savaÅŸlarda kılıç olarak kullanılıyor olmasına borçludur. Roma imparatorluÄŸunu ele alarak örneklendirebiliriz: Romalılar uzun süren imparatorluklarını, kazandıkları toprakları kendilerini çevreleyen milletlerden korumalarına borçlular. Surlarla çevirdikleri önemli ÅŸehirleri uzun kuÅŸatmalara dayanabiliyordu. Bir defa ÅŸehirleri korumak için sur yapabilmek inÅŸaat tekniÄŸini bilmek anlamına gelir. Büyük surları yaptıkları teknikle günümüze kadar kalabilmiÅŸ muhkem sarayları, kiliseleri tiyatro salonlarını da yapabilmiÅŸlerdir. Ayrıca limanlarını korumak için düÅŸmandan daha hızlı gidebilen kadırgalar yapmak zorundaydılar. Yine o çağın tankları yerine geçen savaÅŸ arabaları Romalıların icadıdır.  Ä°ki ya da daha fazla atın çektiÄŸi bu arabalara gürz, mızrak v.s gibi bir çok savaÅŸ gereci yüklenebiliyordu. Ayrıca atlar ve sürücü de zırha bürününce hareket kabiliyeti yüksek bu araç bir ölüm makinasına dönüÅŸüyor, yenilmez oluyordu. Romalılar bu icatlarıyla Asya içlerine kadar hakim oldular. Gidip ganimet toplayıp yıkılmaz kaleler içine yerleÅŸtirdikleri ÅŸehirlerinde yediler. At arabaları için yollar yaptılar. Ä°lk açılan yollar bile bir bölgeyi iÅŸgal için askerler tarafından yapılmıştır. Sonra insanlar bu yolları, köprüleri seyahat ve ticaret için kullanmışlardır. Günümüzdeki tren rayların arsındaki standart mesafe iÅŸte bu at arabası yollarından gelmektedir. Ä°ki ray arasındaki uzaklık; iki atın yan yana koÅŸabileceÄŸi minimum  mesafedir.

   Romalılar ne zaman ki hafif kuÅŸanmış, hızlı hareket kabiliyetindeki Türklerle karşılaÅŸtılar, yenilmeye baÅŸladılar. Artık Tank gibi at arabaları bir iÅŸe yaramıyordu. Büyük ordularla Romalılar ÅŸehirden çıksa bile önlerinden hızla kaçabilen bu hafif süvarileri yakalayıp yok edemiyorlardı. Böylece toprak kaybederek Ä°stanbul ÅŸehrinin muhkem surlarına kadar gerilediler. Åžimdi de orada yenilmezdiler. Çünkü surların kapısı kapanınca oraya iÅŸleyebilecek bir silah yoktu. Defalarca kuÅŸatılan ÅŸehir, her seferinde dayanabilmiÅŸ, kendileri deÄŸil kuÅŸatmacılar pes etmiÅŸlerdi. Bu dönem feodal derebeylik dönemi diye tanımlanıyor tarihte. Kendine kale inÅŸaa edebilen her feodal, kaleyi çevreleyen arazilerde köylü çalıştırıp vergi toplayabiliyor ve bununla asker besleyebiliyordu. Saldırı karşısında kalesine çekilerek büyük güçlere kafa tutabiliyordu. Bu ÅŸekilde süren çağı, Ortaçağı Sultan Fatih bitirdi. Daha doÄŸrusu Fatihin topları. Fatih o zamana kadar görülmemiÅŸ büyüklükteki topları döktürerek surları dövmeye baÅŸladığında iÅŸin ÅŸekli belli olmuÅŸtu. Açılan gedikler artık kapatılamıyordu. Böylece, feodal derebeylerinin hüküm sürdüÄŸü dönem sona erdi. Yeni çaÄŸ, büyük imparatorluklar çağıydı. Bir tarafta süper güç Osmanlı, diÄŸer tarafta Hıristiyanlar topluluÄŸu vardı. Ä°slam ilerleyiÅŸi sürerek onları Ä°spanya kıyılarına sıkıştırdı. Ä°ÅŸte burada tarih bir defa daha kırıldı. Kesin bir maÄŸlubiyetle yer yüzünden silinmek üzere olan topluluklar çaresizlikle önlerindeki okyanusa açıldılar. Ticaret yolları Müslümanların elindeydi. Dünya ticaretinden pay alamıyor, sürekli fakirleÅŸiyorlardı. Birkaç maceraperest okyanusa açılarak Amerika’yı keÅŸfetti. Sonrada Büyük okyanusu geçerek Hindistan’a ulaÅŸtıklarında artık buraları sömürebiliyor, böylece zenginleÅŸebiliyorlardı. Oralardan elde ettikleri ganimetlerle (altın ve köleler) Avrupa’da büyük sermaye birikimleri oldu. Gözünü kar hırsı bürümüÅŸ insanlar bir çok icat da yaptılar. Åžimdi onların donanmaları insan ya da rüzgarla deÄŸil buharla çalışıyordu. Toplarının menzili Osmanlıdan uzundu. Tüfekleri tek tek atan deÄŸil otomatikti. SavaÅŸları kaybetme sırası Osmanlıya gelmiÅŸti ve kısa zamanda da çöktü. Åžimdi onlar üstün ateÅŸ gücüyle dünyanın istedikleri noktasını gidip iÅŸgal edebiliyorlar. Artık onların borusu ötüyor, onların dedikleri gibi ÅŸekilleniyor yer yüzü. Buldukları atom bombasıyla dünyanın en savaÅŸçı uluslarını bile dize getirebiliyorlar. SavaÅŸ uçakları yukarıdan istedikleri yeri bombalayabiliyor. Gemileriyle yüz binlerce askerlerini bir baÅŸka kıtaya çıkartabiliyorlar. Pek yakında yıldız savaÅŸları projeleriyle bu iÅŸi bu kadar da zahmet etmeden uzaydan yapabilmeyi planlıyorlar.

   Bizi bin metrelerce yukarıya çıkarıp götüren uçaklar ve hızlı gemiler hep askeri amaçlarla geliÅŸtirildi. Ayı keÅŸfetmek için gönderilen uydular bir top mermisi tekniÄŸi ile gitmekteler yerlerine. Denizlerde yol bulmak, iz takip etmek için gerekli harita bilgisi askeri amaçlar için geliÅŸtirildi. Ä°nsanların bir araya gelip topluluklar oluÅŸturması bile kendilerini yabancı toplulukların düÅŸmanlıklarından korunmak amacıyladır. Åžehir hayatının temeli olan kurallara uygun davranmak, askerliÄŸin temelidir. Åžimdi çok yaygın olarak kullanılan Ä°nternet bile askeri amaçlarla keÅŸfedilmiÅŸtir.

   Tarih içindeki insanı ÅŸekillendiren, medeniyetleri kuran askerliÄŸe bu kadar düÅŸmanca bakmakla hata etmiyor muyuz? SavaÅŸ karşıtı tutumla hem bir ütopya arkasında koÅŸuyor hem de insanın yaÅŸama ÅŸansını alıyoruz elinden.

   Üstelik bu sadece batının iÅŸine yaramaktadır. Onlar okyanuslarda nükleer denemeler yapıp depremlerin oluÅŸumunu tetiklerken biz silahlanma karşıtlığı ile bir yerlere varabileceÄŸimizi umuyoruz.

   Åžunu asla unutmamalı ki, yeni bir uygarlık kuracaksak eÄŸer, bunu ancak kovboyun silahından bizi koruyabilecek yeni bir silahla yapabiliriz.

    Her medeniyetin kendine has bir silahı vardır. Mekke’yi kuÅŸatanlar Hendek’le karşılaÅŸmasalardı bütün Müslümanları yok edebilir, Ä°slam yer yüzünden silinebilirdi.  O güne kadar alışılmadık bir savunma yöntemiyle ÅŸehri hendekle korumak bu yeni uygarlığın da silahı oluyordu. Tam da Ä°slam’a yakışan bir ÅŸekilde, saldırı amacıyla deÄŸil, düÅŸmanın zararını bertaraf etmek için.

   Onun silahı bizimkinden iyi ve hızlı olduÄŸu sürece onu bize karşı çekmekten imtina etmeyecektir. Kovboy filmlerinde kuraldır, daha hızlı olan içeri girdiÄŸinde diÄŸerleri kenara kaçıp pısar ve ona yer açarlar. Åžimdi Batının en hızlı kovboyu dünya sahnesine girmiÅŸ bulunmaktadır. Kenara kaçmayanlara ise kötü kötü bakmaktadır. Batının deÄŸil; dünyanın en hızlısı olduÄŸunu düÅŸünmektedir.

   Onun dersini verecek olan da yine kovboy filmlerine göre ondan daha hızlı olandır. Henüz bu rolde kimse görünmemektedir. O da canının istediÄŸine hakaret edip tahrik etmekte, sonra bu tahrike dayanamayan onurlu biri cevap verdiÄŸinde de vurup öldürmektedir.

   Siz kovboyun hala bir takım insani telkinlerle bu iÅŸten vaz geçeceÄŸini mi düÅŸünüyorsunuz?.

   O halde hiç kovboy filmi seyretmemiÅŸsiniz.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 05-09-2005 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
120906692 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net