27-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow AB SÃœRECÄ°NDE TARIM ve KIRSAL NÃœFUS :
AB SÜRECİNDE TARIM ve KIRSAL NÜFUS : PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 18
KötüÇok iyi 
Yazar Fahri Yurtsever   
04-01-2008
AB SÜRECÄ°NDE TARIM ve KIRSAL NÜFUS :             
                                                            
 Fahri Yurtsever

AB sürecinde kırsal nüfusumuzu % 7 lere indirmemiz gerekiyormuÅŸ… 
    En sıkıntılı konu tarım olacakmış…
    Kırsal nüfusumuz % 35 e düÅŸmüÅŸ, sevindirici imiÅŸ! Batı ülkelerinde oran % 5 miÅŸ. Bizde rakama yaklaşıyormuÅŸuz. Zaten AB de öyle olmasını istiyormuÅŸ.!  
    Söz konusu edilen, kırsal kesimde yaÅŸayan ortalama 25 milyon insanın, kadını, erkeÄŸi, çocuÄŸu, yaÅŸlısı, köylü-kasabalısı 20 milyonu. 20 milyon insanın yer deÄŸiÅŸtirmesinden, topraklarını terk etmesinden bahsediyorlar.
    Aynı zamanda koca bir memleketin doyurulması meselesi. Yakın ya da uzak gelecekte, tarım ürünleri ithal edemez duruma düÅŸersek veya dünyada bir buhran çıkarsa açlık tehdidiyle yüz yüze kalır mıyız meselesi.
    Esasen en stratejik mesele. En önemli sektör.
    AB sürecinde kırsal nüfusumuzu % 7 lere indirmemiz gerekiyormuÅŸ… En sıkıntılı konu tarım olacakmış…Kırsal nüfusumuz % 35 e düÅŸmüÅŸ, sevindirici imiÅŸ! Batı ülkelerinde oran % 5 miÅŸ. Bizde rakama yaklaşıyormuÅŸuz. Zaten AB de öyle olmasını istiyormuÅŸ.!   Söz konusu edilen, kırsal kesimde yaÅŸayan ortalama 25 milyon insanın, kadını, erkeÄŸi, çocuÄŸu, yaÅŸlısı, köylü-kasabalısı 20 milyonu. 20 milyon insanın yer deÄŸiÅŸtirmesinden, topraklarını terk etmesinden bahsediyorlar. Aynı zamanda koca bir memleketin doyurulması meselesi. Yakın ya da uzak gelecekte, tarım ürünleri ithal edemez duruma düÅŸersek veya dünyada bir buhran çıkarsa açlık tehdidiyle yüz yüze kalır mıyız meselesi. Esasen en stratejik mesele. En önemli sektör.

    Bu beyler bunu unutuyorlar, unutmuÅŸ gibi yapıyorlar.
    Beyefendiler, bu meseleyi istatistiki-rakamsal bir olay gibi görüyor, anlatıyorlar. Sürelim kentlere olsun bitsin, diyecekler neredeyse!
    Yıllarca, kalkınmak için sanayi ülkesi olmamız gerektiÄŸini tartıştık. Hatta çoÄŸu hocalarımız-politikacılarımız, ÅŸöyle bir ikilem öne sürdüler: Karar verelim, sanayi toplumumu olacağız, tarım toplumu mu?
    En geliÅŸmiÅŸ sanayi ülkelerinin, aynı zamanda en büyük tarım ürünleri üreticisi, tarımsal ürünler ihracatçısı ülkeler olduÄŸunu göz ardı ederek veya saklayarak, elbette sanayi toplumu, ÅŸeklinde cevapladılar kendi sordukları soruyu.
 
    Onca yıllar geçti, doÄŸru düzgün ne sanayi, ne tarım toplumu olamadık. Sanayide epey ilerlemeler kaydettik, tarımda en azından kendi kendine yeten yedi ülkeden biri idik. Ama özellikle 1990 dan sonra tarımı da, sanayiyi de tümüyle ihmal ettik, başıboÅŸ bıraktık. Sonuçta, sanayi ürünleri yanında, tarım ürünleri de ithal eder hale geldik.
    Benzer bir tartışma yine açılıyor. Sanki artık tarım önemseniyormuÅŸ gibi. Sanki tarımla sanayi birbirine zıtmış gibi. Sanki tarımı-köylüyü tümden yok sayarsak, sanayi-teknoloji kendiliÄŸinden geliÅŸecekmiÅŸ, çaÄŸ atlayacakmışız gibi.! Ä°thal olduÄŸuna bakılmaksızın, son model teknolojik aletler-cihazlar kullanıyor olmamız, kalkınmanın göstergesi imiÅŸ gibi.
Kırsal nüfus niçin azalır? Batıda süreç nasıl geliÅŸmiÅŸtir, bizde nasıl geliÅŸiyor?
    Batıda sanayileÅŸme, toprağın ve tarım ürünlerinin iÅŸlenmesinin tarihsel bir aÅŸamasında doÄŸar, geliÅŸir. SanayileÅŸme ile ÅŸehirler kurulur, büyür. Buralarda iÅŸgücüne ve iÅŸgücü fazlasına ihtiyaç oluÅŸur. Buna mukabil, tarımda makineleÅŸmenin getirdiÄŸi verimlilik artışı ve toprağın belli ellerde toplanmasında ivme görülür. Ä°nsanın yerini makineler almaya baÅŸlar, bu verimlilik artışıyla rekabet edemeyen bağımsız köylüler topraklarını kaybederken, bir kısım köylü tarım iÅŸçisine dönüÅŸür, pek çok köylü, serf açığa çıkar, ticari-sinai liman ÅŸehirlerine yol alır. Kırsal nüfus azalır. Åžehirlere akın eden bu köylüler, iÅŸgüçlerini sanayinin hizmetine sunarak, iÅŸçiye dönüÅŸürler. Yani artık ÅŸehirli-ücretli ve kapitalist ekonominin tüketicileri olmuÅŸlardır. Makine sanayi ile beraber, tarım geliÅŸmiÅŸ, tarımsal ürün üretiminde ve tarıma dayalı sanayilerde çok büyük artışlar yaÅŸanmıştır. Feodal sınırların yerini ulusal sınırların alması pazarı büyütürken, zamanla ulusal sınırlarda aşılmıştır.
    Ancak, bugün geliÅŸmiÅŸ dediÄŸimiz ülkelerde, o günlerde zorunlu mesai, günde 16-18 hatta 20 saattir. Kadın ve çocuk emeÄŸi sömürüsü vicdanlara sığmaz. "VaroÅŸlarda" iÅŸsizlik, açlık, sefalet, hastalıklar, ölümler diz boyudur. Ä°ÅŸ bulup ücretli çalışanlar bile, yarı açtır. Bugünün Türkiye’sinde, gecekonduların durumu, onların yanında lüks sayılır.
    Åžimdi bir düÅŸünelim, bizdeki durum yukarıdakine ne kadar benziyor, benzemesi gerekiyor mu? SanayileÅŸmek için köylüyü toprağından koparmak, iÅŸsizliÄŸe açlığa mahkum etmek gerekir mi? Kırsal nüfusun 60 lardan 35 lere düÅŸmesi iyi bir ÅŸey midir? Böyle bir geliÅŸim tarihsel zorunluluk mudur? Yani, tabiatı gereÄŸi midir?
   
    1950 lerden sonraki köyden kente göç hareketi nispeten benzer. Özel sektörün önünün açılması, ithalat ve hafif-montaj sanayinin desteklenmesiyle geliÅŸen ticaret hayatı, Ä°stanbul ve Ä°zmir gibi liman ÅŸehirlerini çekici kılar. Birkaç büyük ÅŸehrin çevresinde yığılmaya izin verilerek, potansiyel iÅŸgücü ve iÅŸgücü fazlası yaratılır.
    Büyük kamu yatırımlarının bu büyük ÅŸehirlerin dışında kurulması, bölgelere dağıtılması olumlu olmakla beraber, bu yatırımlara, tarıma dayalı sanayileri geliÅŸtirecek proÄŸramlar eklenmez, var olanları geliÅŸtirilip, daha da yaygınlaÅŸtırılmaz. Üretici birlikleri ve kooperatifleri kösteklenir.
    Ä°ktidarı paylaÅŸan toprak aÄŸaları gibi feodal unsurlar aşılıp, verimliliÄŸe de artıracak toprak ve tarım reformu yapılamaz. Miras yoluyla toprağın parçalanmasının önü alınmaz. Kadastro çalışmaları yılan hikayesine döner. Daha ziyade, üretmek yerine, dışardan hazır almak tercih edilir. Tarım ürünleri de, hammadde olarak ihraç edilir, iÅŸlenmiÅŸ-mamul madde olarak ithal edilir.
    Köylüyü bilinçlendirecek, Köy Enstitüleri gibi kurumlar tasfiye edilir. Kısaca, büyük ölçekli, modern-makineli tarıma, tarım sanayine geçilemez. Geçilmemesi, tarımın yerinde sayması için her ÅŸey yapılır. Elbette bütün bunlarda, ekonominin Marshall Planı kapsamında, Amerikan Yardım Kuruluna teslim edilmesinin çok büyük payı vardır.  
    Hele, son yıllarda uygulanan politikalarla, eken zarar ediyor. Ekene teÅŸvik, sübvansiyon verileceÄŸine, toprağını ekmeyene Dünya Bankası kredilerinden, DoÄŸrudan Gelir DesteÄŸi adı altında bir miktar para veriliyor? Kamunun tarımsal ilaç ve gübre fabrikaları, tohum ıslah ve geliÅŸtirme istasyonları, hayvancılık ve tavukçuluk geliÅŸtirme enstitüleri kapatılıyor.. Çiftçiye örnek gösterecek Devlet Üretme Çiftlikleri satılıyor.. Sulama projeleri durduruluyor. Ziraat ve Veteriner Fakültesi mezunları boÅŸ geziyor..
    Hiç olmazsa aç karnını bir nebze doyuran, memlekete yük olmayan köylü ve tarım tümüyle yok ediliyor. Nüfus bundan göç ediyor ve bu göç iki türlü yük, pek çok ilave sorun doÄŸuruyor. Bir taraftan bu insanlara aÅŸ-iÅŸ-konut bulacaksın, diÄŸer taraftan ithalata para.
Ä°ÅŸte benzemeyen ve doÄŸal geliÅŸmeyen budur. 1945 lerden sonra terk edilen, kırda ve kentte üretim-sanayi araçlı bir geliÅŸimin yerini, ithalat ve tüketim ekonomisinin almasıdır.
  
    Bu ÅŸartlarda, kırdan kente her göç, iÅŸsiz sayının-sorunların daha da artmasından baÅŸka bir sonuç getirmeyecektir. Köyden göçenler, geride daha üretken bir yer bırakmıyorlar, boÅŸ-çorak toprakları terk ediyorlar. Åžehirlere geldiklerinde de, üretime katılamıyorlar yani milli gelire bir katkıları olmuyor.
    Bu durumda yapılacak en iyi ÅŸey, hiç olmazsa köylüyü yerinde tutmaktır. Onların yığınlar halinde büyük ÅŸehirlere akmasının yaratacağı ekonomik, sosyal, asayiÅŸ ve insani sorunların maliyetinden kurtulmaktır.
    Büyük ÅŸehirlerde, eÄŸitimli insanların bile yarısı iÅŸ beklerken, iÅŸgücüne katılma yaşındaki 21 milyon insanın, yarısının kayıt dışı çalıştığını varsaysak bile, 10 milyonu iÅŸ beklerken, kırsal nüfusu yerinde tutacak, üretime katacak düzenlemeler tercih edilmelidir. Göç ettirmenin deÄŸil, yerinde tutmanın yolu aranmalıdır. Bu yolda yapılacak masrafların, bu 20 milyon köylünün büyük ÅŸehirlerin kenarlarına göçü ile oluÅŸacak maliyetten çok daha az olacağını en cahil insan bile hesap edebilir. DiÄŸer yandan, istenirse, hem toprak mülkiyetinde, hem üretimin, depolamanın ve satışın örgütlenmesinde üretici köylü ve tüketici lehine yapılacak düzenlemelerle, planlamalarla artıya geçmek mümkündür.
  
    Sanayide onca geliÅŸmiÅŸ batı ülkeleri, tarım sektörlerini % 60 lara varan oranlarda sübvanse ederken, ülkemizin tarımdan tümüyle vazgeçmesi, köylüyü liberal kapitalizme yem etmesi düÅŸünülmemelidir, bile.  
  
    Yapılmak istenen, toprağın az sayıda yerli-yabancı ellerde toplanmasını saÄŸlamaksa veya tarım-gıda ürünlerini tümüyle ithalat yoluyla saÄŸlamaksa veya tarım-gıda üretimini yabancı menÅŸeli-ortaklı ÅŸirketlere terk etmekse, gerisi önemli deÄŸilse, vahÅŸi bir kar ve menfaat hırsı her ÅŸeyin üzerindeyse, köylü toprağından bir ÅŸekilde çıkarılmalı, kırsal nüfus azaltılmalıdır. Bunun baÅŸka türlü izahı yoktur.  
*
    Tarım politikasında temel soru ÅŸudur:
    Tarıma -öncelikle- ülkenin doyurulması gereÄŸiyle mi bakacağız, ticari sektör (emtia+kar) gözüyle mi?
    Devletin en temel ve birinci görevi, baÅŸlıca insan hakkı nedir? 
Fahri Yurtsever

Yorum
bu AB'de sıktı ARTIK
Yazar semazen açık 2008-01-05 00:09:40
ey AB! düş artık yakamızdan
Yazar semazen açık 2008-01-05 00:10:18
Yurtseverlik, YurttaÅŸ Severlik te demek
Yazar Melitenli açık 2008-01-16 05:20:51
Tarıma elbette ki ülkenin doyurulması gereğiyle yaklaşacağız. Kanaatimce bu yazı Raci Durcan'ın "İstanbulda yaşamanın Bedeli" başlıklı yazısıyla biri birini tamamlayan bir bütün olarak önemli bir konuyu düşüncemize taşımış bulunuyor. Kriter önemli hususları tartışma gündemimize getiren önemli bir aydınlanma misyonunu üstlenmiş gibi. Semazen gibi söylersek Ey Sömürücü Batı Düş artık yakamızdan yağımızı tüketme ki biz kendi yağımızla kavrulalım!..
Yazar Fahri açık 2008-01-18 01:25:56
Çiftçi Kayıt Sistemi de her yıl yapılan düzenlemeler ile devamlı bir geliÅŸme göstermektedir. Bu geliÅŸme ülkemizi çeÅŸitli sebeplerle ziyaret eden AB ve Dünya Bankası uzmanları tarafından ifade edilmektedir.  
2006-2010 yılları arasında uygulanması planlanan Tarım Stratejisi Belgesi 30 Kasım 2004 tarih ve 2004/92 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile kabul edilmiÅŸtir. Söz konusu strateji belgesinin desteklemelerle ilgili olarak dikkate aldığı temel ilkeler;  
a) AB Ortak Tarım ve Balıkçılık Politikalarına uyum saÄŸlanması ve DTÖ'nün Tarım AnlaÅŸması hükümlerine uygun politikalar yürütülmesi.  
b) Piyasa koÅŸullarında tarımsal üretime yönelik olarak piyasa mekanizmalarını bozmayacak destekleme araçlarının kullanılması.” 08 Åžubat 2007 http://www.tugem.gov.tr/tugemweb/dgdvecks.html 

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 14-01-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111722649 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net