Attila Ä°lhan: " Türkiye Cumhuriyeti’nin Temel Felsefesi
Laiklik DeÄŸil, Anti-emperyalizimdir... TÜRK AYDINI TÜRK DEĞİLDÄ°R!.." 2023 Dergisi'nin
Atilla Ä°lhan'la yaptığı söyleÅŸi:
2023- Bugün yaÅŸadığımız çağı nasıl tanımlıyorsunuz?
Neo-liberalizm olarak parlatılan değerlerin ve post-modernizmin insanlığa
sunduÄŸu vizyon nedir? Attila Ä°lhan- Benim bütün
meselelere bakışım evrenseldir. Ben meselelere dar çerçevede bakmam. En
geniÅŸ tâbirle söyleyeyim size; 21. yüzyılın başında yeryüzü Batı’nın yavaÅŸ
yavaÅŸ indifaka gittiÄŸini görüyor. Batı medeniyeti, ki keÅŸiflerde baÅŸladı, II.
Cihan Harbi’ne kadar dünyaya hâkimdi, yavaÅŸ yavaÅŸ bu hâkimiyetini
kaybediyor. O hâkimiyeti, o medeniyet öncülüÄŸünü de DoÄŸu’dan almıştı. Çünkü
daha evvel ondan ÅŸanlı ÅŸöhretli, güçlü ve
zengin olan doğuydu. Batı'ya ettirdiler onlar: sonra Batılılar
özellikle UzakdoÄŸu gemiciliÄŸini ustaca baÅŸardıkları ve ateÅŸli silâhları
geliÅŸtirdikleri için yeryüzüne hâkim olma yoluna gittiler ve ramak kaldı, az
daha oluyorlardı, ama Sovyetler Ä°htilâli ve Türkiye Ä°htilâli oldu ve bu iki
geliÅŸme onları karmakarışık yaptı. Arkadan Hitler çıktı ve Cihan Harbi’ne
girmek zorunda kaldılar.
Åžimdi bu, Batı medeniyetinin gerisindeki liberalleri korkuya düÅŸürdü.
Bunu hissediyorlar. Çünkü son 50 senedir Batı’da ortaya çıkmış dünya
tarafından benimsenecek ne bir ÅŸair var, ne bir romancı var, ne bir müzisyen
var, ne bir mucit var. Sâdece bilgisayar üzerinde oyunlar oynuyorlar ve
bunları dünyaya yutturmaya çalışıyorlar. 19. asır deyince Fransa’da
dünya çapında 5 tane adam sayabilirim. Hâlbuki ÅŸimdi sayamam. Bugünkü
Fransa’da kim var desen ÅŸüpheli. Onanlar da Fransız sömürgelerinden gelmiÅŸ,
FransızlaÅŸmış Araplar falan…Ä°ngiltere’de de durum aynı, Amerika’da
da…
Meseleye geniÅŸ baktığımız takdirde dünyanın kaderinde bir deÄŸiÅŸme
var. Dünyaya zaman zaman bu taraf, zaman zaman o taraf hâkim oluyor. Batı
artık hâkimiyetini barışçı yollardan koruyamayacak hâlde. Tam vaziyete hâkim
olduÄŸunu sanıyor, olmuyor; bir ÅŸey çıkıyor, ondan sonra iÅŸler yine karışıyor.
Tabiî kapitalist diyalektiÄŸin bize öÄŸrettiÄŸi bir ÅŸey var; Batı
dediÄŸiniz zaman yekpâre bir ÅŸeyden bahsetmek mümkün deÄŸil. Yekpâre olmadığı
için kendi içlerinde de bunlar hırgür hâlindeler; sen hâkim olacaksın ben
hâkim olacağım dâvâsındalar. Bu da iÅŸlerini büsbütün zorlaÅŸtırıyor. Hâl
böyle olunca, dünyanın bugünkü durumu ve meseleler hakkında karar
verebilmek için önce ülkenin ve o ülke içinde kendinin nerede olduÄŸunu
görmen lâzım. Ben neredeyim?
Türkiye’de ÅŸu garip durum yaÅŸanıyor:
Türkiye en büyük DoÄŸu imparatorluklarından birisi idi. Türkler, Tuna’dan
tut Sarı Nehir’e kadar konuÅŸarak gidebilirsin, bu kadar yaygın bir kavim.
Sen bunun çocuÄŸusun. Son Türk devleti batmak üzereyken, Batı’ya ÅŸamarı
indirip yeniden bir devlet çıkartan Türk’sün sen. Åžimdi dünyada 6 tane Türk
devleti var. Böyle bir durumda sen hangi tarafta yer alacaksın? Bu çok
net görünüyor; senin tarafın DoÄŸu. Sen DoÄŸu’dan gelmiÅŸsin, DoÄŸu’da güç
olmuÅŸsun, tâ Viyana’ya gitmiÅŸsin. Sen bu çerçeve içinde geliÅŸmiÅŸ ve bir
yere gelmiÅŸsin.
Batı 20. yüzyılın ortalarına doÄŸru keÅŸfettiÄŸi bir
sistemle seni ileri sömürge hâline getirmiÅŸ. Bu bizde de var, Ä°ran’da da
var, birçok yerde uygulanmış.
Bunun için öyle bir aydın sınıfı
yetiÅŸtiriyor ki, o aydın sınıfı onun köpeÄŸi. O aydın sınıfını halktan
ayırmış oluyor böylelikle. O aydın sınıfı halkını hor görüyor, halkını
hor gördüÄŸü için halk da onu hor görüyor ve güvenmiyor. Ä°ÅŸte o zaman çok
kritik ve çok yanlış anlaşılmış bir noktaya geliyoruz. Halk niye dine
sarılıyor? İşte bundan.
Kendi aydınları onlara karşı tarafı
savunuyor. Halk kendi geleneÄŸine, göreneÄŸine, cibilliyetine sahip. Peki
sığınacak neyi var? Ulusal aydın yok, halk mecburen dine sığınıyor. O
zaman aydın kısım iÅŸte “Bunlar mürteci bilmem ne” diyor. Dur bakalım!
Onlar mürteci olmadan evvel sen kimsin? Sen ne yapıyorsun? Bunu sormak
lâzım. Ama ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal PaÅŸa’nın
ölümünden itibaren bu soruyu sormadı. Sormadığı için de Türk aydınları
Türk deÄŸildir!
BahsettiÄŸim bu aydınlar hiçbir ÅŸekilde bir Türk
gibi düÅŸünmezler, hiçbir ÅŸekilde bir Türk gibi hareket etmezler, daha da
dramatiÄŸi böyle hareket edenleri kınarlar.
2023-
Bu fikre nasıl ulaştınız? A.İlhan- Bunu ben
pat diye anlamadım. Bunu bana anlatan Paris seyahatimde tanıştığım
zenciler oldu. Eski sömürgeler, ama o sıralarda zannederim
kurtulmuÅŸlardı. Åžimdi Fransız Komünist Partisi’nin içerisinde bir zenci
hanım tanıdım. Hekim olmak üzereydi, o zamanın ÅŸartları içerisinde beni
çok ÅŸaşırtan bir hâli vardı. Paris’in göbeÄŸinde kafasını kazıyarak dolaşırdı
ve her sabah kazırdı o kafayı. Dallı güllü acayip entariler giyerdi. Ve
mısır sapından yapılmış bir pipo içerdi, memleketinin piposu. Sonra
tanıştık. Komünist, ama Fransa’ya düÅŸman. Ä°lk defa böyle bir ÅŸeyle
karşılaÅŸmıştım. Komünistler enternasyonalist olurlar, böyle bir ÅŸey olur
mu? Hayır düÅŸman… “Niye?” diye sorduÄŸum zaman ÅŸu cevabı verdi: “Bizim
okuduÄŸumuz tarih kitaplarından biz nasıl öÄŸreniriz biliyor musunuz
tarihi? Ecdâdımız olan Galyalılar uzun boylu, mavi gözlü adamlardı.” Siz
olsanız ne yapardınız? O zaman birdenbire uyandım: Bunların
memleketlerinde halka hakâret eden, onu aÅŸağılayan ve hor gören
birtakım aydınlar var. Bizdeki aydınlarda onlara benziyordu. Hâlbuki biz
kurtuluÅŸ savaşı yapmış ve onları yenmiÅŸtik. “Burada büyük bir yanlışlık
var” dedim. Bu 1960’ların başında oldu. Demek ki ben 40 senedir bunu
Türkiye’de anlatmaya çalışıyorum. Son 5 sene içinde gittikçe daha çok
anlaşıldığını sanıyorum. Gittikçe daha büyük kalabalıklar anladıklarını belli
ediyorlar. Ve yeni bir tür Türk aydını, yâni ulusalcı bir Türk aydını,
çeÅŸitli inanışların içinden çıkarak geliyor.
2023-
Vasıfları nedir bu ulusalcı Türk aydınlarının? A.
Ä°lhan- Åžimdi iÅŸte bu enteresan. Zâten dizi bunun için yapıldı.
(“Bir Millet Uyanıyor” üst baÅŸlıklı Attila Ä°lhan yönetiminde çıkan kitap
serilerinden bahsediyor!) Yeni bir aydın türü geliyor ve bu aydınların
hareket noktası Mustafa Kemal PaÅŸa’nın hareket noktası: Vatan. Önce
düÅŸünülmesi lâzım gelen, senin kavminin yaÅŸamakta olduÄŸu vatan. Bu vatanı
elinde tutman lâzım; çünkü sen burada yaşıyorsun, ceddin burada yaÅŸamış,
ölülerin orada yatıyor. Ä°kincisi sen, bu vatanın içindeki çeÅŸitli
kavimleri asırlarca sorun çıkartmadan idare etmiÅŸ bir kavimsin. Senin
öyle bir kavmin var ki, rastgele bir kavim deÄŸil. Bunu bana
Fransızlar çok sormuÅŸlardır: Kaç asırdır Osmanlı ve kaç hanedan
yönetmiÅŸtir? “Tek hanedan ve 700 sene” dediÄŸimde ÅŸaşırıyorlar. Böyle bir
ÅŸey yok dünyada. Onların ufacık imparatorlukları var, 4 tane hanedan
deÄŸiÅŸtirmiÅŸ. Çin’de yine birçok hanedan deÄŸiÅŸmiÅŸ. Sen bir tek hanedanla
6-7 asır idare ediyorsun.
DoÄŸu Ölüm Kavramını
HâlletmiÅŸtir.
2023- Bu neden oluyor size
göre? A.Ä°lhan- Bu neden öyle oldu diye düÅŸünüldüÄŸünde
iki gerçek çıkıyor ortaya. Bunu söylediÄŸim zaman herkes ÅŸaşırıyor:
Çünkü sen Asyalısın! Asyalılar’ın kendilerine mahsus yönetim
özellikleri var. Batı’ya heveslendiÄŸin zaman onları bırakıyorsun ve
yanlış yapıyorsun. Cengiz Han’a bakın. Cengiz Han MoÄŸol, ordusu ise
Türk’tür. Mete Han Türk, ordusu MoÄŸol’dur. Asya’ya baktığın zaman
kavimcilik, ırkçılık yoktur. Böyle ÅŸeyler düÅŸünülmüyor. Devlet
yönetiminde mutlaka bir liderin olması lâzım. DoÄŸu’da böyle önemli lideri
olmayan bütün kavimler batmıştır. Karizmatik lider olması lâzımdır.
Öyle biri olacak ki, o halkın bütünü tarafından bir bileÅŸke
sayılacak. İkincisi, Doğu kavimlerinde -Asya kavimleri demek daha doğru-
din, dil, ırk meselesi yoktur. Asya kavimleri arasında din, dil, ırk
kavgası yaÅŸanmamıştır; hatta Ruslar’la bizim aramızda yok. EÄŸer olsaydı
bu kadar sene Rusya’da bu kadar Türk oturur muydu? Bizde de yok. Bu
kadar sene Araplar’la yaÅŸamışız hiç gık demeden… Ä°ngilizler Araplar’ı
dürtüklemeseydi yine demezlerdi. Åžimdi de arıyorlar bizim zamanımızı. Yâni
DoÄŸu ve Asya kavimlerinden olduÄŸun zaman büyük avantajın oluyor. Çok
tuhaf bir ÅŸey söyleyeceÄŸim ama gerçek: DoÄŸu ölüm kavramını hâlletmiÅŸtir.
Batı bunu hâlledememiÅŸtir. DoÄŸu, 3 bin yıldan beri dünyanın
hakikatinin ölüm olduÄŸunu bilir. Dünyada baÅŸka hakikat yoktur: ölürsün!
Batı hâlen ölümden nasıl kurtulacağım diye uÄŸraşıyor. Kurtulamaz! Bir
Batılı ile konuÅŸuyorduk, iÅŸte “Eninde sonunda çare bulacağız ve kimse
ölmeyecek” dedi. “Peki nasıl besleyeceksin o kadar insanı?” dedim. “Onu hiç
düÅŸünmedik” dedi. “Canım iÅŸte uzaya gideriz” falan lafları etti, sonra
durdu ve “Bazıları öldürülür!” dedi. Hayâl kuruyorlar. Hâlbuki DoÄŸu bunu
binlerce yıl önce keÅŸfetmiÅŸtir. Ahmet Gazalî bunu bizde söylemiÅŸtir.
Biz buna inanırız. Onun için DoÄŸulular Batı ile hır çıktığı zaman
rahatlıkla ölürler. Onların ödü patlar, ölmezler ve o yüzden de iÅŸ
Irak’takine döner. Her defasında böyle olmuÅŸtur. ABD’nin bütün iÅŸi, nasıl
500-600 metreden ve hiç görünmeden adam öldürürüz, bunu düÅŸünüyorlar.
Ölümden ödü patlıyor onların. Ben bunu ÅŸöyle kullanıyorum: Bizim ve
bütün Avrasyalılar’ın ölebilme kâbiliyeti var, onların yok!
2023 Dergisi
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |