19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
Kaybettiğimiz PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 31
KötüÇok iyi 
Yazar M. selami Çekmegil   
26-11-2007
              
“ELMAS MAHCUB, ZÄ°FT MAÄžRUR”                                
                                                               M. Selami ÇEKMEGÄ°L
       Åžu TV programlarını düÅŸünerek izleyip gazete haberlerini yargılayarak okusak ilginç tespitler yapabiliriz. Bir iki istisna dışında, genelde  açık oturumlarda, efendice giyimden yana olanlar ürkek ve mazeret arayıcı (apologetic), açılıp saçılma yanlıları saldırgan ve suçlayıcı bir uslup  içindeler... Neredeyse Millet kesesinden yabancılara içki sofraları, özlenmiÅŸ bir eda ile reklam edilirken, dolaylı ÅŸekilde devlet kesesinden yapılan bu kabil keyfi harcamalara kısıtlama getirilmesi, bilinçaltı telkinlerle kötü gösterilmekte. Parklarda otobüslerde caddelerde, kitlelerin kaynaÅŸtığı meydanlarda, kiÅŸilerin mazbut ve dengeli gidiÅŸleri -korumasız halde- ÅŸirazesi kopmuÅŸ cinsel yaklaşımların gıcıklayıcı ve absorbe edici atmosferinde baskı altında...
     
         Buna raÄŸmen basın ve yayın  organlarının pek çoÄŸu artık esamesine bile rastlamadığımız, halkın normale davet edici arka dönüÅŸlerini -yer yer- Mahalle Baskısıyaftasıyla boÄŸmaya çalışmakta, arzuladıkları aşırılıklara  daha da geniÅŸ kapılar aramakta... Yasaya göre dahi “ar ve hayayı zedeleyeneylemler  kınanamazken, kamusal  görevlilerin muhtemelen cesaret edebilecekleri görevsel müdahalelerinin muhtemel tezahürleri  ihtimal dışına atılmak istenmekte. 

       Ünlü Åžair Necip Fazıl’ın deyimiyle “Elmas Mahcup, Zift MaÄŸrur” toplumsal hayatımız daha da çirkinleÅŸtirilmek istenmekte; -artık kalmadığı halde- iyilikleri telkin etmesi muhtemel “Mahalle Baskısı” yerine bilfiil yaÅŸamakta olduÄŸumuz “Medya baskısı” ikame edilmekte…

       Bu geliÅŸmenin ön haberini yaklaşık 19 yıl kadar önce yazdığım Tilki Tuzağı kitabımla vermiÅŸ ve özellikle de Türk Yurdu Dergisinde yayınlanan “KaybettiÄŸimiz” baÅŸlıklı makalemle cari politikaların bizi götüreceÄŸi nokta olarak iÅŸaret etmiÅŸtim. Yazım ÅŸu minval üzere idi:

*** 
         80’li yıllarda Türkiye’de gerçekten de çok önemli geliÅŸmeler ve deÄŸiÅŸmeler olmuÅŸtu. 12 Eylül 1980 öncesi “bir sente muhtaç” Türkiye -borçlanarak da olsa- döviz rezervini önemli ölçüde artırmış, Ülke’yi iflasın eÅŸiÄŸine getiren bir politikanın güdümündeki ‘karma ekonomi’den ÅŸahısların özel giriÅŸimlerinin ve rekabetin önünü açan liberal modele kapı aralanmış; desteksiz ve sadece elit bürokrat kesime yarayan sosyal himaye tedbirleri yerine, üretken insan tipine alkış tutan bir zihniyete de söz hakkı verilmiÅŸti...

            Bu platformda kalitesiz ürünleri halka yüksek bedelle satan az sayıdaki büyük sermayedarın hayatiyetini ve kazancını garanti altına alan ekonomik korumacılık politikasının terk edilmesine yönelik giriÅŸimleri alkışlamamak, cebinde bir dolar bulundurduÄŸu için ceza mahkemelerinde süründürülen bireyleri bu anlamsız tehditten kurtaran yasal düzenlemeleri tasvip etmemek, doÄŸuda ve batıda kendi dar dünyalarına sıkıştırılmış toplumumuza, dışarda geniÅŸ bir çevrenin farklı standartlarını göstererek, ufuklarını açan kitlesel yayınları onaylamamak zordur. Hele de tabuları yok etmeyi  hedef alan tavırları -ÅŸimdi bile- duyguyla kutsuyorum!..

            Ama bütün bunların ötesinde Türkiye’de düÅŸüneni, milletin geleceÄŸinden endiÅŸe edeni, gök kubbenin ülkenin üzerine çökmesinden korkutan büyük bir deÄŸiÅŸim  olmuÅŸtu ki, buna iÅŸaret etmemek ve üzerinde aydınları tefekküre davet etmemek mümkün görünmüyor...

            Bu dehÅŸet verici deÄŸiÅŸim, saygı duyulan, (çok kere saçma) toplumsal kutsalların yıkılması; evinde çocuÄŸuna ekmek alamayan babanın artan dramı, geçim darlığının zorladığı aile yuvalarındaki zavallı kadınların yürekler sızlatan ıstırabı, boÅŸanan ailelerin ortada sahipsiz bıraktığı çocukların sayısı deÄŸildi. Hatta ekmeÄŸini alamayan iÅŸsiz babanın harcamalarından KDV ve benzeri vergiler almayı salık veren bir parti siyasetinin zihniyetindeki gaddarlık bile deÄŸildi.

            Bizi; düÅŸünenleri, gelecekten endiÅŸe edenleri, “millet” bilincinin yıkılmasına üzülenleri dehÅŸete sürükleyen bu deÄŸiÅŸim, toplumumuzdan ve bireylerinden haya duygusunun artık uzaklaÅŸması idi.

            Kastımız, dünün ‘kötü kadın’ imajıyla tard edilen cinsellik anlayışının o günlerde televizyon ve basında övülerek özendirilmesinin, toplumun itibarlı mevkilerini iÅŸgal edenlerin özel hayatları sergilenerek ikbal ve istikbalin bu tarz hayatta olduÄŸu fikrinin iÅŸlenmesinin çok ötesinde idi. O gün müÅŸahedemiz oydu ki, toplumda artık kötülük yapmaktan utanma duygusu yok edilmek, kötülükleri ayıplama duygusu iptal edilmek istenmiÅŸti.  RüÅŸvet, büyük çaplı vurgun, insanlık ve kadın onurunu satarak kazanç, mevki ve mansıp (makam) kapmak için yetki sahiplerine tabasbus (yaltaklanma) artık normal ve hatta hüner, beceri addedilmeye baÅŸlanmıştı

            Elli yıllık ömrünün (ÅŸimdi yaklaşık 70) otuz yılını sosyal aktivite ve devlet umurunda geçirmiÅŸ bir kiÅŸi olarak o yıllarda, bu yolda kat etmiÅŸ olduÄŸumuz mesafeden başımın döndüÄŸünü esefle itiraf etmiÅŸtim.
            Ve daha o yıllarda, vaki Erzincan felaketinde ortaya atılan, yardım malzemelerinin yaÄŸmalanması iddialarıyla yüzümüze ÅŸamar gibi çarpan toplumsal haya durumumuzun vardığı noktaya önemle dikkat çekmiÅŸtim.

            Yine o zaman, bir Bakanlar Kurulu toplantısında görüÅŸ ve tespitlerini açıklayan zamanın Şırnak Valisi Sayın Mustafa Malay’ı  terbiye sınırlarını aÅŸmakla suçlayan  o günün sosyal demokrat iktidarının nisbeten  nitelikli gözüken Bakanı  Sayın Onur Kumbaracıbaşının -depremde çok fazla sayıda resmi binanın çökmesi üzerine- "yıkılan binaların sadece resmi binalar olmadığı" yolundaki beyanatı, daha evvel vuku bulmuÅŸ olan “Civan olayı”nda olduÄŸu gibi bana bunları hatırlatmıştı…  Sayın bakanın bu beyanatının ÅŸu önemli konuyu göz önüne getirmesini temenni etmiÅŸ;  demek ki bütün binalarımız aynı tehdide maruz demiÅŸtim...

Yorum
DoÄŸal deÄŸil mi?
Yazar kubha açık 2007-11-27 02:08:30
Su, genel tuvalet, aydınlanmaya yetecek kadar elektrik, yemek piÅŸirmeye yetecek kadar tüpgaz, un gibi en temel yaÅŸam unsurlarının, namerde muhtaç olmayacak kadar gerekli olan minimum miktarlarının, kamu idaresinin taahhüdü altında olmadığı her toplumun eni sonu varacağı nokta bugünkü gelinen nokta deÄŸil mi? 
 
Soyut ve yoruma açık olan kavramlar kadar bu husus da önemli değil mi?
Yazar hilal açık 2007-12-04 12:54:59
Daha Cumhuriyet'in ilk yıllarından ulaşılması gereken -sözde-yüce değer olarak gösterilen ve toplumun sahip olduğu manevi mazisini adeta kazıyarak soyutlaştırıp,çakma bir benzerlik kurulmaya çalışılan Batı kültürü empoze edilmiş bir Türk toplumu için, çok da hayret edilecek bir yozlaşma ve değerlerin değersizleşmesi durumu olmasa gerek diye düşünüyorum..
Utanç Verici iğrençlik!..
Yazar Sanih açık 2011-04-26 22:57:01
Necip Fazıl'dan: 
Geçenler geçti seni  
uçtu pabucun dama, 
Çatla Sodom Gomara 
patla bizans ve Roma! 
1- 
http://www.haberturk.com/y 
asam/haber/624153-iett-oto 
busunde-opusme-eylemi

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 16-05-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111351236 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net