SUUU!.. Ramazan TOPRAKLI![](http://tbn0.google.com/images?q=tbn:7origrGRxv94ZM:http://www.milliyet.com.tr/2006/12/06/resim/1427manset2.jpg)
Sabah bir bakıyorum evde sular akmıyor. Bugün günlerden 8 AÄŸustos 2007 ÇarÅŸamba. 08.08.1968 tarihinde Karayollarında iÅŸe baÅŸladığım ilk gün aklıma geliyor. Ne güzel bir tevafuk. Yarım saat sonra sabah ezanı okunacak, ne yapsam acaba…? Ä°nsanın duygularının kabarık, hayal gücünün yüksek olduÄŸu bir vakit… Ä°n cin top oynuyor; her yer derin bir sükuta boÄŸulmuÅŸ… DüÅŸüncelere dalıyorum… Yarım maÅŸrapa su ile abdest alıyorum… Tam o esnada Ezan-ı Muhammedi… Allah-u ekber; Allah en büyük!.. Ondan büyük yoktur… Cami dönüÅŸü traÅŸ olayım diyorum. TraÅŸ olurken kullandığım fırça üzerinde kalan sabun köpüklerini yıkamayıp bırakıyorum. Yüzümü de sadece traÅŸ bıçağının deÄŸdiÄŸi yerleri üç-dört avuç su ile yıkamakla yetiniyorum.
Resmi açıklamaya bakılırsa 72 saat sular akmayacak. Bakarsın 72 saat: 120 saat, belki de 150 saat olabilir. Kim bilir… Tankerlere su alıp binanın deposuna bassak… Ya tankerle gelen su kirli ise…? Acaba tankerler suyu nereden getiriyor? KirlenmemiÅŸ kuyuların suyunu kullanabiliriz… Derken geçen gün gazetede okuduÄŸum haber aklıma geliyor. Kuyulardaki sular da yavaÅŸ yavaÅŸ çekiliyormuÅŸ… DüÅŸünüyorum… Su kesintileri çıkar yol olmaz. Daha çok su israfına ve suların kirlenmesine neden oluyor. Melih Gökçek'in ilk baÅŸkanlığında Haziran,Temmuz, AÄŸustos aylarında su sıkıntısı vardı. Ben o zamanlar ASKÄ°'de Ä°çme Suları Daire BaÅŸkanı idim. Melih Bey'in emri ile Ankara'nın muhtelif yerlerine 100 adet sondaj kuyusu açmıştık. Demirel hemen ''yer altı suyuyla istediÄŸiniz gibi oynayamazsınız'' demiÅŸti. Koca Kurt, Devlet Eski Su Ä°ÅŸleri Müdürü hemÅŸehrim Demirel'in bu ikazını ÅŸimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü sondajlarla AkÅŸehir Gölünü kurutmuÅŸtuk… Åžimdi sırada BeyÅŸehir, EÄŸridir Gölleri var… Neyse; o günlerde Ankara'da %45 su kaçağı vardı. Biz de eskimiÅŸ ÅŸebekeleri yenileyerek kaçağı %35 lere indirmiÅŸtik. Halk bu kaçağın ne olduÄŸunu pek anlamıyor. %12-15 arası fiziki kaçak dediÄŸimiz boÅŸa giden su sızıntıları ki olabilir kaçak budur. Avrupa'da bu rakam %5-8 arasındaymış. %20 civarında da hırsızlık. Adam suyu sayaçtan geçirmeden gizli borularla iÅŸ yerine. Oteline alıyor ve kullanıyor. Bu konuda iÅŸletme daire baÅŸkanı bir arkadaşımın feveranı hala aklıma geliyor ama ben canımı sokakta bulmadım… MeÄŸer bir otelin gizli bir boru ile kaçak su tükettiÄŸini, yaptıkları denetimde görmüÅŸlermiÅŸ. Lakin otelin kaba dayıları karşılarına geçip tehditler savurmuÅŸlar… Sıkı mı?.. DüÅŸünüyorum… Ne yapsak acaba? Derken rahmetli dedemin torunlarını etrafına toplayıp nesihat ederken ''yavrularım yokken bir ÅŸey tutulmaz; varken tutulur. Yokken neyi tutacaksın?'' diye yerden bir avuç toprak alarak göstermiÅŸ. Toprağı yere attıktan sonra avucunu sıkmış ha sıkmış… '' istediÄŸin kadar sık, neyi tutacaksın? Avucumda bir ÅŸey yok ki…” dermiÅŸ. Bu olayı rahmetli babam anlatırdı. Bize nasihat olsun diye. Olmayan suyun neyini tasarruf edeceÄŸiz. Varken tasarruf etmedik. Har vurup harman savurduk… Bu tasarruf düÅŸüncemi 1994'te Fatih Karaca'ya anlattığımda benim müdürüm Tuncer Tunçtürk bana itiraz etmiÅŸti. “Biz ne kadar su satarsak o kadar para kazanacağız…” diye. “Siz ise tasarruftan bahsediyorsunuz” demiÅŸti. ASKÄ°'de hala çalışıyorsa ÅŸimdi buradan Tuncer'e sesleniyorum: olmayan suyu hadi sat bakalım! olmayan suyu sat ki Aski bol bol para kazansın. ASKÄ° kazandığı paralarla Konya, EskiÅŸehir, Ä°stanbul ve Çubuk havaalanı yollarını geniÅŸletti. Bir geniÅŸletme yetmedi üç defa geniÅŸletti. Arıttığımız su ile çimleri suladık. BoÅŸ göletleri doldurduk. Önceleri hiç aklıma gelmeyen ÅŸeyleri düÅŸünüyorum… Fiziki kaçağı %1’lere indirsek. Barajlardan buharlaÅŸmayı yok edebilsek… Barajların üzerini mi kapatsak ne? Suyumuzun, elektriÄŸimizin, çevremizin belediyenin; devletin malı deÄŸil bizim, malımız olduÄŸunu yani Milletin, hatta gelecek nesillerin malı olduÄŸunu bir idrak edebilsek… DurmuÅŸ Günay'ın dediÄŸi gibi tabiata sakınarak dokunabilsek… KaraaÄŸaçlı rahmetli Fahri Küpçü'nün dediÄŸi gibi hürriyetlerin etrafının mukaddesatla çevrili olduÄŸunu bir anlayabilsek. Aslında çevremizin mukaddes olduÄŸunu, her ÅŸeyin hesap üzerine olduÄŸunu bir düÅŸünebilsek. Hesabı bozmak istemekle kendimize zarar vereceÄŸimizi bir kavrayabilsek… Galiba olayı çözüyorum… Allah bizi terbiye ediyor. DeÄŸilse söz bize tesir etmiyor. Nasihat tesir etmiyor. ''Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın
hakkı kötektir'' Derinden bir ses duyuyorum: ''Bazen açlık, bazen susuzluk, bazen hastalık, bazen esaret…''ile terbiye oluyorsunuz. Ah; birde obur olmasam. Başıma bir iÅŸ gelmeden az yiyebilsem… Ne güzel olurdu. Bana yardım edin arkadaÅŸlar. Bana yardım edin hane halkım. 08.08.2007 saat 08.00
Ramazan TOPRAKLI
|
Bahtiyar"dan muhalefet şerhi: Yazar sanih açık 2007-08-13 12:51:37 Liberal İzmirliler mail grubundan Bahtiyar rumuzu ile yukarudaki yazıya yorumsal eleştiri getirilmiştiri Şöyle: "Galiba olayı çözüyorum... *Allah bizi terbiye ediyor. Değilse söz bize tesir etmiyor. Nasihat tesir etmiyor. ''Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın * *hakkı kötektir''* (Ramazan Toprak) Allah'in bu sekilde insanlari terbiye edip-etmedigi noktasinda emin deyilim. Bunlarin Sunnetullah geregi oldugu noktasinda da dogrusu suphelerim var...Yani bu sekilde dusunursek, eger simdi Allah "*ozelde Ankaralilari genelde Turkiyelileri"* susuzlukla terbiye ediyorsa; Toronto'da yasayanlar cok mu terbiyeliler ki suyumuz bol, havamiz temiz, deprem diye birsey gormedim 10 kusur senede...Ekonomi deseniz tikirinda, demokrasi kaymakli tatli burada...Enflasyon:%2,1...... issizlik %1,5,...... Toronto'da 100'e yakin cami, 1000'in uzerinde cesitli kiliseler...vs. vs. Bence bu konuyu acmakta/tartismakta yarar var diye dusunuyorum. Bunlar ilahi adalet geregi mi oluyor, yoksa ilahi adalet geregi mi 80 kusur senedir bu halk surum surum surunuyor? bilemiyorum.. Bahtiyar http://f521.mail.yahoo.com/dc/launch?.rand=2ramvg2jsj5gd
| yanlış... Yazar dilhan açık 2007-08-14 18:07:56 Yazıda, su konusundaki yanlışlarımızdan dolayı Allahın cezasımı acaba deniyor. Bu şekliyle sayın Bahtiyarın yorumu isabetli değil. Suyu yanliş kullananlar elbetteki cezalarını görürler. Normalin dışına çıkarak Tabiatın dengelerini bozanlar elbetteki bir ceza çekerler. Alara Dilhan
| Neyin cezası? Yazar girisim açık 2007-08-16 12:58:14 Bu konuda okuduÄŸum en deÄŸerli yazı Selami Çekmegil aÄŸbi'nindir. Hangi yazısında olduÄŸunu ÅŸimdi hatırlayamadım fakat Allah'ın adaletli olduÄŸundan bahisle, bir konuda yapılan hatanın bedelini baÅŸka birÅŸeyle ödetmiÅŸ olmayacağını söylüyordu. Buna göre Gölcük depremi, sulu tarım razisine bina yapmanın cezasıdır. SavaÅŸta yenilmek, iyi hazırlanmamanın; bilimde geri kalmak ona yeterince önem vermemenin cezası olabilir. Sanırım Bahtiyar(hanım ya da bey??) konuya bu açıdan bakarsa daha doÄŸru teÅŸhiste bulunmuÅŸ olur. Toranto'lular susuzluk cezası çekmiyorlar anlaşılan ancak temizlenirken su yerine kağıt kullanmalarının cezasını çektiklerini zannediyorum. Bir prof. ABD deki yaÅŸlı kadınların büyük kısmının sırf bu yanlış alışkanlık nedeniyle hastalıkla pençeleÅŸtiklerini söylüyor. Allah adil ve cezalandırandır. Sadece bizler hangi cezanın hangi yanlış hareket karşılığı olduÄŸunu karıştırıyoruz o kadar... Raci D. | Bahtiyar kardeÅŸime: Yazar Selami Çekmegil açık 2007-08-27 09:23:49 Alara hanıma ve Raci kardeÅŸimize katkılarından dolayı yürekten teÅŸekkürler; yorumlarına katılıyorum. Bahtiyar kardeÅŸimize de böyle düşündürücü bir tartışmaya yol verdiÄŸi için gönülden müteÅŸekkirim. Dikkate deÄŸer ki: Son Bizans Kralı Konstantin’in 28-29 Mayıs gecesi Ayasofya’da halkına hitaben yaptığı konuÅŸmasının ÅŸu kısmı oldukça manidardır ve bugün bize de hitap etmektedir: “… Batı Roma Ä°mparatorluÄŸu ahlaksızlığının cezasını çekti; DoÄŸu Roma imparatorluÄŸu da ahlaksızlığı sebebiyle inhitat etti ve bugünkü hale geldi. EÄŸer ahlaksızlığı bırakır fazilete sarılırsanız, Allah’ın bize yolladığı ÅŸu haklı cezadan belki kurtuluruz …” bkz. http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=437&Itemid=52 | Yine bkz. Yazar Selami Çekmegil açık 2007-08-27 09:25:56 ABD Sayıştay BaÅŸkanı David Walker Amerika'ya Roma'nın akıbetini hatırlattı: http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=468&Itemid=1 |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |