25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow SUUU!..
SUUU!.. PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 39
KötüÇok iyi 
Yazar Ramazan TOPRAKLI   
11-08-2007
SUUU!..
                                                                   Ramazan TOPRAKLI

Sabah bir bakıyorum evde sular akmıyor. Bugün günlerden 8 AÄŸustos 2007
ÇarÅŸamba.  08.08.1968 tarihinde Karayollarında iÅŸe baÅŸladığım ilk gün
aklıma geliyor. Ne güzel bir tevafuk. Yarım saat sonra sabah ezanı
okunacak, ne yapsam acaba…? Ä°nsanın duygularının kabarık, hayal gücünün
yüksek olduÄŸu bir vakit… Ä°n cin top oynuyor; her yer derin bir sükuta
boÄŸulmuÅŸ… DüÅŸüncelere dalıyorum…
            Yarım maÅŸrapa su ile abdest alıyorum… Tam o esnada Ezan-ı Muhammedi…
Allah-u ekber;  Allah en büyük!..  Ondan büyük yoktur…
            Cami dönüÅŸü traÅŸ olayım diyorum. TraÅŸ olurken kullandığım fırça
üzerinde kalan sabun köpüklerini yıkamayıp bırakıyorum. Yüzümü de
sadece traÅŸ bıçağının deÄŸdiÄŸi yerleri üç-dört avuç su ile yıkamakla
yetiniyorum.


Resmi açıklamaya bakılırsa 72 saat sular akmayacak. Bakarsın 72 saat:
120 saat, belki de 150 saat olabilir. Kim bilir…
            Tankerlere su alıp  binanın deposuna bassak… Ya tankerle gelen su
kirli ise…? Acaba tankerler suyu nereden getiriyor? KirlenmemiÅŸ
kuyuların suyunu kullanabiliriz… Derken geçen gün gazetede okuduÄŸum
haber aklıma geliyor. Kuyulardaki sular da yavaÅŸ yavaÅŸ çekiliyormuÅŸ…
DüÅŸünüyorum… Su kesintileri çıkar yol olmaz. Daha çok su israfına ve
suların kirlenmesine neden oluyor. Melih Gökçek'in  ilk baÅŸkanlığında
Haziran,Temmuz, Ağustos aylarında su sıkıntısı vardı. Ben o zamanlar
ASKÄ°'de Ä°çme Suları Daire BaÅŸkanı idim.
Melih Bey'in emri ile
Ankara'nın muhtelif yerlerine 100 adet sondaj kuyusu açmıştık.
Demirel
hemen ''yer altı suyuyla istediğiniz gibi oynayamazsınız'' demişti.
Koca Kurt, Devlet Eski Su Ä°ÅŸleri Müdürü hemÅŸehrim Demirel'in bu ikazını ÅŸimdi
daha iyi anlıyorum. Çünkü sondajlarla AkÅŸehir Gölünü kurutmuÅŸtuk…  Åžimdi
sırada BeyÅŸehir, EÄŸridir Gölleri var… Neyse; o günlerde Ankara'da %45 su
kaçağı vardı. Biz de eskimiÅŸ ÅŸebekeleri yenileyerek kaçağı %35 lere
indirmiÅŸtik. Halk bu kaçağın ne olduÄŸunu pek anlamıyor. %12-15 arası
fiziki kaçak dediÄŸimiz boÅŸa giden su sızıntıları ki olabilir kaçak
budur. Avrupa'da bu rakam %5-8 arasındaymış. %20 civarında da
hırsızlık. Adam suyu sayaçtan geçirmeden gizli borularla iÅŸ yerine.
Oteline alıyor ve kullanıyor. Bu konuda işletme daire başkanı bir
arkadaşımın feveranı hala aklıma geliyor ama ben canımı sokakta bulmadım…
MeÄŸer bir otelin gizli bir boru ile kaçak su tükettiÄŸini,  yaptıkları
denetimde görmüÅŸlermiÅŸ. Lakin otelin kaba dayıları karşılarına geçip
tehditler  savurmuÅŸlar… Sıkı mı?..
            DüÅŸünüyorum… Ne yapsak acaba? Derken rahmetli dedemin torunlarını
etrafına toplayıp nesihat ederken ''yavrularım yokken bir şey
tutulmaz; varken tutulur. Yokken neyi tutacaksın?'' diye yerden bir
avuç toprak alarak göstermiÅŸ. Toprağı yere attıktan sonra avucunu
sıkmış ha sıkmış… '' istediÄŸin kadar sık, neyi tutacaksın? Avucumda bir ÅŸey yok
ki…”  dermiÅŸ. Bu olayı rahmetli babam anlatırdı. Bize nasihat olsun diye.
Olmayan suyun neyini tasarruf edeceÄŸiz. Varken tasarruf etmedik. Har
vurup harman savurduk
… Bu tasarruf düÅŸüncemi 1994'te Fatih Karaca'ya
anlattığımda benim müdürüm Tuncer Tunçtürk bana itiraz etmiÅŸti.Biz ne
kadar su satarsak o kadar para kazanacağız…”  diye
. “Siz ise tasarruftan
bahsediyorsunuz”
demiÅŸti. ASKÄ°'de hala çalışıyorsa ÅŸimdi buradan
Tuncer'e sesleniyorum: olmayan suyu hadi sat bakalım! olmayan suyu sat ki
 Aski bol bol para kazansın. ASKÄ° kazandığı paralarla Konya, EskiÅŸehir,
Ä°stanbul ve Çubuk havaalanı yollarını geniÅŸletti. Bir geniÅŸletme
yetmedi üç defa geniÅŸletti. Arıttığımız su ile çimleri suladık. BoÅŸ
göletleri doldurduk.
            Önceleri hiç aklıma gelmeyen ÅŸeyleri düÅŸünüyorum… Fiziki kaçağı
%1’lere indirsek. Barajlardan buharlaÅŸmayı yok edebilsek… Barajların
üzerini mi kapatsak ne?
            Suyumuzun, elektriÄŸimizin, çevremizin  belediyenin; devletin malı deÄŸil
bizim, malımız olduğunu yani Milletin, hatta gelecek nesillerin malı
olduÄŸunu bir idrak edebilsek…
            DurmuÅŸ Günay'ın dediÄŸi gibi tabiata sakınarak dokunabilsek…
KaraaÄŸaçlı rahmetli Fahri Küpçü'nün dediÄŸi gibi hürriyetlerin etrafının
mukaddesatla çevrili olduÄŸunu bir anlayabilsek.
            Aslında çevremizin mukaddes olduÄŸunu, her ÅŸeyin hesap üzerine
olduÄŸunu bir düÅŸünebilsek.
            Hesabı bozmak istemekle kendimize zarar vereceÄŸimizi bir kavrayabilsek
            Galiba olayı çözüyorum…
            Allah bizi terbiye ediyor. DeÄŸilse söz bize tesir etmiyor. Nasihat
tesir etmiyor. ''Nush  ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın
hakkı kötektir''
            Derinden bir ses duyuyorum:
 ''Bazen açlık, bazen susuzluk, bazen hastalık, bazen esaret…''ile
terbiye oluyorsunuz.
            Ah; birde obur olmasam. Başıma bir iÅŸ gelmeden az yiyebilsem… Ne güzel olurdu.
            Bana yardım edin arkadaÅŸlar. Bana yardım edin hane halkım.  08.08.2007
saat 08.00


                            Ramazan TOPRAKLI

Yorum
Bahtiyar"dan muhalefet ÅŸerhi:
Yazar sanih açık 2007-08-13 12:51:37
Liberal Ä°zmirliler mail grubundan Bahtiyar rumuzu ile yukarudaki yazıya yorumsal eleÅŸtiri getirilmiÅŸtiri Şöyle: 
 
"Galiba olayı çözüyorum...  
*Allah bizi terbiye ediyor. DeÄŸilse söz bize tesir etmiyor.  
Nasihat  
tesir etmiyor. ''Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile  
uslanmayanın  
* *hakkı kötektir''* (Ramazan Toprak)  
 
 
Allah'in bu sekilde insanlari terbiye edip-etmedigi noktasinda emin deyilim.  
Bunlarin Sunnetullah geregi oldugu noktasinda da dogrusu suphelerim  
var...Yani bu sekilde dusunursek, eger simdi Allah "*ozelde Ankaralilari  
genelde Turkiyelileri"* susuzlukla terbiye ediyorsa; Toronto'da yasayanlar  
cok mu terbiyeliler ki suyumuz bol, havamiz temiz, deprem diye birsey  
gormedim 10 kusur senede...Ekonomi deseniz tikirinda, demokrasi kaymakli  
tatli burada...Enflasyon:%2,1...... issizlik %1,5,...... Toronto'da 100'e  
yakin cami, 1000'in uzerinde cesitli kiliseler...vs. vs.  
Bence bu konuyu acmakta/tartismakta yarar var diye dusunuyorum. Bunlar ilahi  
adalet geregi mi oluyor, yoksa ilahi adalet geregi mi 80 kusur senedir bu  
halk surum surum surunuyor? bilemiyorum.. 
Bahtiyar  
 
http://f521.mail.yahoo.com/dc/launch?.rand=2ramvg2jsj5gd 
 
 
yanlış...
Yazar dilhan açık 2007-08-14 18:07:56
Yazıda, su konusundaki yanlışlarımızdan dolayı Allahın cezasımı acaba deniyor. Bu ÅŸekliyle sayın Bahtiyarın yorumu isabetli deÄŸil. Suyu yanliÅŸ kullananlar elbetteki cezalarını görürler. Normalin dışına çıkarak Tabiatın dengelerini bozanlar elbetteki bir ceza çekerler. 
Alara Dilhan 
Neyin cezası?
Yazar girisim açık 2007-08-16 12:58:14
Bu konuda okuduÄŸum en deÄŸerli yazı Selami Çekmegil aÄŸbi'nindir. Hangi yazısında olduÄŸunu ÅŸimdi hatırlayamadım fakat Allah'ın adaletli olduÄŸundan bahisle, bir konuda yapılan hatanın bedelini baÅŸka birÅŸeyle ödetmiÅŸ olmayacağını söylüyordu. Buna göre Gölcük depremi, sulu tarım razisine bina yapmanın cezasıdır. SavaÅŸta yenilmek, iyi hazırlanmamanın; bilimde geri kalmak ona yeterince önem vermemenin cezası olabilir. Sanırım Bahtiyar(hanım ya da bey??) konuya bu açıdan bakarsa daha doÄŸru teÅŸhiste bulunmuÅŸ olur. 
Toranto'lular susuzluk cezası çekmiyorlar anlaşılan ancak temizlenirken su yerine kağıt kullanmalarının cezasını çektiklerini zannediyorum. Bir prof. ABD deki yaÅŸlı kadınların büyük kısmının sırf bu yanlış alışkanlık nedeniyle hastalıkla pençeleÅŸtiklerini söylüyor. 
Allah adil ve cezalandırandır. Sadece bizler hangi cezanın hangi yanlış hareket karşılığı olduÄŸunu karıştırıyoruz o kadar... 
Raci D.
Bahtiyar kardeÅŸime:
Yazar Selami Çekmegil açık 2007-08-27 09:23:49
Alara hanıma ve Raci kardeÅŸimize katkılarından dolayı yürekten teÅŸekkürler; yorumlarına katılıyorum. 
Bahtiyar kardeÅŸimize de böyle düşündürücü bir tartışmaya yol verdiÄŸi için gönülden müteÅŸekkirim. Dikkate deÄŸer ki: 
 
Son Bizans Kralı Konstantin’in 28-29 Mayıs gecesi Ayasofya’da halkına hitaben yaptığı konuÅŸmasının ÅŸu kısmı oldukça manidardır ve bugün bize de hitap etmektedir: “… Batı Roma Ä°mparatorluÄŸu ahlaksızlığının cezasını çekti; DoÄŸu Roma imparatorluÄŸu da ahlaksızlığı sebebiyle inhitat etti ve bugünkü hale geldi. EÄŸer ahlaksızlığı bırakır fazilete sarılırsanız, Allah’ın bize yolladığı ÅŸu haklı cezadan belki kurtuluruz …”  
bkz. 
http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=437&Itemid=52
Yine bkz.
Yazar Selami Çekmegil açık 2007-08-27 09:25:56
ABD Sayıştay BaÅŸkanı David Walker 
Amerika'ya Roma'nın akıbetini hatırlattı:  
 
http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=468&Itemid=1

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 04-09-2007 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111679793 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net