20-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
Son Eklenenler
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
Kutladığımız Fethin Yıldönümüdür!.. PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 30
KötüÇok iyi 
Yazar M. Selami Çekmegil   
28-05-2007
Kutladığımız Fethin Yıldönümüdür!.. 

M. Selami ÇEKMEGÄ°L

      ImageKutladığımız artık fethin kendisi deÄŸil, yıldönümüdür. Fetih, Dünya’yı adalet bayrağı altında kucaklama ve insanlığı insani deÄŸerlere ulaÅŸtırma çabasının bir sonucu  idi. Ne yazık ki, bugün biz bu çabamızı sürdürme gücünden mahrum kaldık da insanı ve tabiatı sömürmek tek almacı olan emperyalistik taarruzların hedefi haline geldik. Onun için artık fetihler yapma neÅŸesinden mahrum, eski bir fethin yıldönümü kutlamalarıyla avunan ve avunmaya mecbur kalan acınası bir konumdayız. Artık Newyork’a, Londra’ya, Pekin’e, Moskova’ya, Tokyo ve Moldova’ya güzelliklerin mesajını taşıyamıyoruz da, daha dün denecek kadar kısa bir süre önce 1453’te fethettiÄŸimiz Ä°stanbul, sokaklarına ve  medya organlarına egemen çirkinliklerle kuÅŸatılıyor; kapkaçların, sevgiden yoksun bakışların, tahripkar yazıların ızdırabını yaşıyor…
 
        Kendi gönül iklimimizde cap canlı tutmamız gereken kardeÅŸlik bağımızı unutmuÅŸuz da, bizi sarsması gereken kiliseler arası görkemli birleÅŸme ayinlerine (2007'de) bazı Müslüman  isimli yazarların yazılarıyla övgüler düzüyoruz.       

        Onun için varoÅŸlarda bir kuru ekmeÄŸe talim zorunda kalan yoksullukları ve bizzat kendi ülkesi tarafından bir kenara itilmiÅŸ benim gibi -Ä°stanbul’a egemen olması gereken asil mananın sevdalısı -fetih yanlılarının seslendirdiÄŸi yanık türküleri dinledikçe de fethin kendisini deÄŸil,   sadece yıldönümlerini kutluyor; anımsıyoruz…
***
      Fetih bir mana idi onu kaybettik; emperyalizmin sömürücü çehresini yok eden ve Dünyaya adaletin güzel yüzünü sergileyen bir mana!.. Fetih,  Dünyanın en önemli bir kentinin Fatih Sultan Mehmed’in dalgalandırdığı adalet bayrağının gölgesi ile ÅŸeref bulması hadisesiydi…

      Ä°stanbul için Dünya’nın en önemli bir kenti deÄŸerlendirmem yadırganmamalı, abartılı bulunmamalı. Yadırgayanlar bana deÄŸil, ünlü kumandan Napolyon’un deÄŸerlendirmesine baksınlar. Diyor ki Napolyon, Ä°stanbul kentine karşılık kendisine petrol yatağı tüm Osmanlı-Arap topraklarını teklif eden Rus Çarı Alexanr’a: “Ä°stanbul bir imparatorluÄŸa bedel!..”  Dindar olmadığı halde Çar 1. Petro’nun hayallerini zenginleÅŸtiren tek olgu da sanırım Ä°stanbul’du; Ä°stanbul’da “Ayasofya’nın kubbesi altında gömülmek” arzusuydu… Alman tarihçi Ranke’nin deÄŸerlendirmesiyle konuya eÄŸilirsek: “mümkün olsaydı da Dünya tek merkezden yönetilebilseydi; bunun gereklerini karşılayabilecek tek ÅŸehrin Ä°stanbul” olduÄŸunu onunla birlikte söyleyebilirdik…

      Åžehirlerin de insanlar gibi kimliklerinin, geçmiÅŸlerinin, hafızalarının olduÄŸunu söyleyen sayın Mümtazer Türköne hocamız: Ä°stanbul’un, 1000 yılı aÅŸkın bir imparatorluk baÅŸkenti  olan bu ÅŸehrin, farklı dil, din, kültür ve gelenekle yüzyıllarca birlikte yaÅŸamış insanların kültürel alışveriÅŸ içinde yeni sentezlere ulaÅŸarak bir imparatorluk kültürünün geliÅŸmesine beÅŸiklik ettiÄŸini de vurgulamıştır. (bkz., Zaman, Ocak, 2007; Mümtazer Türköne ile Röportaj, M. Mücahit Küçükyılmaz, sh.48)   

      Ä°ÅŸte Fetih: böyle bir kentin, Dünyaya adalet özlemini idealleÅŸtiren bir toplumun başındaki “Ä°slamın mücerret gayretini gayret edinmiÅŸ" Türk hükümdarına ait, akıl ve duygu imparatorluÄŸunun egemenliÄŸine giriÅŸi idi… Åžimdi artık,  Fatih -ve uÄŸruna yola çıktığı aklileÅŸme gayreti- geçmiÅŸ bir düÅŸ haline dönüÅŸtüÄŸü için  Feth’in kendisini deÄŸil de yıldönümlerini kutluyoruz sadece… Ondan dolayıdır Åžair Mehmet S. Selçuk diyor ki: 

      “Asya Avrupa’ya maÄŸlup olalı Ä°stanbul’da,
      “Ä°mamlar siyah cübbeli, Eyüp Sultan’da mum yanar,
      “Canım Ä°stanbul Bizans’a özenmiÅŸ,
      “YüreÄŸim ona yanar…”
Ve ekliyor bu yanık duyguya Åžair M. Said Çekmegil:

      “Ben Ä°stanbul’a ÅŸiir yazmam,
      “Ä°stanbul Ä°slambol deÄŸil ki!..”

Ä°stanbul böyle de Ankara farklı mı sanki:

      “Kocatepe’de kocaman bir cami,
      “Ä°stanbul’a özenmek var ya hani,
      “Åžekillere hapsedilmiÅŸ Müslüman,
      “Orijinaline benzemez yani!..” 
***
      Bugün bir düÅŸ olan Feth’in dünkü gerçek mimarı Fatih, Dünya Liderlerinin hiçbirine benzemeyen, hedefleri büyük, azmi azim  ve de yöntemi akıl olan aziz bir önderdi.
      Ama aslında ben hep merak etmiÅŸimdir; Ä°stanbul’u gerçekten Sultan Mehmet mi, yoksa onu bu denlü yüce hüviyetle yetiÅŸtiren Sultan Murat mı fethetmiÅŸ sayılmalıdır diye.

Aklın te’siru kılıcın tesirinden artuktur” diye oÄŸluna nasihat eden Allahın velisi  bu padiÅŸah, nasihatini örneklendirmiÅŸti de: “Dedem Yıldırım Bayezid Han hazretleri, sadece bazu gücüne güvenmeyip aklını da kullansaydı, Timurlenk vak’ası olmazdı…” diye. Ancak kainat kitabı  Kur’anla haÅŸir neÅŸir olup “Allah, aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır…” hükmünü içselleÅŸtiren bir kimse bu derece derinlikli bir idrake ulaÅŸabilirdi ki, daha çocukluÄŸunda Molla Gürani gibi dirayetli bir alimi  ÅŸehzade Mehmed’in başına eÄŸitmen olarak dikmiÅŸti. Daha ilk karşılaÅŸmalarında bir elinde sopa taşıyan bu hocaefendiye, “o sopa ile ne yapacaksın öyle…” diye şımarıkça soran genç ÅŸehzade ondan: “dersini muntazaman yapmazsan sana kullanacağım” yanıtını alıyor. “Ben ÅŸehzadeyim sen beni dövemezsin...” diye efelenince de Molla Gürani,  “Ben buna alışığım, dersini çalışmayanı döverim ben; hem bu, Åžah babanızın da emridir..” diyor ve ilave ediyor: “..Sen ileride padiÅŸah olacaksın, ülke sana emanet edilecek. EÄŸer iyi yetiÅŸmezsen bu ağır yükün altından nasıl kalkarsın, bu iÅŸi nasıl baÅŸarırsın?” sözleriyle hedefini pekiÅŸtiriyor da adeta...
 
          Ä°ÅŸte Ä°stanbul’un fethi, Sultan Murad’ın yol verdiÄŸi  böyle bir dirayetle baÅŸlıyor ve daha 21 yaşındaki Sultan Mehmed tüm kokuÅŸmuÅŸ dünyacıların koruması altındaki Bizansın son kalıntısını ve destekçilerini yere seriyor ve Fatih oluyor…
***
      Son Bizans Kralı Konstantin’in  28-29 Mayıs gecesi Ayasofya’da  halkına hitaben yaptığı konuÅŸmasının ÅŸu kısmı oldukça manidardır ve bugün bize de hitap etmektedir: “… Batı Roma Ä°mparatorluÄŸu ahlaksızlığının cezasını çekti; DoÄŸu Roma imparatorluÄŸu da ahlaksızlığı sebebiyle inhitat etti ve bugünkü hale geldi. EÄŸer ahlaksızlığı bırakır fazilete sarılırsanız, Allah’ın bize yolladığı ÅŸu haklı cezadan belki kurtuluruz …” 

       Kral Konstantin konuÅŸmasını böyle bitirdi ama ne yazık ki, o gün Konstantinapol’u  Bizans ahlaksızlığından arındıranların torunu olan  biz, onurla baÅŸladığımız o günkü seferimizin bugün adeta onur arayan  sonuna geldiÄŸimizi fısıldayan bir noktada imiÅŸ gibiyiz. Çıplaklığa özendirilen gençlerimizin onurlu giysileri kınanıyor, kiÅŸilikleri törpüleniyor, meslek edinmeleri masum görünümlü eÄŸitim programlarıyla engelleniyor da, yabancı dil öÄŸrenimleri günübirlik kurlara indirgenip, evlilikle oluÅŸturacakları mutlu yuvaları içinde tabii yaÅŸamları güçleÅŸtirilerek sokaÄŸa itiliyorlar. Toplumsal katmanlar arasındaki tesanüt -adeta destek gören yayın politikalarıyla-  yok ediliyor…

      Fetih zamanında toplumumuz ekonomik, ticari, tarımsal ve sınai yönden oldukça ileri bir düzeyde idi. Sosyal yönden,  Namık Kemal’e göre “koskoca bir imparatorluk kurmuÅŸ idik... dört yüz çadırlık bir aÅŸiretten”: 1245'te  cani MoÄŸol istilası sonucu DoÄŸu’daki müthiÅŸ birikim 1356’da patlayarak Balkanlara taşıyor. 1402 Timur istilası ile Anadolu devamlı kan deÄŸiÅŸtiriyor ama devamlı bizle doluyor. II. Murattan itibaren Balkanlara yerleÅŸimimiz sistemli bir politika oluyor ve Fatih zamanında Bizans her taraftan çiçeklenmiÅŸ bir büyük tarla ortasında adeta kara bir leke, fitne fücur fışkıran bir zifos bataklığına dönüÅŸüyor. Fatih zamanında Ä°stanbul’u fethe hazır kuvvetli ve kalabalık bir nüfus birikimi  ve de köhne Bizans’ın içinde barınıp üstesinden gelemeyeceÄŸi bir medeniyet güneÅŸi doÄŸmuÅŸ  bulunuyor…

      Yani Fatih, ekonomik, sosyal ve kültürel bakımlardan saÄŸlam, daima kaynayıp duran dinamik bir ortamın hükümdarlık makamında, hedefi: ilayı Kelimetullah, Ä°stanbul’u açıp gülzar eylemek;   niyeti: Cahidu fillah bir imtisal oluÅŸturmak;    gayreti: Ä°slamın yüklediÄŸi görevi ifa eylemekti. Bunu ÅŸöyle deklare etti: 

Ä°mtisal-u Cahid-u-fillah oluptur niyetim;
Din-i Ä°slam’ın mücerret gayretidir gayretim.
Fazl-u hakk-u himmeti cünd-ü Ricalullah ile
Ehl-i küfrü serteser kahreylemektir niyetim…
                                                                         

                                                              M. Selami ÇEKMEGÄ°L 

Yorum
Yazar samigoren açık 2007-05-30 00:32:28
Selami abi, aÄŸzına, kalemine saÄŸlık... Yazınız çok harika, fevkalade. Okuyucu daha ilk cümle de çarpılıyor; "kutladığımız fethin kendisi deÄŸil, yıldönümüdür..." Aman Allahım nasıl bir tepit... Bu cümle herÅŸeyin özeti gibi...  
Biz müslümanlar, ÅŸekilciliÄŸi bir tarafa bırakıp, manaya baktığımız takdirde; büyük ve önemli bir adım atmış olacağız... 
Allah (cc), cümle Ãœmmet-i Muhammed'e akıl, irfan, feraset ve baisret nasip eylesin... 
Selam ve Dua ile...
teşekkür
Yazar Selami Çekmegil açık 2007-07-20 05:03:25
Yürekten teşekkürler Sami Kardeşim. Allah razı olsun...
selami bey, ben sizin gibi ölçülü olamay
Yazar Fahri açık 2008-05-29 06:15:33
Åžu günlerde bunu söylememin hiçte hoÅŸ olmadığını bilmeme raÄŸmen, burada söylemeden edemeyeceÄŸim.  
Kimi dostlar, A. Menderes ve C. Bayar'ı yere göğe sığdıramazlar ve ben onlara acizane derim ki, yaptıkları ne kadar iyi güzel faydalı iÅŸler olursa olsun, ÅŸu günahları yanında kefede hiç kalır.  
O günah nedir.?  
Åžudur, bu koca milletin hayalini, umudunu, büyük düşünü yıkmalarıdır. Yönünü ÅŸaşırtmalarıdır. O, bu milletin önüne Büyük Türkiye deÄŸil, Küçük Amerika havucu koyarak, hedef küçültmeleridir. Hiçbir tahribat bundan büyük olamaz. Bence böyledir. Bu tahribat, bu manevi tahribat en büyük günahtır. Sadece onlar mı.? Tabii hayır. Gazi PaÅŸa'dan sonra gelenlerin hepsi aynı dairededir. 
Ä°kinci büyük tahribat, acı vatana işçi göçü kararıdır. Size bu topraklarda ekmek yok, gidin ekmeÄŸinizi Avrupa'da kazanın, Amerika'da eÄŸitim görün, oraları vatan belleyin demektir bu. BaÅŸka ÅŸekilde anlaşılamaz. Ne denli incitici bir durumdur Yarabbi.! Birde utanmadan, yüzler kızarmadan davul zurna çalınmıştır. Sanırsın..  
 
Şöyle bir düşünün lütfen, bu bir hülya mı, karabasan mı? Fatih'in torunları, Viyana'ya dayanan atalarının yerinde, el avuç açar, diÅŸlerini saydırır olmuÅŸ..! Dünyayı titreten Türkler, Osmanlının torunları diÅŸlerini saydırır, affedersiniz donunu indirir olmuÅŸ.. Bu nasıl devlet büyüğüdür, kendi ailesinden biri için böyle bir aÅŸağılanmayı içine sindirebilmiÅŸ.? Ãœstüne davul zurna çaldırmış.! Düğün bayram yapmış.!  
Olacak iÅŸ mi? Gözlerimiz kör olsada hiç görmemiÅŸ olsak, mümkün olsada tarihten silebilsek.! 
Daha 1920 lerde haçlı batıyı yenen, Türkün ve Müslümanlığın bayrağını yukarı kaldıran ve bütün mazlum milletlere örnek ve umut olan Türkiye, 10 yılda büyük iÅŸler baÅŸaran onurlu başı dik Vatan, kendisini batının himmetine ve küçüklüğe layık görmüş.. el etek öpmüş.. bir takım ülkeleri büyük devlet makamına oturtmuÅŸ, kendisini küçüklüğü hapsetmiÅŸ. 
 
Balkan yenilgisini hazmedemeyen zabitler, Allah'ım bize bir daha böyle bir zulüm layık görme, böyle büyük bir ayıp yaÅŸatma diyerek ölüme koÅŸmadılar ve ÅŸehit düşmediler mi Çanakkale'de, Ä°stiklal Harbinde.? Nerede bu yürek, nerede bu iman.! 
AB sevdalıları, Avrupa Kültür BaÅŸkenti mimarları, stratejik önemdeyiz bezirganları, enerji koridorluÄŸu müteahhitleri, 3-5 km ötedeki terör yuvalarını vurmak için icazet arayanlar, hangi yüzle fetihi kutluyorlar.? Hangi yüzle, 19 Mayısı, 9 Eylülü kutluyorlar.?  
Akdamar Kilisesini pırıl pırıl tamir edip, teslime niyetlenenler; kıytırık bir Fener patriÄŸine söz geçiremeyenler, BEY ne demek, FATÄ°H ne demek, SULTAN ne demek, HAN ne demek, ATA ne demek bir sözlüğe müracaat etmeliler. Birde dönüp, yakalarındaki tenekelere bakmalılar. 
Kanuni'nin Fransuva'ya mektubunu tekrar tekrar okumalılar.!  
Ä°nsan, hiç olmazsa, başını öne eÄŸer, atalarına layık olamamanın utancını edebiyle taşır, içten içe hırslanır yahu.! 

Hamaset diyenlere, yine atalardan yadigar tek lafım var: Azimle i.ÅŸeyen duvarı delermiÅŸ.! Elbette tercih kiÅŸiseldir: Kimisi el kapısında bey giysisi içinde uÅŸaklık eder; kimisi kendi çorak toprağında ırgatlığı yeÄŸ tutar, bey keyfi sürer. 
Konu ile ilgili videolar
Yazar Abdülhamid açık 2008-05-30 02:02:30
1. Bölüm: 
http://youtube.com/watch?v=3ndsbpSVfE0 
2. Bölüm: 
http://youtube.com/watch?v=eUzRUO5NS0Q 
3. Bölüm: 
http://youtube.com/watch?v=cMZvgz7hzVE
Bu eÄŸilim yeni DeÄŸil.
Yazar Melitenli açık 2008-05-30 10:02:59
Fahri bey uslubunu son zamana odaklamış gözüküyor. EleÅŸtirdiÄŸi BATILILAÅžMA eÄŸilimi yeni deÄŸil. Ãœlkemizde. Mustafa ReÅŸit PaÅŸayla baÅŸlar. müslim gayrı müslim denkliÄŸi tanzimat devrimidir. Ãœlkemiz Natoya büyük devlet adamımız sayın Ä°smet Ä°nönü zamanında girmiÅŸtir. Avrupa TopluluÄŸu serüveni sayın Demirelin eseridir eÄŸer yanlış bilmiyorsam. Natoya Sentoya baÄŸlılığımız 27 Mayısta önemle vurgulanmıştır. Uzun nefesli medenileÅŸme serüveninimizi Mendereste hata gibi göstermek yanıltıcıdır. Ãœlkemizin çaÄŸdaÅŸlaÅŸma serüveninde Sultan Abdulhamit II zamanında kurulan ve hala yaÅŸayan bazı Batılı kurumlarımızın olumlu katkılarını gözardı etmemek lazım sanıyorum. Menderes karşıtlığı kendi başına ele alındığında yanlışa yönlendirebilir ve medenileÅŸme trendimize gölge düşürebilir. Hassas ve incelikli bir konu... 
Saygıyla...
Yazar Fahri açık 2008-05-30 23:21:28
Sn melitenli, saÄŸolunuz. Hiç kuÅŸkusuz haklısınız.  
Belki bu noktada, batılılaÅŸma ile medenileÅŸme-çaÄŸdaÅŸlaÅŸma arasındaki farkı da konuÅŸmak gerekir. Ben bu kapsamda, Abdülhamit ile Menderes'in aynı yolda olduÄŸunu düşünmüyorum.  
Kimi kırılma noktaları vardır. Ben, KÜÇÜK Amerika olma, her mahallede bir milyoner yaratma hedefinin ciddi bir manevi ve yön kırılması olduÄŸuna vurgu yapmak istemiÅŸtim. Hemen akabindeki ciddi travma, işçi göçünün de. BaÅŸlangıç olarak, NATO na giriÅŸini almakta pekala mümkün olabilir. Olabilir. Tanzimata da uzanılabilir.  
Ama Onlardan öncekiler, bu ülkede bırakın arabayı vida üretilemezken, uçak fabrikası kurmaya giriÅŸerek, ne kadar "hayalperest" olduklarını göstermediler mi.? Önlerine, muasır medeniyetinde üstüne çıkmak gibi bir büyük hedef-ideal koymadılar mı.?  
Ä°mkanı ve gücü, tarihlerinde, yüreklerinde, azim ve inançlarında, millette aradılar. Dışarıda, borç parada, stratejik konumda, birilerinin kucağına oturmakta veya konjöktürel fırsatlarda deÄŸil. Buna dikkat çekmek istemiÅŸtim.  
düzeltme
Yazar cihanfer nacar açık 2008-05-31 00:16:23
Moğollar'ın, Anadolu'yu istila ettikleri tarih 1245 değil;1243 Kösedağ Savaşı'yladır.
Hello there
Yazar RiyaButler açık 2011-06-01 01:08:54
Hello Friends,  
Just joined the gang. Hope to have excellent time here.  
 
luv  
Riya

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 29-05-2009 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Anket
Kullanıcı Girişi
Kimler Çevrimiçi
Şuan 38 misafir çevrimiçi
Ziyaretçi Sayısı
111413093 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net