27-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Çeviriler arrow George Orwell arrow ZENCÄ°LER HARİÇ
ZENCİLER HARİÇ PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 20
KötüÇok iyi 
Yazar George Orwell- M. Selami ÇEKMEGÄ°L   
04-08-2005
Image

M. SAÄ°D ÇEKMEGÄ°L ANISINA!..

Kendi kalemlerinden Batı’nın Ruh Hali - 2

George ORWELL’den

(Çeviren: M. Selami ÇEKMEGÄ°L)

10-12  yıl önce, bugünkü siyasi konjonktürü  o günden söylemiÅŸ olan kimseye deli gözüyle bakılırdı. Yine de, gerçek ÅŸu ki, bu günkü durum  –tabii, detaylarıyla deÄŸil ama ana çizgileriyle- Hitler’den önceki altın çaÄŸda bile tahmin edilebilir olmalıydı. Böyle bir ÅŸeyin, Britanya’nın güvenliÄŸi tehdit altına girer girmez vuku bulacağı  kesindi.

Müreffeh bir ülkede, hepsinden ötede emperyalist bir ülkede, solcu politikalar kısmen yalan dolandır.  Ä°ngiliz hayat standardında -hiç deÄŸilse- geçici bir düÅŸüÅŸe yol açmadan, gerçek  bir yeniden  yapılanma olamaz. Bu, solcu politikacıların ve siyaset yazarlarının çoÄŸunun, gerçekten istemedikleri bir ÅŸeyi talep ederek hayatlarını kazanan kimseler olduÄŸunu söylemenin baÅŸka bir ÅŸeklidir.. Bunlar, her ÅŸey yolunda gittiÄŸi sürece kızgın devrimcilerdir ama, her ciddi tehlike, onların rol yaptığını anında  açığa çıkarır. SüveyÅŸ kanalına yönelik bir tehdit olsun, derhal “anti faÅŸizm”le  “Britanya menfaatlerini savunmanın”  özdeÅŸ olduÄŸu keÅŸfolunur.

Elbette ki,“Anti faÅŸizm” diye adlandırılan ÅŸeyde Ä°ngiliz kar paylarına endiÅŸe dışında bir ÅŸey bulunmadığını telkin etmek çok sığ ve haksız olur. Fakat, geçmiÅŸ iki yıllık siyasi kepazelik, herkesin takma burunla sahnede devamlı zıplayıp tepindiÄŸi -ÅŸarlatanların daha büyük bir ordu için bağırıp çağırdığı, komünistlerin bayrak salladığı, Winston Churchill’in bir demokrat olarak poz verdiÄŸi- kocaman soytarı sahnesi, hepimizin aynı gemide olduÄŸu suçluluk duygusu olmasaydı mümkün olmazdı. Ä°ngiliz yönetici sınıfı anti Hitler’ci  pozisyona  arzuları hilafına zorlanmışlardır. Bunun dışında bir çıkış yolu bulmaları hala mümkün ama, onlar açık bir savaÅŸ beklentisi içinde silahlanıyorlar ve ÅŸimdiye kadar olduÄŸu gibi de seçenek, diÄŸer insanlarınki yerine kendi varlıklarının bir kısmından  vazgeçme noktasına geldiÄŸi zaman, hemen hemen kesinlikle savaÅŸ olacaktır. Ve bu arada muhalefet denilen ÅŸey, savaÅŸa sürükleniÅŸi durdurmaya çalışacak yerde, saldırıyor, buna zemin hazırlıyor ve mümkün herhangi bir eleÅŸtirinin önünü kesiyor. Tespit edilebildiÄŸi kadarıyla, Ä°ngiliz halkı savaÅŸ fikrine, hala son derece düÅŸmandır ama, ona  alıştıkları  ölçüde bunun sorumluları militaristler deÄŸil, beÅŸ yıl öncesinin  ‘anti-militarist’leridir. Ä°ÅŸçi Partisinin aynı zamanda kendi propagandası olarak askere alamaya karşı sürdürdüÄŸü  pireyi deve yapan tavrı, askerlik konusunda  gerçekçi bir uÄŸraşıyı imkansız kılmaktadır.  Fabrikalardan Bren makinalı tüfekler dökülüyor, Basında,  “Önümüzdeki savaÅŸta Tanklar”, “geleceÄŸin savaşında Gaz” v.s. gibi baÅŸlıklarla kitaplar yayınlanıyor, New Statesman’in askerleri, “Barış cephesi”, “Barış Blok’u”, “Demokratik Cephe” gibi ifadelerle  -ve sanki, genel olarak dünya ulusal sınırlarla  muntazaman bölünmüÅŸ bir kötüler ve iyiler kalabalığı imiÅŸcesine-  bu ameliyelerin mahiyeti konusunda teviller yazıyorlar...

Bu münasebetle, Mr. Streit’in çok tartışılmış olan “Åžimdi  Birlik” kitabına  göz atmak yararlı olacaktır. Tıpkı barış bloku taraftarları gibi Mr. Streit de, demokrasilerin diktatörlükler karşısında cephe oluÅŸturmasını istiyor ama, bu kitap iki sebepten dikkat çekiyor. Önce, diÄŸerlerinin çoÄŸundan daha ileri gidiyor ve, ÅŸaşırtıcı da olsa, yapıcı bir plan sunuyor. Ä°kinci olarak  daha çok 1920’lerin Amerikan toyluÄŸuna raÄŸmen, özü itibariyle onda namuslu bir düÅŸünüÅŸ tarzı var. O, gerçekten savaÅŸ düÅŸüncesinden nefret ediyor ve Britanya yörüngesine satın alınabilen veya zorlanabilen herhangi bir ülkenin demokrasi olacağını iddia münafıklığına düÅŸmüyor. Bundan dolayı kitabı bir tür test sunuyor. Bu kitapta iyiler ve kötüler teorisini tam görüyoruz. EÄŸer onu bu form içinde benimseyemiyorsanız Solcu Kitap kulübünün sunduÄŸu format içinde hiç benimsemezsiniz.

Kısaca, Mr. Streit’in telkin ettiÄŸi ÅŸey, isimlerini verdiÄŸi onbeÅŸ devletle  baÅŸlamak üzere, demokratik ulusların bir birlik oluÅŸturmaları gerektiÄŸidir. Bu birlik, bir ittifak veya cemiyet ÅŸeklinde deÄŸil; BirleÅŸik Devletlere benzer nitelikte, müÅŸterek parası ve dahili serbest ticareti olan bir birlik olmalıdır. Ä°lk onbeÅŸ devlet, ABD, Fransa, Britanya Ä°mparatorluÄŸuna dahil kendinden yönetimli dominyonlar ve, Çekoslovakya hariç, kitap yazılırken hala mevcut olan daha küçük Avrupa demokrasileridir. Daha sonra diÄŸer devletler “deÄŸer olduklarını kanıtladıkları takdirde”, ve o zaman, birliÄŸe kabul edilebilirler. Başından sonuna Kitapta, Birlik içindeki mevcut bu sulh ve refah devletinin, baÅŸka herkesin katılmak için can atacağı çok imrenilecek bir durumu olacağı ima ediliyor..

Dikkate deÄŸer ki, bu proje göründüÄŸü kadar hayalci deÄŸil. Ama elbetteki bu olmayacak;  iyi niyetli yazarlarca savunulan hiçbir ÅŸey (aynen) gerçekleÅŸmez. Mr. Streit’in tartışmadığı muayyen zorluklar var ama olabilecek ÅŸeylerin sanısı budur. Mesela coÄŸrafi olarak ABD ve Batı demokrasileri birlik oluÅŸturmaya, Britanya Ä°mparatorluÄŸundan daha  yakındır. Ticaretlerinin biri diÄŸeri iledir ve ihtiyaçları olan her ÅŸeye kendi topraklarında sahiptirler. Mr. Streit, onların birleÅŸtirilmiÅŸ güçlerinin, yapılacak herhangi bir saldırıyı -hatta Rusya ile Almanya birleÅŸse bile- sonuçsuz kılacak kadar büyük olacağını iddia etmede muhtemelen haklıydı. Öyleyse neden bir  bakışta insan, bu projenin bir yanlışlık taşıdığını hemen farkediyor? Bu konuda kokuÅŸan nedir –zira, elbette ki kokuyor?..

Her zaman olduÄŸu gibi, onda kokan ÅŸey riyakarlık ve kendine yontmadır.  Mr. Streit’in kendisi riyakar deÄŸildir ama görüÅŸü sınırlıdır. Onun iyiler ve kötüler listesine bir bakın siz. Kötülere (Almanya, Ä°talya ve Japonya) takılmaya gerek yok; onlar hem kel hem foduldurlar. Fakat iyilere  bakınız!.. Belki de insan çok yakından incelemezse ABD sınavı  geçecek.  Fakat Fransa’ya ne demeli? Ä°ngiltere’ye ne demeli? Hatta Belçika ve Hollanda’ya ne demeli?  Kendi düÅŸünce ekolündeki herkes gibi Mr. Streit de koca Britanya ve Fransa Ä°mparatorluklarının, demokrasi adı altında, ucuz bedelle renkli amele sömürülerinin gayretini çekiyor.
Kitabın ÅŸurasında burasında , sık sık olmasa da, demokratik devletlerdeki sömürgelere atıflar mevcut. Sömürgelerden  maksat teb’a ırklardır. Kaynaklarının BirliÄŸe mensup devletler arasında toplanması amacıyla, Onların bağımlılıklarının devam edeceÄŸi, ve bu ülkelerin renkli sakinlerinin BirliÄŸin sorunları konusunda söz hakkı sahibi olamayacağı izah edilmektedir. Ä°statistik tablolarının ortaya çıkardığı durumlar dışında, bir an için bile insan, meseleye  ne kadar sayıda ademoÄŸlunun dahil olduÄŸunu tahmin edemez. Mesela, bu “onbeÅŸ demokrasi”nin tamamının toplamından daha fazla insan barındıran Hindistan Bay Streit’in kitabında sadece bir buçuk sayfalık bir yer buluyor ve o da henüz kendini yönetmeye  elyak olmadığından statükonun devam etmesi zaruretini izah için... Ä°ÅŸte burada insan, Bay Streit’in projesinin yürürlüÄŸe konulması halinde gerçekte neler  olacağını anlamaya  baÅŸlıyor. Britanya ve Fransa Ä°mparatorlukları altıyüz milyon haklarından yoksun kılınmış insanla sadece yeni polis güçleri elde eder, ABD.nin dev gücü, Afrika ve Hindistan’ soygununun arkasına geçer. Bay Streit sırrı açığa çıkarıyor, ama, “Sulh Cephesi”,  “Barış BloÄŸu” v.s. gibi deyimlerin hepsi, böylesi bazı çaÄŸrışımlar içeriyor; mevcut yapıda  daha da saÄŸlamlaÅŸtırma ima ediyor. “Åžayet biz yurdumuzda kendimizi zayıflatıyorsak aynı anda Hitler’in karşısında  nasıl güçlü bir cephe oluÅŸturabiliriz?” düÅŸüncesi içinde söylenmeyen ibare her zaman “zenciler hariç”; diÄŸer bir ifadeyle daha yaygın bir adaletsizliÄŸi desteklemeksizin “faÅŸizmle” nasıl savaÅŸabiliriz? olmuÅŸtur.
Çünkü, gerçekten de o daha yaygındır. Bizim her zaman unuttuÄŸumuz, Britanya proleteryasının baskın çoÄŸunluÄŸunun Britanya’da yaÅŸamayıp, Afrika ve Asya’da oturduklarıdır. Mesela, normal sanayi ücretini saatine bir penny yapmak Hitler’in  gücünde deÄŸildir. Ama bu Hindistan’da pekala mümkündür. Ve biz bunu böyle tutmak için büyük zahmet çekiyoruz. Ä°nsan, nüfus başına yıllık  gelirin Ä°ngiltere’de 80 Sterlinin üzerinde bir rakam, Hindistan’da ise yedi Sterlin olduÄŸu yansıtıldığı zaman Ä°ngiltere ile Hindistan arasındaki gerçek iliÅŸki hakkında biraz fikir edinebiliyor. Bir Hint’li hamalın bacağının vasat bir Ä°ngiliz’in kolundan daha ince olması oldukça yaygındır. Bunda ırki bir ÅŸey yok. Çünkü, aynı ırkın iyi beslenmiÅŸ üyeleri normal fizik sahibidirler; bu tamamen açlıkla alakalıdır. Üzerinde yaÅŸadığımız -ve deÄŸiÅŸeceÄŸine yönelik bir tehlike gözükmediÄŸi sürece karşı çıktığımız- sistem iÅŸte budur. Mamafih sonraları, “iyi bir anti faÅŸistin” ilk görevi bu konuda yalan söylemek ve onun varlığını sürdürmesine yardım etmek olmuÅŸtur.

Bu çizgi doÄŸrultusunda  artık en küçük bir deÄŸer hükmünün gerçekten yerleÅŸmesi mümkün mü? Hitler sisteminin -ondan daha büyük ve deÄŸiÅŸik tarzı içinde- en az onun kadar kötü bir ÅŸeyi oturtmak için alaÅŸağı edilmesinde baÅŸarılı olunsa dahi, bu ne mana ifade eder?

Fakat gerçek bir muhalefetin açık boÅŸluÄŸu sebebiyle, hedefimiz bu olacak. Mr. Streit’in ustalıklı fikirleri yürürlüÄŸe tam konulmayacak ama, “Barış BloÄŸu” önerilerine benzer bir ÅŸey muhtemelen olacak. Britanya ve Rus hükumetleri hala çekiÅŸiyorlar, iÅŸleri engelliyorlar ve örtülü  taraf deÄŸiÅŸtirme tehditleri dile getiriyorlar ama, ÅŸartlar muhtemelen onları bir araya getirecektir. Peki sonra?... Åžüphesiz ittifak, bir iki yıl savaşı geçici olarak başımızdan savacak. Sonra Hitler’in hamlesi, yumuÅŸak karnımızı, ihtiyatsız bir anımızı yakalamak arayışı;  sonra da bizim hamlemiz: artan bir hızla daha fazla silahlanma, daha fazla militarizm, daha çok propaganda, daha savaÅŸçı kafa...Uzatılmış bir harp hazırlığının, ahlaken harbin kendisinden daha iyi olup olmadığı ÅŸüphelidir. Hatta bunun biraz daha kötü olduÄŸunu düÅŸünmek için sebepler mevcut. Yalnızca iki üç yıl (harp hazırlığı) ile, Avusturya faÅŸizminin deÄŸiÅŸik mahalli bir versiyonuna  hemen hiç direnmeksizin batabiliriz. Ve belki de bir iki yıl sonra -buna reaksiyon içinde- Ä°ngiltere’de, bugüne kadar henüz görmemiÅŸ olduÄŸumuz bir ÅŸey, gerçek bir faÅŸist hareket ortaya çıkabilir. Böyle bir hareket, açıkça konuÅŸmak cesaretini de haiz olacağı için ona en karşı olan kiÅŸileri bile safları arasında toplayacaktır.

Ötesini görmek zor... Sosyalist  liderlerin hemen hemen tamamının, neticede,  krala (yani statükoya) baÄŸlı muhalifler  olmaları sebebiyle  çöküÅŸ sürüyor. BaÅŸka hiç kimse de   -gazete okumak yerine  insanlarla  konuÅŸtukları zaman hemen her yerde karşılaÅŸtıkları-  Ä°ngiliz halkının itidalini  nasıl harekete dönüÅŸtüreceÄŸini  bilmiyor. Önümüzdeki iki yıl içinde, ilk taahhüdü savaşı reddetmek ve  imparatorluk adaleti olan hakiki bir kitle partisinin zuhuru dışında hiç bir ÅŸeyin bizi kurtarması muhtemel gözükmüyor. Fakat günümüzde böyle bir partinin bulunma ihtimali , sulanmamış bir toprakta saÄŸa sola serpilmiÅŸ birkaç tohumunki  gibidir.

GEORGE ORWELL

July, 1939

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 12-08-2009 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111709540 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net