26-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
Son Eklenenler
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
Bilgiye Erişimin Önemi PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 0
KötüÇok iyi 
Yazar Prof. Dr. Ä°brahim ORTAÅž   
22-11-2016
Bilgi ve Ä°letiÅŸim Çağında Bilimsel Bilgiye EriÅŸimin Önemi
Prof. Dr. Ä°brahim ORTAÅž
Çukurova Üniversitesi,
 
ÖÄŸrenmenin verdiÄŸi mutluluÄŸu baÅŸka hiçbir ÅŸey saÄŸlayamaz.
Ä°nsanlığın geçmiÅŸten günümüze geçirdiÄŸi tarım devrimi, sanayi devrimi, biliÅŸim ve iletiÅŸim teknolojileri devrimi yanı sıra bugünlerde bugünler de dördüncü sanayi devrimi olarak da ifade edilen Endüstri 4,0 olarak belirtilen yeni sanayi devrimi-iletiÅŸim teknolojilerini ileri bir aÅŸması dijital-robot teknolojileri çağı yaÅŸanıyor. Tarım devrimi 10 bin küsur yıl etkisini sürütürdü. Sanayi devriminin 1780’de baÅŸladığını düÅŸünürsek yaklaşık 200 yıl kadar etkili oldu. Ä°letiÅŸim teknolojileri devriminin 1980’lı yıllarda baÅŸladığını düÅŸünürsek 40 yıl kadar etkili olduÄŸu görülüyor. Tarım toplumunun üretim aracı tarım, toprak ve 
hayvandı. Güç insan ve hayvan gücü. Sanayi toplumunun üretim aracı makine ve gücü buhar ve elektrik enerjisi. Ä°letiÅŸ toplumunun aracı elektronik ve gücü beyin gücü. Ä°letiÅŸim çağında bilgi üretiliyor. Bilgi paylaşıldıkça azalmıyor tam tersine çoÄŸalarak geniÅŸliyor.
Günümüzde bilimin ve teknolojinin yaratığı etki ile sanayi devriminin üretimine biliÅŸim eklendi ve otomasyon süreci bir üst boyuta taşındı. Ä°nternet web, yenilenebilir enerji kavramı ve verimliliÄŸi saÄŸlandı. Bugün bütün bu birikimin bir üst basamağı daha gerçekleÅŸtirilmeye çalışılmaktadır. BiliÅŸim teknolojileri endüstri ile bir araya gelerek daha üst bir üretim modeli olan Endüstri 4,0 ile üretim süreci dijitalleÅŸmekte, makinelerin birbirleriyle doÄŸrudan iletiÅŸime geçmesi amaçlanıyor. Birçok üretim tesisi internet üzerinden dijital entegrasyona geçecek ve üretim artışı yanında kaynak tasarrufu saÄŸlanacağı düÅŸünülmektedir. Bu yolla verimliliÄŸin artması, insan kaynağı, enerji ve su gibi kaynakların gereÄŸinden fazla kullanılmaması amaçlanıyor.
Tarım toplumunda çevre sınırlı olanda kontrol edildi ve az kirletildi. Sanayi toplumu çevreye ciddi zarar verdi. Özellikle silah ve kimya ve ciddisi kimyasal ilaç ve atıklar çevreye ciddi zarar verdi. Ä°letiÅŸim teknolojileri çağında çok sayıda araç gereç, elektronik malzeme yer yüzeyine ve atmosfere boca edilmektedir. Yeni Endüstri 4.0 ise doÄŸal olarak sanayi toplumunun yaratığı çevre kirliliÄŸi kısmen azaltılmaya çalışmaktadır.
 
Bilgiye Erişim Yolları
Bilgiye eriÅŸim her ÅŸeyden önce bir amacın oluÅŸumuna baÄŸlıdır. Günümüzde anlık üretilen onlarca TB’lık bilgi içinde neyin arandığını net olarak bilinmesi gerekiyor. Aranan bilgiye nasıl ve ne ÅŸekilde eriÅŸileceÄŸinin bilinmesi önemli.
Öncelikle ne arandığının net olarak bilinmesi gerekiyor. Aradığınız bilgi veya kaynak için nasıl bir bilgi arayışına girileceÄŸinin bilinmesi gerekir. Bilgi kaynaklarına eriÅŸim açık eriÅŸim kaynakları, basılı kaynak, dijitalize edilmiÅŸ veya edilmemiÅŸ eski kaynak vs. belirlenmesi önemli.
Kaynak arayışında eldeki olanaklar, zaman yönetimi ve Bilimsel Bilgi Ä°çin Kaynak Türlerinin ne olduÄŸunun bilinmesi önemli.
Bilimsel bilginin bulunması ve elde edilmesi için kütüphane kullanımının bilinmesi ve gerektiÄŸinde alternatif bilgiye eriÅŸim kaynaklarının da tanımlanması önemli. Öncelikle konunun belirlenmesi ve Önceden yapılmış çalışmaların incelenmesi gerekir. Bilgiye eriÅŸmek için bilgi kulanım teknolojisi ve sistematiklik ve organizasyon ÅŸemasının okuma bilgisine sahip olmak önemlidir.
Mevcut Kütüphane ve dokümantasyon merkezleri üzerinden saÄŸlanan bilgiye eriÅŸim ÅŸekillerinin de bilinmesi ve kütüphanelerin bu olanaÄŸa sahip olması gerekir. Açık EriÅŸim
Açık EriÅŸim; ANKOS Açık EriÅŸim… (2006)’ın tanımlamasına göre bilimsel bilginin internet aracıyla finansal, yasal ve teknik engeller olmaksızın, eriÅŸilebilir, okunabilir, kaydedilebilir, kopyalanabilir, yazdırılabilir, taranabilir, tam metne baÄŸlantı verilebilir, yazılıma veri olarak aktarılabilir ve her türlü yasal amaç için kullanılabilir biçimde kamuya ücretsiz açık olması olarak tanımlanmaktadır. Ertürk (2008)’ün doktora çalışması çerçevesinde elde ettiÄŸi verilerine göre öÄŸretim üyelerinin en azından yarısının açık eriÅŸim farkındalığına sahip olduÄŸu görülmektedir. Bu baÄŸlamda bir farkındalık yaratma halen önemli. Üniversitelerin strateji raporları kütüphane ve bilimsel dergilerde açık eriÅŸim saÄŸlanmalı.
 
Bilgiye Nasıl Erişim Sağlanacak
Ä°çinde ulunduÄŸumuz bilgi iletiÅŸim teknolojileri (BÄ°T) çağının en hareketli alanını bilgiye ve üretime eriÅŸim ve de bilginin paylaşımı oluÅŸturmaktadır. Bilim ve teknoloji yapan toplumların önemli bir özeliÄŸi bilgiye kolay eriÅŸmeleridir. BÄ°T çağında bilgi hızla üretildiÄŸi gibi hızla da tüketilmektedir. Bu baÄŸlamda bilgi ve iletiÅŸim teknolojileri ulusal ve uluslararası alanda ciddi bir rekabet alanı konumunda olup ülkeler bu konuda bilgi ve iletiÅŸim politikaları birim, merkezleri oluÅŸturmuÅŸ ve bu alanda çaÄŸdan kopmamak ve elindeki bilginin üretime dönüÅŸümü konularını sistematik olarak korumaya ve kullanmaya çalışmaktadırlar.
Bilgiye hızla eriÅŸmek isteyen ülkeler aynı hızla biliÅŸim teknolojilerini kullanımında ciddi önem verilmektedir. Bilgi teknoljileri kullanımı ve bilgiye hızlı eriÅŸim için fen okuryazarlığı ve bilgisayara okuryazarlığının mutlaka eÄŸitimin her alanında uygulamaya geçirilmesi gerekir. Günlük milyonlarca terabaytlık bilginin web üzerinden depolandığı günümüzde günlük üretilen bilgi konusunda istatistik oluÅŸturmakta artık kolay olmamaktadır.
Åžöyle ki:
 
Yıllık dünyada 24.000 hakemli dergi mevcut. WOS üzerinden ISI’da yaklaşık 17.000 adet bilimsel dergi bulunuyor.
  • Yılda 2.2-2.5 milyon arasında bilimsel makale üretiliyor.
  • Ortalama olarak her yıl makale sayısı %3 oranında artıyor.
  • Toplam 2000 yayıncı Yayıncılık pazarının büyük bir bölümü 200 yayıncının denetiminde. ÇoÄŸunlukla Elsevier, Springer-Kluwer, Wiley-Blackwell, Taylor-Francis etkin yayıncılardır.
  • Bugün ULAKBÄ°M veri tabanı üzerinden 2013 yılı itibariyle 57 veri tabanı üzerinden yaklaşık 17. 000 tam metin eriÅŸimli e-dergi, 4.000.000'dan fazla tam metin makaleye, 1270 e-kitap 900.000'den fazla uluslararası konferans bildirisi, 10.000 tam metin TÜBÄ°TAK Proje Raporu, 120.000'den fazla uluslararası standarttan oluÅŸmaktadır.
  • Bu kaynaklar için yurt dışına bilimsel, teknik ve tıp yayıncılık pazarının yıllık hacmi yaklaşık 16-20 milyar dolar civarından olduÄŸu belirtiliyor.
     
    Türkiye’deki 186 Üniversitedeki Kitap Sayısı Harvard Üniversitesindeki Kitap Sayısından 1 Milyon Daha Az
    Türkiye’deki kaynak kitap sayısı yönünden de dünya ile kıyaslanmayacak düzeyde yetersizdir. Dünyanın en büyük kütüphanesi olan Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde yaklaşık 30 milyon cilt kitap bulunmaktayken Harvard Üniversitesi’nde yaklaşık 16.3 milyon civarında kitap bulunuyor (https://www.google.com.tr/search?sourceid=navclient&hl=tr&ie=UTF-8&rlz=1T4RVEA_trTR625TR628&q=liybiry+of+harverd). Türkiye’deki 186 üniversitede yaklaşık son rakamlara göre 15.3 milyon kitap bulunuyor. Benzer ÅŸekilde Ä°ngiltere’nin Cambridge Üniversitesi’nde 12 milyon ve Oxford Üniversitesi kütüphanesinde de yaklaşık 9 milyon kitap bulunmaktadır. Bu rakamlar Türkiye’nin bilgiye eriÅŸmede ne denli yetersiz olduÄŸunun göstergesi olarak kabul edilebilir.
    Günlük olarak üretilen bilginin oluÅŸtulması, payalşımı, organize edilmesi ve bilgiye kolay yoldan ulaşılması baÅŸlı başına bir bilimsel faaliyet. Bilim ve teknolojinin yaratığı WEB ortamı üzerinden bir biri ile bütünleÅŸmiÅŸ programlar üzerinden bilgiye eriÅŸim saÄŸlanmaktadır. Günümüz çağında bilgiye eriÅŸiminde bir teknik ve yetiÅŸmiÅŸ insan alt yapısı gerksinimi bulunmaktadır. Bu baÄŸlamda bilgiye eriÅŸim maliyetli ve ülkelerin GSMH üzerinden önemli bir yüzdelik dilimini ayrıması gerkmektedir.
    Bugün üniversitenin gücü ve etkinliÄŸi yayınlara eriÅŸmesi ile doÄŸrudan iliÅŸkilendirilmektedir. Harved üniversaitesinin bilimsel baÅŸarısı ile on küsür milyonluk kütüphane kitaplığı arasında ciddi bir iliÅŸki bulunduÄŸunu rahatlıkla söyleye biliriz. Tersinden bilimsel bilgi ve öncelikle de bilimsel makalelere eriÅŸilemediÄŸi ölçüde bilim kuruluÅŸları potansiyel etkilerini kaybediyorlar.
    Bu bilgi ve bilinçle bilim yapmak kadar bilgiye eriÅŸimide ciddiyetle izlemek ve önem vermek gerkiyor. Bilim kurluÅŸlarının kaynak kitap temini, alanın bütün dergilerini temin etmek, hızlı internet eriÅŸim ağı yapısal alt yapı gerktiriyor. Bilginin erden olduÄŸu ve ona nasıl ve hangi araçlar ile erÅŸilebileceÄŸni bilmek bilgi ve organizayon gerktiren alt yapılardır. Günümüzde WEB, WOS, EndNote, redearchgate gibi programalrı kulanamayan, bunalrın mantığını bilmeyen, kendi elektronik kütüphansesini kuramayan bilim insanı da bilimden kopar.
     
    Bilgi iletiÅŸim teknolojileri çağında yaÅŸam biçimi olarak da artık “Bilgi toplumu” kavramı kullanılmaktadır. Bilgi toplumunda, üretilen bilginin geniÅŸ kitlelere ulaÅŸtırılması ve paylaşımı çağın gereÄŸi durumuna gelmiÅŸtir. Dün olduÄŸu gibi küçük elit bir grup bilgi üretirken, geniÅŸ bir kesimin de üretilen bilgiyi tüketmesi beklenmektedir. Günümüzün bilgi kaynakları farklılaÅŸarak artmıştır. Bir zamanlar sözlü ve görsel malzeme ile bilgi paylaşılırken sonraları el yazmaları, matbaa ile yanlınızca basılı kaynaklardan eriÅŸim saÄŸlanıyordu. GeçmiÅŸte bilgiye eriÅŸim ile günümüzde bilgiye eriÅŸim ÅŸekli ve anlayışı deÄŸiÅŸmiÅŸ bulunmaktadır. Günümüzde çok çeÅŸitli kaynaklardan bilgiye ulaÅŸma ÅŸansı bulunmaktadır. Kitap, dergi, Internet, cep telefonu, facebook, watsapp, Twitter, ResearchGate, LinkedIn vs. Bilgi geçmiÅŸte üniversite kürsülerinde ve sınırlı kaynaÄŸa eriÅŸen yetenekli kiÅŸilere tarafından öÄŸretilirdi. Günümüz iletiÅŸim çağında biliye her yerde ulaşılabilmektedir. En basiti ile yer yüzeyinin veya uzay derinliklerinde herhangi bir yerde mobil telefon ve internet saÄŸlayıcılarının uydu vericileri üzerinden bilgiye ulaşılmakta ve bilgi yayılabilmektedir.
    Ä°nsanlığın sözlü kültürden yazılı kültüre geçilmesi olarak tanımlanan maÄŸaraların dış yüzeylerine çizdikleri semboller, deri ve kil üzerine yazılan yazılardan günümüz bilgisayarlı ve lazerli yazıma kadar geçen yaklaşık 15 bin yıllık kısa insanlık tarihinde hızla ilerlediÄŸimiz görülmektedir. Çin, Pers, Arap, Helen, Roma, kültürlerinin en parlak dönemlerinde hep bilgi ve bilim bulunmaktadır. Bilginin insanlık yaÅŸamında artan hızla ilerleyiÅŸinin ilk iÅŸaretleri Rönesans ile baÅŸlamakta, sanayi devrimi ile hızlanmakta ve günümüzde de iletiÅŸim çağında doruÄŸa ulaÅŸmış durumdadır. Dün sanayi devrimini fizik, matematik bilimleri ile yakalayan toplumlar bugün bilgi iÅŸleme ile sürdürerek geliÅŸmiÅŸ toplum olma özelliÄŸini kazanmış bulunmaktadır.
     
    Üretilen Bilgi Hızla EskidiÄŸi Üçün Sürekli Üretmek Gerekiyor
    Bilgi o kadar hızla üretilmektedir ki tüketimi ve eskimesi de o kadar hızlı olmaktadır. En azından bilimsel alanda bunun böyle olduÄŸunu alanın içinde bulunan ve geliÅŸmeleri yakından takip eden bilim ve sanat insanları yaÅŸayarak görmektedirler. Eskiyen bilginin güncellenmesi ve yeni bilgi üretimi için sürekli bilginin üretilmesi gerekmektedir. Bilgi üretimi ve tüketimi konusunun farkına varabilen ülkeler bugün geliÅŸmiÅŸ ülkeler sınıfında bulunmaktadır.
    ÖrneÄŸin ilk araba motor buhar gücü ile çalışıyordu, sonra gaz ile çalışmaya baÅŸladı, sonra sitem ve aksamlar elektronik olarak kontrol edilebildi, günümüzde elektrikli ve yazılma dayalı biliÅŸim teknolojileri ile üretim yapılmaktadır. On beÅŸ yıl öncesi yayınlarda motorlarda içten yanmalı güç kaynağı yerine bugün elektrik üreten ve elektriÄŸin tasarrufunu yapan makalelerden bahsediliyor. Dünün bilgisi önemli ancak kullanılması verimli deÄŸil.
     
    Bilgi Toplumunun İşleyiş Mantığını İyi Anlamak Zorundayız
    Son çeyrek yüzyılda bilgisayar ve Internet yardımı ile ciddi bir bilgi patlamasının yaÅŸandığı görülmektedir. YoÄŸun ve hızlı bilgi üretiminin hızına ulaÅŸmanın artık neredeyse imkânsız olduÄŸu bir konuma gelinmiÅŸ durumdadır. YoÄŸun bilgi üreten ve konunun önemini kavramış ülkeler son yıllarda eÄŸitim sistemleri temelden deÄŸiÅŸtirerek yeni paradigmalar yaratmaya çalışmaktadır. Bugün dünyadaki en önemli üstünlük kaynağı ekonomiden çok bilgi yoÄŸunluÄŸuna sahip olmak olduÄŸu kabul edilmektedir.
    Bilgi toplumu çağının gereÄŸi olan bilginin akış hızını ve yoÄŸunluÄŸunu doÄŸru algılamak ve doÄŸru kullanmak artık bir beceri durumuna da gelmiÅŸtir. YoÄŸun olarak üretilen ve dağıtılan bilgiyi yakalamak ve dönüÅŸtürme becerisini gösteren ülkeler teknoloji üretebilen ülkeler olarak,  ekonomik olarak geliÅŸmiÅŸ ülkeler konumundadırlar.
    Bu baÄŸlamda bilgi çağının bir parçası olmak için geçmiÅŸten günümüze üretilmiÅŸ bilgiyi ve bilginin elde ediliÅŸ mekanizmasını yani yöntemini bilmemiz gerekir. Yöntem bilimi ülkemizde en az konuÅŸulan konudur. BirçoÄŸumuz yayın yaparken uluslararası dergilerde gelen en ciddi eleÅŸtiri yayının metot kısmı ile ilgilidir. Metot bilimin esasını oluÅŸturmaktadır. Konunun geçmiÅŸini bilmek yani bilim tarihini bilmek konunun kavranması ve bilginin özü olan hipotezin ortaya konması için önemli. Bilgi üretmek için ne arandığını bilmek ve neyin aranmadığının da bilinmesi için ilgili konunun geçmiÅŸ ve yapılan çalışmaların bilinmesi durumunda geleceÄŸe yönelik daha saÄŸlıklı soru sorulur ve ona göre de bilgi üretilir.
     
    Bilgi Üretmek Ä°çin Alt Yapı Åžart
    Bilgili insan ile iÅŸgücünün niteliÄŸinin artabileceÄŸi, iletiÅŸim altyapısının geliÅŸeceÄŸi ve teknolojinin yaratılacağı artık yaÅŸanarak tecrübe edilmektedir.  KiÅŸi başına milli gelirleri aynı olan Almanya ve Kuveyt’in teknoloji yaratma veya sorun çözme yöntemlerinin farklılılığı birere önemli örnektir. Almanya ikinci dünya savaşı sonrası taÅŸ üstünde taşın kalmadığı ortamdan yetiÅŸmiÅŸ bilim insanı ve teknoloji üretme bilgisi ile bugün geldiÄŸi konum ile Kuveyt’in bilim ve teknoloji üretmeden elindeki petrol gelirini sürekli tüketime yönelmesi en açık örnektir. Bu örnek geliÅŸmekte olan ülkelerin geleceÄŸine en büyük katkıyı yapacak olanın yetiÅŸmiÅŸ insan kaynağı ve buna yapılan yatırım olduÄŸunu unutmayalım. Temel bilimler bilgi üretmede istenilen ölçüde etkili olmasalar bile uzak doÄŸu ülkeleri bilgiye ulaÅŸma ve deÄŸerlendirmede önemli mesafe kazanmış toplumlar olarak geliÅŸmiÅŸ ülkeler konumuna gelmiÅŸlerdir. Bugün Japonya, Güney Kore, Çin, Tayvan, Singapur bilime ciddi ölüde GSMH’de kaynak ayıran ülkelerdirler.
     
    Ä°nsana Yapılan Yatırım Öncelikli Olmalıdır
    Bilim tarihi serüveni içinde her dönemin kendine göre geliÅŸmiÅŸliÄŸi ile bilgi ve bilime verdikleri önem arasında yüksek bir paralellik bulunmaktadır. Bacasız fabrikaların harıl harıl bilgi ürettiÄŸi geliÅŸmiÅŸ ülkelerde artık yetiÅŸmiÅŸ insan gücüne ciddi yatırım yapılmaktadır. Konuyu gelecekleri için olmazsa olmaz gören, Almanya, Finlandiya, ABD, Çin hemen eÄŸitim sitemlerini ona göre ÅŸekillendirmeye baÅŸladılar. GeliÅŸmiÅŸ ülkeler ve Ä°letiÅŸim çağının en pahalı hizmeti bugün bilgi pazarlanması olmuÅŸ durumdadır. Birçok ülke “yatırımların en anlamlısı insana yapılan yatırımdır” sözünü hayata geçirmeye çalışmaktadırlar. GeleceÄŸin iyi eÄŸitilmiÅŸ, yabancı dil bilen, bilgiyi tanıyan, belgiye nerede ve nasıl ulaÅŸabileceÄŸini bilen, kendi kendisini geliÅŸtirebilen, üstünlük alabilen, problem çözebilen ve teknolojiyi kullanabilen beyinlerin elinde olduÄŸunu görerek gereÄŸini yapmaya çalışıyorlar. Kendi kendine öÄŸrenmeyi öÄŸrenen ve kullanabilen yasam boyu öÄŸrenme becerisine sahip bireylerin yetiÅŸmesi için eÄŸitim yeniden ÅŸekillenmelidir. Bugün küreselleÅŸen dünyanın geliÅŸmiÅŸlik gücünün neredeyse en büyük unsuru, yaratıcı, yenilikçi ve üretim becerisine sahip olan nitelikli insanlarına baÄŸlıdır.  Tabii bu iÅŸlem artık daha güçlü bir nitelikli, donanımlı ve yaratıcılık ve analitik düÅŸünme kapasitesi yüksek insan kaynağına gereksinim duyulmaktadır. Nitelikli insan kaynağı ancak evrensel ölçekte kaliteli ve bütünlükçü bir sürekli eÄŸitime ve bilgiye nasıl ulaşılacağının bilinmesine baÄŸlıdır.
    Ä°nsana yapılacak yatırım bugün için deÄŸil yarını da düÅŸünerek yapılması gerekir aksi takdirde çoÄŸumuz çağın dışında da kalabiliriz. Önümüzdeki dönemlerde genetik mühendisliÄŸi, nanoteknoloji, uzay teknolojiler ve beyin-bilgisayar ara yüzleri yazışım programları ile kiÅŸisel bilgiler, hastalıklar ve aktiviteler hatta yaÅŸam kalitesi belirleyecek. Bu teknolojiyi üreten ve bilenler bilmeyenlerden farklılaÅŸacak. GeleceÄŸim bilimi ve teknolojisi bu yönde olacağı için bu konulara yatırım yapmak gerekiyor. Günümüzde hızla yaygınlaÅŸan yapay zekâ insanları teknolojide kullanımı attıkça, gelecekte her ÅŸeye hükmeden bilgisayar programlarını kontrol eden durma Endüstri 4.0 ile geçilirse ekonominin dümeni çok dar bir elit çevrenin eline geçecek. Ve buda yeni sosyal sorunların oluÅŸmasına neden olacaktır. Sapiens kitabının yazarı Yunal Noah Harari, yapay zekânın eÅŸitsizliÄŸi artıracağını savunarak, "Birkaç 10 yıl içinde birçok insan iÅŸe yaramaz hale gelecek" ifadesi ile yeni bir tartışma alanı daha yaratmış oldu. Tarih boyunca üretim araçları deÄŸiÅŸtikçe sosyal hayatında deÄŸiÅŸtiÄŸi gerçeÄŸi ile biliÅŸim teknolojileri, Endüstri 4.0 ile gelecekte sosyal yaÅŸamında deÄŸiÅŸeceÄŸini beklemek zorundayız. Öncelikle insan fizyolojisinin zayıflayacağı, daha az hareket eden insanın saÄŸlık sorunları farklılaÅŸacak, daha çok kapalı anlarda yapılan üretim ve gıda tüketim alışkanlıkları ile birlikte insan yaÅŸamı daha da farklılaÅŸacak. DoÄŸal olarak bunun insan ruh saÄŸlığı ve düÅŸünce sistematiÄŸi üzerinde de farklılıklar olacağını beklemek gerekir.   
     
    Hatta denilmektedir ki artık eÄŸitim sistemi de deÄŸiÅŸmiÅŸtir. Artık klasik sınıf, öÄŸrenci ve eÄŸitmen sistemi neredeyse kalkmakta, bunun yerine interaktif eÄŸitime geçilmektedir. Bilgiyi yük olarak taşımak yerine bilginin nerede olduÄŸunun bilinmesi ve nasıl ulaşılacağının bilinmesi daha çok önemsenmektedir. Tabii ulaşılan bilginin etkin kullanımı becerisine sahip olmak da ayrıca önem kazanmaktadır. Edinilen bilgiyi zamanında deÄŸerlendirmek ve dönüÅŸtürmek bundan bireysel ve toplumsal fayda oluÅŸturmak ayrıca önemlidir. Bilgi üretmek ve üretilen bilgiyi tüketme bir bilgi okuryazarlığı sorunu olup en çok eÄŸitim kurumlarının olduÄŸu alanlarda söz konusu olmaktadır. Özellikle de üniversite ve yükseköÄŸretim kurumlarının olduÄŸu alanlarda iÅŸlev görmesi beklenmektedir. ÖÄŸrencisi ile öÄŸretim üyesi ile diÄŸer kesimlere göre bilgi okuryazarlığı konusunda farklı olması beklenilmektedir.
    BaÅŸta AB ülkeleri, ABD, Japonya vb. milli gelirlerinin önemli bir kasımını temel eÄŸitim ve bilimsel araÅŸtırmaya ayırtmaktadırlar. Artık üniversite eÄŸitimi de yeterli görülmemektedir. YoÄŸun bilginin takip edilmesi için yaÅŸam boyu öÄŸrenme dönemine girilmiÅŸtir. Günümüzün eÄŸitim ve öÄŸretiminde en önemli unsur öÄŸrenmeyi öÄŸrenme üzerine yoÄŸunlaÅŸmıştır. Bireylerin yeni geliÅŸmelere ve bilgilere ilgi duyarak veya merak ederek yaÅŸam boyu sürdürmeleridir. ÖÄŸrenmeyi öÄŸrenmek teknikleri artık üniversitelerde bir beceri dersi olarak okutulmaktadır. Teknoloji yaÅŸamın her alanında kendisini hissettirdiÄŸi için teknoloji kullanımının öÄŸretilmesi artık çağımızın gereÄŸi durumuna gelmiÅŸtir. Ülkemizde de baÅŸta özel sektör olmak üzere yavaÅŸ yavaÅŸ bu konuya ilgi duyulmaktadır. Ancak sürecin yavaÅŸ ilerlediÄŸi görülmektedir.
     
    Bilgiye Üretmk ve Bilgiye EriÅŸim Ancak Özerk Ortamda SaÄŸlanır
    Tarihsel olarak tarım, sanayi ve iletiÅŸim teknolojileri devrimleri sahip oldukları üretim iliÅŸkileri toplumların ekonomik ve sosyal yapısını dönüÅŸtürmektedir. Aynı zamanda üretim iliÅŸkilerine baÄŸlı da yeni eÄŸitim paradigmaları doÄŸurmaktadır. Bilgi teknolojileri ve onun bir üst aÅŸması olan Endüstri 4.0 çağının anlaşılması ve hayta geçirilmesi için ona uygun eÄŸitim ve teknoloji kullanımına sahip olan ciddi bir insan sermayesi gerekmektedir. DiÄŸer bir ifade ile bilginin hızla üretildiÄŸi ve tüketildiÄŸi çaÄŸda yeni iletiÅŸim teknolojileri bilgisi üretmek, teknolojileri kullanabilmek teknolojiyi bilen ve hızla bilgiyi anlayan ve kullanabilen nitelikli insan gücüne baÄŸlı geliÅŸme saÄŸlanıyor. Nitelikli eÄŸitim gücüde bağımsız düÅŸünme, tem bilimlerin kavranması ve yaratıcı eÄŸitim ile saÄŸlanmaktadır. Aksi takdirde çağının gerisinde kalmak ve belki de bir daha yakalama ÅŸansıda olmayabilir.
     
    Bilgi Çağında EleÅŸtirel DüÅŸünce Önem Kazanmaktadır
    Bilginin hızla yenilendiÄŸi ve günlük deÄŸiÅŸimlerin yaÅŸandığı günümüzde eÄŸitimin kiÅŸiye esneklik, duygusal zenginlik yanında sorgulayıcılık, araÅŸtırıcılık, yaratıcılık özelliÄŸi kazandırması büyük önem taÅŸmaktadır. Bu ÅŸekilde yetiÅŸen bir bireyin ancak sorumluluk ile yaÅŸam boyu öÄŸrenme alışkanlığı kazanarak yararlı konuma gelebilir.  Bu eÄŸitimin mutlaka üniversite öncesi ve sonrasındaki programlarda olması gerekir.
    Bilgi toplumunda artan bilgi fazlalığı ve çeÅŸitliliÄŸi içinde artan bilgi kirliliÄŸinin ayıklanması veya sınıflandırılması için okuyucunun öncelikle kritik düÅŸünme ve eleÅŸtirel düÅŸünme yeteneÄŸine sahip olması da ayrıca önem kazanan bir olgudur. Hepsinden önemlisi sorgulama ve eleÅŸtirel düÅŸünceye sahip olmadan yaratıcılık saÄŸlanmadığı dünyanın bilimsel geçmiÅŸinin en açık destekleyicisi ve gıdasıdır. Bilim insanlarının bu anlamdaki biricik gıdası özgür ve eleÅŸtirel çalışma ortamı olmasa solmazdır. Bugün yaratılan bütün sahip olduÄŸumuz bilgi teknolojileri ve bilgiye eriÅŸim sorgulama sonucunda kazanılmıştır.
     
    Ne Yapmalıyız?
    Bilgiye eriÅŸme ihtyacının öncelikle doÄŸması gerekir. Bilim yapmayan bir toplumun veya kiÅŸinin bilgiye ariÅŸim arayışına girmesi pek beklenemez. Toplum olarak eÄŸitim, bilim ve teknoloji yaratma konusunda nasıl bir konumda olmalıyız sorusunun cevabı toplum olarak aynı zamanda bilimsel kimliÄŸimizide ortaya koymaktadır. Bu kimliÄŸin gereÄŸini yerine getirmediÄŸiniz durumda mutuz olur ve üretemezsiniz.
    Bugünki konumda ekonomik durumumuz, içinde bulunduÄŸumuz coÄŸrafyanın önümüze koyduÄŸu karmaşık sorunlar ve bütün bunları sosysal yansımlarının yaradığı bir dizi sorun bulunuyor. Sorunları görmemzlikten gelinemeyecek kadar yapısalaÅŸmış konumdadır. Sorun çözmenin tek yolu bilimin yol göstericiliÄŸidir. Ülkemizin sorunları bilimsel yöntemler ve arayışlar ile çözmesi için bilim kurluÅŸlarının önemcilike bağımsız ve öezek olması gerekir.
    Türkiye'nin zaman kaybetmeden eÄŸitim ve bilimde çağı yakalayacak somut adımları atması gerekir. Buna toplumun öncelikle de siyasetin inanması gerekir. Devletin her kademesinin nitelikli eÄŸitim, bilim ve teknoloji yaratmanın önemini iliklerine kadar benliÄŸinde hissetmesi gerekir. Sanayi, iletiÅŸim teknolojileri ve Endüstri 4.0 gibi çağına bilimsel olarak pek katkısı olmayan bir toplum olarak kendimizi hızla hem bu çaÄŸa hazırlamalıyız hem de çağın ilerisine geçmek için çabalamalıyız. Bu alanda geliÅŸmiÅŸ toplumların geçmiÅŸte geçtikleri köprü olarak bilgiye eriÅŸmek için öncelikle özerk bilim ortamı hazırlanmalı ve devletimiz siyaset kurumu bilimin özgür ortamda yaptığına inanması ve/ya ikna edilmesi gerekir. Bilgiye eriÅŸim için gerekli alt yapı ve mali kaynak saÄŸlanmalı Kütüphane ve dokümantasyon merkezleri güçlendirilmelidir. Bilime yapılan katkı geliÅŸmiÅŸ ülkeler düzeyine hemen çıkarılmalı hatta G. Kore gibi GSMH’nin % 3-3.5 kadarı bile ayrılmalıdır.
    Bugün ki eÄŸitim, bilim ve teknoloji yaratma anlayışımız ve potansiyelimizle korkarım iletiÅŸim teknolojileri çağı ve onun bir üst versiyonu olan Endüstri 4.0 vb. gibi geliÅŸmeleri (çağını) yakalayamayız. Türkiye bilim yarışı maratonuna çok geç baÅŸladığı veya baÅŸlamasını ÅŸu veya bu ÅŸekilde geciktirdiÄŸini geriye bakınca net olarak görüyoruz. Mevcut YÖK yasası ve 1982 anayasasının oluÅŸturduÄŸu yapının etkisi ile çağın bilimini ve teknolojisini yakalayacak yetiÅŸmiÅŸ insan potansiyelini oluÅŸturama konumundan çok uzak olduÄŸumuz 35 yıllık tecrübe ile açık. Ancak zaman kaybetmeden siyaset üstü bir anlayışla bilgi toplumunun gereklerinin yerine getirebilmesi için kısa sürede yeni paradigmalar yaratmak zorundadır. Yoksa belki hiçbir zaman yakalamayacağı fırsatı kaçırmış olur.
     
    Öneri olarak
    Günümüzde hızla üretilen ve tüketilen bilginin kavranması ve var olan bilgiye eriÅŸim bilgi birikimi ve sistematikliÄŸi gerektiriyor. YoÄŸun bilgi birikimi içinde bilgi kirliliÄŸinden arınmak, bilgiye eriÅŸim, bilgiyi amaca uygun kullanımı için analitik düÅŸünceye dayalı, kritik düÅŸünen ve sorgulayan bir yapıya sahip olmak gerekir. Bu baÄŸlamda üniversite özerkliÄŸi ve akademik özgürlük bu baÄŸlamda kaçınılmaz öneme sahiptir. Bu baÄŸlamda baÅŸta üniversiteler olmak üzere bilim kuruluÅŸlarının özgürce bilim yapması ve bilgiye eriÅŸimi çok önemlidir.
    Ülkenin ve özelde de üniversitelerin belirlenmiÅŸ bilim politikalarının oluÅŸturması. Amaç ve hedeflerin netleÅŸtirilmesi ve hedeflerin gerçekleÅŸme düzeyinin izlenmesi önemli.
    Çağın gerisinde kalmamak için Bilgi ve Ä°letiÅŸim Teknolojileri konusunda belirlenmiÅŸ bir bilim politika ve stratejinin oluÅŸturması gerekir.
    Üniversitelerde kütüphanecilik ve veri saÄŸlama hizmetleri öncelikli olmalı.
    Bilgi iÅŸlem hizmetleri üzerinden veriye ulaşıldığı için, bilgi iÅŸlem merkezleri ve teknolojileri yanından program ve kaynak teminine öncelik verilmeli. Son yıllarda veri saÄŸlama ve yayınlar konusunda ciddi ilerleme saÄŸlandı ve ülkemiz üniversitelerinin konuya öncelik vermesi zorunlu.
    Üniversite bütçelerinin bu baÄŸlamda belirli bir oranın (en azından % 10 ve üstünde) mutlaka kütüphane ve dokümantasyona ayırması,
    Akademik verilere açık eriÅŸim saÄŸlama konusunda farkınavarılabilirlik saÄŸlamak amacı ile eÄŸitsel faaliyetlere gidilmeli,
    Bilgi kaynağına eriÅŸim ve kaynak kullanımı dersi mutlaka lisansüstünde ders olarak okutulmalıdır.
     
    Kaynak:
    ANKOS Açık EriÅŸim ve Kurumsal ArÅŸivler (2006). 13. Ekim 2009 tarihinde http://www.ankos.gen.tr/acikerisim/index.html adresinden eriÅŸildi.
    Ertürk, K. L. (2008). Türkiye’de Bilimsel Ä°letiÅŸim: Bir Açık EriÅŸim Modeli Önerisi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ankara
    Fen ve Ä°nsan Bilim
    https://www.google.com.tr/search?sourceid=navclient&hl=tr&ie=UTF-8&rlz=1T4RVEA_trTR625TR628&q=liybiry+of+harverd
     
    NOT: Konu kısmen 11-12 Kasım 2016 tarihlerinde Çukurova Üniversitesinde düzenlenen
    Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS) IV. Ulusal Akademik Kaynak Paylaşım Çalıştayında “Bilim ve Bilimsel Bilgiye EriÅŸim” konulu açılÅŸ konuÅŸmasında sunulmuÅŸtur.
     
    12 Kasım 2016 Adana

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 22-11-2016 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Anket
Kullanıcı Girişi
Kimler Çevrimiçi
Şuan 81 misafir çevrimiçi
Ziyaretçi Sayısı
111686089 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net