Halid ÖZDÜZEN
       Türkiye Ä°statistik Kurumu(TÜÄ°K)'nun araÅŸtırması, 65 yaÅŸ ve üzerindeki 110 bin kiÅŸinin hiç evlenmediÄŸini ortaya koymuÅŸ. Yani her 100 yaÅŸlıdan 2'sinin hiç nikah masasına oturmadığı tespit edilmiÅŸ. TÜÄ°K'e göre;bunun 110 bin kiÅŸiden 82 bini kadın, 28 bini ise erkekmiÅŸ.. . (Basından)

      Peki kadınlar neden evlenmek istemezler? Konunun uzmanları soruna ÅŸöyle yaklaÅŸmaktadır : "Son yıllarda özellikle üniversiteli, eÄŸitimli kadınlarda, evlenme yaşı 30'lu yaÅŸlara doÄŸru kayıyor. Özellikle

kariyer yapan kadın, 30 yaşını geçtiÄŸi sürede zaten evlenme olasılığı azalmaya baÅŸlıyor. Çünkü genelde evlenme eÄŸilimi olan erkeklerin çoÄŸu zaten biraz daha erken yaÅŸ grubu olan kadınlarla evlenmiÅŸ oluyor. Geriye evlenme eÄŸilimi olmayan erkekler kalmış oluyor.

    Zaten onlarla evlenmek de çok kolay olmuyor. DiÄŸer taraftan 20'li yaÅŸlar, eÅŸ seçimi konusunda problemlerin olduÄŸu bir yaÅŸ dönemi. Deneyimsizlik nedeniyle eÅŸ seçiminde büyük problemler yaÅŸanıyor. 25 ve 30 yaÅŸ üstü grupta ise, kadınların deneyimi de arttığı için özellikle evlilikle ilgili olumsuzluklarla karşılaÅŸmaya baÅŸladıkça bu kez eÅŸ seçimi konusundaki kriterler daha da artıyor. Bu da evlenmeyi zorlaÅŸtırıyor.

    DiÄŸer bir neden ise, bazı kadınlar, özellikle kiÅŸilik, karakter özellikleri ve bazı yaÅŸadıkları ruhsal problemler nedeniyle evlilik konusunda oldukça çekingenler ve evlilikle ilgili korkuları var.

     Bir diÄŸer nokta özellikle ailelerinde ciddi evlilik problemleri olan kadınların evlilik kurumuna bakışları çok pozitif olmadığı için evlilik konusunda zor karar veriyorlar.

    Bir diÄŸer faktör de, bazen aileler de kendi içlerinde yaÅŸayan bireylerin evlilikleri için teÅŸvik edici olmayabiliyorlar. Evlilik öncesi iliÅŸki ya da niÅŸan aileler yüzünden parçalanmış oluyor, bu da evliliÄŸi zorlaÅŸtırabiliyor". (Evlilik ve aile terapisti, psikiyatrist  Doç. Dr. ArmaÄŸan SAMANCI)

    Son yıllarda pek çok erkeÄŸinde de kadınlar gibi , evliliÄŸe soÄŸuk baktıkları gözlenmiÅŸtir. Bu soÄŸuklukta en büyük etkenin zorlaÅŸan ekonomik ÅŸartlarda aile ve çocuk sorumluluÄŸu yüklenmenin zorluÄŸu gösterilmektedir.

    Üzerinde durulması gereken bir baÅŸka olgu da, liberal yaÅŸam anlayışı ve modernitenin ÅŸekillendirdiÄŸi sosyal yapı içerisinde aile bağı ve aile kavramının iyice zayıflamış olmasıdır.

     Bunun sonucunda evlilik dışı birlikteliklerle, resmi nikahsız bir arada yaÅŸam yaygınlaşıp toplumda hızla.yeni bir sosyal yapı oluÅŸmaya baÅŸlamıştır...

    Bu yapı içerisinde doÄŸan ya da doÄŸacak çocukların geleceÄŸi konusunda sosyal bilimciler oldukça endiÅŸelidir.

     Konyla ilgili  önemli olgu da: Toplumun temeli olan aile kavramı yok olunca yaÅŸamdaki tüm masumiyet ve bireyler arasındaki sevgi ve saygı bağı da ortadan kalkmaktadır.

     Bunlar ortadan kalkınca bireyler sadece menfaat bağı ve karşılıklı yararlanma ortaklığı devreye girmektedir. Aile çatısı altında gerçekleÅŸmeyen beraberliklerin çoÄŸunda zamanla karşılıklı aldatmalarla, çiftler, ruhsal ve fiziki yıkıma sürüklemektedir...