YILDÖNÜMÜNDE CAN ÇEKÄ°ÅžEN TARIM EĞİTÄ°MÄ°
Prof. Dr. Ä°brahim ORTAÅž, Çukurova üniversitesi öÄŸretim üyesi,
M.Ö. 1000’li yıllarda yaÅŸamış olan Çinli ozan/filozof Kuan Tzu diyor ki; “Bir yıl sonrasıysa düÅŸündüÄŸün, tohum ek; AÄŸaç dik, on yıl sonrasıysa tasarladığın; Ama düÅŸünüyorsan yüz yıl ötesini, halkı eÄŸit o zaman; Bir kez tohum ekersen, bir kez ürün alırsın; Bir kez aÄŸaç dikersen, on kez ürün alırsın; Yüz kez olur bu ürün, eÄŸitirsen milleti; Birine bir balık verirsen, doyar bir defalık; Balık tutmayı öÄŸret, doysun ömür boyunca.”
Özet Tarım eÄŸitiminin yıldönümünü kutladığımız bu günlerde öÄŸrencilerimizin final sınavları yapıldı/yapılıyor. VerdiÄŸim dersler itibarı ile öÄŸrencilerin final sınavlarında sorulan sorulara verdikleri cevaplar “bu kadar da olmaz” dedirtecek düzeyde. Son sınavlardan da yola çıkarak öÄŸrencilerin temel kavramları bilmedikleri, duygusal ve mantıksal çıkarım yapmadıkları, analitik düÅŸünme, sorgulama ve kritik okuma alışkanlığına sahip olmadığı, tarih bilincinin çok zayıf ve var olanından gerçeklikle alakasının olmadığı, not tutma ve ders çalışma alışkanlığının geliÅŸmediÄŸi görülüyor. Mezun olma noktasına gelen öÄŸrencilerin bu bilgi ile mezun olması durumunda ciddi hatlar ve hatta insan saÄŸlığına zarar vermesi kuÅŸkusu bende oluÅŸtu. Basit bir dört iÅŸlem, oran orantı kuramayan, tarım ve toprak kavramını açıklayamayan bir mühendisi toplumun önüne koyabilir miyiz diye düÅŸünmek zorundayız.
EdindiÄŸim izlenim sorun temelde bu öÄŸrenciler iyi eÄŸitilmeden üniversiteye geliyorlar ve biz üniversiteler de açıkçası kiÅŸinin ufkunu ve dünyasını açacak düzeyde katkıda bulunacak ortam hazırlayamamaktayız. Uzun yıllar edindiÄŸim izlenimler ve tutuÄŸum notlardan çıkardığım gün geçtikçe tarım eÄŸitimi alan öÄŸrencilerin bilimsel olarak üniversiteyi okuyacak düzeyde akademik bilgi ile üniversiteye gelmedikleri yönünde. 200 puan civarında puan ile fakülteye kayıt yaptıran öÄŸrencilerin doÄŸal olarak temel bilimler ve sosyal bilimler akademik bilgi ile donatılmadan geldiklerini biliyoruz. Temel bilimler bilinmeden, ekoloji ve tarım bilimi anlaşılmıyor. Tarih bilimi okunmadığı için insanlığın tarihinin tarım tarihi olduÄŸu anlaşılmıyor. Kendi çalışma alanının geçmiÅŸi bilinmeyince ne yaptığı anlaşılmıyor. Ä°stihdam sorunu had safhada olunca öÄŸrencide iyice kopuyor ve dört yılını bir ÅŸekilde tamlayıp diploma almayı almaktan baÅŸka hedefi olmuyor. Bu kadar insanın kötü olmayacağı bilinci ile konun ciddi olduÄŸu ve mutlaka bir bütünlük içinde ele alınması gerekiyor.
Ä°lgi duyan arkadaÅŸlarımız için sorunu ve öÄŸrencilerin verdiÄŸi bazı cevaplar ve buradan çıkardığım bazı temel eksiklik noktalarını ve geleceÄŸe iliÅŸkin neler yapılması gerektiÄŸini aÅŸağıda geniÅŸçe iÅŸledim.
Çok acilen Milli EÄŸitim bakanlığı mevcut eÄŸitim sistemini rekorumdan geçirmesi gerekir. Tarım eÄŸitimi nasıl öÄŸretilmeli konulu acil bir konferans düzenlenmeli ve somut karalar alınalı ve uygulamaya konulmalı. Ziraat eÄŸitimi alacak öÄŸrenciler ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda belirli bir puan altına alan öÄŸrenciler lisansa kayıt yaptırmamalıdırlar. 180 puan sınırı düÅŸük bir sınır olup lisans eÄŸitimi için yetersiz kalmaktadır. BaÅŸta kamu kuramları olmak üzere liyakate dayalı burs ve istihdam saÄŸlanmalıdır. Çok acilen ziraat eÄŸitimi almak isteyen öÄŸrenciler için kamu veya üniversite vakıfları üzerinden burs imkânları saÄŸlanmalı. BaÅŸarılı öÄŸrencileri meslek hayatına taşımak ve geleceÄŸin yetiÅŸmiÅŸ meslek ve bilim insanı yetiÅŸtirilmesi açısından da önemlidir. Son iki yıldır YÖK ve ÖSYM’nin Tıp ve Hukuk Fakültelerine uyguladığı belirli bir puanın veya yüzdelik dilimin altındaki öÄŸrencilerin Tıp ve Hukuk Akademisine baÅŸlatılamayacağı kararının Ziraat Fakültelerine de uygulaması gerekmektedir. Aksi takdirde bu mezunlar ile geleceÄŸin modern tarımını yapamayız. Üniversitelerin öÄŸrencilerin orta eÄŸitiminden kaynaklanan akademik sorunlarını ve yaÅŸanan aksaklıkları rapor edip Milli EÄŸitim Bakanlığı’na bildirmeleri gerekir. Sorunun bir kısmı öÄŸrenci ve ailelerden kaynaklansa da bir ciddi sistem sorunu yaÅŸadığımız ortada. OrtaöÄŸretimden yetersiz gelen öÄŸrenci ile üniversite eÄŸitimi artık yapılamıyor. Ülkemizde neredeyse son 50 yıldır özelliklede siyasetin her fırsatta eÄŸitim dokusu ile oynamasından kaynaklanan bir akademik nitelik sorunu yaÅŸanıyor. Bu yapısal sorunun bir bütünlük içinde ele alınması artık kaçınılmaz. Ä°lgi duyanlar için geniÅŸ bir açıklama aÅŸağıda bilginize sunulmuÅŸtur:
TARIM EĞİTÄ°MÄ° CAN ÇEKİŞİYOR
Bugün ziraat eÄŸitiminin en ciddi sorunu nitelik sorunu olduÄŸu konusunda hemen hemen çoÄŸumuz mutabakat içindeyiz. 1995 yılından bu yana verdiÄŸim derslerde üniversite bakış açısıyla yoruma dayalı, karşılaÅŸtığı sorunu analiz etme ve çözme, grafik okuma ve analitik düÅŸünme üzerine sorular sorarım. Uzun zamandır öÄŸrencilerin sorulara verdiÄŸi cevapları analiz ederek genel bir kanaat oluÅŸturmaya çalışıyorum. Ancak son yıllarda öÄŸrencilerin sorulara verdiÄŸi cevaplarda durumun gittikçe kötüleÅŸtiÄŸini görüyorum. Birçok üniversiteden edindiÄŸim izlenime göre öÄŸretim üyesi meslektaÅŸlarımız çok sayıda benzer serzeniÅŸleri dile getiriyorlar. En son yaÅŸadığım bu sınav döneminde sınav sonuçlarının bende bıraktığı etki ziraat eÄŸitiminin can çekiÅŸtiÄŸi yönünde. Ziraat Fakültesinde uzun dönemdir verdiÄŸim “Tarım Tarihi ve Deontoloji”, “Kök Bölgesi Ekosistemi”, “Toprak Bilimi ve Bitki Besleme“ dersleri çerçevesinde (ders notu içeriÄŸine ve müfredata baÄŸlı kalarak) öÄŸrencilere sorduÄŸum aÅŸağıdaki sorulara aldığım cevaplar ve öÄŸrencilerin sınav kâğıtlarından çıkardığım genel durum ÅŸöyledir. Tarım Tarihi ve Deontoloji dersi sınavında sorulan bazı sorular: “1. Toprak Bilimi açısından ziraat mühendisi, mesleÄŸini icra ederken hangi meslek ilkelerine uymalıdır? Toprak etiÄŸi sizce neyi ifade ediyor? 2. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiÅŸte Türkiye tarımının yapısal sorunları nelerdi? 3. Cumhuriyetin ilk yıllarında tarım alanında yapılan baÅŸlıca yenilikler ve kazanımlar nelerdir? Örnekleriyle açıklayınız. 4.Osmanlı döneminde toprak mülkiyetinin hukuki durumu neydi? Açıklayınız 5. Günümüz bilgi ve iletiÅŸim çağının tarıma bilimine olan katkılarını geçmiÅŸle karşılaÅŸtırarak açıklayınız? 6. Mevcut Türkiye tarımsal yükseköÄŸretimi konusunda ne tür aksaklıklar görüyorsunuz ve geleceÄŸe iliÅŸkin önerilerinizi nelerdir, yazınız. Yukarıdaki sorulara verilen bazı cevaplardan bazı öÄŸrencilerin sanki dersi hiç dinlemediklerinin veya anlatılanları anlamadıklarının, hatta ders notunun kapağını bile açmadıklarının kanaatine vardım. Verilen cevaplar genel bir söylemin ötesinde analitik ve sentezleyici öÄŸeleri çoÄŸu zaman içermiyor: Bazıları ÅŸu ÅŸekildedir: “Osmanlı döneminde devlet askerleri beslemek için tarım yapıyordu.” “Cumhuriyet ile birlikte Türkiye’de kölelik sistemi kalktı.” “Cumhuriyet ile toprak reformu yapıldı, köylüler toprak sahibi oldu.” “Cumhuriyetle birlikte toprak devletin mülkiyetine geçti.” “Köy Enstitüleri kuruldu, köylüler modern tarım tekniklerini öÄŸrendiler.” “Osmanlı döneminde tarım yapılacak fazla alan yoktu, Cumhuriyet ile birlikte tarım alanları artırıldı.” “Osmanlı döneminde kimyasal gübre kullanımı yasaktı, Cumhuriyet ile birlikte gübre kullanımı serbest bırakıldı.” “Cumhuriyet ile birlikte Türkiye’de traktör fabrikası kuruldu ve tohum ıslah çalışması baÅŸladı.” “Osmanlıda ekim nöbetine önem veriliyordu, cumhuriyet bu durumu ortadan kaldırdı.” “Osmanlı döneminde devlet yanlış bitkilere destek veriyordu.” “Meslek ahlakı demek, güzel ahlaklı olmak demektir.” “Deontoloji çiftçiye hizmet etmek demektir.” “Ziraat mühendisi, güzel ahlaklı olmak zorundadır.” Günümüz tarım eÄŸitimi konusunda öÄŸrencilerin görüÅŸü ÖÄŸrencilerin zorunlu olarak açıkta kalmamak için tercihen Ziraat Fakültesine geldiklerini, çoÄŸu bölümler ve dersler hakkında bilgi sahibi olmadan tercih yaptığını belirtiyor. MesleÄŸe ve geleceÄŸe yönelik ciddi bir isteksizlik hakim. ÇoÄŸunlukla eÄŸitim sisteminden ve ders iÅŸleyiÅŸ yönteminden rahatsızlar. Derslerin ezbere iÅŸlendiÄŸini belirtiyorlar. Dört yılın yetersiz olduÄŸunu, dersleri anlamadıklarını belirtiyorlar. Stajı angarya olarak görüyorlar. Daha çok uygulama yapılmasını istiyorlar. Alanlarında yeterli araÅŸtırma yapma olanağına sahip olmadıklarını belirtiyorlar (DiÄŸer yandan Kök Bölgesi Ekosistemi dersinde her öÄŸrenciye dönem ödevi olarak verdiÄŸim bir bitki yetiÅŸtirme denemesi çerçevesinde yetiÅŸtirdikleri bitkilerini halen hasat etmeyen öÄŸrencilerin olması da ayrı bir paradoks). Bizlere De EleÅŸtiri Var ÖÄŸretim elemanlarına yönelik Hocalar kürsü arkasında projeksiyona ve slaytlara odaklanmaktan öÄŸrencilere bakamamaktadırlar, Hocalar derslere hazırlıksız geliyor, Hocalar öÄŸrencilerin ders içindeki tutumuna bakarak ilgisiz ve heyecansız ders anlatıyor, Hocalar öÄŸrencilere söz hakkı vermiyor, Dersleri derste tartışamıyoruz vb. eleÅŸtirilerini yöneltiyorlar.
EÄŸitim Sistemimiz DüÅŸündürtmüyor Sorulara verilen cevaplarda anladığımız öÄŸrenci okuduÄŸunu anlamıyor ve öÄŸrencinin akademik düzeyi çok düÅŸük. ÖÄŸrenci ÅŸekil ve grafik okumasını bilmiyor. ÖrneÄŸin PISA’da bu sorun baÅŸarısızlığın nedenleri arasında gösteriliyor. Toprak Bilimi ve Bitki Besleme dersinde sorduÄŸum sorulara gelen bazı cevaplar aynı ÅŸekilde öÄŸrencilerin konuyu kavramadıkları/kavrayamadıkları yönünde. Toprak strüktürünün tanımlanmasını istediÄŸimde öÄŸrenci bir ÅŸeyler yazıyor ancak eline iki toprak verdiÄŸinizde strüktürünü belirlemeyi bilmiyor. ÖÄŸrencinin önüne deÄŸiÅŸik ÅŸekil ve boyutlarda geliÅŸmiÅŸ strüktürlerin çizildiÄŸi bir soru koyduÄŸunuzda öÄŸrenci hangisinin hangi strüktür olduÄŸunu belirtemiyor. Tersinde “strüktür tiplerini belirle” dediÄŸinizde bir iki isim sayabiliyor. Ölçüm birimlerini ve deÄŸerlerin büyüklüklerini ayırt edemediÄŸi gibi ne anlama geldiÄŸini bilmiyorlar. Hesaplamalarda birim kullanılmamaktadır. Aletlerde ölçülen bir sonucun ham veri olduÄŸu dikkate alınmadan sonuç birimsiz ve ifadesiz olarak belirtiliyor. Çok basit bir oran orantı denklemi kuramadıkları, basit bir yüzde dönüÅŸümünün ve orantı hesaplarının yapılamadığı görülüyor. 20 cm derinliÄŸinde bir dekar arazide belirli bir hacim ağırlığı üzerinde ne kadar kg toprak olduÄŸu çoÄŸunlukla hesaplanamamaktadır. Basit temel kavramların ve kelimelerin karşılıklarının bilinmediÄŸi görülüyor. Toprağın ve tarımın tanımı yapılmadığı gibi, toprağın somut bir yapı olduÄŸu ve tarımın ise toprak üzerinde yapılan bir faaliyet olduÄŸu ayırdında olmayan öÄŸrenciler az deÄŸildir. Kimyasal gübrelerin tarımda kulanım tarihi, Türkiye’de gübrelemenin hangi yıllarda uygulanmaya alındığı konusunda bir fikri olmadığı gibi söylediÄŸinin ne anlama geldiÄŸi konusunda da bir bilince sahip mi onu da bilemiyorum. Çok basit olarak araziye uygulanacak gübrenin hesabını yapamayan bir kiÅŸinin nasıl mühendis olabileceÄŸi ve buna onay verilip verilmemesi konusu bizleri iyice kaygılandırıyor.
Uzun bir zaman içerisinde edindiÄŸim izlenimler: ÖÄŸrenciler öÄŸrenmekten çok ezberlemeyi tercih ediyor. Analitik düÅŸünme yeteneÄŸi tam olarak geliÅŸmemiÅŸ. Duygusal sorgulama sorunu var. Yorum yapamıyor ve iki konu arasında iliÅŸki kurulamıyor. Mantıksal iliÅŸki kurma sorunu yaşıyorlar (bir dekar alanda 25 kg toprak olmayacağını algılayamıyor) . Soyut düÅŸünme geliÅŸmemiÅŸ. Matamatik bilgisi son derece sınırlı (ortalma ve standar sapma alma, standart sapmanın ne anlama geilindiÄŸi bilinmiyor) Tarih bilinci geliÅŸmemiÅŸ (Ülkemizin yakın geçmiÅŸi hakkında dahi hiçbir tarih bilgiye sahip deÄŸiller. Söyledikleri ise tarih bilinci ile alakasız). Kavram bilgisi yok denecek kadar az (toprak ve tarım kavramları ve/ya yapısal sorunun ne olduÄŸunu bilmiyor).
ÖÄŸrencilerin çoÄŸunlukla istisnasız devamsızlık hakkını (4-5 hafta derse gelmeme) tam kullanma konusunda hiçbir ÅŸüphe yok. Derse çoÄŸunlukla, kalemsiz, deftersiz gelinmesi çok yaygın. ÇoÄŸunlukla not tutulmuyor. Ä°lk derste not tutmanın, tarih atmanın ve derse en azından kalem ve küçük bir not defteri ile gelmenin önemini özellikle vurgularım. Hatta defter almayacak durumda olan öÄŸrencilere defter verebileceÄŸimi de ilk derslerimde belirtirim. Genelde dersi sınıfta dinleyen öÄŸrenci derste alabildiÄŸi kadarı ile yetiniyor. Kaynak okuma ve araÅŸtırma neredeyse yok. Ders notumun fazla olduÄŸu ve sınava hazırlanmak için 15-20 sayfalık özet istendiÄŸini duyunca kulaklarıma inanamadım. ÖÄŸrencinin Hiçbir Ä°deası ve GerçekleÅŸtirmek Ä°stediÄŸi Bir Hedefi Yok Bende oluÅŸan kanı son yıllarda öÄŸrenci kalitesinin iyice dibe vurduÄŸu yönünde. ÖÄŸrencilerin liseden geldikleri gibi üniversitede genel eÄŸilimlerinin deÄŸiÅŸmediÄŸi, herhangi bir idealarının olmadığı, temel bir dünya görüÅŸüne sahip olmadıkları ve bir ÅŸeyin uÄŸruna mücadele etmedikleri görülüyor. Üniversitenin öÄŸrencilere gerçek anlamda kendilerini geliÅŸtirmek için bilimsel ve sanatsal etkinlikler yanında okuma, tartışma kendini gerçekleÅŸtirme ortamı yaratmadığı anlaşılıyor. ÖÄŸrencilerin bu sıralarda kendi yol haritalarını çizemedikleri görülüyor. Yalnızca derse girip çıkan, sınavdan sınava notlara bakan bir yapının olduÄŸu anlaşılıyor. Üniversitelerin bu konuya eÄŸilmesi ve üniversite ortamının yaratılması konusunun tartışılması gerekir.
Ne Yapılmalı? Öncelikle bizlerin (Yöneticilerin, Tarım, Bilim Sanayi ve Teknoloji ve Milli EÄŸitim Bakanlıkları, YÖK, Üniversiteler, Ziraat Fakülteleri, Ziraat Mühendisleri Odası, bilim insanları olarak bizler) ne istediÄŸimizi bilmemiz gerekir diye düÅŸünüyorum. Ülke olarak belirlenmiÅŸ bir bilim eÄŸitim politikamız ve gerçekleÅŸtirmek istediÄŸimiz bir politikamız var mı? Neyi gerçekleÅŸtirmek istediÄŸimizi iyi bilmek zorundayız. Türkiye Tarım EÄŸitimi ile ilgili üniversitelerin, ZMO’nun ve ilgili kuruluÅŸların somut bir önerisi var mı? Åžu ana kadar somut bir öneri geliÅŸtirilmedi. Her 10 Ocak Tarım EÄŸitimi yıldönümü etkinlikleri düzenlenir ve protokol konuÅŸmaları ile geçmiÅŸ yad edilir. “Tarım biliminde temel sorun nedir?” “Soruna iliÅŸkin çözüm önerimiz var mı?” “ÖnerdiÄŸimiz bir modelimiz var mı?” “Dünyadaki geliÅŸmeleri izliyor muyuz? Dünyadan faklı olarak kendimize özgü bir modelimiz var mı?” gibi hiçbir soru ve tartışmaya 1981 yılından beri hiç rastlamadım. Helen’de konu ile yüzleÅŸmekten çekiniyor ve sorunun yukarıdan çözülmesi bekleniyor gibi bir anlayış var.
Nasıl bir eÄŸitim çıktısı istiyoruz? Tarım eÄŸitiminde çeÅŸitlilik mi? Yoksa tek düze yetiÅŸmiÅŸ bir mezun mu? Her ÅŸeyi bilen bir mezun mu? Yoksa belirli bir alanda sınırlı bilgisi olan mı? Becerisi geliÅŸmiÅŸ, öÄŸretilenleri öÄŸrenmiÅŸ, bilgiden bilgi üretebilen nitelikte yetiÅŸmiÅŸ insan gücüne sahip olmak mı? Ziraat Fakültelerinin sayısı artırılmamalı, tersine sayı küçültülebilir ve daha kaliteli, nitelikli bir tarım eÄŸitimi yapılabilir. Tarım eÄŸitiminde eÄŸitimin niteliÄŸi artırılmalıdır. Uygulamaya daha çok yer verilmelidir. Yaparak öÄŸrenme modeline geçilmelidir. Alanın yapısı gereÄŸi sorun çözmeye yönelik eÄŸitim sistemine geçilmelidir. Ziraat Fakültelerinin ciddi verimlilik sorunu vardır. Ziraat Fakültelerinin bilimsel ve eÄŸitsel verimlilikleri araÅŸtırmalıdır. Ne üretiyoruz? Sorusunu kendimize sormamız gerkiyor Kendi eksikliÄŸini bilen bir sistem oluÅŸturulmalıdır. Tarım eÄŸitimi ve tarımsal araÅŸtırma, geniÅŸ bir disiplinler arası alanı ilgilendirdiÄŸi için akademik personelin temel bilimler yanında EKOLOJÄ° bilgisine sahip olması gerekir. Tarım eÄŸitimimiz yaratıcı deÄŸil. Çünkü ekoloji bilgisini tam bilmiyoruz. Ekolojinin ilkeleri doÄŸrudan felsefe ve güzel sanatlar ile iliÅŸkilidir. Güzel Sanatların Önemli Tarım insanın ilk uÄŸraÅŸ alanıdır ve birçok teknik tarım üzerinde geliÅŸmiÅŸtir. Dünyada güzel sanatlar geliÅŸmiÅŸ toplumlarda yaratıcılık da geliÅŸmiÅŸtir. Ülkemizde tarım ile güzel sanatlar arasında iliÅŸki kurulmalıdır. Teknik resim, perspektif, renk ve felsefe mantık gibi dersler tarım biliminde ilk yıllarda öÄŸretilmelidir. DoÄŸa ile doÄŸrudan ilgili-ilintili olan tarım eÄŸitiminde baÅŸarı çoÄŸunlukla soyut düÅŸünme, tasvir ve yaratıcılık ile zenginleÅŸecektir. Tarım eÄŸitimi aynı zamanda sanat-spor ve felsefe ile bütünleÅŸtirilmelidir. Ä°nsanlığın ilk yarattığı el iÅŸçiliÄŸi tarımsal ihtiyaçlara cevap verecek ÅŸekildeydi. Ziraat EÄŸitimi Anabilim Dalı Kurulmalı Ziraat eÄŸitimi gibi hayatın geniÅŸ bir alanındaki birçok konuya yönelik eÄŸitim verilmekte. Çağımızda iletiÅŸim tekniklerinin de tarımda kullanılması ile üretim teknikleri geliÅŸmiÅŸ bulunmaktadır. Güncel yaÅŸamda nasıl bir eÄŸitimin gerçekleÅŸmesi tartışılmalı ve bunun pedagojik-sosyal boyutları ile analiz edilip duruma göre sistemin dinamikleÅŸmesi saÄŸlanmalıdır. Ölçme DeÄŸerlendirme Sistemimiz Yok ve Neyi Nasıl DeÄŸerlendireceÄŸimizi Bilmiyoruz Ä°yi öÄŸrenci yetiÅŸtirdiÄŸimizi nasıl biliyoruz? Bu konuda herhangi bir ölçme deÄŸerlendirme sistemimiz var mı? Mezun olan ziraat mühendisi mesleÄŸinde bilmesi gereken bilginin ne kadarını biliyor? Mutlak bilmesi gereken bilgiyi nasıl ölçeceÄŸiz? Neyi bildikleri neyi bilmediklerini ölçecek bir sistemimiz yok. Bu konuda elimizde somut veri de yok. Tarım eÄŸitimini seçen öÄŸrencilerimizin tercih nedenlerinin bilinmesi gerek. ÖÄŸrencilerin sosyo-ekonomik yapıları ve ailelerinin tarımla iliÅŸkisinin bilinmesi eÄŸitime yön vermede önemlilik stratejisi çizebilir. Türkiye tarım eÄŸitimi için bir hedef ortaya konulmalı ve baÅŸarı deÄŸiÅŸik aralıklarla ölçme deÄŸerlendirme teknikleri yanında paydaÅŸlar tarafından deÄŸerlendirilmelidir. ÖÄŸrencilerin Akademik Ve Genel Kültür Düzeyi Sorunlu Ä°lk derste tanışma ile birlikte genelde öÄŸrencilerin durumunu ve genel kültür düzeyini ölçmek için kitap ve gazete okuma durumu, yabancı dil bilgisi, kültürel etkinlikleri izleme düzeyi hakkında bilgi toplamaya çalışırım. Nerdeyse çoÄŸunlukla kız öÄŸrencilerin dışında düzenli gazete ve kitap okuyan nerdeyse yok gibi. Kültürel etkinlikler sinemaya ve belirli müzik konserleri ile sınırlı. Yabancı dil bilen nerdeyse yok. Arada bir Ä°ngilizce “ne yapıyorsun sorusuna” bile “no ingliÅŸ” deniliyor. Zaman içinde öÄŸrencilerin çoÄŸunluÄŸunda aldığım bazı cevapları beni fazlası ile endiÅŸelendiriyor. Kayıtlarımda ilk defa 2000 yılında tarım eÄŸitimi konusunda düÅŸüncelerimi yazmışım ve düzenli olarak her yıl konu hakkında görüÅŸlerimi, beklentilerimi yazıyor ve etkinliklerde konuÅŸmacı olarak belirtiyorum. Durum o kadar vahim ki “bu kadarda olmaz” türünde bir durumla karşı karşıyayız. Üniversite baÅŸarısı ile YükseköÄŸretime GeçiÅŸ Sınavı baÅŸarısı arasında ciddi paralellik var Yukarıda öÄŸrencilerimizin sınavlarda sorulan sorulara verdiÄŸi cevapların yetersizliÄŸini uzun zamandır biliyoruz ve öÄŸrencilerin sınav baÅŸarısı ile YükseköÄŸretime GeçiÅŸ Sınavı (YGS) arasında ciddi bir paralellik bulunmaktadır. OrtaÅŸ 2008, 2011, 2014, GümüÅŸ, 2014-15, EÅŸme 2015 tarafından yayınlanan ortaöÄŸretim baÅŸarı raporlarından yıldan yıla Fen Bilimleri ve Matematik baÅŸarısının çok düÅŸtüÄŸü rapor edilmiÅŸti. EÅŸme (2015, http://www.aljazeera.com.tr/gorus/turkiyede-universite-giris-sinavlari-ve-egitimde-nitelik-sorunu) 2013-2015 yılları arasında Liselere GiriÅŸ Sınavı sonuçlarına dayalı olarak sorulan sorulara verilen cevaplardan anlaşıldığı kadarı ile matematikten çözülen soru ortalaması her geçen yıl azalarak 5’e kadar gerilediÄŸi, Fen Bilimlerinin ortalaması ise 3.5 gibi olduÄŸu görülüyor. Bu sonuçlar ile öÄŸrencilerimizin üniversite baÅŸarısı paralellik içermektedir. Normalde bu öÄŸrencilerin üniversite okuyacak kadar temel akademik bilgiye haiz olmadıkları açık. LYS sınav sonuçlarına göre ortaöÄŸretim süresince öÄŸrencilerin büyük bölümünün Matematik ve Fen Bilimlerindeki temel kavram ve ilkelerle düÅŸünme becerilerinin geliÅŸtirilemediÄŸi açıkça ortaya konmaktadır. Üniversitenin de buna ilave olarak yapacak bir planlamanın ve mekanizmasının olmadığı da biliniyor. Kaldı ki üniversitenin amacı kiÅŸiye kritik düÅŸünme, felsefi bakış açısı kazandırmak ve bu çerçevede mesleÄŸin temel felsefesini kazanmak ve çözüm yolları üretmeyi kazandırmaktır. Ancak ilkesel olarak Milli EÄŸitim’in öÄŸrencileri orta öÄŸretim süresince üniversiteyi okuyacak kadar temel bilgi ile donatmış olması gerekir. Ancak bugün görüyoruz ki liseden yetersiz gelen öÄŸrenciler üniversitede okumakta zorlanmaktadırlar. Durumun acilen üniversiteler tarafından Milli EÄŸitim Bakanlığı nezdinde giriÅŸimde bulunulması ve gerekli önlemlerin alınması kaçınılmaz durumda oluÄŸu belirtilmelidir. Ä°stihdam Planlanmasının Yapılması Tarımsal ÖÄŸretimin BaÅŸarısı Ä°çin Önemli Tarım eÄŸitimi ve istihdamda planlama sorunu yaÅŸanıyor. Türkiye’nin tarımsal üretimi ve pazarlanması da ekolojik ve ekonomik ilkelere göre planlanmalı ve buna baÄŸlı istihdam durumuna göre gerekli iÅŸ gücü yetiÅŸtirilmelidir. Ä°stediÄŸiniz kadar iyi eÄŸitin eÄŸer eÄŸittiÄŸimiz insana iÅŸ yoksa bunca masrafın bir karşılığı olmayacaktır. KiÅŸi geleceÄŸini ve iÅŸ kapısını göremiyorsa nitelikli öÄŸrenme sürecine de giremez. Ülkenin tarım politikası ve hedeflerine uygun olarak yeni istihdam alanları ve iÅŸ kapıları mutlaka aranmalı. Kamuda liyakate dayalı bir istihdam politikası içinde aralıklarla sınavla baÅŸarılı mühendisler iÅŸe alınması mesleÄŸe olan yönelimi artırabilir. Sonuç ve ACÄ°L ÇAÄžRI Bir bütün olarak öÄŸrencilerin akademik baÅŸarısının düÅŸük olmasından tek başına öÄŸrenciler suçlanamaz ve sorumlu tutulamaz. Belli ki ciddi bir sistem ve eÄŸitimin yönetilmesi sorunu var. Bu akademik baÅŸarı ile bu öÄŸrenciler ülkemize yararlı mezunlar olmayacağı açık.ÇOK ACÄ°LEN "Tarım EÄŸitimi Nasıl Yapılmalı" konulu ve somut sonuç alıcı paydaÅŸların gerekirse dünyanın baÅŸarılı ülke modellerini ve uzmanlarını da çağırarak KONFERANSLAR yapılmalı. Ancak sorunun ilk ve ortaöÄŸretimden belirli bir eÄŸitim sistemi ve alışkanlığı ile geldiÄŸi açık olduÄŸu için önce Milli EÄŸitim Bakanlığının ÇOK acilen eÄŸitim sistemini köklü reformlarla yeni baÅŸtan çağın gereklerine dönüÅŸtürmesi gerekir. En azından sorulan soruların yarısını yapan öÄŸrencilerin üniversiteye kayıt yaptırması ÅŸartının getirilmesi önerilmelidir. EÄŸitimin temel amacı olan insanı hayata hazırlama, farkına varıla bilirliÄŸi kazandırma, yaÅŸamda karşılaÅŸtığı sorunları çözmek için düÅŸünme, sorgulama, analiz etme gibi temel yaklaşımlardan uzak, yalnızca sınava dayalı, ezbere yönelmiÅŸ bir test sisteminin kiÅŸilik geliÅŸtirmediÄŸi, kültürel bilgi düzeyini geliÅŸtirmediÄŸi, mantıksal ve duygusal sorgulamadan yoksun geniÅŸ bir insan topluluÄŸunun gelecek için ciddi kaygı oluÅŸturduÄŸu ortadadır. Çok acilen ziraat eÄŸitimi almak isteyen öÄŸrenciler için kamu veya üniversite vakıfları üzerinden burs imkânları saÄŸlanmalı. BaÅŸarılı öÄŸrencileri meslek hayatına taşımak ve geleceÄŸin yetiÅŸmiÅŸ meslek ve bilim insanı yetiÅŸtirilmesi açısından da önemlidir. Son iki yıldır YÖK ve ÖSYM’nin Tıp ve Hukuk Fakültelerine uyguladığı belirli bir puanın veya yüzdelik dilimin altındaki öÄŸrencilerin Tıp ve Hukuk Akademisine baÅŸlatılamayacağı kararının Ziraat Fakültelerine ve tüm lisans düzeylerine uygulaması gerekmektedir. Aksi takdirde bu mezunlar ile geleceÄŸin modern tarım ve bilimi yapamayız. Elbette engel çıkarmak çözüm deÄŸil, baraj koymak çözüm deÄŸil. Nitel anlamda tüm ortaöÄŸretim mezunlarının matematik, fen, sosyal bilim sorularının en azından yarısını yapar duruma getirilmesi, bu durumda olmayan tüm okulların yakınen takip edilip desteklenmesi gerekir. Üniversitelerde birinci sınıfların iki üç türde ortak programa tabi tutulması ve baraj sınıfı yapılması, baÅŸarısız olanların Meslek Yüksekokullarına yönlendirilmesi de kalitenin yükseltilmesi açsınındın önemli bulunmaktadır. Üniversitelerin sorunları ve yaÅŸanan aksaklıkları rapor edip Milli EÄŸitim Bakanlığı’na bildirmeleri gerekir. EdindiÄŸim bilgiye göre bu sorun büyük üniversitelerimizde ve çok yüksek puanla öÄŸrenci alan birimlerde bile yaÅŸanıyor. Bu baÄŸlamda sorun bir bütünlük içinde ele alınması gerekiyor. Not: ilgi duyanlar için tarım eÄŸitimi konusunda aÅŸağıda tarafımızda kaleme alınan makaleye bakabilirler. Ä°brahim OrtaÅŸ ve Cemalettin Çiftçi 2015. Tarımsal Yüksek ÖÄŸretimde DeÄŸiÅŸimler ve Yani Yaklaşımlar. TMMOB ZMO 8. Teknik Kongresi. Cilt 2. Sayfa 1314-1334. Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriÅŸ yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |