'GECEKONDU ÜNÄ°VERSÄ°TELER' ELEÅžTÄ°RÄ°SÄ° DOÄžRU, ANCAK KABAHAT KÄ°MÄ°N? Prof. Dr. Ä°brahim ORTAÅž Dün Buralara GeleceÄŸimizi Neden Göremedik? Azerbaycan Devlet Petrol Åžirketi Socar’ın Türkiye CEO'su Kenan Yavuz’un 8 Temmuz 2015 tarihli Hurriyet.com.tr’ de YÖK'e yönelik sert eleÅŸtirileri eÄŸitim çevrelerince sıkça gündeme gelen konuların başında geliyor. Haberde 'Gecekondu Üniversiteler' ifadesi kullanan Sayın Yavuz, sanayi sektörü olarak kalifiye eleman bulamadıklarına vurgu yaptı. "Gelen CV’leri çöpe atıyorum kapım üniversitelilere kapalı" diyor. En önemli mesajı ise “üç yıl içinde binlerce meslek eÄŸitimli iÅŸçi istihdam edeceklerini ifade eden Yavuz, YÖK denilen kurum aileleri ve çocuklarımızı kandırmaktan vazgeçmelidir. Üniversite bitirip ortalığa dökülen milyonlarca genç var. Ve ÅŸirket olarak 'Üniversitelilere kapım kapalı’ diyor.
Sayın Yavuz bugün kendi iÅŸ penceresinden haklı olarak nitelikli ara iÅŸgücü bulamıyoruz diyor. Gelecek üç yıl içinde binlerce meslek eÄŸitimli iÅŸçi istihdam edeceÄŸini ancak üniversite mezunlarına ise yetersizlikleri nedeniyle kapılarını kapattığını belirtiyor. Ve ailelere seslenerek “Sitcom Üniversitelere çocuklarınızı gönderip hayatlarını karartmayın. Ä°ÅŸ bulamazlar” diyor. Ancak aileler çocuklarını üniversiteye göndermeyip ne yapacaklar. ÇoÄŸu aile üniversiteyi bilim ve felsefe ortamı olarak görmüyor, tam tersine iÅŸ kapsısı olarak görüyor. Sayın Yavuz da üniversiteyi özel sektöre nitelikli iÅŸ gücü yetiÅŸtiren bir kurum olarak görüyor gibi geliyor bana. Bu baÄŸlamda Sayın Yavuz’un ailelere çocuklarınızı üniversiteye göndermeyin demesi deÄŸil, YÖK’ün deÄŸiÅŸmesi ve daha evrensel ölçekte bir üniversite yasası için devlete öneri götürmesini beklerdim. Üniversite Ä°le Meslek Okulları Aynı Çatı Altında Olmamalı Sayın Yavuz “GECEKONDU ÜNÄ°VERSÄ°TELER KURULUYOR” insanlar bir ÅŸey öÄŸrenmeden diploma ile kapıma geliyorlar diyor. Kırsalda “uluslararası iliÅŸkiler” bölümü ne yapacak diye soruyor. Yavuz, Meslek Yüksek Okulları ve Teknik Meslek EÄŸitimi teÅŸvik edilmeli, teknik olmayan Meslek Yüksek Okulları kapatılmalı diyor. Yıllardır belirttiÄŸimiz konuları iÅŸi veren olarak gördükleri ile ifade etmesi sanırım YÖK ve üniversiteleri de pozisyon almaya zorlar. Maalesef politikacıların talebi ile baÅŸta kasaba ve ilçelerde açılan Meslek Yüksek Okulları bugün birer sorun haline gelmiÅŸtir. Hiçbir öÄŸretim görevlisi olmayan, laboratuvarı ve iÅŸliÄŸi olmayan alanda açılan okullarda dersler ya boÅŸ geçiyor ya da yetersiz iÅŸleniyor. ÖÄŸrencilerin çoÄŸunluÄŸu akademik ders anlama ve öÄŸrenme yetkinliÄŸinde deÄŸil. Üniversiteler meslek okullarını kendine benzeteceÄŸine ne yazık ki üniversiteler meslek okullarına benzemeye baÅŸladı. Başından beri neden meslek Okulları Üniversitelerin çatısı altına alındı onu da kimse anlamadı. Üniversite kavramı ile meslek okulları anlayış, insan yetiÅŸtirme modelli, hedef ve iÅŸlevleri çok da örtüÅŸmeyen bir oluÅŸum. “Kasabalarda uluslararası iliÅŸkiler bölümü olur mu?” diyor Sayın Yavuz. “Çocuklarımızı ve aileleri sanal beklentilere sokuluyor”. EÄŸitim planlaması olmadan bu kadar üniversite kurulursa kasabaya uluslararası iliÅŸkiler bölümü deÄŸil Ä°ngilizce eÄŸitim veren iÅŸletme bölümü de açılır. Ancak üniversitelerin bugünkü içler acısı durumu aynen öÄŸrencinin mezuniyet bilgisine ve görgüsüne yansımaktadır. Yıllardır, akademik kadrosu oluÅŸmadan, kütüphanesi sosyal alt yapısı oluÅŸturulmadan üniversite açmayın önerilerimizi sıraladık. Yıllardır bu kadar üniversiteyi evrensel ölçüte alt yapısı oluÅŸmadan üniversite açmayın diye on yakın yazıyı ben yazdım. Ancak siyasi irade oy beklentisi ile bilimin öngörüsü dışında kendi gündemlerini uyguladılar. Dün Yanlışlara Karşı Çıkamadık Sayın Yavuz’un yukarıdaki görüÅŸleri bir sonuç ve bizler uzun zamandır bu yanlışların nedenlerini ve ülkenin içine sürüklendiÄŸi durumu açıklıyorduk. YÖK’ün kuruluÅŸu süreci ile üniversite özerkliÄŸinin ortadan kaldırıldığı ve bununda kalitesizliÄŸi ve bilimden kopuÅŸ olduÄŸu sıkça vurgulandı. Bütün bu eleÅŸtiriler yapılırken birçok insan bana deÄŸmeyen yılan bin yaÅŸasın dediler. BaÅŸta iÅŸ çevreleri olmak üzere birçok sektör YÖK ve o dönemin yöneticilerine öneri bile sunmadan dönemin yöneticilerinden yana taraf olmayı tercih ettiler. Yakın geçmiÅŸe kadar üniversite öÄŸrenciler üzerinden kentlerin gelir kaynağı, liseyi bitiren gençlerin üniversiteye giriÅŸ yapması ve siyasilerin halkına hizmet etmesi nedeniyle herkes memnundu. Ancak baÅŸta üniversiteli genç iÅŸsizlerinin sayısı artıkça ve diplomalı gençlerin istenilen düzeyde bilgi ve liyakat donanımına sahip olmadığının anlaşılması ile tepkiler yavaÅŸ yavaÅŸ artmaya baÅŸladı. Nitelikli Diploma Sorunu Devletin SorumluluÄŸunda Bu baÄŸlamda ailelerin ve öÄŸrencilerin hiçbir kabahati yok. VatandaÅŸ çocuÄŸunu mevcut koÅŸullarda herhangi bir üniversiteye öÄŸrencinin baÅŸarısı ve maddi durumuna göre bir yükseköÄŸretime kayıt yaptırmak zorunda. Sonuç Yavuz beyin dediÄŸi gibi nitelikten yoksun bir mezun profili. Nihayet bugün Türkiye’deki en yüksek iÅŸsizlik % 25 ile üniversite mezunlarındadır. Ve niteliÄŸi düÅŸük ciddi sayıdaki üniversite mezunu ileride Türkiye’nin ciddi sosyal sorunu olabilir. Türkiye’nin gelecekte bu tür sosyal tepkilere de hazır olması gerekir. Genelde geliÅŸmiÅŸ ülkelerde ara iÅŸgücü ile nitelikli üniversite mezunu arasındaki oran önemsenir. Ülkenin ihtiyacı olan nitelikli ara eleman yetiÅŸtirmek yerine, bütün gençliÄŸi üniversite diploması sahibi yapmaya yönelttik. Aslında herkes üniversite mezunu olacak diye bir ÅŸey hiçbir ülkede yok. Toplumun eÄŸitilmesi ve mümkünse Türkiye’nin geliÅŸmemiz için daha fazla nitelikli doktoralı insan sayısının artırılması savunulmalı. Ancak bırakın doktoralı mezun vermek, lisans mezunlarının kalitesi tartışılmalı. Bu baÄŸlamda planlamaya göre istihdam edilecek düzeyde üniversite ve kontenjan politikası izlenmelidir. Bu baÄŸlamda bugüne kadar ciddi anlamda özerk üniversite ve özgürlük ortamını savunamadık. Özgür olmayan kiÅŸi kendisini gerçekleÅŸtiremez. Özerk olmayan kurum nitelikli insan yetiÅŸtirme konusunda planlama ve strateji oluÅŸturamaz. GörebildiÄŸim kadarı ile üniversiteler evrensel ölçekte üniversite geleneklerini kaybetti. Son 30 küsur yıldır üniversiteler siyasetin elinde zar aÄŸlıyor. Özerklik, akademik özgürlük, geleceÄŸin bağımsız olarak planlanması, özgür düÅŸünce hak getire. Evrensel ölçekten yoksun hiçbir üniversitelilik niteliÄŸi olmayan insanların olduÄŸu bir yerde nitelikli üniversite olmaz. Üniversite eÄŸitiminin temeli her hoca öÄŸretmenden farklı olarak yaptığı araÅŸtırma alanı ve ürettiÄŸi bilgi üzerinden ders verir. Çözüm Özel Üniversite de deÄŸil Özerk Üniversite de aranmalıdır Sayın Yavuz’un ÅŸahsında deÄŸil ancak onun temsil ettiÄŸi iÅŸ dünyası ve kurumlar baÅŸta olmak üzere Türkiye’de özel üniversite talebini öne sürerken üniversite diplomalarının kalitesini öne sürmektedirler. Bu ÅŸikâyetler dün yapılsaydı bugün ülkemiz bu duruma gelmezdi. Ä°ÅŸ çevrelerini dün YÖK’ün oluÅŸumuna ve bugün de sürmesine verdiÄŸi desteÄŸi, aslında özel olan Vakıf Üniversitelerinin CEO yönetiminde (mütevelli heyetli) devlet üniversitesi ortalamasından da daha düÅŸük mezunlar verdiÄŸini her halde bilmiyor deÄŸiller. BaÅŸta Vakıf Üniversiteleri olmak üzere gelenekleri olmayan, akademik kadroları oluÅŸmadan açılan birçok üniversitenin mezunları tümden döküldüÄŸünü görmezden gelemeyiz. Bunun da sorumlusu çocuÄŸuna yükseköÄŸretim imkânı ariyan vatandaÅŸ deÄŸil, ortamın bu duruma gelmesini saÄŸlayan bilim ve ülke ihtiyacına dayanmayan politikalar vede politikacılardır. Peki, Milli EÄŸitimin bu hale geliÅŸinden Yavuz’un da içinde yer aldığı kesimlerin etkisi ve rolü ne oldu, ne oluyor, pek çok Dünya Bankası projesi uygulandı, eÄŸitimcilerimize üniversitelerimize de kolay kolay görüÅŸ sorulmadı. Åžimdi dert yananların bundaki payları ne? Köylü zavallı iÅŸçi aileleri karar vermedi her halde? O gün de bugün de etkili iÅŸ ve kamu ve özel kurum temsilcileri bu yanlışlara karşı çıkmadıkları için sorumludurlar. GeldiÄŸimiz yerde eÄŸitim kalitesi düÅŸük olan üniversiteleri dünyanın gerisinde kalmış, mezunları kendilerinden beklenen iÅŸ becerileri, vizyon ve entelektüel birikime saÄŸlayamadı. Budurum ülkenin diÄŸer bütün sorunlarına yansımaktadır. Ülkemiz etrafından olup biten birçok sorunu ve geliÅŸmeyi okuyamıyor. Bilim ve teknolojide içinde yer almak istediÄŸimiz batı dünyasının çok gerisine düÅŸtük. Artık ÅŸunu kabul edelim, Türkiye eÄŸitimi ve bilimi soÄŸuk savaÅŸ politikalarına yenik düÅŸürüldü. Türkiye geleceÄŸini ve vizyonu zekice belirleyemedi. En kısa sürede eÄŸitim ve üniversite politikamız ve anlayışımızı siyaset üstü anlayışla gözden geçirmek zorundayız. Özerk ve özgür olmayan eÄŸitim ve bilim Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretemez. Bunu yapmasak yazık olur ülkemize. Kafası hür olmayan, dünyayı ve kozmosu saÄŸlıklı kavrayamayan insanlar ne düÅŸünce ne teknoloji yaratabilir. Sonuçta bu halkın yarattığı kazancın önemli bir dilimini kâr hanelerine yazan Sayın Yavuzun CEO’su bulunduÄŸu ÅŸirket ve diÄŸer iÅŸ çevreleri ve kamu kurumları bilim ve doÄŸa için ne tür evrensel eÄŸitim ve üniversite modeli öneriyorlar, kaç yüksek lisans ve doktora bursu veriyor, kaç ileri araÅŸtırmacı yetiÅŸtiriyor, bunları hak ettikileri yüksek maddi manevi saygınlıkta çalıştırıyor, ARGE birimleri ne kadar geniÅŸ, çok ciddiyetle sorulması gerekiyor. Kimyacı, biyolog, matematikçiler ve fizikçiler nerede nasıl kendini gerçekleÅŸtirecek? Bir ülkede ileri araÅŸtırmacı nasıl yer bulacak? BaÅŸta büyük sermaye grupları olmak üzere hepimizin bu kötü gidiÅŸte ağır bir vebali bulunuyor. Ä°lk ve Orta ÖÄŸretimi Sorunlu Bir Ülkeden Üniversitelerden Nitelik Beklememesi Gerekir Üniversitelerin yaÅŸadığı akademik yetersizliÄŸe sahip öÄŸrenci profili doÄŸal olarak orta öÄŸretimde zayıf olarak geliyor. Üniversiteyi okuyacak düzeyde fen ve matematikten yoksun, okuduÄŸunu anlamayan, yabancı dil bilmeden üniversiteye gelen bir gence üniversite pek yarımcı olamıyor. Sorun Milli EÄŸitim’de kaynaklanıyor. Son 20 yıldır sınav sonuçlarını izliyorum, TEOG, PISA, YGS, LYS ve ALES sonuçları bir bütün olarak eÄŸitimimizin sorunlu olduÄŸunu belirtiyor. Kimse bu durumu görmek istemiyor. SORUN ÇOK CÄ°DDÄ° VE ÜLKENÄ°N GELECEĞİNÄ° KARARTACAK DÜZEYDE CÄ°DDÄ°. Özet Olarak Ülkemize de, Ä°nsanımıza da GeçmiÅŸ Olsun Ülkemizin eÄŸitim ve bilim politikası çok sorunlu ve artık ihtiyaca cevap vermekten çok uzak. Artık ülkenin geliÅŸmemesinin önündeki en ciddi sorun eÄŸitim ve bilimsel yetersizliktir. Sorun o kadar büyük ki kimse kolay kolay çözüm öneride sunamıyor. Åžimdilik üniversiteyi, bilimi, bilgiyi ve liyakati savunan da kalmadı gibi. Hatta biraz daha ilerisi üniversiteyi bilen insan sayısı azaldı. En ciddi sorun da üniversitelerin devlet dairesi gibi yönetilmesidir. Bilimsel bilgi, liyakat ve yönetme yetkinliÄŸin yerini tarafgirliÄŸin belirleyici olduÄŸu üniversitelerde nitelikli bilimsel araÅŸtırma ve yetiÅŸmiÅŸ insansan potansiyeli beklemek saflık olur. Üniversitelerdeki baÅŸarının arkasından kiÅŸisel gayretlerden baÅŸka ciddi bir desteÄŸin ve isteÄŸin olmadığını herkes bilir. Bilim politikası olmayan, öz hedefi ve perspektifi olmayan, kendi iç denetimi ve özerkliÄŸi olmayan kendini gerçekleÅŸtirmekten yoksun bir üniversite Sayın Yavuz’un istediÄŸi diplomalı insanı ülkenin geleceÄŸine kazandırılamaz. Türkiye’nin yapması gereken bir an önce yeniden bir eÄŸitim planlamasına yönelip nitelikli ara iÅŸgücü ve kaliteli üniversite eÄŸitimi verecek bir reforma geçmek olmalıdır. Bunun için ilgili kurumlar ve iÅŸ çevreleri ile koordineli çalışılması gerekir. Milli EÄŸitim bakanlığı ve politikaları çaÄŸa uygun hale getirilmelidir. BaÅŸta üniversiteler olmak üzere diÄŸer bilim kuruluÅŸları artık bağımsız ve özerk olmalı. Nitelikli iç disipline geliÅŸmemiÅŸ, görgüsü ve liyakat sahibi nitelikli iÅŸ gücüne sahip olmayan hiçbir kiÅŸi, kurum, ÅŸirket ve devlet geliÅŸmez ve baÅŸarılı olamaz. Benim naçizane görüÅŸüm ve de korkum, bu durum devam ettikçe Türkiye’nin geleceÄŸi krizler ve sorunlar ile boÄŸuÅŸmak olacaktır. Bu durumda Türkiye’ye yazık olur. Ä°letiÅŸim teknolojileri ve nano-teknoloji çağında Türkiye’nin çağının gerisine düÅŸmesi bir daha kendi kendini kolay kolay toparlamayacağı anlamına gelir. Bunu hiç birimiz istemeyiz. Son olarak umudumu yitirmiyorum, ancak günden güne ÅŸevkimin kırıldığını da belirtmek zorundayım. Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriÅŸ yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |