Biz de ikna olmuÅŸtuk, bir
vbaşı ikimiz yemeye karar verdik ve ortaya getirmesini
söyledik. Garson “ beyim burada başı siz seçeceksiniz dedi. Sebebini
sorduğumuzda ? Başların irili ufaklı,Yağlı
yaÄŸsız deÄŸiÅŸik özelliklerde olduÄŸunu söyledi. Ben
arkadaşıma kalkıp seçmesin söyledimse de , “ Halit senin
zevklerine güveniri, git bir tane seç iÅŸte” dedi.
Önde garson, ben arakada fırına doÄŸru yöneldik , Tezgahın
üstünde koca bir tepsi içerisinde piÅŸmiÅŸ kelleler
diziliydi Karşı duvarda da , büyük harflerle, “BAÅž SEÇERKEN
Ä°NCELEYEREK DÄ°KKATLÄ° SEÇÄ°NÄ°Z” diye, büyük dekoratif bir yazı
asılıydı Ben bir bilgiç edasıyla baÅŸlara baktıktan sonra,
görünüÅŸü bana göre en güzel olanı seçtim. Garson biraz sonra maydanoz
ve bazı yeÅŸilliklerle süslenmiÅŸ başı getirerek masamıza
koydu.
Arkadaşım,” anlaşılan en güzelini seçmiÅŸsin” diye,
iltifat ederek baÅŸladı yemeye. Ben de iyiyi seçmiÅŸ olmanın gururu
ile baÅŸ hakkında okkalı laflar söylemeye baÅŸladım. Bir yandan sohbet
bir yandan mekan ve yemek oldukça da iÅŸtah açıyordu. Bir miktar etlerinden
yedikten sonra arkadaşım “ birazda beyin yiyelim diye başın üzerine doÄŸru hamle
yaptı; fakat o da ne beyin yeri bomboştu!
Acele garsonu çağırarak “ kardeÅŸim bu baÅŸ beyinsiz dedim”
garson önce arkadaşımı sonra beni süzerek “ Evet beyinsiz” dedi. “ Bazı
müÅŸterilerimiz “beyinden” hoÅŸlanmadığı için
çoÄŸunun beyinlerini boÅŸattık “ diyince , ben
de olanca gücümle itiraz etmeye kalkıştım.
Garson gayet piÅŸkin “Ä°yi ama siz seçtiniz başı, seçmeden
önce beyinli olup olmadığına bakıp öyle seçseydiniz “ dedi….. Arkadaşım espriyi
patlattı: “Kim seçtiÄŸinin beynine bakıyor ki bizde bakalım
“ dedi...