Modern Dünyayı Anlama Kılavuzu (Yakın tarihin Kronolojisi)

                                                                                                   Raci DURCAN

 Dinlerken mest olduÄŸum ‘kâtibim’ ÅŸarkısının hikâyesinde, Türk tarihinin en acı gerçeÄŸinin yattığını bilemezdim. Bununla birlikte kâtip, etek, fetre, Üsküdar, kolalı gömlek gibi birbiriyle pek ilgili görünmeyen, Türk giyim tarzında olmayan kelimeleri iÅŸitmek, araÅŸtırma duygumu tahrik ediyordu. Åžarkı 1853 yılında, Selimiye kışlasında kalan ve Osmanlı için Ruslarla çarpışan Ä°skoç birliÄŸindeki askerlerin etek giymelerinden esinlenilerek yazıldığını düÅŸünemezdim. Ä°ngiltere’nin Osmanlı’yı Rus iÅŸgalinden korumak için Ä°stanbul’a gelip savaÅŸtığını kim biliyor? Biliyorsa dahi bunu anlamlandıran, ne ifade ettiÄŸini açıklayan kaç tarihçi var? 

  Bugünü anlamak için Tarihte geri bakmalıyız: Osmanlı’da yenilikçilerin baskısıyla 1839da Tanzimat fermanı ilan edildi. Bu tarih, Osmanlının felaketinin baÅŸlangıç tarihidir. Aradan çok geçmeden 1853 yılında Sinop’ta konuÅŸlanan ve Karadeniz; dolaysıyla Kırım ve Kafkasya’yı kontrol eden Osmanlı donanması hiç savaÅŸamadan, baskın yapan Rusya tarafından yakılarak imha edildi. Kuzey sınırı tamamen savunmasız; saldırıya açık hale gelmiÅŸti. Rusya’nın Ä°stanbul’u iÅŸgali iÅŸten deÄŸildi. Yeni bir donanma hazırlamak onlarca yıl alırdı. Bunun üzerine Ä°ngiltere ve yanındaki birkaç devlet, Osmanlı’yı korumak için Ä°stanbul’a asker gönderdi. Fransa, Kırım yarımadasındaki Sivastopol’ü kuÅŸatmıştı zaten. Ä°ki yıl süren savaÅŸlardan sonra Rusya maÄŸlup edildi ve anlaÅŸmaya zorlandı. SavaÅŸ sonrası yapılan antlaÅŸmalarla Osmanlı bir Avrupa devleti olarak kabul edildi. Toprak bütünlüÄŸü Avrupa devletleri tarafından garanti altına alındı. Burada tarihin bize söylemediÄŸi fakat anlaşılması gereken ÅŸey ÅŸudur; Osmanlı imparatorluÄŸu bu tarihte bitmiÅŸtir. Balkan savaÅŸları, Çanakkale savaşı, I. Dünya harbi hikâyedir; gerçek savaÅŸlar deÄŸildir. SavaÅŸ adı altında ülke nüfusunu kırma hareketleridir. SavaÅŸ sonucunda ölen insan sayısının çokluÄŸu bunu açıkça göstermektedir.

   Konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır; Kronolojiye bir göz atalım: 1650 Yılları. Osmanlı gücünün zirvesindedir.  Avrupa’da Fransa ile müttefiktir. Fransa, Ä°ngiltere ile sürekli savaÅŸmaktadır. Derken Ä°ngiltere’de iç savaÅŸ çıkar. SavaÅŸ sonucunda cumhuriyetçiler Kral taraftarlarını yenerek Cumhuriyet ilan ederler. 10 yıl süren Cumhuriyet ve Oliver Cromwell yönetiminden sonra iÅŸlerin iyi gitmediÄŸi görülerek tekrar krallık yönetimine dönülür. Sürgünde iken tekrar kral olan II. Charles, cumhuriyetçilerden korkunç ÅŸekilde intikam alır. Cromwell’in cesedi mezardan çıkartılıp zincire vurulur. Kesik başı kazığa geçirilmiÅŸ halde Ä°ngiliz parlamentosu önünde 1960 yılına kadar teÅŸhirde kalır. Ancak bundan sonra bir mezara layık görülerek kaldırılır.

  Bu olay yakın tarihin en önemli olayıdır. Dünyada ilk defa Ä°ngiltere, Cumhuriyet yönetimi tecrübe etmiÅŸtir. Bir devlet yönetimin ne kadar zafiyet taşıyabileceÄŸini tecrübe ederek bundan ders almasını bilmiÅŸtir. Fakat bunu rakibi olan devletlere ihraç ederek onları zayıflatabileceÄŸini de anlamıştır. Bundan sonra Ä°ngiltere’ye bir daha cumhuriyet gelmemiÅŸ fakat her ne hikmetse bütün Dünya Cumhuriyet yönetimin faziletlerini keÅŸfetmiÅŸtir.

  1700: Ä°ngiltere ‘denizlere hâkim olan dünyaya hakim olur’ felsefesini benimsemiÅŸtir. Karada kullanılan topları gemilere monte ederek ateÅŸ ve isabet gücü çok yüksek bir donanma kurar. Bu donanma ile önüne gelen tüm kuvvetleri ezmekte ve dünyanın her tarafında sömürgeler ele geçirmektedir.

 1789: Ä°ngiltere yükselirken Fransa’da cumhuriyetçiler yönetimi ele geçirir. Onyıl, otuz yıl ve yüzyıl savaÅŸlarının tarafı (kan düÅŸmanı) Fransa ile Ä°ngiltere kanka oluyor. Osmanlı zayıflamaya baÅŸlıyor. Fransa’daki cumhuriyetçilik akımı Osmanlı düÅŸünürlerini etkisi altına alıyor.

1839: Osmanlıda Fransız devrimin etkisinde kalanlar galip geliyor, Tanzimat fermanını ilan ediliyor. Osmanlı devletinin gerçek yıkılış tarihi budur. Bir bünyeye anayasa girdimi, kanser girmiÅŸ gibidir. Bir daha o bünye iflah olmaz, geliÅŸemez.

1853: Osmanlının en önemli gücü, Rusya’nın dünyaya egemen olmasının önündeki en önemli engel Sinop’taki Karadeniz donanması basit bir baskınla yakılarak, savaÅŸmadan yok edilir. Böyle bir donanmayı yeniden kurmak kolay deÄŸildir. Rusya’nın Ä°stanbul’u iÅŸgali iÅŸten deÄŸildir. Böylece tüm Akdeniz’i, Avrupa’yı kontrol altına alarak Ä°ngiltere’nin karşısına dikilmesi de…

  Osmanlı cepteki kekliktir. Åžimdi önemli olan Rusya’yı durdurmaktır.  Ä°skoçya, Ä°ngiltere, Sardinya (eski Italya) krallıklarından toplanan askerler Osmanlı ile birlikte Rusya’nın Karadeniz donanmasını ezerler. Böylece Ä°ngiltere hem Osmanlı hem de Rus donanmasından kurtulmuÅŸtur. Açık denizlerde kendisini tehdit edecek bir güç yoktur (Japonya hariç. Onun iÅŸini daha sonra bitirecek!).

1877 Ä°ngiltere’yi tehdit edebilecek iki güç Osmanlı ve Rusya birbiri ile savaÅŸa tutuÅŸur (tutuÅŸturulur). Her ikisi de savaÅŸtan yıpranarak çıkar. Ä°ngiltere’nin önünde ciddi bir engel kalmamıştır. Daha doÄŸrusu Osmanlı’yı yıktığında doÄŸacak boÅŸluÄŸu Rusya’nın doldurması mümkün olmayacaktır. I. Dünya savaşının baÅŸlatılmaması için neden yoktur?

1912: Osmanlının Avrupa’daki varlığı, daha yeni doÄŸmuÅŸ; dün kurulmuÅŸ devletler tarafından bitirilir.

1914-1918: Doksan üç harbinin yaralarını saramamış Osmanlı, Almanya tarafında olmaya zorlanarak savaÅŸa sürüklenir. Bu savaÅŸ deÄŸil, katliamdır. Bütün insanlık tarihi boyunca yapılan savaÅŸlardan daha çok insan 1 ve 2. Dünya savaşında öldürülür.

1917: GeliÅŸme istidadı gösteren ve Ä°ngiltere’nin en önemli rakibi olabilecek Rusya, BolÅŸevik ihtilali ile bertaraf edilir. Dünyanın en modern ve büyük donanmalarını kurup iÅŸletecek yetenekteki Rus denizciler, devrime karşı oldukları gerekçesiyle katledilir. Rusya’nın açık denizlere çıkış ucu, baltık donanması imha edilmiÅŸtir. Kim tarafından? Çarlık Rusya’sının düÅŸmanı BolÅŸeviklerce… BolÅŸevikliÄŸin iÅŸlevi burada yeterince açık deÄŸil mi? Rusya bir daha açık denizlerde Ä°ngiltere’nin karşısına çıkacak bir donanmayı asla kuramayacaktır.

1920: SavaÅŸ bitmiÅŸtir. DoÄŸu, OrtadoÄŸu’da güçsüz, zayıf, kudretsiz, olmasa da olur devletlere bir bayrak, bir marÅŸ ve bir anayasa ile özgürlük bağışlama zamanıdır.

1940: Almanya’nın çalışkan milleti yaraları çabuk sarmış, Ä°ngiltere’nin kontrol ettiÄŸi sanayii alanında önemli yenilikler getirmektedir. Bu çalışkan, sanayie yatkın Nüfusun derhal hakkından gelinmesi gerekir. Hitler diye sıradan bir onbaşı ülkenin başına geçirilir. Ülke bir maceraya sürüklenir. Almanya bilime yatkınlığının bedelini 17 milyon insanını savaÅŸta kaybederek ödemek zorunda kalacaktır. Bu arada Avrupa’da geliÅŸen Fransa, Polonya, Çekoslovakya gibi ülkelerin nüfuslarını da tırpanlamak mümkün olur.

2009: Türkiye’de birileri barıştan, komÅŸularla sıfır sorundan bahsetmektedir. Bu; Ä°ngiltere’nin 300 yıldır tesis etmeye çalıştığı, savaÅŸa ve gerilime dayalı dünya siyaseti için çok önemli tehdittir. Derhal bertaraf edilmesi gerekir. Bizatihi Kraliçe’nin ziyaretini gerektirecek önemdedir. Uzun yıllar sonra ilk defa ülkeye Kraliçe gelir. Ä°ktidara ORTADOÄžU valiliÄŸi teklif eder. Yeni Osmanlı hayali görenler buna hemen atılırlar. AntlaÅŸmanın göstergesi olarak CumhurbaÅŸkanına ÅŸeref niÅŸanı takılır. Sıfır sorunlu bir dünya siyasetinden bin bir soruna geçiÅŸ çok hızlıdır. Libya’da Mısır ve Tunus’ta twitter devrimleri gerçekleÅŸir. Suriye’de ise Ä°ngiltere siyasetin ne olduÄŸunu öÄŸretecektir. Gerilime dayalı modern dünya siyaseti bir kere daha kurtulmuÅŸtur. 100 milyona yaklaÅŸan genç ve diri nüfusuyla yeniden bir tehdit haline gelmeye baÅŸlayan Türkiye, bataklığa çekilerek tıpkı daha önce olduÄŸu gibi ufaltılabilecektir.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!